Yeni Beşiktaş’ı “Arkadaşlık süper” şeklinde özetleyen Ali Tandoğan, “Geçen yıl nasıl çıkacağız, diye kara kara düşündüğümüz İnönü’de bu sezon ilk maçımızı kazanmamız hepimiz için çok iyi oldu” dedi
30.08.2006
Mütevazı arkadaş çok’
Ali Tandoğan, geçen sezonki Beşiktaş’la bu seneki arasındaki en büyük farkın futbolcular arasındaki kaynaşma olduğunu söyledi. Takımda mütevazı isimlerin çoğaldığının altını çizen Tandoğan, arkadaşlığın da üst düzeyde olduğunu vurguladı. Tecrübeli oyuncunun çeşitli konulardaki görüşleri şöyle: “İlk maçta, aşırı sıcağın da etkisiyle yenildik. Ama bundan sonra alınan üç galibiyet var. Bunlar takımın iyi bir arkadaşlık içinde olduğunu gösteriyor. Geçen sezonki takımla bu sezonki takım arasındaki en önemli fark da bu zaten.”
‘Ayrılmak istedim ama’
“Geçen sene geldiğimde İnönü Stadı’nda inanılmaz gergin maçlar oynadık. Şimdi ise çok farklı. Galibiyetle başlamak bizim için çok iyi oldu. Geçen sene kaybedilen maçtan sonra ‘İnönü’ye gelecek hafta nasıl çıkacağız’ diye düşünüyorduk. İçeride kazanmamız yeni oyuncular için de çok iyi oldu. İyi bir hava yakaladık. İyi oynamasan da kazanmayı bilmelisin. Çünkü rakipler bazen sizin oyununuzu bozmaya çalışıyor. Böyle olunca da istediğini ortaya koyamıyorsun. Sezon başında, umudumu kaybettiğim için ayrılmak istediğimi söylemiştim.”
‘Hocanın tercihi yanlış’
“Yanlış anlaşılmak istemiyorum. ‘Beni oynatmazlarsa giderim’ diye düşünmedim. Çünkü ben çok uzun zamandır Beşiktaş’ı bekliyorum. Yıllardır Beşiktaş’ta bir eksik var. ‘O eksikliği ben kapatırım’ diyordum. Geçen sezon devre arasında Galatasaray’ın teklifini geri çevirdim. Beşiktaş’ı çok seviyorum. Sonuçta profesyonel bir oyuncuyum. Burada çok iyi günlerim geçti ve geçiyor. Tigana’nın adaletini benim sorgulamam belki yanlış ama bazen kendisi yanlış tercihler yapıyor. Geçen yıl değildim ama şimdi her zaman oynamaya hazırım.”
‘Aurelio’nun ne işi var’
“Oynamadığım dönemlerde tribünlerden destek alamadım. Son maçta saha içindeyken tribünlerden ‘Ali Tandoğan’ seslerini duyunca çok iyi motive oldum. Hayatta başka bir ülkenin formasını giymem. Türk oyuncuların yerine başka ülke vatandaşlarının oynamasını da kabullenemiyorum. Fahri gidiyordu Ay-Yıldızlı ekibe, şimdi yerine Aurelio oynuyor. Biz ve atalarımız bu ülke için çok şey yaptık. Ama bir Brezilyalı geliyor, hem de İstiklal Marşı’nı bilmeden geliyor, oynuyor. Ülke futbolcusuna sahip çıkılmalı.”
