AZİZ YILDIRIM KONUŞUYOR...
(CANLI) Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, FB Tv'de katıldığı programda gündemdeki soruları yanıtlıyor. Transfer açıklaması da yapması beklenen Yıldırım'ın açıklamalarını canlı olarak sizlere sunuyoruz. İşte Aziz Yıldırım'ın ağzından gündemi meşgul eden söylemler..
Futbol Zirvesi Özel Programı'na katılan başkan Aziz Yıldırım, İhsan Topaloğlu'nun sorularını yanıtladı;
-Şampiyonlar Ligi'nde F.Bahçe'nin hedefi finaldi. Camianın katkıları nelerdi?
"Hem basketbol erkeklerde, hem futbol erkeklerde çeyrek final oynadık. F.Bahçe'nin ŞL'de futbol olarak çeyrek finale kalması ve belki de daha çok inanmamız halinde finale kadar gidecek olmamıza rağmen Chelsea gibi dünya devi bir kulübe elendik. F.Bahçe'nin geçmişinde bu tip başarılar, gelenekler yoktu. Ancak son 3-4 senedir bu değişti ve hep başarı hedeflenmeye başlandı. Hepsi sportif başarımızın sonuçları. Bu trendde yönetim, taraftarlar, futbolcular herkes üstüne düşen görevi yapmıştır."
-İki söylemeniz vardı. Birincisi yabancı sınırlamasının kaldırılması, bir diğeri ise en az 200 milyon dolarlık bir bütçe. Eski federasyondan yabancı sınırlandırması konusunda bir kaç talebiniz oldu ve tam görevlerinin bitimine yakın 6+2 kararı çıktı. Eğer daha önceden yani sezon başında bu karar çıkmış olsaydı F.Bahçe daha başarılı olabilir miydi?
"Hayır onu o şekilde söylemek yanlış olur. Eğer Türkiye'deki oyuncular başarılı olurlarsa, yabancı almak mantıksız olur. Bizim sıkıntımız; altyapıdan gelen oyuncularımızın 19 yaşından sonra düşüşe geçmesi. Hiçbiri gelişme gösteremiyor. Bizim yerli oyuncularımızın kalitesinin artması bizi de çok mutlu eder ve Avrupa'daki kulüplerle daha rahat başa çıkabilir. Ben hep bunu dile getirmiştim.
İsviçre'de yabancı sınırsız. Bu şartları her ülke için aynı yapmak gerekir. Eğer olmazsa bu tip eşitsizlikler ortaya çıkar."
-F.Bahçe Chelsea deplasmanına avantajla gitti. Siz Londra'ya giderken neler hissettiniz? 1 golle elendik. Neler hissettiniz?
"Hepimizi umutluyduk turdan ancak bir de gerçekler vardı. Rakibe baktığınız zaman her anlamda bizden üstündüler. Tabii bazı şanssızlıklarda vardı. Appiah'ın sakatlığı gibi. Bu gibi sakat oyuncularımızın yerine birilerini koyamamamız oldu. O yüzden genel anlamda baktığımız zaman bizden çok daha üstündüler. Dolayısıyla Moskova'daki finale gidemedik."
-Siz 6+5'e Türkiye olarak hazır dediniz ancak Avrupa Birliği Kurallarına göre bir çok ülkede sıkıntı olduğunu belirttiniz. Bu karar olumlu olduğu takdirde F.Bahçe Avrupa'da final oynayabilir mi sizce?
"Tabii ki oynayabilir. Yeni Futbol Federasyonu'nun bazı radikal kararlar alması lazım. Herşeyden önce Avusturya'da, Almanya'da, Hollanda'da, Belçika'da bir çok Türk çocuğu var. Ancak yurtiçine dönüyorsunuz böyle bir şansınız olmuyor. Burada bir sıkıntı var. 1. ligin bir altyapısı oluşması lazım. Türkiye'de çok lig var ve kramponunu giyen, takım bulan futbolcu oluyor. Bu sistemi ortadan kaldırmak lazım.
Bunların içerisine kulüp yapıları ve hakemler de dahil. F.Bahçe tüm şartları yerine getirdiği halde 5000 frang ceza aldı. Önümüzdeki dönemde bunları ortadan kaldırmak için kulüpler bu normaların içine girecek. Eğer bunlar düzelirse ülkemize kaliteli futbolcular gelmeye başlayacak. O zaman da yurtdışındaki güçlü takımlarla başa çıkabileceğimizi düşünüyorum. Bu sadece F.Bahçe için geçerli değil Beşiktaş da, G.Saray da bunu başarabilir. Yol açılır."
-Yeni Federasyonun bu radikal kararları alabileceğine inanıyor musunuz?
"Evet inanıyorum. Yapmaya da mecburlar."
-Turkcell Süper Lig'in 2007-2008 sezonunda F.Bahçe ligi 2. sırada bitirdi. Genel anlamda ligimizi değerlendirir misiniz? İkinci olmamızın sebepleri neydi?
"Bu sene şampiyon olamadığımız için tüm camia olarak gerçekten çok üzüldük. Çünkü elimizdeki kadro itibariyle bunu çok rahat kazanabilirdik ama futbolcularımız yeterince konsantre olamadı ve dolayısıyla şampiyon olamadık. F.Bahçe için Türkiye liginde şampiyon olamamak bir başarısızlıktır. Futbolcular kendi paazar paylarını arttırmak için oynadı. Alex'in de en az bizler kadar üzülmesi de beni ileriye dönük olarak umutlandırıyor. Önümüzdeki sezon da tek hedef her zaman olduğu gibi yine şampiyonluk olacak ve bunun için elimizden gelen her şeyi yapıyor. Her açıdan Türkiye'nin en iyisiyiz. Her şeyiniz var ve bunu başaramıyorsanız bir yerlerde eksiklik var demektir. Ben bunların sebeplerini biliyorum ve bunları ortadan kaldıracağım. Rahatlık bazen insanlara zarar verir."
-Takımın teknik direktörünün bazı tercihleri oldu. Futbolda pek tanık olmadığımız takımın iskeletiyle oynayarak sahaya çıkıldı. Teknik direktör bu kadar rahat mıdır? Bundan sonrası için neler yapmayı planlıyorsunuz? Takıma müdahale etmeyi düşünüyor musunuz?
"Müdahale edip etmediğmizin ötesinde, yetkilere bakmak lazım. Yönetim kurulundaki başkan ve yöneticiler herkesi denetleyecekler. Bizim medya eskilerde olduğu gibi yorumluyor bir çok şeyi. Kongreye geldiğinizde şampiyonsanız alkışlanırsınız, değilseniz hesap sorarlar. Biz belli konularda hata yaptık. Siz düşüncenizi anlatırsınız, anlatmanız da lazım. Misal yurtdışından hoca alıyorsunuz ve hiç bir şey anlatmadan 20-25 tane futbolcu veriyorsunuz 'al bu takımı şampiyon yap' diyorsunuz. Olabilir mi böyle bir şey? Olmaz. O insana öncelikle o ülkeyi, o takımın tarihini, geçmişini anlatacaksın ki başarı gelsin.
Fikirlerimiz ayrı olabilir. Benim mentalitem başkadır, Fransızın, Brezilyalının başkadır. Ancak bunları ortak bir paydada toplayıp çalışmak gerek. Ortak bir menfaat varsa eğer ortada herkes bunun için kendi üstüne düşne görevi yerine getirir. Sayın Daum ile ben oturup konuştuğumda söyledim, amaç geleceğe yatırım yapmak ve ümit futbolcularla yola devam etmekti. Zico da aynı şekilde oldu. Herkes ilk geldiğinde kendisine stajyer dedi ama şimdi kimse onun gitmesini istemiyor."
-Ciddi sakatlıklar yaşandı. Appiah, Deniz ve Roberto Carlos gibi. Bu konuda spekülasyonlar yapılıyor... Ancak her şeye rağmen F.Bahçe'nin kadrosu çok geniş. Bu sakatlıkların, F.Bahçe'nin hedefine ulaşamamasına sebep olmuş olabilir mi?
"Türkiye liginde bunu söylemek mümkün değil. Oyuncuların sakatlanması gayet normal. Herkes sakatlanabilir ama önemli olan sakatlandıktan sonra kendi kendinize rehabilitasyon yapmalısınız ki biran önce sahalara dönesiniz. Bizdeki sıkıntı bu. Bu konuda da tam profesyonellik olmadığı için bunlar oluyor. Deniz Barış'ın durumu örneğin... Ben de sonradan öğrendim. Herkes 15 günde iyileşir dedi ancak iyileşmedi. Dışarda kavga etmiş ve ayağını cama vurunca içine camlar girmiş. Herkes onun sahalara dönmesini bekledi ama dönemedi.
Carlos, rakibinin müdahalesiyle sakatlandı ama ısrarla oynamak istiyorum dedi. Zico da oynatmayınca aralarında bir kırgınlık bile oluştu. Tamam onu bu çabası harika bir şey ama profesyonellik gereği sağlığını düşünmesi gerekirdi. Dolayısıyla bir maçta oynadı ve iyileşemedi. O zaman görüldü ki teknik direktör, Carlos hazır değilken onu oynatmaması doğru bir karardı.
Sonuç olarak burada doktorları suçlamak yanlış olur. Futbolculara da çok iş düşüyor. Ancak önümüzdeki sezon bunu en aza indirmek için elimizden geleni yapacağız. Gerekirse doktor takviyeleri yapacağız, sıkı denetim altına alacağız. Gereken harcamalardan da kaçınmayacağız."
-Ciddi bir kamuoyu ve taraftar desteğinizi arkanızda görüyorsunuz, F.Bahçe görüyor. Elinizde somut rakamlarınız var.. Bir kombine satış patlaması yaşanıyor ve sanki 'dur' demezseniz tüm stat kombinelerle satılacak gibi duruyor bu konuda neler söyleyeceksiniz?
"O kadar emin misiniz? (Gülüyor) Öncelikle taraftara teşekkür ederim. Ben Aziz Yıldırım'ım. 10 senedir başkanlık yapıyorum. Hepimiz elbet bir gün bırakacağım. Biz neden göreve geldik, F.Bahçe'yi bir yerlere taşımak için, gönül verdiğimiz camiaya yeni birşeyler katmak için... Bu yeniliği taraftarlar da gördü ve herkes ayak uydurdu. Sportif A.Ş büyürken, taraftarlar da büyüdü. Şuan 135 bin taraftar kartımız var. Herkes, kulübe bir şeyler vermek istemeye başladı ve verdiler. Bu sebeple onlara çok teşekkür ediyorum.
Geçen sene 24 bin civarında kombine kart sattık. Şuan ise 23 bin 260 bin. Yani bir kaç gün içerisinde geçtiğimiz senenin rakamlarına ulaşacağız. Ama basın diyor ki şu transfer yapıldı kombine kartlar patladı. Bu söylemler yanlış. F.Bahçe taraftarı ne gerekiyorsa onu yapıyor. Bu sezon 30 bini bulacağını düşünüyorum. Ancak kombine kart aldığı zaman taraftar yerine oturabilmeli. O yüzden ben buradan taraftarlarla sesleniyorum. Biz artık Avrupalı F.Bahçeliyiz. O yüzden bunları sağlayacağım. 100 Ytl'lik yerden kombine alan biri, gidip 1000 ytl'lik kombine alan bir kişinin yerini taciz etmemeli. Ben buna karşıyım. Bu sezon bu konunun daha da arkasında olacağım.
Bir de şu var; F.Bahçe olarak artık oyuncuya bağlı kalmıyoruz. F.Bahçe'nin gerçek sahibi 'Ben F.Bahçe'liyim' diyenindir. Ne ben, ne başkası... Sadece taraftarındır..."
-Bir de küfür olayı var...
"Evet bu olay gerçek bir sorun. Küfür, stat dışında, maça gelmeden başlıyor... Bir de üzücü olan artık bayanların da buna dahil olması. Bu çok ayıp ve kötü. Bunun önüne geçmek lazım. Ancak tüm bu olumsuzluklara rağmen geçtiğimiz sezona göre küfür çok azaldı. Yol diyemeyiz ama az. Küfür edilmemeli. Bize yakışmıyor."
-Kanoute ile imza atıldığı yönünde basında haberler yer alıyor. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?
"Basın ile olan ilşkilerde, geçmişle ilgili olan alışkanlıklar var. Geçmişte kulüpler küçüktü ve Dereağzına geldiklerinde herkes yöneticiler ve başkanlarla biraraya gelip onlar ne derse ertesi gün gazetede çıkıyordu. Zaten o zaman 3-4 gazete vardı ve bu da güvenilirliği arttıyordu ama şimdi öyle değil tabii. Kulüpler büyüdü ve söylemler, duyumlar artmaya başladı.
F.Bahçe Şubat ayından bu yana 110 farklı futbolcuyu alıyor... Kanoute ile imzaladı ve mukavele başkanın kasasında. Böyle bir şey yok. Benim kasam yok bir kere. Bu tip spekülasyonlar olamamalı. Bir de gazeteler fiyat yazıyor. Mesela 15 milyon avro ya anlaşıldı diye. Öyle olunca benim elimi zayıflatıyorsun. Pazarlık payım kalmıyor o futbolcuya teklif götürdüğümde." (Aziz Yıldırım bu açıklamaları ile Kanoute olayıyla ilgili son gelişmelerden çok, medya eleştirisi yaptı). Bir de son günlerde Kezman ile Fatih Tekke'yi takas edeceğimiz haberleri basında yer alıyor. Böyle bir düşüncemiz yok, bu haberlerin de gerçekle ilişkisi yok.
- F.Bahçe ile olumsuzluklar olduğu zaman aşırı abartılıyor fakat başarı olduğu zaman bu şekilde abartılmıyor. Bunun sebebi nedir?
"Biz söz var durmadan söylüyorlar F.Bahçe medyası diye! Onları F.Bahçe medyası yapıyor. Ben 10 yıllık başkanım bunu bir türlü çözemedim. Ben bu kişileri nedense bir türlü göremedim. F.Bahçe ile ilgili ufacık bir haber bile abartılıyor ve aleyhimize kullanılıyor. Biri çıktı dedi ki medya taraflı, medyada taraf tutma var. F.Bahçe medyası adı altında, F.Bahçe'ye muhalif olan bir grup var dendi. Murat Özaydınlı çıktı 'fakir fukara edebiyatı yapmayın dedi' ve çok doğru söyledi. 1 yıl boyunca şampiyon olmamamız için medya elinden geleni yaptı. Dendi ki F.Bahçe'nin kadrosu çok geniş... yerli-yabancı kıyaslaması yaptılar vs... Bu konular üzerinden durmadan yazı yazıyorlar. Hakemler de bu olaylardan etkileniyor tabii. Sonuçta onlar da insan."
Ali Sami Yen'deki maçta hem F.Bahçe hem de G.Saray seyircisi 7 dakika küfür etti ve raporlarda ne yazıyor.. G.Saraylı taraftarlar küfür etmedi. Böyle şey olmaz. Taraflı olmamak gerek. Kanunlar herkese eşit olmalı. Basın da artık biraz çağ atlamalı. Bir haber yapmak için yalan haber yapmamalı. Her haberi 2 günde bir bir kez daha ortaya sunuyorlar. Bu böyle olmamalı."
- Başkanım biraz da amatör sporlarına değinmek istiyorum.. Futbol dışında 8 branşta ya şampiyonluk, ya da final var. Bunlar da çok büyük başarılar. Neler söyleyeceksiniz?
"Hep söylediğim şey şu: F.Bahçe Spor Kulübüdür, futbol kulübü değildir. Dünya takımı olacağız demedim, Dünya kulübü olacağız dedim. Bu farkı kimse anlamıyor, bilmiyor. Tüm amatör branşlarda çok başarılıyız ve bunu devam ettirmemiz lazım. Tesisler yaptık, yetersiz kalmaya başladı. Yeni tesisler yapmamız lazım. Geçmişte amatör branşlarda bütçeler çok düşüktü şimdi yükselmeye başladı. Önceden bu sporlarda sponsor bulamıyorduk, zorlanıyorduk ancak şimdi bu sıkıntı da ortadan kalktı.
Erkek Basketbol takımımız şampiyonluğa gidiyor ve inşallah Çarşamba günü bize mutluluk yaşatacaklar. Spor bu hiçbir şey belli olmaz ancak şu anda avantajlılar ve umarım mutlu sona ulaşacaklar. Atletizme bakacak olursak.. F.Bahçe olmazsa atletizm olmaz durumuna geldik. Türkiye'nin lokomotifi Enka ile birlikte biziz şu anda. Gerçekten çok iyiyiz.
Halkbankası ve Türk Telekom gibi devlete bağlı takımlar yatırım yapamıyorlar o nedenle Gençlik ve Spor Müdürlüğü'yle birlikte çalışmaları gerekir diye düşünüyorum. Kulüpleri Gençlik ve Spor Müdürlüğü yönetmeli, onlar da sponsorluk yapmalılar. Bunlar da olursa Türkiye olarak çok daha iyi yerlere geliriz.
F.Bahçe Spor Kulübü, halter ve güreşi çıkardığınız zaman olimpiyatlara yüzde 50 gibi bir oranda sporcu gönderen bir kulüp durumunda. Bu alanlardaki sıkıntılar da çözülürse Türkiye olarak daha büyük atılımlar yaparız. O yüzden yatırım yapılmalı. Herşeyden önce amatör sporlardaki yönetici arkadaşlara çok teşekkür ediyorum. Onların bu çabalarıyla buralara geldik. Sporcuların ailelerine de ayrıca teşekkür ediyorum. Onlar da çocukları için çok büyük özverilerde bulunuyorlar. Tüm sporcularımı kutluyorum."
- Bildiğim kadarıyla F.Bahçe Spor Kulübü'nün bütçesi 150 milyon avro civarında.. Bunun %15'i de vergiye gidiyor.. Geçtiğimiz ay Forbes dergisine kapak oldunuz en başarılı kişiler sıralamasında.. Herkesin ortak fikri sizin çok başarılı bir yönetici olduğunuz yönünde. Neler düşünüyorsunuz?
"F.Bahçe'nin bütçesi 300 trilyon. Herşeyi Sportif A.Ş'ye yansıtmıyoruz. Bugün Sportif A.Ş.'nin 1 milyar 100 milyon dolar değeri var. Biz açtığımızda değeri 200 milyon dolardı. Benim beklentim, iyi bir kurum yapısı olduğu için bu rakam devamlı artacaktır ve gittikçe büyüyecektir."
- 1 milyon üye yapılması planlanıyor. Çalışmalar ne durumda?
"Ben F.Bahçeliyim. Hiçbir beklentim yok. Yarın git desinler giderim. Ama ben F.Bahçe'nin bir potansiyeli olduğuna inanıyorum. Bu potansiyel de taraftar. Onlar nasıl kart alarak takımı sahiplendilerse, biz de üye yaparak bunu sağlıyoruz. Bugün kulübe üye olmak için 10 milyar istersen bunu herkes veremez. O yüzden biz de dedik ki, bu potansiyeli 1 milyona çıkartalım. Zaten bu sayı zamanla artacaktır. Mesela Barcelona'nın 100 bin üyesi var. Onların şartı kombine kartı sahibi olmak. Biz de bir sistem geliştirip bu konuda kendimizi sürekli ileriye götürmemiz lazım. Bu F.Bahçe'yi büyütecek çok önemli bir konudur. 1 milyon kişiyi üye yaparsanız ve herkesten 1'er milyar alırsanız sizle ne Manchester United ne Barcelona ne de Real Madrid yarışamaz.
Bu şekilde doğmamız çocuğunuzu bile üye yaparsınız ve muazzam bir bütçe yaratırsınız. Bu kararı genel kurul verir ama kulübü başka şekilde büyütmek zor. Baktığınız zaman stat gelirleri... diyelim 50 milyon dolar. Biz bunları çıkartsak çıkartsak 60'a, 70'e çıkartabiliriz. Bunu arttırma şansın yok maalesef. O yüzden bu üyelik sistemi çok çok önemli bir aşamadır. TV bize 16, 17 veriyor, hadi 20 versin ancak daha fazlası olmaz. Bir sınırı var herşeyin...
Ben F.Bahçeli olarak diyorum ki, Fenerbahçe'yi dünyanın en büyük kulübü olarak görmek istiyorum. Eskiden bir düşünce vardı zengin başkan istemiyoruz diye. Ama artık böyle bir düşüncenin olmadığını herkes kabullendi. Herkesin aklı selim düşünmesi gerekir. Bizim görevimiz gelecek nesillere çok iyi bir kulüp bırakmak. F.Bahçe büyümeyi hakediyor."
- F.Bahçe kurumsallaşma konusunda da çok önemli adımlar attı. Kolej, Fenerium... Bunlar çok önemli markalar. Ancak sahte ürünler konusunda bazı sıkıntılar var. Bu konuda ne tür çalışmalar var?
"62 Fenerium mağazamız var. F.Bahçe'nin gözbebeği. Taraftarlarla içiçe yaşayan ve onlarla var olan bir yer oldu. Bizim taraftarımız çok bilinçlendi. Ürünlerini Fenerium'dan alıyor ancak Türkiye'de takip olmadığı için zaman zaman sıkıntılar yaşanabiliyor. Hukuki yönden tüm haklarımızı savunacağız ve bu konudaki tavrımız sürecek."
- Spor salonunun temeli atıldı atılacak... Ankara'da çok önemli bir tesis yapılıyor... Bu konudaki gelişmeler ne durumda?
"Kapalı Spor Salonu'nun temeline bu sene içinde başlıyoruz. Hem basketbol hem de voleybola hizmet edecek bir spor kompleksi olacak. Yanına bir yüzme havuzu yapacağız. Bunun dışında Dereağzı'nda sadece üyelere hizmet edecek bir havuz açacağız. Bir çok bölgede, sadece F.Bahçelilere değil herkese hizmet edecek tesisler açacağız ki herkes faydalansın. Caferağa Salonu'nu Belediye'nin de izniyle büyüteceğiz. En azından voleybol maçları için çok güzel olacak."
- Bu kadar işinizin yanı sıra bir de Kulüpler Birliği'nin başkanısınız. Bu başkanlığınız kimi kesimleri rahatsız etti. Neler söyleyeceksiniz?
"Benim olduğum her yer, F.Bahçe'liler dışında herkesi rahatsız eder bu bir gerçek. Kulüpler Birliği'ni kuvvetli bir güç haline getirmek için bu teklifi kabul ettim. Bunu da gerçekleştireceğim. Çok iyi şeyler olacak."
Sayfa sürekli güncellenmektedir...Aziz Yıldırım'ın programın ilerleyen dakikalarında transfer konusunda net ve geniş açıklamalar yapması bekleniyor.
02.06.2008
Kaynak : Sporx.com
