Galatasaray'ı 2-1 yenerek birinciliğini sağlamlaştıran Fenerbahçe'nin devreyi lider tamamlaması kesinleşti.
Takipçisiyle arasındaki puan farkını 7'ye çıkaran Sarı-Lacivertliler, Süper Lig'e verilecek araya bir maç kala oldukça rahat görünüyor.
Ancak geçmiş yıllarda Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın yaşadığı deneyimler gösteriyor ki, 17 maç sonunda farklı zirvede bulunmak sezon sonunda şampiyonluğun garantilendiği anlamı taşımıyor. Büyüklerin bu acı tecrübesini şimdiki liderin de iki kez yaşamış olması ilginç bir rastlantı.
2005-2006'nın Fenerbahçe'si Daum yönetiminde ilk yarıyı G.Saray'ın 4 puan önünde lider kapatırken; sezon sonunu iki puan gerisinde bitirmişti. Beşiktaş ise 2003-2004'te Mircea Lucescu'yla birbirinden başarılı maçlar çıkarıp ilk yarıyı 8 puan önde tamamlamıştı. Şampiyon erkenden ilan edilirken, geçen zaman farklı bir gerçeği ispatlıyordu. Üç ay önce Beşiktaş'ın 8 puan gerisinde ümitsiz bir takipçi olan Fenerbahçe, 34 hafta sonunda rakibine 14 puan fark atarak şampiyon olmuştu. 1997-1998'de ise Fenerbahçe, Otto Bariç'in liderliğinde 17 maçın 13'ünü kazanarak sezon sonunda şampiyon olacak G.Saray'a 9 puan fark atıyordu. Sarı-Kırmızılılar, üçüncü bitirdiği devrenin ardından geçen zamanla toparlanıp Sarı-Lacivertlilerin 4 puan önüne geçerek şampiyonluk sevincini yaşamıştı. 90'ların başında da bir diğer büyük Galatasaray, Roman Kosecki'yle aynı acı tecrübeyi yaşamıştı. Sarı-Kırmızılıların liderliğe oturması zor olmamıştı. Bunun için ilk beş hafta yetmiş, Galatasaray'ın takipçiliğine de Beşiktaş soyunmuştu. Devreye gelindiğinde Sarı-Kırmızılılar beş puan öndeydi önde olmasına; ancak sinsi tehlike 'rehavet' onları da esir almıştı. Şampiyonluk şarkıları söyleyen G.Saray, bu rahatlığın faturasını Siyah-Beyazlılara en büyük mutluluğu vererek ödemişti