Gönderen Konu: “Şampiyonluğu tercih ederim”  (Okunma sayısı 415 defa)

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
“Şampiyonluğu tercih ederim”
« : 18 Kasım 2006, 00:33:04 »
Kadromuz 24 kişi... Rüştü, Ümit, Aurelio ve Kezman da bu kadronun içinde. Derbide kimler oynayacak, hep birlikte göreceğiz. Ama şunu bilin ki; hiç bir futbolcu sözleşmesine, “İlk 11’de oynarım” yazdırmıyor! Onlar, hocaları uygun gördüğünde 11’de yer alır. Tümer şimdiye kadar hep Fenerbahçe’nin belası olmuş! Şimdi Fenerbahçe’de ve Beşiktaş’ın başına bela olacak!

Aziz Yıldırım’ın takıma karıştığı söylentileri asılsız. Böyle bir şey olsaydı, burada olmazdım. Ben fikir paylaşımına her zaman açığım. İnsanları dinlemekten mutluluk duyarım. Fenerbahçe’nin iyiliğini isteyen herkesle konuşur, mutlu olurum. Ama son sözü ben söylerim. Takımımın kötü oynadığı ifade ediliyor. Futbolda demokrasi var. İnsanlar düşüncelerini söyleyebilir.

Fenerbahçe’nin 100. yılı ve üzerimizde doğal olarak baskı var. Tüm camianın da beklentileri var. Her zaman hedef en iyi olmak, şampiyon olmaktır. Burada çalışan tüm profesyoneller, bu baskıya alışık olmalı. Çünkü burası Fenerbahçe. Serkan’a sezon başı şans verdim. Güzel başlamıştı. Sonra yine şans bulacaktı, ama talihsizlikler yaşadı. İhtiyacım olduğu an, hazır olacağını biliyorum.

Beşiktaş, Kadıköy’de hep kazanıyormuş. Bakın bakalım, son 5 yılda kaç şampiyonlukları var. Ben derbi kazanmaktansa şampiyon olmayı tercih ederim. Elbette hedefimiz, bu istatistiği tersine çevirmek. Aslında her maç aynı. Çünkü kazandığınızda hep 3 puan veriyorlar! Derbilerin tek farkı, oyuncuların çok daha iyi konsantre olmaları. Takımım, pazar günü kazanmak için sahada gereken herşeyi yapacak.

Ankaraspor maçı sonrası taraftarların sitemleri normal. O anda işler iyi gitmiyordu ve bu nedenle taraftara hak verdim. Açıkçası, ben bu tip konuları pek takmıyorum, işime bakıyorum. Taraftarımızın bana ve takımıma verdiği destek beni çok mutlu ediyor ve gururlandırıyor.

Dinamo Kiev maçında çok üzüldüm. Çünkü iki maçta da hakkımız yenildi. En sevindiğim maç ise Manisa’da oynadığımız. Lider olan takımı kendi evinde devirip liderliğe yükseldik. UEFA Kupası’nda başarılı olmamız için, Palermo maçının önemi büyük. Kazanırsak, büyük avantaj elde edeceğiz.

Aurelio, milli takımda oynadığı için mutluyum. Bunu hak etmişti. Uzun yıllar başarıyla hizmet verecektir. Japonya Milli Takımı’ndayken de bir Brezilyalı vatandaşım vardı. Türk Milli Takımı için teklif gelse ne dersiniz sorusuna yanıt vermem. Çünkü şu an orada bir teknik adam var. Üstelik Türkiye’de bu görevi hak edecek bir başarı henüz yaşamadım. Önce başarılı olayım, sonra konuşuruz!

Ocak ayındaki transferle ilgili şu anda hiç bir şey düşünmüyorum. Çünkü şu anda tek ödevim var: Beşiktaş derbisi... Saha içinde tüm futbolcuların ayrı ayrı bir liderliği var aslında. Bazıları teknik özellikleri ile lider olabiliyor, bazıları ağabeylik rolünü üstlendiği için... Şu aşamada bizim takımda önemli olan kimin lider olduğu değil, takımın lider olması...

Müslüman bir ülkede yaşıyorum. Benim dinim farklı, inancım farklı. Ancak herkesin dini ve inancına sonsuz saygı duyarım. Müslümanlık hakkında bilgi sahibi olmak için çalışıyorum. Katolik bir ülkeden geliyorum. Her türlü dine açık olan bir ülkeden geliyorum. 15 yıl budizme inanan bir ülkede yaşadım. Şimdi, müslüman bir ülkedeyim. Bu benim için hiç bir farklılık yaratmıyor.

Fanatik

Çevrimdışı Abdullah

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 41.478
  • Puan -1500
  • Cinsiyet: Bay
  • qwqwqw
    • Profili Görüntüle
    • Onehost.net
“Şampiyonluğu tercih ederim”
« Yanıtla #1 : 25 Haziran 2007, 14:18:58 »
bilgi için saol kardes