Çok dağınık bir takım görüntüsünde Fenerbahçe. Organizasyon, taktik anlayışı sadece tahtada kalıyor.
Tabii ki önemli eksikler vardı. Kadroda hem hücumu, hem savunması iyi olan iki oyuncu vardı; Ümit ve Appiah. İkisi de cezalıydı. Randers, Süper Lig'de bence tutunamayacak bir takım. Maçın başında Rüştü'nün inanılmaz kurtardığı top sinyaldi. Ardından Antalya maçındaki gibi Fenerbahçe'nin en son yemesi gereken duran toptan gol geldi.
Ne kadar yetenekli oyuncularınız olursa olsun, dağınık olursanız, organize değilseniz, rakip ne kadar zayıf olursa olsun üretemiyorsunuz. Bireysel anlamda vasatı aşan iki oyuncu vardı. İkisi de mükemmel oynadı. Aurelio ve Kerim. Diğer oyuncular kapasitelerinin çok altında kaldılar. Edu görünmedi. Lugano'ya fazla iş düşmedi. Ama bu iki oyuncunun değişerek tuttuğu rakip santrfor golü kafayla yaptı.
Orta sahada Tümer ve Tuncay'ın iyi niyetlerinden kimsenin kuşkusu yok. Ama kapalı defansa karşı sürekli final pasları yapmak istemeleri üretken olmalarını engelledi. Bir de rakip takımı bunaltacağın bölümlerde rakip orta saha oyuncuları ve bekleri kenara çıkıp pas aldılar ve tempo düşürdüler. Bunda Tümer ve Tuncay'ın bölgelerinde çizgiye inememesi, Kezman, Alex ve Deivid'in geriye hiç dönmemesi de etkileyiciydi.
Pres şart
Bunaltıcı baskı kurmak ve rakibi hataya zorlamak için önde pres yapman gerekir. Zaten bu sistem ve bu oyuncularla önde baskı yapmak zorundasın. Çünkü rölanti oynarsan ve baskı yapmazsan, o zaman bu oyuncu ve sistemle oynamanın anlamı olmaz.
Zico'nun, Deivid ve Kezman'ın kuvvet çalışmalarına ağırlık vermesi lazım. Deivid, Alex gibi oynamaya çalışıyor. Açıkcası pasör gibi. Zaten ikinci golde asisti o yaptı.
Skora baktığımızda eleme maçlarında yeterli gözükmüyor. Ama Fenerbahçe bu rakibe elenirse futbol mucizesi olur. Deplasmandaki maçın buradan kolay olacağını düşünüyorum. Gelecek için açıkcası soru işaretleri var. Fenerbahçe'de Mehmet Aurelio ve Appiah hep sahada olmak zorunda