Gönderen Konu: Tuncay'dan ilginç açıklamalar  (Okunma sayısı 563 defa)

Çevrimdışı alex_20

  • 5. SINIF UYE
  • *
  • İleti: 963
  • Puan 6
    • Profili Görüntüle
    • E-Posta
Tuncay'dan ilginç açıklamalar
« : 31 Ağustos 2006, 13:34:23 »
FourFourTwo'ya konuşan ve birbirinden ilginç açıklamalarda bulunan Fenerbahçe'nin milli yıldızı futbola halı saha turnuvasında başladığını söyledi.

Derginin eylül sayısına konuşan Tuncay, Fenerbahçe'ye gelirken 5-6 forvetin içine geldiğini bildiğini belirterek, savaşcı ruhu sayesinde forma şansı bulduğunu söyledi. Tuncay'ın FourFourTwo'ya verdiği röportajın ayrıntıları şöyle;


- "LÜKSEMBURG MAÇI MANTIKLI BİR PROVAYDI" -


Malta maçı öncesi iyi bir hazırlık maçı oldu. Güçsüz gördüğünüz bazı rakipler size karşı farklı oynayabiliyorlar. Tam bunun örneğini gördük; takım halinde kapanan ve öne çıkmaya çalışan bir takım Lüksemburg. Bir kere öne çıktılar, kontradan golü yaptık zaten. Takımda ortam, arkadaşlık çok iyi, elemelere yansır diye düşünüyoruz.


- "BÜTÜN GÖZLER MARCO'DA OLACAK!" -


Marco Aurelio polemiği içeriye hiç yansımadı. Sadece maça çıkarken konuyla ilgili espriler yaptık; "Bütün gözler Marco'da olacak, biz rahat rahat oynarız" diye güldük. Sonuç olarak 5 yıldır Türkiye'de yaşayan biri Marco. Herkesin tanıdığı, bildiği, futbol kalitesi iyi bir oyuncu... Bence saygı duymak gerekir. Türk vatandaşlığına geçtiyse bütün haklara sahiptir ve hocamızın tercihidir. Bizim açımızdan bir sorun yoktu yani, biz gayet mutluyduk. Dışarıdaki farklı yorumları sadece izliyoruz...


- "HALI SAHADA BAŞLADIM" -


Futbola halı saha turnuvasında başladım! Mahallede sokakta oynayan tiplerden birisiydim. Arkadaşlarım bir maç olduğunda mutlaka beni davet ederlerdi. Çünkü o zamanlarda da hırslıydım, kaybetmekten hoşlanmazdım. Bir turnuvaya davet edildim. Amatör hocalardan birkaçı maçı da turnuvayı izlemeye gelmişler. Tamer İlaçan beni beğendi, 'Bizimle antremanlara çıkar mısın?' dedi. 'Tabii' dedim. Ama antremana gittiğimde, eleme usulü bir çalışma yaptıklarını gördüm, devre arasında da "ben bunlardan iyiyim" diye düşünüp kaçtım.

Kendi kendime verdim bu kararı yani. Sonra okulumu, adresimi bulmuşlar, eve gelip ailemden izin istediler, öyle başladım. 1-1,5 sene amatör olarak oynadım, sonra Sakaryaspor'a geçtim ama deprem oldu. Depremden sonra takım ligden çekildi. Biz süper gençler olarak deplasmanlı maçlar oynuyorduk. Bir yıl da genç takımda oynadım, sonra A takıma geçtim. Altyapı görmedim ama bunun eksikliğini hırsımla, mücadelemle kapatmaya çalışıyorum.


- "OĞUZ, AYKUT ve HAKAN ŞÜKÜR" -


Sakarya'dan çıkan oyuncuların hepsi benim için örnek oldular. Oğuz Hoca, Aykut Hoca, Hakan abi. Sadece futbollarıyla değil, kişilikleri ve aile yaşamlarıyla da Sakarya gençlerine idol olmuş kişiler bunlar. Bana da onlar örnek olmuşlardır hala da oluyorlar.


- "BEN DE GİTMEK İSTİYORUM" -


"Yaptığınız işte iyiyseniz aşama kaydedeceğinize, birilerinin sizi fark edeceğine inanıyorum, sadece futbolda değil, her iş için geçerli bu. Takımda iyiyseniz, milli takıma gidersiniz, futbolunuzu ve yeteneklerinizi daha ön plana çıkarırsınız. Avrupa'da oynamak için ise hem kendi takımınızda hem milli takımda iyi olmanız gerekir. Şampiyonlar Liginde, UEFA'da oynarken hem takım olarak hem bireysel olarak iyi olmanız gerekir.

Avrupa'ya gitmek istiyor musun derseniz, istiyorum tabii. Oradaki havayı teneffüs etmek isterim, atmosferi, futbol anlayışını, görüşünü... Çünkü milli takımda yurtdışında oynayan arkadaşlarımızla görüştüğümüzde Emre olsun, Nihat olsun, Hamit, Yıldıray olsun, psikolojik olarak çok rahat olduklarını görüyorum. Türk futbolunun en büyük sorunu bu bence, üzerimizdeki psikolojik baskıdan kurtulmamız gerek. Yetenek konusunda kimseden eksik değiliz. Zamanı gelirse, imkân olursa ben de gitmek istiyorum. Bazen gazetede çıkan haberleri okuduğunda annemin, 'Sakın gitme' diye aradığı oluyor.


- "FATİH TEKKE BANA 'SEN DE GİT' DEDİ" -


"Ben Fenerbahçe'ye 5-6 forvetin içine geleceğimi bilerek geldim ama forma şansını buldum. Mücadeleci bir oyuncuyum. İtalya'da mücadele daha fazla ama İspanya'da futbol oynamak için daha geniş alan var. Herkes geniş alanda oynamayı sever. Zidane bile İspanya'ya geldiğinde, 'Burada top ayağıma gelince düşünme zamanım daha fazla, İtalya'da hemen basıyorlar' demişti. Artık imkân neresi olur, tercih nereden gelir, o zaman değerlendireceğim. Ama fırsat çıkarsa, kesin kullanacağım.

Mesela milli takım kampında farklı bir Fatih Tekke gördük... Bazen espri bile yapıyorduk, yüzün değişmiş, saçların değişmiş gibilerinden. Bir farklılık vardı, çok mutluydu. Psikolojik baskıdan kurtulmuş, rahatlamış gibiydi. Hatta bana, 'Geç kalmadan sen de git' tavsiyesinde bulundu. Türkiye'nin en üst düzey birkaç forvetinden biri; o, Hakan abi… Her takımda oynayabilir. Buna rağmen gitmeyi tercih etti. Kendisi de söylüyor zaten. Emre, Nihat... Dışarıdan bakınca bile o duruş farkı anlaşılıyor."


- SUS İŞARETİ… -


Sus işareti sanıldığı gibi bir şeyi ima etmek için yaptığım bir şey değil. Birisine giden bir mesaj... Belki bir gün açıklarım kime olduğunu ama yerine giden bir hareket olduğunu ve yaptığım kişinin mesajı aldığını söyleyebilirim. Kimseyi kırmak, üzmek amaçlı yapmıyorum; benimle özdeşleşen bir gol gösterisi gibi alınsın bu hareket…


- "DAUM ve ZİCO" -


"Sezona başlamadan Santana idmanda inanılmaz tempolu bir koşu yaptırdı; 12 turdu, 6 tur, 5 tur... Artık sıcaktan tansiyonumuz falan çıktı. Ben sonra gittim, 'Siz hani Brezilya? Top pas, beşe iki maç... Biz öyle biliyorduk' dedim. Bana, 'Brezilya Dünya Kupası'ndan elendi. Kondisyon olmazsa, zor bu işler' diye cevap verdi. Her hocanın anlayışı, sistemi, taktiği çok farklı... Ama en önemlisi futbolcuyla olan diyalogu… Ne kadar taktik verirseniz verin, futbolcu hocayı sevmezse, olmaz. Hocalar arasında kıyaslama yapıyor gibi olmak istemem. Christoph, daha farklı anlayıştaydı, herkesin bir bölgesi vardı, kuleler kurulurdu, hatta kendi aramızda, "Hoca yine havaalanını kuruyor" derdik.

Zico daha farklı, önce bir kondisyon yüklemesi oluyor, sonra Edu bir takımı, Zico bir takımı çalıştırıyor. Hatta başlangıçta biz de şaşırdık. Hücuma dönük olanlar Edu'yla, defans oyuncuları Zico'yla çalışıyor. Biz takım olarak çalışmaya alışkın olduğumuz için, önce bir 'Noluyor?' dedik. Ama şunu söyleyebilirim ki çok iyi bir insan. Normalde hoca futbolcuya pek bakmaz, futbolcu bakar, selam vermesi için; Zico bazen yürürken yüzümüze bakıyor, biz ona selam veriyoruz. Brezilyalıları zaten Alex'ten, Marco'dan iyi tanıyorduk, çok sıcakkanlı insanlar."

__________________



Çevrimdışı Abdullah

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 41.478
  • Puan -1500
  • Cinsiyet: Bay
  • qwqwqw
    • Profili Görüntüle
    • Onehost.net
Tuncay'dan ilginç açıklamalar
« Yanıtla #1 : 24 Haziran 2007, 00:20:46 »
bilgi için saol

Çevrimdışı Abdullah

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 41.478
  • Puan -1500
  • Cinsiyet: Bay
  • qwqwqw
    • Profili Görüntüle
    • Onehost.net
Tuncay'dan ilginç açıklamalar
« Yanıtla #2 : 26 Temmuz 2007, 13:18:56 »
 ;) ;) ;) ;) ;)

Çevrimdışı Force23

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 32.652
  • Puan 334
  • Cinsiyet: Bay
  • !!ƒяєєѕтуℓєя!!
    • Profili Görüntüle
Tuncay'dan ilginç açıklamalar
« Yanıtla #3 : 17 Ağustos 2007, 10:49:37 »
Paylaşım için saol
Only God Can Judge Me !!
They''ll Never Take Me Alive