Arda çok dikkat etmeli. Böyle devam ederse makas yer.
Arda’nın işi çok zor. İki türlü zor. Biri ve gerçeği;
Arda bu! Onu tez elden değiştirmek mümkün değil.
Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır; Arda’nınki yoğurdu çalkalayıp cacık yaparak yemek. Üstelik ağır aksak! Tez elden değişmesini beklemek Arda’yı da bunaltır. Nitekim öyle oluyor. Arda, Kalli’nin dediklerini yapmak için acele ediyor, rahat olamıyor ve zamanlamada hatalar yapıyor. Kendi normal oyununun dışına çıkınca hataları da çoğalıyor.
Arda’nın oyun sitili topla aşk yapmak. Yapıyor da, zevk de veriyor. Zarif ve ters çalımları, akıllı kontrolü, rakiple mücadelesi seyredene mutluluk veriyor ama Arda’nın her fazladan hareketi pozisyonu öldürüyor. Topu zamanında verse arkadaşı sonuca gidecek, atağa, kalkacak, top Galatasaray’da kalacak ama Arda öyle yapmıyor pas vermesi gereken yerde bir çalım daha atıyor ve o anda hem kendini zora sokuyor hem rakipler Arda’dan pas alacak arkadaşlarını kapatıyor. Arda iş işten geçtikten sonra pas veriyor. Kalli de buna çıldırıyordur ama eminim henüz kızgınlığını mikrofonlar önünde sözcüklere dökmüyor.
Hakan Şükür ve Ümit’le olmaz!
Haykırıyorum;
Futbol 4-6-0’a döndü.
Çift santrforlu bir takım intihar eder!
Kalli de söylüyor;
Defansımdan memnunum ama çok gol kaçırıyoruz. Gerets de aynısını söylüyordu.
Hayır Baylar; çok gol kaçırmanın iki sebebi var;
1- Çift santrforla oynadığınızdan ötürü orta sahanız eksik kalıyor ve pozisyonlar tesadüflere kalıyor.
2- Santrforlarınızın vuruş tekniği ve kişisel becerileri yok!
Bu takım gol atamaz!
Galatasaray’da sorun yok. Sorun çift ve beceriksiz santrforlarda…
Hiç olmazsa biri oynamalı…
Galatasaray; Sabri, Linderoht, Ayhan, Lincoln, Arda ve ‘yeni forvet’le oynasın bak nasıl gole gider. Daha Hasan Şaş, Barış ve Serkan var. Bu altılıyı bulmak da Kalli’nin görevi.
