Türkiye böyle orta saha görmedi!
06.07.2007
Sizlere bugün Lincoln ve Linderoth'u yazacağım, ikisi de çağdaş futbolun aradığı isimler; Dikine oyun, çok koşu, beceri, tempo ve devamlılık, onların tek düşüncesi.
Galatasaray Kulübü de bu düşüncenin Türkiye'deki tek adresi…
Doğru seçim, doğru isim, doğru adımlar var.
Tabii bunların başında da Carl Heinz Feldkamp var.
Bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü?
İki starı yazacağım ama dikkatimi çeken bir şey daha var;
Medyaya bakıyorum bazı yayın organları hala Galatasaray'ın ‘Seyrantepe', ‘Riva' sorun-meseleleriyle ilgileniyor. Canaydın'ı ve yönetimi durmadan kaşıyor.
Ayıptır yahu!
Gün, transfere alkış günüdür.
Taraftarın hevesini kursağında bırakmasanıza. Kavganın da yeri var. Zamanı gelir, martta atarsın yumruğu yıkarsın yönetimi, ya da baş tacı edersin. Ama her dakka yerli yersiz para da para diye bindirirsen antipatik olursun.
Galatasaray takımı son beş senelik süreçte görülmemişçesine transfer yaptı. Onun sefası sürülecek yerde, hala Canaydın'a bindirerek mutluluğun içine ediliyor.
İnamoto, Carrusca alındığında lanetleyenler, Linderoth ve Lincoln alındığında batıyoruz feryadı basıyorsa.
Hoop! Durun bakalım…
Bırakın şu kavgayı da taraftar mutlu olsun.
Şimdi sevinç zamanıdır.
Coşkuya limon sıkmayın lütfen!
Galatasaray'ın transferleri mükemmel.
Medya da sabırsız
Günlerdir medya kim daha iyi transfer yaptıyı tartışıyor. Oysa daha çok erken. Transfer mevsiminin bitimine daha iki ay var. Elbet Fener de, Beşiktaş da, Trabzon da hatta Galatasaray da, daha ne transferler yapar. Süre bitsin sağlıklı değerlendirmeyi o zaman yaparım…
Bugün için en iyi transferler Galatasaray'da.
Gerekli isimler alındı, takımın eksikleri giderildi.
Bir forvet, bir defansif sağ kanat daha alınacak. Belki orada Song oynayacak!
Song ile Tomas'ın durumları da henüz kesinleşmedi.
Yönetim kurallarını koyuyor ve asla taviz vermeyecek.
Song ile Tomas ya yönetimin dediğini yapacak ya yollar ayrılacak!
Kalli bile suskun kalıyor.
Haa… Böyle bir soğuk harp de Galatasaray'a yakışmıyor. Tez elden çözülmeli ve takım sezona sorunsuz girmeli. Öyle de olacak. Tomas ve Song'un kalacaklarını düşünüyorum.
O zaman sahaya techizatı tam, tank gibi bir Galatasaray çıkar.
Huzurlarınızda; Cassio de Souza Soares Lincoln
Ben adamda önce karakter ararım diyenler; Lincoln'le bir tanışsın. Zaten isminden belli asilzade gibi adam.
Galatasaray'ın yeni oyuncusu Feldkamp'ın eseri. Kalli ne yaptı etti Lincoln'ü Galatasaray'a aldı. Bir de Linderoth var yanında…
İddia ediyorum Türkiye böyle orta saha görmedi.
Bunların yanına kimi koyarsan koy, takır takır oynar. Kalli'nin elinde daha ne gençler var. Ferhat, Aydın, Mehmet Topal, Mehmet Güven, Ayhan, Sabri, Arda, Hasan Şaş…
Galatasaray'ın orta sahası mükemmel.
Lincoln adam gibi adam
Lincoln 17 yaşında Brezilya'nın Atletico Mineiro takımında futbola başlıyor. 2001'de Almanya'nın Kaiserslautern takımına, oradan da 2004'te Schalke 04'e geliyor. Yani 11 senede 3 takım. Mükemmel… Adam mazbut ve istikrarlı. Bu çok önemli.
Lincoln'ün altın gibi kalbi var. Çok yardımsever. Yoksula, hastaya, ihtiyacı olana yardıma koşuyor. Saha içinde de yardımlaşmayı seviyor. Ancak bazen çok egoist olduğu da gözleniyor. Takımı için oynuyor, umulmadık paslar atıyor, oyuna küsmüyor. Temposu çok iyi, bulunduğu ortama uyumu da çok iyi. Severse mutluluğu da verimi de artıyor. Türkiye ve Galatasaray Lincoln için biçilmiş kaftan. Bunları ben söylemiyorum; Almanya istihbaratım bu notları veriyor.
Lincoln'ün, Schalke'den ayrılışının sebebi mutsuzluğu. Kaçan şampiyonlukta Lincoln üzülürken Schalkeli onu suçlu ilan etmiş… Lincoln buna dayanamamış.
Lincoln'ün adı Almanya'da hiç ‘paparazzi'ye karışmamış. Skandalı hiç yok. Ciddi bir profesyonel. Arkadaşlarıyla iyi geçiniyor.
Duran topçu Lincoln!
Lincoln, Alex gibi duran topçu değil, Lincoln koşuyor. Duran toptan kastım frikikler… İyi vuruyor.
Oyun içinde gözü hiçbir şeyi görmüyor. Formasının hakkını veriyor. Hakemle hiç oynamıyor. Rakibe dalaşması yok. Sarı-kırmızı kartlarla aşinalığı pek yok. Hatta öyle iddia ediyorlar ki, tekme yiyip canı yansa bile ne rakibe dalıyor ne hakeme bakıyor. Oyuna aynı hırs ve efendilikle devam ediyor. Düştüğü yerden kalkıp koşuyor.
Lincoln devamlılığı olan bir futbolcu, uluorta sakatlanmıyor, takımını eksik bırakmıyor.
Orta alanda çok etkin. Topa çok iyi vuruyor, kaleye sokularak attığı müthiş goller var.
Lincoln oyuna ve topa güzel hükmediyor, takımının ateşleyicisi ama aranan 10 numara değil. Asla bir Hagi değil. Kendisi de itiraf etti zaten ‘Hagi'nin %30'u olsam yeter' dedi. Bu sözde gerçek de var tevazu da…
Ama Lincoln 2004'de Almanya'da yılın futbolcusu seçilen bir Brezilyalı, üstelik yaşı da 28.
Galatasaray mükemmel bir oyuncu aldı. Kıyas kabul etmez.
Ayrıca; medyada yanlış geçti; Almanya da 2006'da 5, 2007'de 3 gol atıyor. Azımsamayın, orta sahadan geliyor.
Tobias Linderoth
Kendine güvenli, ayakları yere sağlam basıyor, yüreği futbol için çarpıyor. Hocasına itirazı yok, görev anlayışı süper. Gözlerimi kaparım vazifemi yaparım diyenlerden.
Everton, Kopenhag, İsveç Milli, Takımı'nın savaşçısı.
Linderoth için rütbe önemli değil. Suyu mataradan içer, mermiyi cebinde taşır. Rakibi ezer geçer!
Sahanın her yanına ayak basar, futbolu belki gösterişsiz ama katkısı yüksek randımanlı. Rakiple takışması yok ama bazen kantarın topuzunu kaçırıp kart görüyor. Kasti değil ama tacizkar! Yasalara uyumu 10 üzerinden 10. Gücü 4x4… Sahra cipi gibi…
İki maç üst üste yapar
Devamlı top kovalıyor. Bir maçta rekor kırmış tam 14.600 km koşmuş, ortalaması bir maçta 12 km. Bu; Alex x 9 falan demek! Carlos bile yanında çırak kalır diyorlar…
Tabii benim olaylara bakış açım biraz farklı. Hem oyun karakteri, hem insani karakter arıyorum ikisi birleşince ortaya Linderoth çıkıyor.
Hücumdan çok defansını düşünen bir beyin ama rakip kaleye sokulduğunda boş dönmüyor. Onun için maçlar saati limitsiz eğlence. Oyna desinler iki maç üst üste yapar bir de rakiplere tur bindirir.
Biraz soğuk tipli… İsveçli ya!
Florya'da ısınır. Ateş gibi olur.
Galatasaray da Lincoln ve Linderoth ikilisiyle tekrar dünya takımı olur.
Bouzid'i pek tanımıyorum
Bouzid hakkında fazla bilgim yok araştırıyorum. Malum bilmeden yazmam.
Ancak; Fanatik'te bir pozunu gördüm… Aman Allahım!
Bouzid kale önünde röveşataya kalkmış…
Breh breh!
O ne müthiş bir poz!
Ben futbolcuyu yürüyüşünden tanırım. Bouzid rakipler için tam bir yezid!
Böyle vücut estetiği olan biri, futbolu da şiir diye çimlerde okur!
Bravo Bouzid.
Ümitliyim…
