Takımlarımız Avrupa kupalarında tel tel döküldüler.
Galatasaray... Kuraya 4. torbadan girdi, tam dişine göre rakiplerle eşleşti, ancak 3 maçta sadece 1 puan toplayabildi. Şampiyonlar Ligi’nde üst tur hayal, hatta UEFA şansı bile zor. Fenerbahçe... Devler Ligi macerası başlamadan bitti. Ligde büyük hayal kırıklığı meydane getirirken, İngiltere’de hayli iyiydi. Fakat yine kronikleşen bir savunma hatasına kurban gitti. Beşiktaş... Kadrosu yıldızlarla dolu, ama henüz takım olamadı. UEFA’da evinde oynayacağı 2 maçın ilkinde sahada yoktu. Tottenham, 3 puanı zorlanmadan kaptı, kaçtı...
Ah Trabzonspor, vah Kayserispor...
Trabzonspor hiç yenilmeden Osasuna’ya elendi. Kayserispor, Hollanda’da futbol dersi verdiği AZ Alkmaar’ı, evinde kendi kalesine attığı bir golle geçemedi. İki temsilcimize üzüldük, ancak bir tesellimiz vardı: Tarihte ilk kez Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş ile Avrupa’da gruplara kalmıştık. Cim Bom, 4. torbadan girdiği kura çekiminde devleri es geçip, dişine göre rakiplerle eşleşti. Ancak 3 maç geride kaldığında bilanço hayli kötü: 1 puan... Şampiyonlar Ligi’nde üst tur umutları bitti gibi, üstelik UEFA’ya giden yol da engellerle dolu...
Devler... Türkiye için görev başına
UEFA’da da gruplara puansız başladık. Fenerbahçe, Newcastle’a; Beşiktaş, Tottenham’a mağlup oldu. Bu sonuçlar sadece kulüplerimizi değil, ülkemizi de yakından ilgilendiriyor. Çünkü 2008-2009’da lig şampiyonumuzu ön eleme oynamadan Devler Ligi’ne göndermemiz için ‘3 Büyükler’in alacağı iyi sonuçlara ihtiyacımız var. Şu an UEFA’da 13. sıradayız ve hedefe ulaşmak istiyorsak ilk 10’a girmek zorundayız. Rakiplerimiz İskoçya, Ukrayna... Ve Shakhtar ile Dinamo Kiev kaybetse de; Celtic ile Glasgow kazanmaya devam ediyor.
