Gönderen Konu: Türkiye’ye yeni imaj gerekliyor  (Okunma sayısı 317 defa)

Çevrimdışı BF08

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 11.528
  • Puan 2987
  • Cinsiyet: Bay
  • KİNG BESTFİFA 08
    • Profili Görüntüle
Türkiye’ye yeni imaj gerekliyor
« : 05 Ağustos 2007, 18:03:18 »
Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi ve AB uzmanı Doç.Dr. Hakan Yılmaz, devlet eliyle yapılan tanıtımların Avrupa halklarınca propaganda olarak algılandığını belirterek, sivil toplum örgütleri aracılığıyla Avrupa ve dünyada mümkün olduğu kadar çok alanda etkili olmak gerektiğini söyledi.

Doç.Dr. Yılmaz, markanın önemine değinerek, "marka değeri yüksek ülkelerin hem imajının hem de milli gelirinin, marka değeri düşük olanlara göre hep daha yüksek olduğunu" söyledi. Yapılan araştırmalara göre, Türkiye'nin imajı ve marka değerinin "çok düşük olduğunu" ifade eden Doç.Dr. Yılmaz, bunun Türkiye'nin dünya ve AB ile ilişkilerinde "çok ciddi sorun yarattığını" öne sürdü.

Doç.Dr. Yılmaz, "Bu sadece ekonomik açıdan değil, marka değeriniz düşük olduğunda çok göze batıyorsunuz. Diyelim ki en ufak bir insan hakları ihlali olsa, 'genelde insan haklarına bu ülke riayet eder' denilen ülkelerde hiç duyulmayacak bir hadise, Türkiye gibi bir ülkede birden bire Batı basının manşetlerine taşınıyor" diye konuştu.

STÖ'LERLE TANITIM

Doç.Dr. Yılmaz, Türkiye'nin AB halklarına yönelik söylemlerinde, "Hristiyan kulübü olursunuz, üye olarak almanız stratejik açıdan önemli, yaşlanan Avrupa nüfusuna genç ve dinamik nüfus getireceğiz" gibi argümanlar kullandığını ifade ederek, bunların Avrupalılar tarafından, "Ben Müslümanım siz Hristiyansınız, Orta Doğu ülkesiyim, siz yaşlısınız, öleceksiniz" gibi anlaşıldığını söyledi.

Ayrıca, Türkiye'nin devlet eliyle tanıtım yapmasının "negatif etki yarattığını ve Avrupa halklarınca propaganda olarak algılandığını" belirten Doç.Dr. Yılmaz, yurt dışında konser verme, tanıtım filmleri, gazete ilanları, afişler hazırlama gibi yöntemlerin, "Avrupa'da Türk imajını yükseltme açısından çok az etkili olduğunu" öne sürdü.
Doç.Dr. Yılmaz, Türkiye'nin Avrupa halklarına kendini kabul ettirmek için yeni stratejiler izlemesi gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Bizim bu klasik az parayla ve kötü bir biçimde yaptığımız tanıtım meselesinden çıkıp, daha çok sivil toplum örgütleri (STÖ) ve devletin işbirliğiyle yapılabilecek ama sivil toplumun ön planda olduğu bilfiil etkinliklere katılarak çok alanda angaje olmamız gerekiyor. STÖ işbirliğiyle ve STÖ aracılığıyla Avrupa ve dünyada mümkün olduğu kadar çok alanda etkili olmak, spordan sanata, siyasetten çevre konularına kadar çok alanda global ve Avrupa çapındaki olaylara girmek, sözümüzü duyurmak ve oralarda pozitif anlamda etkili olmak lazım. Ama bir iki alana sıkışıp kalmadan, her alanda, bilimde, konferanslarda, sanat faaliyetlerinde, sergilerde, konserlerde, festivallerde sürekli yer almalı. Devletin desteği ve sivil toplumun öncülüğünde angaje olmak, bu imajı kısa zamanda birazcık iyileştirmek için en etkin yol olarak ortaya çıkıyor. Bunun çok etkin olduğunu şimdiye kadar birkaç ülke ispat etti. Çin, Brezilya mesela bu konuda çok önemli başarı kazanmış ülkeler."

Türkiye'nin AB sürecinde en önemli konuların insan hakları ve demokrasi olduğunu da ifade eden Doç.Dr. Yılmaz, imajın düzeltilmesi için, "bu konularda sansasyon olabilecek ihlallerin sayısının minimize olması gerektiğini" söyledi.

"İSPANYA ÖRNEK ALINMALI"

Doç.Dr. Yılmaz, Türkiye'nin imajını düzeltmesinde İspanya'yı örnek alabileceğini söyledi.

İspanya'nın, "1970'lerde dibe vurmuş imajını, 20 yılda son derece pozitif bir noktaya taşıdığını" belirten Doç.Dr. Yılmaz, eskiden İspanya denildiğinde, "diktatörlük rejimi, muhafazakar, maço erkekler, ateşli kadınların akla geldiğini", ancak şimdilerde "özgürlük, tolerans, sanat ülkesi" olarak görüldüğünü anlattı.

Doç.Dr. Yılmaz, "Ben bu anlamda örneğin İspanya'nın izlenmesi, İspanyollarla bu konuda işbirliği yapılmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Bu imaj sıçramalarını yaşayan ülkeler de var. Hindistan çok önemli atılımlar yapıyor. Brezilya var. Bu ülkelerle diyaloğa geçerek kısa, uzun, orta vadede nelerin yapılabileceğini konuşursak anlamlı şeyler yaparız. Avrupalılardan, bizi tanıtmalarını, bizi daha iyi anlamalarını beklemek gerçekçi bir beklenti değil" dedi.

"2008'DE CİDDİ SALVOLAR BEKLİYORUM"

Türkiye'nin AB sürecinde 2008 yılında Türkiye'ye karşı "ciddi salvolar" beklediğini belirten Doç.Dr. Yılmaz, "Türkiye'yi yıldırmak ve bezdirmek için önümüze çeşitli tuzaklar kurulacaktır. 'Sizi Akdeniz Birliğine alalım, imtiyazlı ortaklık verelim, şu fasılı açmayalım, Ermeni çevrelerinin iddialarını tanıyın' gibi, Türkiye'yi bezdirici bir süreç izleyeceğiz. Bu ne kadar sürer bilmiyorum ama ben en şiddetlisinin birkaç ay sonra başlayacağını düşünüyorum. Biz bu salvolara direnebilirsek, papaza bozulup oruç bozmazsak, bu arada AB de anayasasını geçirir ve kurumsal yapısını kontrol ederse ben 2009'dan itibaren ilişkilerde çok ciddi bir açılım bekliyorum, üyeliğe giden sürecin reel olarak başlayacağını düşünüyorum. Yeter ki biz şu 1,5 yıllık sürede, salvoları atlatabilecek dirayette ve soğukkanlılıkta olalım" diye konuştu.

AB içinde Türkiye'nin birçok "dostu" olduğuna da dikkati çeken Doç.Dr. Yılmaz, içeride oluşacak psikolojik baskıların Türkiye'yi Avrupa'dan uzaklaştırıcı bir kamuoyu yaratmasına izin vermemek gerektiğini belirtti. Doç.Dr. Yılmaz, içerideki Avrupa karşıtlığına rağmen reformların yapılabilmesi durumunda iki yıl sonra "selamete" varılabileceğini de kaydetti.

"KÖTÜMSER BAŞLAYIP İYİMSER BİTEN BİR İLERLEME RAPORU BEKLİYORUM"

Doç.Dr. Yılmaz, bu yılki İlerleme Raporunu nasıl beklediğine ilişkin soru üzerine, "Kötümser başlayıp iyimser biten bir rapor bekliyorum" ifadesini kullandı.

TBMM'de çok kritik 1-2 konuda belli reformların yapılabilmesi halinde "iyimser bitimin" daha da artacağını düşündüğünü söyleyen Doç.Dr. Yılmaz, şu anki AB Komisyonunun, "AB'nin gördüğü en Türkiye yanlısı komisyon ve Türkiye'yi AB içinde şu anda en ciddi savunan kurum olduğu ve komisyonun Türkiye'yi övmek için fırsat beklediği" görüşünü dile getirdi.

"Bizim yapacağımız, komisyonun eline Türkiye yanlısı tezler yazabileceği daha çok malzeme vermektir" diyen Doç.Dr. Yılmaz, komisyon raporlarının pozitif çıkması halinde bunun konseyde değiştirilmesinin çok zor olduğuna dikkati çekti.
BF08 ALAYINA İSYAN !!! uA .


Çevrimdışı Force23

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 32.652
  • Puan 334
  • Cinsiyet: Bay
  • !!ƒяєєѕтуℓєя!!
    • Profili Görüntüle
Türkiye’ye yeni imaj gerekliyor
« Yanıtla #1 : 05 Ağustos 2007, 18:33:49 »
paylaşımın için teşekürler
Only God Can Judge Me !!
They''ll Never Take Me Alive