Gönderen Konu: Uçurtma kavgası 20 Ocak 2008  (Okunma sayısı 447 defa)

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 161.999
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Uçurtma kavgası 20 Ocak 2008
« : 20 Ocak 2008, 20:27:18 »
Uçurtma kavgası 20 Ocak 2008
SİNEMA filmleri, toplumun hassas dengelerini tetikleyebilir de kitaplar tetikleyemez mi? Belki okur yazarlığı yüksek olan ülkelerde olabilir ama, gelişmemiş ülkeler sözkonusuysa bu kural işlemeyebilir. Örnek mi? Afganistan'ın gerginlikleri tetikleyebileceği gerekçesiyle "The Kite Runner" (Uçurtma Avcısı) isimli filmi yasaklaması. Oysa kitaba yönelik herhangi bir yasak yok. Gerekçesi ise içler acısı. Afganistan'da hem okur-yazar oranı düşük, hem de kitap İngilizce yazılmış.


Nedense gelişmekte olan okumayı, öğrenmeyi pek sevmez. Görmek veya duymak daha kolay gelir, hem daha etkilidir. İşte Afgan Yönetimi'nin korkusu da bu. Yazılmış, ama pek okunmamışın bir ziyanı yoktur. Ama yazılmış okunmuşsa, okunmuş görselliğe dökülüyorsa, kitlelere ulaşma tehlikesi vardır. Uçurtma Avcısı'yla ilgili durum da budur. Hollywood ile Afganistan arasında yavaş yavaş gelişmeye başlayan "Uçurtma Avcısı" filminin hikayesine gelince. Afgan asıllı ve ABD'de yaşayan Amerikalı Halid Hüseyin'in imzasını taşıyan aynı isimli romandan beyazperdeye aktarıldı. Arkasında Amerikan Paramount şirketi var. 22 Şubat tarihinde Türkiye'de de vizyona girmesi bekleniyor.

ETNİK TECAVÜZ

Kitabın, dolayısıyla filmin özeti şöyle; California eyaletinde yaşayan Amir, Taliban'ın ülkeyi ele geçirmesinin ardından ABD'ye göç eden Kabilli tüccar bir ailenin oğlu. Film gelecek vaad eden bir yazar olan Amir'in yeni basılan kitabının ilk kopyasını almasıyla başlıyor. Karısıyla bu mutlu olayı paylaşırken, Pakistan'dan gelen bir telefon hayatının akışına yeni bir yön veriyor. Çocukluk yıllarındaki arkadaşı Hassan ve karısı Taliban tarafından öldürülmüştür. Arkadaşının oğlunu kurtarmak için Afganistan'a geri dönmesi gerekmektedir.

Amir, sadece Afganistan'a değil 30 yıl öncesine döner. Sovyet işgali altındaki Kabil'de arkadaşıyla uçurtma yarışmalarına katıldıkları o güzel, masum günlere. Gökyüzündeki uçurtma dövüşlerine. Arkadaşı hizmetkarlarının oğlu Hassan'dır. Afganistan'da azınlıkta olan Şii kökenli Hazara etnik grubuna mensuptur. Toraman çocuklar ne zaman Hassan'a sataşsa karşılarında Amir'i bulur. Sonra o meşum gün gelir çatar. Çoğunlukta olan Peştun çocuklar, Hassan'ı hırsızlıklarla suçlar. İşin içinde Hazaralara karşı etnik kin de vardır. İçlerinden biri küçük çocuğun ırzına geçer. Amir öylece kala kalır. İyi hissedebilmek için Hassan'ın hırsız olduğuna inandırır kendini. Babası ise Hassan'a inanır. Ancak Afganistan'ın içinde bulunduğu sosyo-ekonomik şartlar iki arkadaşın yolunu ayırır. Amir, ABD'de yeni bir hayata yelken açar, Hasan ise uçurtmayı bile yasaklayan Taliban'ın Afganistan'ında kalır. Arkadaşına ihaneti ise bir hayalet gibi Amir'in peşini bırakmaz.

ÇOCUKLAR KAÇIRILDI

Filmde Amir'i 'Zekeria İbrahimi', Hasan'ı ise 'Ahmet Han Mahmutzade' isimli iki Afgan çocuk canlandırıyor. Batı basını filmin kartpostalları andıran görüntü kalitesine ve ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olan çocukların oyunculuk yeteneğine övgüler yağdırıyor. Evet çocuklar için hayati tehlike söz konusu. Çünkü film icabı olsa da Sünni Peştun bir çocuğun, Hazara bir çocuğun ırzına geçmesi hem etik hem de etnik açıdan hassas bir durum. Paramount şirketi her ne kadar, ırza geçme sahnesinde çocuğun psikolojik travma yaşamaması için çok özenli davrandıklarını belirtse de Ahmet Han Mahmutzade geçen Kasım ayında can güvenliği için Afganistan'dan Birleşik Arap Emirlikleri'ne kaçırıldı. Film, ancak küçük çocuk Afganistan'dan çıkarıldıktan sonra dünyada vizyona girmeye başladı. Babası ise ırza geçme sahnesinden son anda haberdar olduklarını iddia ediyor.

MÜSTEHCEN SAHNELER

"Uçurma Avcısı"nın basında giderek daha fazla yer alması üzerine ise Afganistan'ın yasağı gündeme geldi. Hükümete bağlı Afgan Film idaresinin başkanı Latif Ahmedi, "Enformasyon ve Kültür Bakanlığı'nın emirleri üzerine, Uçurtma Avcısı filminin gösterimi ve ithali yasaklanmıştır. Çünkü filmin bazı sahneleri şüphelidir ve hassasiyetlere yol açabilir ve hükümet ve halk için sorun yaratabilir" dedi. Kitaba yönelik ise herhangi bir yasak yoktu. Paramount, "Zaten filmi Afganistan'da vizyona sokma planımız yoktu" diyor. Ancak korsan DVD'leri engelleyecek bir güç yok. The Times Gazetesi'nde yer alan bir makaleye göre Hazara karşıtı olan "Kabil Ekspresi" de yasaklamıştı. Ancak korsan DVD'ciler yasak tanımadı. Şimdi aynı şeyin "Uçurtma Avcısı"nın başına gelmesi bekleniyor. Hollywood-Kabil eksenindeki hikaye böyle. Bir de şu kritik soru var. Yıllardır istikrarı bulamayan Afganistan'ın bir filmle de olsa biraz daha karışması kimin işine yarar?