Gönderen Konu: "Başları hep dik olacak"  (Okunma sayısı 531 defa)

Çevrimdışı Saw

  • 2. SINIF UYE
  • ****
  • İleti: 9.123
  • Puan 1000
  • Cinsiyet: Bay
  • | |......S€N! S€V!Y0RUM......| |
    • Profili Görüntüle
"Başları hep dik olacak"
« : 04 Eylül 2008, 11:23:27 »
Dardanelspor’da oynarken dikkatini çekmişti Ersun Yanal’ın. Ardından da genç hoca onu Manisaspor’a alıyor, Selçuk İnan küme düşerken bile takımının en önemli futbolcularından biri haline geliyordu. Transfer döneminde adı Fenerbahçe başta olmak üzere birçok devle anılsa da Yanal faktörü devreye giriyor, bu kez genç yıldız Manisa’dan Trabzonspor’a transfer ediliyordu. Orta alan oyuncusu olmasına rağmen ilk iki maçta iki gol atan ve taraftarların gönlünü de kazanan Selçuk İnan ile Milli Takım kampında görüşen Fanatik muhabiri Serhat Demirtaş, yıldız futbolcuya merak edilenleri sordu;

En çok korkulan şey, uyum sorunuydu. Yenilerden birisin, sence artık aşıldı mı bu süreç?
- Tam manasıyla çözüldü diyemesek de büyük bölümünü aştığımıza inanıyorum. Açıkcası herkes kadar biz de bu durumun takıma nasıl yansıyacağını merak ediyorduk. Üzerimizde, ‘acaba sahana neler olacak?’ gerginliği hakimdi, sıksık birbirimize bunu soruyorduk. Ancak ilk iki maçımızı kazanmamız dengeleri bizim lehimize değiştirdi, özgüvenimizi yükseltti. Artık yüzde 80 oranında uyum sorununu aştığımızı düşünüyorum.

Hoca aynı olmasına rağmen kadroyla beraber sistem de değişti. Herkes kavradı mı Ersun Yanal’ın futbol felsefesini?
- Doğrusunu söylemek gerekirse ben sistemin çok fazla değiştiğini düşünmüyorum Ersun Yanal açısından. Çünkü o her zaman hücum yönü güçlü, agresif ve baskılı futbolu benimsemiş bir antrenör. Belki geçen sene kadro açından bunu yapamadı ama şimdi böyle bir oyunu oynatabileceği oyuncuları var. O nedenle kendi kimliğini daha iyi sergilediğini düşünüyorum. Takımın da onu anlama problemi yok.

Milli takımdasın. Bunun senin için önemini biliyoruz. Manisa’da da seçilmiştin ama Trabzon’da olmak milli formayı giymeyi kolaylaştırıyor mu?
- Daha fazla göz önünde bulunmanın artıları olduğunu biliyorum. Trabzonspor’daki performansımın da etkili olduğu muhakkak. Ancak Fatih Terim hocamızın da beni kadrosunda düşündüğünü ve uzun zamandır takip ettiğinden haberdarım. Buna layık olmak ve sürekli A Milli Takım kadrosunda yer almak için elimden geleni yapmaya devam edeceğim.

Takım içindeki rekabet ortamı çok konuşuldu, gençlerin bazıları ayrıldı. Ne derece etkili oldu bu geniş kadro?
- Rekabet ortamından son derece iyi bir şekilde faydalanıldığı kanaatindeyim. Rekabetin amacı takımın performansını en üst seviyeye taşımaktır. Trabzonspor’da da sezon başı itirabiyle kadroya baktığınızda kimsenin yeri garanti değildi, herkesin alternatifleri vardı. Kimse kendini rahatlatıp, zaten oynarım demedi, diyemedi. Bu da üst düzey form tutmamızı sağladı.

Mevkiin itibariyle zaman zaman değişik oyuncularla oynamak zorunda kalacaksın. Kimle en iyi uyumu sağlarsın?
- Biz takım oyununu benimsemeye çalışan bir ekibiz. O nedenle de bireylerin değil genel kurgunun önemi büyük. Bu sadece benim için de geçerli değil. Zaten şu arkadaşımla daha iyi anlaşırım gibi bir söylemde de bulunmam doğru olmaz.

Manisa’da kümede kalmaya çalışan, bunu başaramayan bir hava vardı, Trabzonspor’da ise şampiyonluk beklentisi. İki uç noktaları yaşamak nasıl bir his?
- Sizin de söylediğiniz gibi iki bambaşka havadan bahsediyoruz. Manisaspor’da sezon bizim için çok kötü bitmişti. Küme düşmemek için oynamıştık sonuçta. Şimdi Trabzonspor gibi bir camiada şampiyonluk havasını tattım. Bu mutluluktan da öte bir duygu. İlk kez şampiyonluğa oynayan bir takımın formasını giymekteyim. Anlatılmaz, yaşanır dedikleri böyle birşey herhalde.

Şampiyonluk beklentisi var. Sence bu nasıl bir etki yapar takım üzerinde?
- Bu kadroyla alakalı değil. Transfer yapılmasa bile beklenti böyle bir camiada mutlaka şampiyonluk olur. Elbette ki, şimdi bize bakış daha kararlı ve iddialı. Ancak bilinmesi gereken bir şey var ki, biz de bunu yaşamayı inanılmaz çok istiyoruz. Takım arkadaşlarımız arasında hep kupayı kaldırdığımız günlerin hayalini kuruyoruz. Nasıl kutlamalar olabileceğini, Trabzonlular’ın nasıl coşacağını düşünüyoruz. Ama şu var ki, bu yolda ilerlerken takıldığımız zamanlar da olabilir. Şampiyonluk bir süreç işidir. İlk yılımızda bunu yakalayamasak da Avrupa Kupaları’na mutlaka katılacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.

Yönetimin ilgisi nasıl takıma?
- Yönetimin hep pozitif ve güven dolu davrandı. Zaten onlar yapması gerekeni yaptı ve iyi bir kadro kurdu. Artık top bizde.

Avni Aker’i dolu görmek ilk haftada senin de olduğun bir kadroya kısmet oldu. Nasıldı atmosfer?
- Kelimenin tam anlamıyla muhteşemdi ortam. Trabzonspor taraftarı pozitif olduğunda takımı için çok şey demek. Hepimiz Ankaraspor maçında çok heyecanlandık. Tribündekilerin de galibiyeti bizim kadar istediğini görmek motivasyonumuzu katladı. Hep bu tabloyla karşılaşmak istiyorum.

Beşiktaş maçı var sırada... Rakip de iddialı ve formda. Neler söyleyeceksin?
- Ukalalık olarak alınmasın ama her maça aynı önemi veriyor, önümüzdeki maçı düşünüyoruz. Beşiktaş maçı camianın motivasyonu açısından ekstra önemli ama değeri diğer sınavlar gibi 3 puan. Tarihte çok örnekler var, derbileri kaybedip şampiyon olanlarla ilgili. Elbette ki, kaybetmek için sahaya çıkacak halimiz de yok. Evimizde kazanmak ve taraftara bir de böyle üst düzey galibiyet armağan etmek isteriz. Skor söylemek zor ama çok çekişmeli ve keyifli olacağı kesin. Rakibimizin de önemli kozları var bizim de formumuz ve moralimiz iyi. Seyircimiz sabretsin, sabırla desteklesin. Onların başını hep dik tutmak için çalışacağız.