Futbol Federasyonu`nun olaylı mali kongresinin ardından, Futbol Federasyonu`na bağlı PFDK ve MHK gibi kurullarda arka arkaya gelen istifalarla futbolumuzun artık keyfi karar ve atamalardan sıyrılarak kural ve uygulamarıyla kurumsallaşmaya karar verdiğini düşünmüştük. "Yabancı oyuncu sınırlaması" hakkındaki nihai kararın alınacağı toplantının, basit ve anlamsız gerekçelerle ertelenmesini dahi sabırla beklerken, bugün bazı yayın kuruluşlarında yer alan Beşiktaş Jimnastik Kulübü başkanı Yıldırım Demirören`in açıklamaları olayların perde arkasını özetliyor.
Yabancı oyuncu sınırlamasını karara bağlayacağı toplantıyı üç kez erteleyen Futbol Federasyonu, anlaşılan yine kuzenin yörüngesine girmiş.
Yabancı oyuncu sayısının serbest bırakılması hakkındaki talep, bugün sadece Fenerbahçe`nin meselesi değil. Bu istek Kulüpler Birliği tarafından birçok kulübün imzasıyla Futbol Federasyonu`na sunulan bir istektir. Sayın Demirören`e öncelikle bu hususu hatırlatıyor, yeldeğirmenlerine karşı savaştığını düşünüyoruz. "Bu konuda Fenerbahçe`ye karşı tek başıma savaşıyorum(!). Bu iş böyle olmaz, bana destek olun, yabancı oyuncu serbest kalırsa bundan Anadolu kulüpleri zarar görür" gibi desteksiz cümlelerle ancak akrabalarınızı etkiler, onları kandırabilirsiniz!
Temennimiz ve dileğimiz, Avrupa`da küçücük ülkelerin dahi zirveye oynadığı bir dönemde dibe vuran Türk Futbolu`nun zirveye çıkması için radikal kararların alınması ve uygulanmasıdır. Akrabalık, ahbap çavuş ilişkilerinin rafa kaldırıldığı, kurulları ve birimleriyle Türk Futbolu`nu kurallarıyla yöneten bir anlayışın Futbol Federasyonu`na yerleşmesidir.
Kafalar değişmedikçe, bu ilişkiler son bulmadıkça kurullarda yapılacak değişiklikler sadece isimlerden ibaret olacak, Mustafa`nın gittiği Ali`nin geldiği bir düzen olarak kalacaktır!