Gönderen Konu: Tabiata yaratıcı denir mi?  (Okunma sayısı 530 defa)

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 161.428
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Tabiata yaratıcı denir mi?
« : 22 Temmuz 2007, 13:07:28 »
Tabiata yaratıcı denir mi?
Sual: Allah�a inanmayanlar, "Kâinattaki her şeyi tabiat yapıyor. Her şeyi tabiat kuvvetleri yaratıyor" diyorlar. Tabiata yaratıcı denir mi?
CEVAP
Bunlara sorulsa ki:
Bir otomobilin parçaları, tabiat kuvvetleri ile mi bir araya gelmiştir? Suyun akıntısına kapılan, sağdan soldan çarpan dalgaların tesiri ile bir araya yığılan çöp yığını gibi mi bir araya gelmişlerdir? Otomobil, tabiat kuvvetlerinin çarpmaları ile mi hareket etmektedir?

Onlar buna cevap olarak, (Hiç böyle şey olur mu? Otomobil, akıl ile, hesap ile, plan ile, birçok kimsenin titizlikle çalışarak yaptıkları bir sanat eseridir. Otomobil, dikkat ederek, akıl, fikir yorarak, hem de trafik kaidelerine uyarak, şoför tarafından yürütülmektedir) derler.

Tabiattaki her mahluk da, böyle bir sanat eseridir. Bir yaprak parçası, muazzam bir fabrikadır. Bir kum tanesi, bir canlı hücre, fennin bugün biraz anlayabildiği ince sanatların birer sergisidir. Bugün fennin buluşları, başarıları diye öğündüklerimiz, tabiattaki bu güzel sanatlardan birkaçını görebilmek ve taklit edebilmektir. İslam düşmanlarının, kendilerine önder olarak gösterdikleri İngiliz tabibi Darwin bile (Gözün yapısındaki sanat inceliğini düşündükçe, hayretimden tepem atacak gibi oluyor) demiştir.

Bir otomobilin tabiat kuvvetleri ile, tesadüfen meydana geleceğini kabul etmeyen kimse, baştan başa bir sanat eseri olan bu muazzam âlemi, tabiat yaratmıştır diyebilir mi? Elbette diyemez. Hesaplı, planlı, ilimli, sonsuz kuvvetli bir yaratıcının yaptığına tereddütsüz inanmaya mecbur kalır.

İnsan, daha kendi vücudunun ne muazzam bir fabrika ve laboratuvar olduğunun farkında değildir. Halbuki, yalnız nefes alıp vermek bile muazzam bir kimya hadisesidir. Havadan alınan oksijen, vücutta yakıldıktan sonra, karbondioksit halinde dışarı çıkarılır.

Sindirim sistemi ise sanki bir fabrikadır. Ağızla alınan gıda maddeleri ve içecekler, mide ve bağırsaklarda parçalanıp öğütüldükten sonra, vücuda faydalı kısmı, ince bağırsaklarda süzülerek kana karışmakta ve posası dışarı atılmaktadır. Bu muazzam hadise, otomatik olarak ve büyük bir intizam ile yapılmakta, vücut bir fabrika gibi işlemektedir.

İnsanın vücudunda türlü türlü ve çok karışık formüllü maddeler imal eden, türlü türlü kimya reaksiyonları meydana getiren, analiz yapan, tedavi eden, tasfiye eden ve zehirleri yok eden, yaraları tedavi eden, çeşitli maddeleri süzen, enerji veren sistem olduğu gibi, mükemmel bir elektrik şebekesi, manivela sistemi, elektronik bilgisayar, haber verme tesisatı, ışık, ses alma, basınç yapma ve ayarlama sistemi, mikroplarla mücadele ve onları yok etme sistemi de mevcuttur. Kalb ise, hiç durmadan işleyen muazzam bir pompadır.

Eskiden Avrupalılar, (Bir insanın vücudunda bol su, biraz kalsiyum, biraz fosfor ve biraz da inorganik ve organik maddeler vardır. Onun için bir insan vücudunun kıymeti beş-on liradan ibarettir) derlerdi.

Bugün, Amerika Üniversitelerinde yapılan hesaplar, insan vücudunda durmadan meydana gelen çeşitli kıymetli hormon ve enzimlerle birçok uzvi maddelerin en azından milyonlarca dolar kıymetinde olduğunu meydana koymuştur. Hele, bir Amerikan profesörünün dediği gibi, (Devamlı olarak, böyle kıymetli maddeleri muntazaman meydana getiren bir sistem yapmaya kalkacak olursak, dünyada bulunan bütün paralar, bunu yapmaya kâfi gelmez.)

Halbuki, insanda bütün bu maddi mükemmeliyet yanında, anlama, düşünme, ezberleme, hatırlama, hüküm ve karar verme gibi çok muazzam, manevi kudretler de bulunmaktadır. Bu kudretlerin kıymetini ölçmek, insanlar için imkansızdır. Demek ki, insanın bedeni yanında bir de ruhu mevcuttur. Beden ölür, ruh ölmez.

Böyle akıl almaz derecede mükemmel ve muazzam eserler karşısında hayran olmamak mümkün değildir. Bunlar Allahü teâlânın yüceliğini ve kudretini göstermeye yetmez mi?

Bir otomobilin tabiat kuvvetleri ile, tesadüfen meydana geleceğini kabul etmeyen, baştan başa bir sanat eseri olan bu âlemi tabiat yaratmış diyebilir mi? Elbette diyemez. Kâinat tesadüfi değilse, bir gaye için yaratılmıştır. İnsanın yaratılışındaki maksat, Allahü teâlâyı tanıyıp Ona ibadet etmesidir. (Ben kâinatı inceledim. Tesadüfi değildir. Bunun bir yaratıcısı vardır) demek insanı felaketten kurtaramaz. Çünkü aklı başında her insan da (Allah var) diyor. Doğru iman sahibi olabilmek için, Peygamber efendimiz Muhammed aleyhisselamın getirdiklerinin hepsine de inanmak, beğenmek gerekir.

Çevrimdışı Diego

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 18.394
  • Puan 9702
  • Cinsiyet: Bay
    • MSN Messenger - Diego@oyunsieniz.com
    • Yahoo Instant Messenger  - furkankirik@yahoo.com.tr
    • Profili Görüntüle
    • GencMerkez
Tabiata yaratıcı denir mi?
« Yanıtla #1 : 22 Temmuz 2007, 13:07:52 »
BİLGİ İÇİN SAOL

Çevrimdışı Force23

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 32.652
  • Puan 334
  • Cinsiyet: Bay
  • !!ƒяєєѕтуℓєя!!
    • Profili Görüntüle
Tabiata yaratıcı denir mi?
« Yanıtla #2 : 09 Ağustos 2007, 05:43:36 »
Paylaşım için teşekkürler
Only God Can Judge Me !!
They''ll Never Take Me Alive