Gönderen Konu: Bunlar okumuş çocuklar  (Okunma sayısı 435 defa)

Çevrimdışı amett

  • 3. SINIF UYE
  • ***
  • İleti: 3.842
  • Puan 294
    • Profili Görüntüle
    • E-Posta
Bunlar okumuş çocuklar
« : 19 Kasım 2006, 20:44:40 »
Entelektüel futbolcular
Futbol eğitimle beraber yürür mü yürümez mi sorusu kuşkusuz lisede okuyan ve futbolcu olmak isteyen gençlerin aklını çok meşgul ediyor. Kulüpler her ne kadar alt yapıda oynayan futbolcularını eğitimlerine devam etmeleri konusunda teşvik etse de diğer spor dallarına göre futbolda üniversite mezunu olan sporcu sayısı az. Sadece üniversite okumakla eğitimin olamayacağının altını çizerek futbol dünyasının entel (!) olarak adlandırılan kişilerine bakmakta fayda var. 

Futbolculuktan profesörlüğe
Deplasmandan dönerken uçakta Fenerbahçeli bazı futbolcuların makara yapmayı alışkanlık haline getirdiklerine, hemen yanlarında oturan Alex’in etrafına aldırış etmeden gözlüğünü takıp kitap okumasına bakmayın siz. Elbette bizden de kitaba, sosyal faaliyetlere, felsefeye düşkün futbolcular var.

Biraz geçmişe gidecek olursak; bu konuda en önemli gurur kaynağımız kuşkusuz Fethi Heper. Eskişehirspor tarihinin en önemli ismi olarak gösterilen, 1969-70 ve 1971-72 sezonlarında iki kez Birinci Lig’de gol kralı olan, Cumhurbaşkanlığı Kupası finalinde Galatasaray’a 3 gol birden atan, Es-Es’lerde bir çok kupa kazanan Fethi Heper Eskişehir Maarif Koleji, ODTÜ, Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde eğitim görüp kamplardaki boş zamanlarında ders çalışarak hem sınavlarından geçti hem de sevdalı olduğu futbola devam etti. Türk futbol tarihinin en önemli isimlerinden biri olan Fethi Heper futboldan profesörlüğe yükselen tek isim olarak belleklere kazındı. Fethi Heper 2003 yılından beri AÜ İİBF Maliye Bölüm Başkanlığı görevini yürütüyor.

Bekçilikten şairliğe
Uzun saçları, asi ve içine kapanık tavrıyla hatırladığımız eski İstanbulspor ve Beşiktaşlı futbolcu Sead Halilagiç'in en önemli özelliklerinden birisi de şair olması. Şiirlerinin birçoğunu Galatasaray Kulübü'nde bekçilik yaparken bekçi kulübesinde yazması da kaderin cilvesi denebilecek bir durum. Futbol oynarken kendini edebiyata adayan ve kızılderili kültürünü de araştıran Boşnak futbolcunun şiir kitapları halen standlardaki yerini koruyor. Futbolu bıraktıktan sonra İslamın derinliklerine inen Halilagiç tasavvuf edebiyatına da merak salmış durumda. 

Gece gezmelerinden sonra felsefe kitapları
Futbolun gelmiş geçmiş en farklı kişiliklerinden biri olan Paul Breitner gece hayatına düşkünlüğünün yanı sıra kendini kitap dünyasına adayan ve kişisel eğitimine son derece önem veren bir futbolcuydu. Almanya Futbol Tarihi’ne adını altın harflerle yazdıran Breitner defansif oynamasına karşın attığı goller kadar gece hayatı ve siyasi düşünceleriyle de konuşuldu. Sık sık gece gezmelerine (!) çıkan Breitner, geç saatlerde eve döndüğüne bile felsefe kitapları okuyarak kendini buldu. Uzun ve kıvırcık saçları yüzünden ‘Der Afro’lakabıyla anılan yıldız futbolcunun Çin’in devrimci lideri Mao’nun resmi önündeki fotoğrafları çok konuşulmuştu. Breitner kadroya alınmasına karşın 1978 yılında Arjantin’de düzenlenen Dünya Kupası’na katılmayı faşist yönetime dayandırarak reddetmişti.

‘Eşcinsel yakıştırması’
Bir dönem Chelsea’de forma giyen İngiliz futbolcu Graeme Le Saux antrenmanlarından geri kalan zamanını sanatsal faaliyetler yaparak değerlendiriyordu. Arkadaşlarını da özendirmek istemesine karşın başarılı olamayan Le Saux hem tarihe hem de resime meraklıydı. Müzelerden çıkmayan Le Saux, sergilere gitmeye de bayılırdı. Bu meraklarından dolayı Robbie Fowler tarafından ‘eşcinsel’ benzetmesi yapılan Le Saux’nun haftada en az 5 kitap bitirdiği de arkadaşları tarafından söyleniyordu.

Futboldan filozof da çıktı
Dünya’nın gelmiş geçmiş en iyi filozoflarından biri olarak gösterilen Albert Camus futbola sevdalı isimlerden biri. "Hayatta ahlâkla ve yükümlülüklerle ilgili ne öğrendiysem, futbola borçluyum" sözüyle futbolda farklı bir bakış açısı yaratan Albert Camus yaşadığı yıllar nedeniyle futbolda pek profesyonel olamadı ama yeteneği o günden bugüne kadar ulaştı. Cezayır asıllı Fransız filozof Camus üniversite takımında kalecilik yapıyordu. Kim bilir vereme yakalanmasaydı belki futbol tarihine de adını altın harflerle yazdıracaktı...

Futbolun filozofu
Belki o Camus gibi gerçek bir filozof değil ama eğitim seviyesi düşük futbolcular arasında bir filozof değeri taşıyor. Thuram’dan bahsediyoruz. Juventus’tan bu sezon başı Barcelona’ya transfer olan Fransız futbolcu tam bir kitap kurdu. İtalya’da ırkçılıktan çok çekmiş olan ve tarihin derinliklerine dalan Fransız futbolcu doğduğu yer olan Antiller’in tarihini ve kölecilik unsurunu en ince detaylarına kadar araştırıp tarihçilerle bir araya gelen bir futbolcu. Futbolcuların büyük çoğunluğunun ayrıcalıklı dünyalarında, kendi kabuklar çekilip yaşadığı bir toplumda, Zidane’ın, sponsorları istediği için  yardıma muhtaç insanları ziyarete gitiği bir devirde o ‘Toplumsal bütünleşme için Yüksek Konsey’in bütün çalışmalarına katılmayı kendine bir görev edinmiş bir futbol filozofu”

Sendikalaşma kurbanı
Zamanın futbolcularının gününü gün ettiği, lüks yaşantılarıyla magazin sayfalarında boy boy resimlerinin çıktığı bir dönemde Metin Kurt aklını sendikalaşmaya takmıştı. Kendisinden sonra yetişecek futbolcuların daha rahat bir hayata kavuşmasını ve birbirlerini kollamaları gerektiğini düşünerek böyle bir yola baş koyan Metin Kurt 1970-71 yılında da G.Saray ile şampiyon olurken sendikalaşma fikri yüzünden takımdan ihrac edilmişti. G.Saray’a geçtiğinde “Transfer bir köleliği başka bir yere taşıyacaksa heyecanı nerede?" sloganıyla futbol yönetmeliklerini protesto etmek amacıyla sakallarını uzattı. Bu düşünceleri nedeniyle taraftar tarafından her zaman destek gören Metin oynadığı tüm kulüplerde iyi bir performans sergilemesine karşın siyasi düşünceleri ve bazı kişilerin çıkarlarına ters düşmesi nedeniyle gittiği her kulüpte kadro dışı kaldı.

Eric 'The King'
Yakası kalkık formasıyla ve taraftara attığı uçan tekme ile hafızalarımıza kazınan Eric 'the King' Cantona da entelektüel futbolculardan biri. Futbolu bıraktıktan sonra özellikle tiyatroya merak salan Fransız yıldızın kendi kurduğu bir tiyatro grubu bile var. Baş ucundan felsefe kitaplarını eksik etmeyen ve hergün mutlaka kitap okuduğunu röportajlarında dile getiren Cantona klasik müzik dinlemeyi de çok seviyor. Sinemaya da bir hayli ilgili olan Cantona'nın yönetmenlik deneyimleri de bulunmakta.

Ve diğerleri...
Türk Futbolu'nda da kitaba düşkün olan ve kişisel eğitime çok önem veren isimler var. Örneğin yıllardır ülkemizde forma giyen ve bir yandan da ülkesi Kolombiya'da yayınlanan bir gazetede haftalık köşe yazarlığı yapan Cordoba.

Ve işte hem yakın geçmişten hem de günümüzden, okumaya meraklı son bir kaç örnek: Recep Çetin, Şenol Güneş, Tolunay Kafkas, Tümer Metin, Kemalettin Şentürk, Bobo, Cihan Haspolatlı, Hakan Şükür, İbrahim Üzülmez, Bülent Korkmaz, Hakan Ünsal.


Çevrimdışı Abdullah

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 41.478
  • Puan -1500
  • Cinsiyet: Bay
  • qwqwqw
    • Profili Görüntüle
    • Onehost.net
Bunlar okumuş çocuklar
« Yanıtla #1 : 28 Haziran 2007, 13:59:30 »
HABER İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM KARDEŞ