Müthiş bir fırtına patlamıştı. Yolcuların hepsi perişan durumdaydı. Bunların arasında bir de Bektaşi vardı. Baktılar, Bektaşi, Allah'a yalvarıp yakarmaya başlamış: - "Adını bilmediğim bir evliyaya bir koç adıyorum. Yeter ki fırtına dinsin..." Bektaşi'nin yakarması kaptanın tuhafına gitmişti: - "Hayret! Hiç adını bildiğin bir evliya yok mu?" - "Yok olur mu, elbette var!", diye cevap verdi Bektaşi. Var da, hepsini birer kez aldattım..."