İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Saw

8941
FIKRALAR / İT
« : 22 Temmuz 2008, 17:51:40 »
Çok kıymetli bir köpek evden kaçmış. Sahibi oturduğu küçük kentte çıkan yerel gazeteye bir ilan gönderip, bulana 1000 dolar ödül vaadetmiş. Fakat gönderdiği ilan gazetede çıkmamış. Öfkelenen adam doğruca gazete yönetimine gitmiş. - "İlan servisi şefiyle görüşmek istiyorum", demiş. Orada danışmada duran bir delikanlı "dışarıda" diye cevap vermiş. - "Ya yardımcısı?" - "O da yok" - "O halde yazı işleri müdürüyle konuşayım." - "O da dışarıda" - "Peki, ya gazetenin sahibi?" - "O da burada değil" - "İnanılır gibi değil! Nerede bu adamlar?" - "Köpeğinizi aramaya gittiler, efendim"

8942
FIKRALAR / KARIM
« : 22 Temmuz 2008, 17:51:21 »
Ali hat bekçisiydi. Herkes gibi onun da hayatta bir ideali vardı: Makasçı olmak. Sonunda sınava girdi. Müfettiş sordu: - "İki ekspres aksi yönlerden aynı hat üstünde birbirlerine yaklaşmaktalar. Bu durumda ne yaparsın?" - "Bir tanesini başka hatta alırım." - "İmkansız. Raylar donmuş vaziyette. Makas çalışmıyor." - "O zaman kırmızı bir bayrak sallarım." - "Vakit gece. Kimse seni göremez." - "Kırmızı bir fener sallarım." - "Memlekette gaz kıtlığı var." - "O zaman elime geçen her türlü tahta ve odunu hattın üstüne yığar ve tutuştururum." - "Ya kibritin de yoksa?" Zavallı hat bekçisinin alnından ter damlıyordu. Sonunda içini çekti: - "O zaman karımı çağırırım." Müfettiş şaşırdı: - "Karını mı çağırırsın? Bu işle ne ilgisi var karının?" - "Az sonra çıkacak şamatayı o da görsün bari..."

8943
FIKRALAR / İZCİ
« : 22 Temmuz 2008, 17:50:52 »
Oymakbeyi, izci adaylarını karşısına toplamış, onlara izciliğin ilkelerini anlatmaya çalışıyordu: - "Bakın çocuklar," dedi. "Bir izci, her gün, hiç olmazsa bir kez birine yardımcı olmalıdır. Hastalara, yaşlılara, muhtaçlara.. Her sabah okula geldiğiniz zaman size bir gün önce nasıl bir iyilik yaptığınızı soracağım. Tamam mı?" Ertesi sabah oymakbeyi çocukları toplayıp sordu: - "Söyleyin bakalım... Dün ne gibi bir iyilik yaptınız?" Bütün çocuklar, hep bir ağızdan: - "Yaşlı bir kadının karşıdan karşıya geçmesine yardım ettik efendim." Adamcağız şaşırdı: - "Hepiniz mi?" - "Evet efendim, hepimiz birden" - "Neden?" Çocuklardan biri cevap verdi: - "Kadın karşıdan karşıya geçmek istemiyordu da, ondan efendim!"

8944
FIKRALAR / KAYKAY
« : 22 Temmuz 2008, 17:50:38 »
Üç adam ölür ve cennete giderler. Sorgu meleği birincisine sorar: - "Seni cennete yollamadan önce sana bir sorum var: Karına karşı sadık oldun mu?" Adam yanıtlar: - "Evet, asla bir başka kadına bakmadım." Sorgu meleği: - "Şuradaki Rolls-Royce'u görüyor musun ? O senindir. Cennetteyken kullanabilirsin." Sorgu meleği ikinci adama da aynı soruyu sorar ve şu cevabı alır: - "Bir kez karımı aldattım ama bunu ona itiraf ettim. Beni bağışladı ve mutlu yuvamızı kurtardık." Bunun üzerine sorgu meleği: - "Şuradaki Mercedes'i görüyor musun? Cennetteyken onu kullanacaksın." der ve üçüncü adama da sorar: - "Karını hiç aldattın mı ?" Adam yutkunur ve şöyle der: - "İtiraf edeyim ki; bulduğum her kıza asıldım ve her fırsatta onlarla yattım, birçoğu ile beraber oldum. Üzgünüm." Sorgu meleği, "Ehh" der, "Ama temelde iyi bir adamsın. Şuradaki eski vosvos'u görüyor musun? Cennette onu kullanacaksın." Bunun üzerine üç adam vedalaşır arabalarına atlar ve kendi yollarına giderler. Birkaç hafta sonra ikinci ve üçüncü adam birlikte gezerlerken barın önünde birinci adamın Rolls-Royce'unu görürler. Bara girdiklerinde adamın perişan bir halde, etrafındaki boş şişelerin arasında salya sümük oturduğunu görürler ve şaşırırlar: - "Heyy! ne oldu sana?" der ikinci adam, "Cennettesin, altında bir Rolls-Royce var, her şey mükemmel ama sen niye bu haldesin?" - "Bugün karımı gördüm!" der birinci adam. Diğerleri, "Aaaa! ne kadar güzel! peki derdin nedir?" diye sorarlar.. Adam içini çekerek konuşur, "Kaykay'la dolaşıyordu!"

8945
FIKRALAR / AVUKAT
« : 22 Temmuz 2008, 17:50:21 »
Bir mahkeme salonu düşünün... Bir davada tanıklık etmesi için kürsüye yaşlı bir teyzeyi çağırırlar. Kadın yerine oturur ve davalının avukatı kadına yaklaşır: - "Bayan Jones.. beni tanıyor musunuz?" Yaşlı teyze cevap verir: "Ah evet Bay Williams sizi çocukluğunuzdan beri tanıyorum. Siz taa o zamanlar bile aileniz için tam bir başbelasıydınız. Sürekli yalan söylüyorsunuz, karınızı komşunuzla aldatıyorsunuz, en yakınım dediğiniz insanların arkasından konuşuyorsunuz, 2 dolar fazla kazanmak için herkesi satarsınız..." Davalının avukatı başta olmak üzere bütün salon şok olur. Adam ne yapacağını bilemez bir halde kadına tekrar sorar: - "Peki Bayan Williams, ya karşı tarafın avukatını tanıyor musunuz?" Kadın yine cevaplar: "Elbette tanıyorum. Çocukluğunda ona dadılık yapmıştım. Tembel, ödlek ve alkolik adamın tekidir. Etrafında bir tek dostu yoktur ve herkes onun hala geceleri altına kaçırdığını söylüyor." Yine herkes şokta. Bütün salonu bir uğultu kaplar. Hakim kürsüye tak tak tak vurup herkesi susturur ve her iki tarafın avukatını da kürsüye çağırır. Ve ikisine de eğilmelerini söylerek kulaklarına şunu fısıldar: - "Eğer bu kadına beni tanıyıp tanımadığını sorarsanız ikiniz de yandınız..."

8946
FIKRALAR / İDRAR
« : 22 Temmuz 2008, 17:49:46 »
Temel hastaneye gitmektedir. Girişte birinin ağladığını görür. Yaklaşır ve sorar: - "Hayrola hemşerim! Neden ağlıyorsun?" Adam: - "Kan tahlili yaptırmaya geldim. Parmağımı kestiler!" der. Temel daha şiddetli bir şekilde ağlamaya başlar. Bu sefer susan adam, Temel'e sorar: - "Hemşerim, sen niye ağlamaya başladın?" Temel: - "Ben" der, "idrar tahlili yaptırmaya geldim."

8947
FIKRALAR / BİRA
« : 22 Temmuz 2008, 17:49:32 »
Bir İrlandalı, Dublin�de bir bara gitmiş ve barmenin getirdiği üç bira bardağından sırayla yudum yudum içmeye başlamıştı. Barmen, ilk kez tanık olduğu bu olay karşısında merakını daha fazla frenleyemedi: "Kardeşim, neden üç birayı bir anda istiyorsun?" diye sordu. "Bir tane söyle, onu bitirdikten sonra diğerlerini iste!" İrlandalı, sakin bir biçimde yanıtladı barmeni: "Biz, biri İrlanda�da, biri İngiltere�de, biri ise Amerika�da yaşayan üç kardeşiz" dedi. "Aramızda şöyle bir karar aldık: Hangimiz bir bara gitse, üç bira isteyecek ve üçümüz o an birlikteymişiz gibi, yudum yudum her bardaktan içecek..." Bu yanıt, barmenin çok hoşuna gitti.. İrlandalı iki üç hafta sonra aynı bara bir kez daha geldiğinde, barmen bu kez onun siparişi beklemeden, masasına üç bira getirdi. "Birini alınız" dedi İrlandalı. "Çünkü artık üçüncü bardağa gerek kalmadı." Barmen üçüncü bardağı aldı ve saygıyla selam vererek masadan ayrıldı. İrlandalı iki bardak birayı içtikten sonra hesabını ödeyip, kapıdan çıkarken barmen yanına geldi ve ona başsağlığı diledi. "Kardeşlerinizden birini kaybettiğiniz için çok üzgünüm" dedi. "Tanrı size sağlık versin..." İrlandalı gülmeye başladı: "Nereden çıkarıyorsun kardeşlerimden birinin öldüğünü?" dedi. "İki bira ısmarlamamın tek nedeni var: Ben içkiyi bıraktım!.."

8948
FIKRALAR / İSA MUSA
« : 22 Temmuz 2008, 17:49:20 »
Hırsız, gecenin yarısında bir eve girer. Karanlık koridorda, yaktığı küçük el fenerinin ışığında ilerlerken bir ses duyar: - "İsa seni izliyor!" Şaşkınlık ve korkuyla etrafına bakınan hırsız, bir yandan da evdeki değerli şeyleri aramaya devam eder. Tekrar aynı sesi duyar: - "İsa seni izliyor!" Bu kez hırsız elindeki feneri çevrede gezdirmeye başlar ve bir papağan görür: - "Bunu sen mi söyledin?" diye papağana sorar. Papağan: - "Evet, yalnızca seni uyarmak için", der. Hırsız: - "Ne! Beni uyarmak mı! Kimsin sen? Adın ne senin?" Papağan: - "Musa", diye cevap verir. - "Musa?" der hırsız, "hangi salak bir papağana Musa adını koyar ki!?" Kuş cevap verir: - "Bilmiyorum. Tahminimce arkanda duran dobermana 'İsa' adını veren salak olabilir..."

8949
FIKRALAR / ÇOCUK
« : 22 Temmuz 2008, 17:49:00 »
Bir gemici geç vakit otele gelmiş. Yer olup olmadığını sormuş: - "İki kişilik bir odada tek yatağım var, demiş resepsiyon görevlisi, ancak pek tavsiye etmem. Çünkü öteki yatakta fena halde horlayan bir delikanlı yatıyor." - "Ziyanı yok", demiş gemici, verin bana o yatağı..." Ertesi sabah gemici hesabı ödemeye indiğinde otelci sormuş: - "Nasıl uyuyabildiniz mi?" - "Çok güzel uyudum", demiş gemici. - "Yanınızdaki müşteri hiç horlamadı mı?" - Hiç horlamadı..." - "Ama nasıl olur?" - "Odaya girince yanağından "Merhaba güzel çocuk" diye bir makas aldım. Sabaha kadar gözlerini kırpmadan yatakta oturdu."

8950
FIKRALAR / HAVUÇ
« : 22 Temmuz 2008, 17:48:49 »


Bir tavşan her gün eczaneye gidip "havuç var mı, havuç var mı?" diye soruyormuş.. Eczacı da her gün sabırla yok diyormuş; en sonunda bir gün sıkılıp tavşanı dövmüş, dişlerini de kırmış.. .. Tavşan ertesi gün yine gelmiş.. - "Havuç suyu vay mı, havuç suyu?"

8951
FIKRALAR / BABAM
« : 22 Temmuz 2008, 17:48:18 »


Ankara'da bir fakültede okuyan Ahmet, işi dalgacılığa vurur. Dersin dışında her konuyla ilgilidir. Yıl sonu yaklaşırken kötüye giden dersleri düzeltemeyeceğini görür. Atılacağı kesin gibidir. Annesine telgraf çeker: - "Anneciğim atılacak gibiyim, babamı hazırlayasın." Ertesi gün cevap gelir: - "Baban zaten hazırda... Sen kendini hazırla."

8952
FIKRALAR / TORUNUN
« : 22 Temmuz 2008, 17:48:00 »
Cebinde meteliği yoktu. Bir lokantanın önünde durdu, gözü vitrinde bir levhaya takıldı: "Girin ve istediğinizi yiyin. Hesabınızı torununuz ödesin." Adam, "tam bana göre", diye mırıldanarak içeri daldı. Havyar, ıstakoz, karides, kuzu pirzolası... Doyduğu halde ne varsa söyledi. Yemeği bitirince, çıkmak üzere hazırlandı. Fakat garson yetişip, hesap pusulasını burnuna dayamasın mı? Hem de tuzlu bir hesap... "Ama", diye derhal itiraz etti bizimki tabii. "Kapıda hesabınızı torununuz ödesin diye yazmıyor mu?" Garson gayet nazik cevap verdi: "Yazıyor tabi efendim. Ama bu size takdim ettiğim hesap, sizin büyükbabanızın."