(1) “Peygamber” kelimesi Farsça bir isimdir. Allah tarafından haber getiren, İlâhî emir ve yasakları halka tebliğ eden haberci demektir. Arapça’daki “nebî” kelimesinin karşılığı olan bu kelime, dilimizde, hem nebî hem de resûl mânâsını içine alacak biçimde daha çok kullanılmaktadır.
(2) Kur’ân-ı Kerim, Yûnus sûresi, 10/47.
(3) Kur’ân-ı Kerim, En‘âm sûresi, 6/48.
(4) Kur’ân-ı Kerim, Bakara sûresi, 2/285.
(5) Kur’ân-ı Kerim, Ahzâb sûresi, 33/7. Bu mîsak (söz), peygamberlerin üzerlerine aldıklarını yapacaklarına dair Allah’a verdikleri yemindir.
(6) Kur’ân-ı Kerim, Şûrâ sûresi, 42/13.
(7) Kur’ân-ı Kerim, Ahkaf sûresi, 46/35.
(

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, Hak Dini Kun’an Dili, Eser Neşriyat, İstanbul, 6, 4363-64.
(9) Allah Teâlâ buyuruyor ki: “Biz seni, sadece âlemlere rahmet olasın, diye gönderdik.” Kur’ân-ı Kerim, Enbiyâ sûresi, 12/107.
(10) el-Mektûbat, İmâm-ı Rabbânî, 3. 17