Gönderen Konu: KAMU HASTANELERİNDE ÖZERKLİK  (Okunma sayısı 448 defa)

Çevrimdışı Guiza

  • Osc Çizik Üye

  • 3. SINIF UYE
  • *
  • İleti: 4.672
  • Puan -4405
  • Cinsiyet: Bay
    • MSN Messenger - Sanane@Oyunsiteniz.com
    • Profili Görüntüle
    • www.Oyunsiteniz.com
KAMU HASTANELERİNDE ÖZERKLİK
« : 16 Kasım 2007, 23:28:23 »
Bu kapsamda yapılması planlanan yeni değişikliklerden biri olan kamu hastanelerinin özerk yönetim modeline geçirilmesi ve daha profesyonel işleticiler eliyle yürütülmesi amacıyla ortaya konmuş yönetim tarzıyla ilgili duyumlarımızı ve kanaatlerimizi belirtmek isteriz.
     Tasavvur edilen kamu hastanelerindeki yeni yönetim modelinde; hastane yönetimlerinin bu günkü yapısıyla bakanlık tarafından atanan Başhekim, Hastane Müdürü ve diğer idarecilerle değil daha kapsamlı çoğulcu katılımın sağlandığı ve içinde profesyonel işletmecilerinde olduğu yönetim tarzı ile yönetilmesi öngörülmektedir.

     Bilindiği gibi hastane idarelerini profesyonel anlamda tıbbi, idari ve mali olarak üç ana başlıkta toplamak en kestirme ve en basit dolayısıyla da günümüzde en geçerli metoddur. Bu üç yapının birbiriyle olan bağlantısı birini diğerinden ayırmaya imkan vermezken bazı ölçülerde birini diğerinden bağımsız tutmayı da mecbur kılmaktadır. Bir hastanede mali yapı idari yapıyı, idari yapı tıbbi yapıyı korumalı, kollamalı ve birlikte hareket etmelidir. Profesyonel yöneticiler hastane işletmelerindeki  bu üç yapıyı tecrübe ve birikimleriyle  bir orkestra şefi gibi yönetmek zorundadırlar. Bu yapılar birbirinden bağımsız olduklarında ve farklı yerlerden idare edildiklerinde en yetişmiş orkestra şeflerinin bile ortaya bir ürün koymasını ve bir eser çıkarmasını beklemek hamasi yet olacaktır.

     Bu bilgiler ışığında Sağlık Bakanlığının tüm iyi niyeti ile uygulamak istediği yeni hastane modelinde bizim gördüğümüz odur ki hadise sadece idari özerklik boyutunda ele alınmakta o boyutta da personel nakil, atama, anlaşma, işe alma ve işten çıkarma yetkileri devlet memuriyet mevzuatı gibi  pek çok yasal engel ve zorlukla karşılaşmaktadır. Hadisenin diğer iki boyutunda yani mali ve tıbbi idarede henüz nasıl bir özerkliğin getirileceği netlik kazanmamıştır.

     Bilinmelidir ki ne kadar profesyonel bir idari yapı kurulursa kurulsun bu idari yapının lazım olan hekimi yada personeli alması çalıştırması,  çalıştıramadığı, memnun olmadığı yada hasta memnuniyetini olumsuz etkileyen personelle çalışmama yetkisi olmayacaktır. Yine bu idari yapının  yatırımlarında yada açılımlarında başta döner sermaye yasası ve kamu ihale kanunları olmak üzere pek çok mevzuat engeli bulunmaktadır.. Hiçbir zaman bu özerkliğe sahip olduğunu düşünen bir Hastane  hasta ve hekim yoğunluğuna uygun olarak çalışma  mesaileri belirleyemeyecek, gerektiğinde ücreti karşılığı fazla mesai uygulayamayacak, ihtiyaç duyduğu  bir branşta adres olarak gördüğü ve bu ihtiyacını gidereceğine emin olduğu hekimleri yada personelleri hastanesine alamayacak ve çalıştıramayacaktır. Özellikle eğitim hastanelerinde klinik şeflerinin getirmiş olduğu hasta ve yatak paylaşımlarından ameliyathane saatlerine kadar uzanan ve rantabiliteden uzak uygulamaları bertaraf edemeyecektir. Çünkü elindeki imkanlar ve yaptırımlar başta 657 olmak üzere pek çok kanun ve mevzuatla çelişecektir. Örneğin bir açık kalp ameliyatı yapmak için bütün donanıma sahip olan hastane bu ameliyatı layıkıyla yapan hekimleri yada ekipleri  arzu etse de istihdam edemeyecek yada elinde atıl bulunan ve maaş ödediği döner sermaye katkısı yaptığı personeli ihraç edemeyecektir. Buna günümüzün mevzuatları kadar, siyasi ve bürokratik manilerde engel olacaktır. Hastaneye bu profesyonel kadroların dışındaki atamaların ve hatta idareci atamalarının da  tümü  yine bakanlık yada il sağlık müdürlükleri tarafından yapılacaktır. Bu haliyle yeni kurulacak özerk hastane yöneticilerinin bir noktada elleri ve kolları bağlı sadece kendilerine ayrılmış kısıtlı alanlardaki hareket kabiliyetleri olacaktır.

      Buna paralel olarak bu işletmelerin kötü yönetilmesi yada zarara girmesi  durumunda bu yöneticilerin adli mali ve idari sorumlulukları birer soru işaretidir. Bu sorumlulukları almadan yetki kullanmaları profesyonel idareci mantığıyla çelişmektedir. Yeni uygulamayla bu sorumluluklar verilmek istense de yine bazı kanun ve mevzuatlardan doğan sıkıntılarla karşılaşılacaktır.

     Dolayısıyla bütün iyi niyetlere rağmen tartışılan ve gündeme taşınan özerk hastane yönetim modelleri, bu idari ve hukuki sorunlar çözülmeden hayata geçirilirse, çok büyük problemler ve sorunlarla karşılaşılacaktır. Bakanlık yetkililerinin hadiseyi saydığımız tüm boyutlarıyla değerlendirilerek pratiğe dökmeden önce yeteri kadar araştırması ve sorgulaması gerekmektedir.

     Bizden duyurulur.

     Saygılarımızla.       

      Dr.İhsan ŞAHİN 




Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 161.998
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
KAMU HASTANELERİNDE ÖZERKLİK
« Yanıtla #1 : 16 Kasım 2007, 23:57:29 »
Bilgi için saol

Çevrimdışı Sinoplu57

  • Osc Admin
  • 1. SINIF ÜYE
  • *******
  • İleti: 17.625
  • Puan 291
  • Cinsiyet: Bay
    • Profili Görüntüle
KAMU HASTANELERİNDE ÖZERKLİK
« Yanıtla #2 : 23 Kasım 2007, 00:00:46 »
bilgi iiçiin saol