İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - ManSpider111

721
Rapidshare Linki

http://stealth.to/?id=gujot7cvt8vzexujxemwri62gtskc4

ya da

http://www.protectlinks.com/19466
http://www.protectlinks.com/19467
http://www.protectlinks.com/19468
http://www.protectlinks.com/19469
http://www.protectlinks.com/19470
http://www.protectlinks.com/19471
http://www.protectlinks.com/19472


============================================

Mirror SendSpace Linki

http://www.sendspace.com/file/i4pqum
http://www.sendspace.com/file/x1afci
http://www.sendspace.com/file/bbqyl9
http://www.sendspace.com/file/uibbjm
http://www.sendspace.com/file/kcyu3r
http://www.sendspace.com/file/igzymq
http://www.sendspace.com/file/ou7ndw


============================================

Mirror Filefactory Linki

http://www.filefactory.com/file/86d45c
http://www.filefactory.com/file/d682e7
http://www.filefactory.com/file/95855c
http://www.filefactory.com/file/bdff15
http://www.filefactory.com/file/93f612
http://www.filefactory.com/file/16df9b
http://www.filefactory.com/file/8404c0


ya da

Filefactory Folder

http://www.filefactory.com/f/862a5e6e43ef2f89/

============================================

Mirror Megaupload Linki

http://www.megaupload.com/?d=5TOILS7I
http://www.megaupload.com/?d=CY25CAJF
http://www.megaupload.com/?d=O66D2UOH
http://www.megaupload.com/?d=UHU1B5KQ
http://www.megaupload.com/?d=8ZTINL75
http://www.megaupload.com/?d=MIGTG0FI
http://www.megaupload.com/?d=KXPM62GU


ya da

Megaupload Folder

http://www.megaupload.com/?f=JP5SCB5W

============================================

NOCD.:

http://rapidshare.com/files/63378565/htd-fm08.rar
ya da
http://www.sendspace.com/file/7zjuii
ya da
http://www.filefactory.com/file/58e18b/
ya da
http://www.megaupload.com/?d=82RDFIS1

ALINTIDIR

722
Yüksekova'da askerlerimize saldırı: 16 şehit
      HAKKARİ'nin Yüksekova İlçesi'nin Irak sınırındaki Dağlıca Köyü yakınlarında gece Kuzey Irak'tan gelen kalabalık PKK'lı gurubu, Komando Taburu'na saldırdı. Ağır silahlar da kullanan teröristlerin saldırısında ilk belirlemelere göre 16 asker şehit oldu, 17 asker de yaralandı. Şehit sayısının artmasından endişe edilirken, bazı askerlerin de kaçırıldığı ileri sürüldü, ancak bu bilgi yetkililerce doğrulanmadı.
      Kuzey Irak'tan gece yarısı sınırı geçen teröristler saat 23.30 sıralarında, aralarında 20 kilometre mesafe bulunan sınırdaki Yeşiltaş Komando Taburu ile Dağlıca Komando Taburu arasından geçen Avaşin Çayı üzerindeki Şehri Köprüsü'nü havaya uçurdu. Böylece iki tabur arasındaki ulaşımı engelleyen kalabalık PKK'lı grubu, saat 01.00 sıralarında Dağlıca Komando Taburu'na ağır silahlarla saldırdı. Köprü devre dışı kaldığı için yardım gelmesini engelleyen teröristler tabura uzun namlulu silahlar ve roketatarlarla ateş açmaya başladı.
      PKK baskınına karşı Komando Taburu'ndaki askerler de ateşle karşılık verdi. Teröristlerin açtığı ilk ateşle çoğu tabur çevresindeki mevzilerde olmak üzere 16 asker şehit oldu, ilk belirlemelere göre 17 asker de yaralandı. Helikopterle Hakkari Dağ ve Komando Taburu'ndaki Asker Hastanesi'ne kaldırılan yaralılardan bazılarının durumunun ağır olduğu belirtilirken, şehit sayısının artmasından endişe ediliyor.
      PKK'lı teröristlerin Irak sınırının sıfır noktasındaki Dağlıca Komando Taburu'na saldırmasıyla başlayan çatışma, saatlerce devam etti. Teröristler sabahın ilk ışıklarıyla birlikte geldikleri Irak topraklarına kaçarken, yarlarına saldırı sırasında etkisiz hale getirdikleri bazı askerleri de götürdükleri ileri sürüldü. Ancak askerlerin kaçırıldığı bilgisi, yetkililerce henüz doğrulanmadı.
      Bölgeye bir çok ilden takviye birlikler gönderildiği ve hava destekli operasyonun sürdüğü, zaman zaman çatışmaların devam ettiği öğrenildi. Bu arada Irak sınırının da yoğun top ateşine tutulduğu ifade ediliyor.
     
Dünyaya acil koduyla duyuruldu
      15 askerin şehit olduğu haberini uluslararası haber ajansları AP, Reuters ve AFP, dünyaya 'acil' koduyla geçti.

723
FFC 9 / Çeyrek Final Eşleşmeleri Ve Maç Sonuçları
« : 20 Ekim 2007, 19:26:54 »


3CEY-REBEL

CRİME-OMESSİAH

BOGART-BALLACK


ALPERGÜVEN-NİCUFUK


724
OMFFC 14 / YARI FİNAL EŞLEŞMELERİ VE MAÇ SONUÇLARI
« : 19 Ekim 2007, 21:09:00 »

OYUNSİTENİZ 14.MİNİ FİFA 08 FAST FUTBOL CUP TURNUVASI YARI FİNAL EŞLEŞMELERİ AŞAĞİDAKİ GİBİDİR . TÜM KARŞILAŞMALAR RÖVANŞSIZ OYNANİP , MAÇ SONUÇLARİ BU TOPİC ALTİNA YAZİLACAKTİR . HEPİNİZE BİR ÜST TURA ÇIKMA YOLUNDA GÖNÜLDEN BAŞARİLAR DİLERİM !!!



HANZER-BALLACK

OMESSİAH - İZMİRLİ2

725
OMFFC 14 / ÖDÜLLER
« : 19 Ekim 2007, 20:36:47 »
OYUNSİTENİZ 13. FİFA 08 MİNİ FAST FUTBOL CUP TURNUVASİ


BİRİNCİSİNE

+ 15 REP PUAN

___________________________________________________

İKİNCİSİNE

+ 5 REP PUAN
___________________________________________________

VERİLECEKTİR

726
OMFFC 14 / LOGOMUZ
« : 19 Ekim 2007, 20:35:51 »

727
OMFFC 14 / TEKNİK KURALLAR
« : 19 Ekim 2007, 20:34:57 »
1. MAÇ SÜRESİ BİR YARİSI 8 DAKİKA OLMAK ÜZERE TOPLAMDA 16 DAKİKA 'DAN OYNANACAKTİR.

2. MÜSABAKA OYNANİRKEN BİR TARAF TEKNİK OLARAK GÖRÜNTÜDE BOZUKLUK ( LAG OLMA ) KASILMA GÖRÜYORSA OYUNUN İLK 10 DAKİKASİNDA ÇİKMA HAKKI BULUNMAKTADİR . FAKAT 10.DAKİKADAN SONRA EĞER BİR TARAF GÖRÜNTÜ BOZUK DİYE OYUNU TERKEDERSE İLK İKAZİNİ ALİP İKİCİSİNDE UYARİ GELMEDEN DİREK DİSKALİFİYE OLACAKTİR.

3. KARTLAR VE OFSAYTLAR AÇİK OLMAK ZORUNDADİR

4. OYUN HİZİ = MEDİUM GÖRÜNTÜ KALİTESİ = MEDİUM ( normal ) OLACAKTİR .

5. EKRAN ÇÖZÜNÜRLÜĞÜ = 800  600 OLACAKTİR..

6. SEVİYE = WORLD CLASS [ KALECİ'DE DAHİL ]

7. MAÇLAR DİREK İP İLE ( OLUYORSA ) OLMUYORSA HAMACHİ İLA OYNANACAKİR..

8. MAÇLARİN BİLGİSAYAR KLAVYESİ DİŞİNDA HERHANGİ BİR JOİSTİK İLA OYNANMASİ SERBESTTİR . HERHANGİ BİR KISITLAMAMIZ YOKTUR .

9. MAÇ SONU PRİNT - SCREEN ALMA ZORUNLUĞU YOKTUR . SONUCU YAZMANİZ YETERLİ OLACAKTİR

10. MAÇ KOPTUGU ZAMAN MAÇ KOPTUGU SKORDAN VE KOPTUGU DAKİKADAN DEVAM EDECEKTİR

728
OMFFC 14 / SOHBET YERİ
« : 19 Ekim 2007, 20:33:37 »

OYUNSİTENİZ ** 14. ** MİNİ FİFA 08 FAST FUTBOL CUP TURNUVASI İLE İLGİLİ HER TÜRLÜ SORUNUZU ELEŞTİRİNİZİ BURADA YAPABİLİR . TURNUVA İLE ALAKALİ BU KONUDAN SOHBET EDEBİLİRSİNİZ .

NOT : OMFFC 14 TURNUVASİNA KATİLACAK OLAN HERKESİN SOHBET KONUSUNA GİRMESİ ZORUNLUDUR . BU KONU ALTİNDAN TURNUVA İLE ALAKALİ HER TÜRLÜ KONU KONUŞULACAKTİR.

729
OMFFC 14 / KAYITLAR BURAYA
« : 19 Ekim 2007, 20:32:32 »

OYUNSİTENİZ FİFA 08 MİNİ FAST FUTBOL CUP 14 TURNUVASİ KAYİTLARİ AÇİLMİŞTİR . KAYDİNİZİ BU TOPİC İÇERİSİNE NİCK VE MSN ADRESLERİNİZİ AŞAĞİDAKİ GİBİ ALT ALTA YAZARAK YAPTİRABİLİRSİNİZ . TAKİM SEÇMEK SERBESTTİR . HEPİNİZE BAŞARİLAR DİLERİM


^^ NİCK ^^

^^ MSN ^^


NOT :MİNİ FAST FUTBOL CUP [ OMFFC ] TURNUVALARİMİZA İLK DEFA KATİLACAK OLAN ARKADAŞLARİMİZ İÇİN SÖYLÜYORUM ; BU TURNUVAMIZ ADI ÜSTÜNDE FAST CUP YANİ HIZLI TURNUVA OLACAKTİR VE ÇOK BÜYÜK BİR SORUN ÇİKMAZ İSE BİR GECE İÇERİSİNDE BİTİRİLECEKTİR . AYRİCA TÜM KATİLİMCİLARİMİZİN TURNUVAMIZ BAŞLADİKTAN HEMEN SONRA SOHBET YERİNE GİRMESİ ZORUNLUDUR . SOHBET - MUHABBET TOPİCİ İÇERİSİNDEN RAKİBLERİMİZ BİRBİRLERİYLE İLETİŞİM KURACAKLARDİR . HEPİNİZE ŞİMDİDEN BOL ŞANS DİLİYORUM

730
hamza dayı bana yönetcilik için yerler dolu demiştin suan boşaldı sanırım eger kabul edersen ben en yakın cumaya kadar cevaplarım belki daha erken arada ödev yapıyorum pc den bakıyorum siteye kabul etmessende farketmez yani biz seninle cuma günü tam konusabiliriz  ;) ;)

731
FİZİK & KİMYA & BİYOLOJİ / İNORGANİK BİLŞEŞİKLER
« : 15 Ekim 2007, 17:17:38 »
.__İNORGANİK BİLEŞİKLER .


canlıların kendi vücutlarında sentezleyemeyip,dışarıdan hazır aldıkları bileşiklerdir.Hem canlı vücutunda hem de cansız ortamda bulunurlar.Küçük moleküllü olup,devamlı ve yeterince bulunması gerekir.Canlılar bu bileşiklere gereksinim duyar.Besin olarak kullanılan inorganik maddeler “mineraller ve su” sindirilemezler.Enerji vermezler.Bunlar düzenleyici maddelerdir.Karbon elementine sahip olmayan tüm moleküller İnorganik Bileşikler olarak adlandırılr.

1) SU
Dünya üzerindeki yaşamın tamamı suya bağlıdır.Tüm yaşayan dokuların %70-90’ı sudur.Yaşamı karakterize eden tüm tepkimeler su içeren ortamlarda yer alırlar.Su hayat için gerekli olan en önemli moleküldür.Bir insan,yiyeceksiz haftalarca yaşayabilir.Ancak,susuz sadece birkaç gün yaşayabilir.Vücut için gerekli olan su miktarı günlük çalışma durumumuza göre değişir.Günde ort.1.5-2.5 lt su almamamız gerekir.Yaşa göre vücut ağırlığının %40-%75’i sudur.Yaşlandıkça vücuttaki su oranı azalır.Bu su dışardan alındığı gibi,vücutta ara ürün olarak oluşur. Canlı organizmanın büyük bir kısmı su moleküllerinden oluşmuştur.Organizmaların yapısındaki su oranı %65-95 arasındadır.Bu oran,su bitkilerinde %98’e kadar yükselmektedir.Tohumlarda ise su oranı %15’den %5’e düşer.Bütün hücreler bir sulu çözeltide bulunur.Her türlü madde değişimin “doku sıvısı”denilen çözeltiyle sağlarlar.
• Su kimyasal tepkimelerde rol alan çok iyi bir çözücüdür.Bu sayede sindirime büyük ölçüde yardımcı olur.Su molekülünün belirgin bir polaritesi ve hidrojen bağı oluşturmak için büyük bir eğiliminin olması nedeniyle su,hem iyonik hem de iyonik olmayan maddelere karşı çok iyi bir çözücüdür.
• Su pek çok organizmanın vücudunda taşıyıcı ortam olarak görev yapar.Maddelerin vücutta bir bölgeden diğer bölgeye taşınması suyla sağlanır.Ayrıca,su besin maddelerini kan plazması olarak taşır.
• Su, metabolizma olaylarını hızlandırır.Enzimler ancak sulu bir ortamda çalışır.
• Idrardaki su boşaltıma,terleme olayı ile de dolaşıma yardımcıdır.Terleme olayında vücut ısısının fazlası dışarıya suyla atılır.Böylece vücut ısısı dengelenir.
• Su ,bitkilerde ‘fotosentez’ ana elemanı olarak bu canlılar için de çok büyük önem taşır.
• Ayrıca su, absorbe ettiği fazla ısı ile Dünya’mızın çevresel ısısını düzenler.Böylece hem çevresel ısı çok yükselmez ve saklandığı için ısı kaybolmaz.

2) MİNERALLER

• Sindirilmeden direk olarak kana alınırlar.Enzimlerin yapısına katılırlar.Vitaminlerle birlikte düzenleştirici olarak görev yaparlar.Vücudumuzda Cl ,P, S ve N elementlerinin asit bileşikleriyle Na, K, Ca, Mg, Fe, Mn ve Cu metallerinin baz özelliğindeki bileşiklerine rastlanmaktadır.
• Mineraller hücrede protein,karbonhidrat,yağ gibi,organik maddelere bağlı olarak bulundukları gibi hücrede tuz halinde de bulunabilirler.
• Minareller, vitamin-hormon-enzim v.b. moleküllerin yapısına katılır.70kg ağırlığındaki bir insanda ortalama 3 kg mineral tuzları vardır.
• Organizmanın yapısında az da olsa minerallere ihtiyaç vardır.
Mineraller kanın kanın osmotik basıncının ayarlanmasında ,kas kasılmasında,kanın pıhtılaşmasında, ve sinirlere uyarının iletilmesinde önemli role sahiptir.
• Minareller bazı enzimlerin yapılarına katılarak katalizör görevi yapar.
• İdrar,ter ve dışkı ile dışarı atıldığından mineral içeren besinlerin düzenli olarak vücüda alınması gereklidir.Yiyeceklerde bulunan ve mineral olarak adlandırılan bütün maddeler aslında tuzdur.Yeterli mineral içermeyen besin maddeleri ile beslenilirse,tuz atılması devam edeceğinden kas krampı gibi bazı bozukluklar görülür.Sıcak ortamlara maruz kalan insanlar daha fazla terledikleri için dışarıdan yeterince tuz almalıdır.
Sodyum ve klor bütün vücut sıvıları içinde iyon olarak bulunur.Ancak kan gibi hücre dışı sıvılar içindeki bu iyonların miktarı daha fazladır.Sodyum ve klor dokularda suyu tutarak vücudu su dengesini sağlar.Sodyum ve klor kas ve sinir sistemi işlevleri için gereklidir.Ancak bazı böbrek hastalıklarında,yüksek
• tansiyonu olan insanlarda suyun az alınması gerekir.Çok küçük çocukların böbrekleri fazla tuzu süzemediğinden fazla miktarda alınan tuzdan zarar görürler.
• Sodyumla birlikte vücut sıvılarında bulunan ve hücrelerin çalışmasını kontrol eden mineral potasyumdur.Vücutta hücre ara sıvısı ile hücre sıvısı arasında bir sodyum,potasyum oranı vardır.Sodyum gibi potasyumun da büyük bir kısmı,tüketilen besinlerden kolayca emilir.Fazlası böbreklerden atılır.İshal gibi,su kaybının fazla olduğu durumlarda potasyum kaybı da fazla olur.
• Vücutta en bol bulunan mineral kalsiyumdur.Kalsiyumun büyük bir kısmı fosforla birlikte kemiğin ve dişin yapısına katılır.Geri kalan kısmı kasların kasılmasında ,sinirlerde,kanın pıhtılaşmasında ve bazı enzimlerin çalışmasında görev yapar.Vücuda alınan kalsiyumun bir kısmı emilir.Emilmeyen kısmı dışkı ile atılır.D vitamini kalsiyumun emilmesine etki eder.Vücuda fazla kalsiyum alınsa bile D vitamini yetersiz olursa kalsiyum bağırsaklarda emilemez.Küçük çocuklarda kalsiyum ve D vitamini yetersizliğine bağlı olarak’raşitizm’ denilen hastalık görülür.Yetişkin insanlarda potasyum kaybı ile ‘osteomalazi’ denilen kemik yumuşaması hastalığı ortaya çıkar.Vücutta en bol bulunan minerallarden biri de fosfordur.Fosfor kalsiyumla birlikte kalsiyum fosfat şeklinde kemiklerin ve dişin yapısına katılır.Fosfor ,nükleik asit,yağ,protein ve karbonhidrat gibi moleküllerin yapısına da katılır.Vücudun yapısına katılan minerallerden biri de demirdir.Vücudumuzdaki demirin yarıdan fazlası kana kırmızı rengini veren hemoglobinin içinde bulunur.Demir aynı zamanda kas proteinleri karaciğer,dalak ve kırmızı kemik iliğinde bulunur.Vücuda yeteri kadar demir alınmamamsı yada vücuttan atılan demir miktarının alınandan fazla olması durumunda demir yetersizliği başlar.Demir eksikliğinde,hemoglobin yapılamaz ve ‘kansızlık’(anemi) görülür.Demir bakımından zengin yiyeceklerle beslenmek sureti ile kansızlık önlenir.İyot, tiroid bezi hormonu olan tiroksinin yapısına katılır.Vücuda yeteri kadar iyot alınmazsa tiroid bezi iyi çalışamaz ve tiroksin hormonunu az salgılar.Tiroksinin az salgılanması tiroid bezinin büyümesine neden olur.Basit ‘guatr’ hastalığı denilen bu durum lahanayı çok tüketen insanlarda,bulunan bir madde tiroid bezinde iyot bağlanma tepkimesini engellemektedir.Sülfatlar kaslarda bulunur ve proteinlerin yapısına katılır.Flüor dişlerin yapısına katılır.Flüorün azlığı dişlerin çürümesine,fazlalığı dişlerin sararmasına yol açar.Bakır bazı enzimlerin yapısına katılır.

Yani kısaca ;

• Vücut içindeki birçok enzimin ve hemoglobin gibi moleküllerin yapısını oluştururlar.Bunlar,demir,fosfor gibi elementlerdir.

• Kemiklerin ve dişlerin normal olarak gelişmesini sağlarlar.Bunlar için gerekli olan madensel maddeler, kalsiyum, fosfor,magnezyumdur.

• Vücut ve hücre sıvısının osmotik basıncını düzenlerler.Bunlardan hücre içi sıvıda sodyum,klor,hücre dışı sıvıda potasyum,magnezyum,fosfor bulunur.

• Sinirsel uyarı iletiminde ,kas kasılmasında ,Kanın pıhtılaşmasında rol alırlar.

3) ASİT - BAZ - TUZLAR

a.) Asitler

Su içersinde çözündüğünde H+(hidrojen) iyonu veren bütün bileşikler asit özelliğindedir.
Asitler turnusol kağıdının rengini maviden kırmızıya dönüştürür.
Asitlerin tatları ekşidir.Ama kuvvetli olanlar tadılamaz.Yapılarında karbon içeren asitlerin çoğu organik asittir.
Laktik asit (CH3-CHOH-COOH) ; organik asite, hidroklorik asit(HCI) ise inorganik asite örnek verilebilir.
Ayrıca asitler ayıraç olarak kullanılır.(=Nitrik asit protein ayıracı olarak kullanılır.)

Protein + derişik nitrik asit(HNO3) >>>> ısı >>> sarı renk oluşur


b.) Bazlar

Suda çözündüğü zaman hidroksil iyonu (OH-) veren bileşikler bazik özellik gösterir.
Bazlar turnusol kağıdının rengini kırmızıdan maviye dönüştürür.
Yapılarında genellikle karbon,azot bulunduran bazlar organik bazlardır.Metilamin (CH3NH2) organik baza;sodyum hidroksit(NaOH),potasyum hidroksit (koh) gibi bazlar ise inorganik bazlara örnek verilebilir.
Tadları acıdır.

Ba(OH)2,KOH,Ca(OH)2,NaOH gibi bazlar solunum ve fermantasyon deneylerinde CO2 tutucu özelliklerinden dolayı ayıraç olarak kullanılır.Bunlar aynı zamanda nem tutucu olarak da kullanılır.

Asit – Baz Dengesi

Ortamın hidrojen iyon yoğunluğunun negatif (-) logaritması asitliğin ,hidroksil iyon yoğunluğunun (-) logaritması ise bazikliğin derecesini verir. H+ iyonu arttıkça ortam asidiktir ve pH 0 ile 7 arasında bir değer gösterir.OH- iyonu arttıkça ortam baziktir ve pH 7 ile 14 arasında bir değer gösterir.H+ iyonu ve OH- iyonları eşit miktarda ise ortam nötrdür ve pH’7 dir.
PH değeri organizma için çok önemlidir.Biyokimyasal tepkimelerin gerçekleşebilmesi için pH’ın belirli bir düzeyde tutulması gerekir.pH’daki çok az bir değişiklik bile biyokimyasal tepkimeleri olumsuz etkiler.Bu nedenle pH değerinin sabit kalması gerekir.İnsan kanının pH’ı 7,4’e eşittir.İnsan kanının p H’I 7’ye düşerse ya da 7,8’in üstüne çıkarsa ölüm olayı meydana gelir.Bazı bakteri ve mantarlar asidik ortamlarda yaşayabilir,fakat bazik ortamlarda yaşayamazlar.

c.) Tuzlar
Asitlerle bazlar karıştığında asitin H+ iyonu ile bazın OH- iyonu birleşir.Bu birleşim sırasında bir molekül su açığa çıkar ve tuz meydana gelir.

HCI + NaOH =H20+ NaCL

Hidroklorik asit + sodyum hidroksit(baz) = su + sodyum klorür (tuz)

Hücrenin içinde ve hücrelerin arasında çeşitli mineral tuzları vardır.Bunlar içinde en önemlileri sodyum,potasyum,magnezyum ve kalsiyum tuzlarıdır.

732
FİZİK & KİMYA & BİYOLOJİ / ORGANİK BİLEŞİKLER
« : 15 Ekim 2007, 17:14:03 »
ORGANİK BİLEŞİKLER
Canlılarda bulunan organik bileşikler karbonhidratlar,yağlar, proteinler, enzimler,nükleik asitler ve vitaminlerdir.
Organik bileşiklerden bazıları hücrede enerji verici,bazıları yapı maddesi, bazıları da metabolizmada düzenleyici madde olarak görev yaparlar.
KARBONHİDRATLAR
*Karbon,hidrojen ve oksijenden oluşur.
*Enerji verici ve yapı malzemesi olarak kullanılırlar.
*Enerji üretmek için ilk sırada kullanılır.
İnsan ve hayvan vücudunda glikojen, bitkilerin yapısında nişasta ve selüloz olarak yer alan karbonhidratlar (CHO); karbon, hidrojen ve oksijen atomlarından meydana gelmiş organik bileşiklerdir.

1 gr karbonhidrattan 4.1 kalori enerji elde edilir.


Büyüklüklerine göre 3'e ayrılırlar:
 Monosakkaritler
 Disakkaritler
 Polisakkaritler

MONOSAKKARİTLER (Tek şekerler)
Su ile hidrolizlerinde daha basit şekerlere ayrışmazlar.
*Kimyasal sindirime uğramadan doğrudan kana geçerler.
*Monosakkaritleri ardarda birbirine bağlayan bağlara glikozit bağ denir.
5C'lu olanlar(Pentoz):
1)Riboz: RNA'da bulunur.
2)Deoksiriboz: DNA'da bulunur.

6C'lu Olanlar(Hegsoz):
1) Glikoz
2) Fruktoz
3) Galaktoz
 Bunların kana geçiş sıraları:
Galaktoz>Glikoz>Fruktoz'dan önce kana geçer.




Disakkaritler(Çift Şekerler)
Bunlar 2 molekül monosakkaritin birleşerek 1 molekül su oluşturmasıyla meydana gelen moleküllerdir.
Her disakkaritte birer tane glikozit bağ bulunur.

Glikoz + Glikoz -------------> Maltoz + H2O(Malt şekeri)
Glikoz + Fruktoz ------------> Sükroz(Sakkaroz) + H2(Çay Şekeri)
Glikoz + Galaktoz -----------> Laktoz + H2O(Süt Şekeri)

Maltoza Malt şekeride denir.Üzümde ve balda bol miktarda bulunur.
Sakkarozda şeker karışımında bol bulunur.
Laktozda sütün bileşiminde bulunur.


Polisakkaritler
Çok sayıda monosakkaritin birleşmesinden oluşur.
n(Monosakkarit)------------>Polisakkarit+(n-1)H2O Bunların;

1)Nişasta:Çok sayıda glikozdan oluşur.
*Bitkilerdeki depo polisakkarit şeklidir.
*Genellikle bitkinin ışık görmeyen kısımlarında (kök,gövde, tohum gibi) lökoplastlarda depolanır.

2)Selüloz:Çok sayıda glikozdan oluşur.
*bitkilerdeki yapısal polisakkarittir.
*Bitki hücrelerindeki çeperin ana maddesi selülozdur.
Not:İnsanlarda ve hayvanlarda selülozu sindirecek enzimler yoktur.Selüloz bu canlıların sindirim sisteminde yaşayan bazı bakteriler tarafından sindirilir.

3)Glikojen:Çok sayıda glikozdan oluşur.
*Hayvanlardaki depo polisakkarit şeklidir.
*Glikojen karaciğer ve kaslarda depolanır.

4)Kitin:Çok sayıda glikozdan oluşan azotlu bir polisakkarittir.
*Böceklerdeki kabuğun ana maddesi kitindir.



LİPİTLER (YAĞLAR)
Lipitler suda erimeyen buna karşın eter, benzen, kloroform gibi organik çözgenlerde eriyen bir dizi heterojen organik bileşiklerdir. Sitoloji bakımından lipitler hücrede serbest lipitler hücrede serbest lipit ve örtülü lipit olmak üzere iki türlüdür. Organizmada lipitlerin oynadığı rol bulundukları yer ve dağılışlarına göre değişiktir. Kimyasal ve fiziksel özelliklerine göre lipitler, basit lipitler, bileşik lipitler, streoitler ve yağda eriyen vitaminler gibi çeşitli alt gruplara ayrılırlar.


Karbon,Hidrojen ve Oksijenden oluşurlar.
*Enerji verici(2.sırada) ve yapı malzemesi olarak kullanılırlar.
*Bir gram nötral yağın yanmasıyla 9.1 kkal enerji açığa çıkar.Enerji en yüksek olan organik bileşiklerdir.
Yapılarına göre 3'e ayrılırlar:

1) Nötral Yağlar
* Yağ asidi ve gliserinden oluşurlar.
* Önemli organların dış yüzeyini örterler
Gliserin + 3Yağ Asidi ------> Yağ + 3H2O
2) Fosfolipitler
* Fosforik asit ihtiva eden lipitlerdir.
* Hücre zarının yapısına katılırlar.

3) Steroidler
* Hormon vitamin olarak görev yaparlar.
* Kolesterolde bir steroiddir.
Yağların Vücuttaki Görevleri
* Enerjiye dönüştürülürler.
* Yağda eriyen A,D,E,K vitaminleri yağlarla birlikte emilir.Yağlar bu vitaminlerin emilmesini sağlar.
* Deri altındaki yağlar ısı kaybını önler.Vücudu dış etkilere karşı korur.
* İç organların etrafını sararak mekanik etkilere karşı korur.
* Yağlar midede uzun süre kaldığı için tokluk duygusunun uzun süre devam etmesini sağlarlar.
Yağların Kimyasal Yapısı

Yağ asitleri ve gliserolden oluşurlar.Gliserin 1 molekül yağ asidiyle birleşirse Monogliserid,2 molekül yağ asidiyle birleşirse Digliserid,3 yağ asidiyle birleşirse trigliserid oluşur.
Yağ asitlerinin yapısındaki C atomları birer bağ yapmışsa bu şekildeki yağ asitleri Doymuş Yağ asitleridir.Bazı C atomları çift bağ yapmışsa bunlar Doymamış Yağ asitleridir.



PROTEİNLER
Proteinler Karbon,Hidrojen,Oksijen ve Azottan oluşur.Bazılarının yapısında Fosfor(P) veya Kükürtte(S) bulunabilir.
Proteinler hücrenin en önemli organik maddelerinden birisidir. Proteinler canlılık olaylarının sürebilmesi için kesinlikle gerekli olan bileşiklerdir. Proteinlerin yapıtaşları amino asitlerdir. Her amino asidinde ortak olan özellik şudur. Bunlarda terminal bir amino grubu ve bir karboksil grubu ile birlikte C atomuna bağlı bir yan zincir bulunur. Amino asitler aynı anda hem amino grubu hem de karboksil grubu taşıdıklarından amfoter karakter gösterirler. Amino asitler birbirleri ile önce gelen amino asitin karboksil grubu sonra gelen amino asitin amino grubuna bir molekül su çıkacak şekilde bağlanır. Bu bağa peptid bağı denir.
* Yapı malzemesi,düzenleyici,onarıcı ve en son olarakta enerji verici olarak kullanılır.
* Proteinler DNA'nın kontrolünde sentezlenirler.
* 1'gram proteinin yanmasıyla 4.3 kal enerji açığa çıkar.
* Proteinler amino asitlerden oluşurlar.Tabiatta 20 çeşit amino asit bulunur.

1 amino asidin yapısında 4 grup vardır:
a) Karboksil Grubu
b) Amino Grubu
c) Hidrojen Grubu
d) Radikal Grup 'tur.

Doğada 20 çeşit amino asitte Karboksil,Amino,hidrojen grupları sabit Radikal grup ise değişkendir.
Proteinlerin özellikleri içerdikleri amino asitlerinin sayısına, çeşidine ve amino asitlerin polipeptid zinciri üzerindeki sıralanışlarına bağlıdır. Amino asitlerin sıralanışlarındaki farklar nedeni ile her canlı organizma türü için özel olan protein tipleri
vardır, birininki diğerine uymaz. Bu nedenle gerektiğinde bir türden diğer türe aktarılışlarında güçlükler çıkabilir. Örneğin, kan alış verişi sırasında hastaya verilen kan uygun olmadığında şok ve ölüme, bazı bitkilerin polenleri solunum yolu ile alındığında alerjiye neden olabilirler. Bazen amino asitlerin sıralanışlarında bir amino asitin yer değiştirmiş olması ciddi bir hastalığa neden olur.
Proteinler nelerdir?
Proteinler amino asitlerden yapılmış çok büyük moleküllerdir. Proteinlerin basit yapısı, karbon, hidrojen, oksijen ve azottan oluşmuş amino asitlerin zinciridir.
Proteinlerde azot bulunması, onları karbonhidrat ve yağlardan ayırt eden bir özelliktir. Elzem ve elzem olmayan proteinler veya amino asitler diye bir ayrım yapılabilir. İnsan vücudu protein sentezi için yaklaşık 20 farklı amino aside ihtiyaç duyar. Bunlardan 8 tanesi elzemdir, yani vücutta sentez edilmemektedir. Bunlar: izolösin, lösin, lisin, metiyonin, fenilalanin, trionin, triptofan ve valin'dir. Elzem amino asitler vücut dışındaki kaynaklardan alınmalıdır.
Bir protein birçok vagonun birbirine bağlanması ile oluşmuş bir tren gibidir. Her bir vagon veya birim bir amino asittir. 20 amino asitten oluşmuş bir çok farklı kombinasyonlar büyük sayılarda protein oluşmasına izin vermektedir. Yani bir lisan gibi, sadece birkaç harf vardır, fakat bu harflerden değişik kombinasyonları kullanarak milyonlarca kelime oluşmaktadır.
Vücudumuz neden proteinlere ihtiyaç duyar?
Proteinler vücutta hemen hemen her yerde bulunurlar, ve hücre yapımında kullanılırlar. Kasların, organların ve bezlerin başlıca bileşenleridir. Safra ve idrar dışındaki bütün canlı hücreler ve vücut sıvıları protein içerir.
Gıdalar vücudumuza girip, sindirildikten sonra, amino asitler serbest hale geçerler ve gerekli proteinleri yapmak için vücudumuz tarafından kullanılırlar. Bunlar büyüme ve gelişim için gereklidirler; protoplazma gibi yeni hücre bileşenlerinin yapılması için ve aynı zamanda antikorlar, enzimler ve hormonlar vb. yapımı için de gereklidir. Aynı zamanda proteinler bir enerji kaynağıdır.

En iyi protein kaynakları nelerdir?
Bir gıdadaki protein elzem amino asitleri bize sağlıyorsa, bu protein tam protein olarak adlandırılır. Eğer bütün elzem amino asitleri sağlamıyorsa, eksik protein olarak adlandırılır.
Bütün et ve diğer hayvansal ürünler tam proteinlerin kaynağıdır. Bu ürünler arasında sığır, kuzu, domuz, kümes hayvanları, balık, kabuklu deniz ürünleri, yumurta (tam proteinlerin en iyi kaynağı), süt ve süt ürünleri yer almaktadır.
Hububat, meyve ve sebzelerdeki proteinler eksik proteinler olarak kabul edilirler. Bitki proteinleri bütün elzem amino asitleri içermek için ve tam protein oluşturmak için kombine edilebilirler. Bu kombinasyonlara örnek olarak, pirinç ve fasulye, mısır ve fasulye verilebilir.

Eğer Fazla miktarda protein alınırsa ne olur?
Protein alımında en uygun miktar vücut ağırlığının her bir kilogramı için 0,8 gram kadardır. Protein miktarının düşük olması vücudun güçsüz olmasına ve hastalıklara karşı dirençsiz olmaya yol açar. Vücut ağırlığının her bir kilogramı için 1,6 gramdan fazla alınan protein aşırı miktar olarak tanımlanır. Beslenmede yetersiz protein alımı aşırı protein alımından daha zararsızdır, aşırı protein alımı sağlıklı değildir. Fazla protein nitrojen içerir buda karaciğerde üre olarak bilinen atık maddeye dönüşür. Bu artık madde böbrekler vasıtasıyla idrar şeklinde dışarıya atılmaya çalışılır. Bundan dolayı çok fazla miktardaki protein alımı karaciğer ve böbreklerde zorlamaya yol açar.
VİTAMİNLER
* Organik bileşiklerdir ve dışardan alınırlar.
* Enerji değerleri yoktur.Düzenleyici ve hastalıklara karşı koruyuculardır.
*Hiçbir Kimyasal sindirime uğramadan hücre zarından geçer ve kana karışırlar.
Vitaminler, insan metabolizması için ihtiyaç duyulan, temel, enerjisiz gıdalardır. İnsan vücudu tarafından üretilemezler, fakat günlük gıdalardan temin edilmesi gerekir. Enzimatik reaksiyonlar için kofaktör olarak görev yapmaları temel fonksiyonlarıdır. Ayrıca, kanın pıhtılaşması, bağışıklık sistemi, sinir sistemi, görme fonksiyonları, deri yapılanmasını da kapsayan çeşitli rolleri vardır.
Vücut, farklı vitaminlere farklı miktarlarda gereksinim duyar. Farklı insanların farklı vitamin ihtiyaçları vardır. Çocuklar, yaşlılar ve hamile bayanlar gibi bazı özel rahatsızlığı bulunan insanlar günlük gıda alımında daha fazla vitamine ihtiyaç duyarlar.
İki sınıf vitamin vardır: yağda çözünen vitaminler (A, D, E ve K) ve suda çözünen vitaminler (B ve C). Alınması gereken miktardan fazla alınan yağda çözünen vitaminler insan vücudunda depolanabilirler, bu arada fazladan alınmış olan suda çözünen vitaminler vücuttan atılırlar. Bu, çok nadir olarak suda çözünen vitaminler için olabilen, ama genellikle çok fazla miktarda alınmış olan yağda çözünen vitaminlerin neden olduğu toksisite semptomlarının nedenidir. Diğer yandan, dokularda depolanmadığı için suda çözünen vitaminlerin vücutta eksiklik belirtileri kendini gösterir. Eksikliğinde görülen rahatsızlıklar baş ağrısı, deri problemleri, iştah kayıpları gibi basit problemlerden uzun süreli B1 vitamini kayıplarının neden olduğu beriberi veya uzun dönem C vitamini kaybı sebebiyle oluşan skorbüt adı verilen ciddi ve şiddetli seyir gösteren hastalıklara neden olabilirler. Bununla birlikte, şiddetli vitamin eksikliği gelişmiş olan ülkelerde pek görülmez. Fakat, popülasyonun birçok alt grubu için alınması gereken optimum miktardaki sapmalar belirebilir.
Vitaminler, meyveler, sebzeler, et ürünleri, balık ve süt ürünleri gibi tüm gıdalarda bulunurlar. Düzeyleri gıdanın çeşidine yada kullanım şekli ve işleme yöntemlerine bağlıdır. Uzun depolama süresi ve uzun işleme koşulları gıdadaki vitamin düzeyini azaltabilir.
Suda Eriyenler:
B vitamini: Eksikliğinde beriberi hastalığı görülür.
C vitamini: Eksikliğinde Skorbit hastalığı görülür.

Yağda Eriyenler:
A Vitamini: Eksikliğinde Gece Körlüğü görülür.
D Vitamini: Eksikliğinde Raşitizm denen hastalık görülür.
E Vitamini: Eksikliğinde kısırlık görülür.
K Vitamini: Eksikliğinde hemofili(kanın pıhtılaşmaması) görülür.
Suda çözünen vitaminler
Bu B grubu ve C vitaminlerini kapsar. Bu vitaminler, isimlerini ilk keşfedildikleri zaman kullanılan test tüplerinin üzerindeki B ve C etiketlerinden almışlardır. Sonraları, B vitamini içeren test tüplerinin içinde birden çok vitamin içerdiği tespit edilmiş ve daha sonra B1, B2, vb. vitaminleri diye adlandırılmışlardır.
8 adet B vitamini; karbonhidrat, yağ, protein metabolizmasında enzimlere yardımda ve DNA ve yeni hücre yapımında rol oynarlar.


Tiamin (B1 Vitamini)
Gereksinimler
Tiamin için tavsiye edilen günlük alım miktarı 0,5 mg/ 1000 kkal'dir. Bu, günlük ortalama gıda alım miktarının yaklaşık olarak 2000 kkal/ gün olduğu varsayılırsa, günde yaklaşık 1 mg'dır. Dengeli yiyecekler tiaminin yeterli miktarını sağlamalıdır. Enerjilerinin çoğunu şekerden veya alkolden sağlayan insanlarda tiamin yetersizliği görülür. Oruç tutan yada diyette olan insanlar 2000 kkal'lik diyette olduğu kadar tiamin aldıklarından emin olmalıdırlar.
En iyi kaynaklar
Domuz eti ve jambon, maya, karaciğer, tüm tahıllar, fındık, ayçiçeği tohumu, armut, karpuz, istiridye, yulaf ezmesi, buğday tohumu kadar iyi B1 vitamini kaynağıdırlar.
Eksiklik belirtileri
Beriberi uzun zamanlı tiamin eksikliğinin bir sonucu olabilir. Bu hastalık Uzak Doğu'da tiamince zengin olan pirinç kabuklarının ayrılması yoluyla parlatılmış pirinç tüketilmeye başladığı zaman keşfedilmiştir. Beriberi hastalığı sinir sisteminde hasarlanmaya ve kasın zedelenmesine yol açabilir. Diğer eksiklik belirtileri ise kalpteki ritim bozuklukları, kalbin durması, güçsüzlük, yürümede zorlanma, akıl karışıklığı, ve felçtir.
Riboflavin (B2 Vitamini)
Gereksinimler
Riboflavin için tavsiye edilen günlük alım değeri 0,6 mg/ 1000 kkal' dir. Bu günde 1,2 mg kadardır. Çocuklar ve hamile bayanlar büyüme gereksinimleri için ilave riboflavine ihtiyaç duyarlar.
En iyi kaynaklar
Peynir gibi süt ve süt ürünleri iyi riboflavin kaynaklarıdır. Bunun için, günlük gıdada bu öğelerin olması önemlidir. Brokoli, kuşkonmaz, ıspanak gibi yeşil sebzelerin ve tahılların çoğu riboflavin içerir.
Eksiklik belirtileri
Riboflavin eksikliği ile hiçbir hastalık ilgili değildir. Riboflavinin yokluğu deride kızarıklık, çatlaklar, ve göz ve dudak kenarlarında kızarıklık, ışığa karşı aşırı duyarlılık gibi semptomlara neden olabilir. Ayrıca ağız kenarlarında çatlaklara neden olabilir.
Bunları biliyor muydunuz?
Işık ve radyasyon etkisi riboflavini yok edebilir. Bu, sütün niye ışığı geçiren şişelerde nadiren satıldığının nedenidir. Bir diğer yönden, riboflavin ısıya karşı dirençlidir, bu nedenle pişirme riboflavini yok etmez. Riboflavin ayrıca E101 adıyla gıda katkı maddesi olarak kullanılır.
Niasin (B3 Vitamini)
Gereksinimler
Niasin için tavsiye edilen günlük alım miktarı 6.6 mg NE (niasin eşdeğeri) /1000 kkal veya günde 13 mg' dır. Bir niasin eşdeğeri (NE), teorik olarak önmaddesi triptofan tarafından teorik olarak yapılan niasini de içeren, gıdada mevcut olan niasin miktarıdır. 60 mg triptofan 1 mg niasin oluşturabilir.
En iyi kaynaklar
Zenginleştirilmiş ekmek, tahıllar ile et, kanatlılar ve balık da iyi niasin kaynaklarıdır. Mantar, kuşkonmaz ve yeşil yapraklı sebzeler en iyi niasin kaynaklarıdır.
Eksiklik belirtileri
Niasinin eksikliğinden olan pellegra hastalığı cilt rahatsızlıkları, mide bulantısı ve hafıza kaybı gibi semptomlara neden olur. Bu hastalık 1900' lü yılların başında Güney Amerika' da yaygındı. Daha başka eksiklik belirtileri ise iştahsızlık, zayıflık, baş dönmesi ve zihinsel bulanıklıktır. Deri, özellikle güneş ışığına maruz kalan bölgelerde karşılıklı simetrik deri iltihabı semptomları gösterebilir.


B6 Vitamini (Piridoksin, piridoksal, piridoksamin)
Gereksinimler
B6 vitamini koenzimlerinin amino asit metabolizmasında önemli rol almasından ötürü, günlük alımları protein alım miktarı ile doğru orantılıdır, çünkü proteinler amino asitlerden oluşurlar. B6 vitamini için önerilen günlük alım miktarı 0.16mg /g protein' dir. Bu, alınması gereken miktarın erkekler için günde 2.0 mg, bayanlar için 1.6 mg olduğu anlamına gelir.
En iyi kaynaklar
Et, balık ve kanatlı eti en iyi B6 vitamini kaynağıdırlar. Diğer kaynaklar ise patates, bazı yeşil sebzeler ve pembe meyvelerdir.
Eksiklik belirtileri
B6 vitamini alımı çok düşük olan insanlar güçsüzlük, alınganlık ve uykusuzluk gibi semptomlar gösterirler. Diğer belirtiler ise gelişme bozuklukları, zayıflatılmış motor fonksiyonlarıdır.
Folat (Folasin, folik asid, pteroilglutamik asid)
Gereksinimler
Folat için günlük alım değeri yaklaşık olarak 3 mg/kg vücut ağırlığıdır. Erkekler için günlük alım miktarı 200 mg, bayanlar için ise 180 mg olmalıdır. Folatın yüksek miktarı, hamilelik döneminde ve hücreler çoğaltıldığı zaman tavsiye edilir. Eksikliği sadece düşük alım miktarı ile değil, vitaminler için alışılmadık metabolik ihtiyaç durumunda ve çift taraflı absorbsiyon durumuyla da ortaya çıkabilir. Fazla miktarda alkol ve kalorisiz maddeleri tüketen insanlar maruz kalır. Ayrıca, hamilelik gibi hücre bölünmesiyle; kanser, deri hastalıkları folat alımı için ihtiyacını arttırır. Folat eksikliğinin diğer semptomları ise ishal ve bağışıklık sisteminin baskılanmasından olan sık görülen enfeksiyonlardır. Bu, halsizliğe sebebiyet vererek etkiler.
En iyi kaynaklar
Folat için en iyi kaynaklar sebzeler, özellikle yeşil yapraklı sebzelerdir. Aynı zamanda karaciğer de folat içerir. Et, süt, ve süt ürünleri düşük miktarda folat içerir.
Eksiklik belirtileri
Folat eksikliği anemiye sebep olabilir. Semptomları büyük, biçimsiz kırmızı kan hücreleri, yavaş DNA sentezidir. Bu aynı zamanda sadece folat eksikliğinden değil, B12 vitamini yokluğundan da olabilir. Folat eksikliğinin diğer semptomları ise ishal, bağışıklık sisteminin baskılanmasından dolayı görülen sık enfeksiyonlardır. Sinir sistemini etkiler, depresyona, akıl karışıklığı, bitkinliğe ve bayılmaya yol açar.

B12 Vitamini (Kobalamin)
Gereksinimler
B12 vitamini için günlük alım miktarı günde yaklaşık 2 mikrogram kadardır.
En iyi kaynaklar
B12 vitamininin tamamına yakını hayvansal ürünlerde bulunur. Vejetaryenler ise kendilerini bu vitamin eksikliğine karşı ekstra süt, yumurta tüketerek koruyabilirler. Bu, günde bir bardak süte veya bir yumurtaya karşılıktır. Sadece veganlar soya sütü veya B12 vitaminince zenginleştirilmiş çevrede yetişen mayalar gibi kaynaklara ihtiyaç duyarlar.
Eksiklik belirtileri
B12 vitamini eksikliği genellikle folat eksikliğinin neden olduğu anemiye yol açabilir. B12 vitamini olmadan, folat kırmızı kan hücreleri yapamaz. Herhangi bir eksikliğin semptomları, yavaş DNA sentezini gösteren büyük, bozuk kırmızı kan hücreleridir. Eksiklik ayrıca periferal sinir sistemini etkileyebilir. Ayrıca cilt hassasiyetine neden olabilir.

Pantotenik asid
Gereksinimler
Pantotenik asit için tavsiye edilen günlük alım miktarı yoktur. Tahmin edilen güvenilir ve gerekli alım miktarı olarak günlük 4 ile 7 mg arası belirtilmiştir.
En iyi kaynaklar
Pantotenik asit bir çok gıdada bulunur. Et, balık, kanatlı ve tüm tahıllı bitkiler ve sebzeler en iyi kaynaklardır.
Eksiklik belirtileri
Eksiklik belirtileri seyrek ve kusma, uykusuzluk ve yorgunluk şeklindedir.
Biotin (B8 Vitamini)
Gereksinimler
Biotine çok küçük miktarlarda ihtiyaç vardır. Bu yüzden biotin için önerilen günlük alım miktarı yoktur. Tahmin edilen güvenli ve yeterli günlük alım miktarı 30-100 mg' dır.
En iyi kaynaklar
Biotin bir çok gıdada bulunur. Eksikliği çok çeşitli beslenen insanlarda görülmez.
Eksiklik belirtileri
Biotin eksikliği azdır ve yapay yolla beslenen hastahanelerdeki hastalarda görülür. İştahsızlık, mide bulantısı, güçsüzlük ve yorgunluk gibi belirtileri vardır. Eksikliği gidermek için ekstra dozları hastalara verilebilir.
C Vitamini
Gereksinimler
C vitamini için önerilen günlük alım değeri 60 mg' dır, fakat kişiden kişiye değişir. Yanıklar, enfeksiyonlar gibi fiziki stresler, ağır metal zehirlenmeleri, sigara içilmesi, bazı ilaçların (aspirin, barbituratlar gibi) uzun süreli kullanılması, vücudun C vitaminine olan ihtiyacını arttırır. Sigara içenler günlük yaklaşık 100 mg C vitaminine ihtiyaç duyarlar.
En iyi kaynaklar
Turunçgiller C vitamininin iyi kaynağıdırlar. Brokoli, yeşillikler, lahana ve çilek yüksek miktarda C vitamini içerir. Tam tersine sütte ve ette çok düşük miktarda C vitamini vardır.
Eksiklik belirtileri
C vitamini eksikliğinin ilk belirtileri, diş çevresinde kanama ve deri altındaki kapilerlerin hemorojik hasarlar oluşturarak kırılmasıdır. C vitamininin asıl yokluğu sinir ve kas sisteminde görülür. Ağrı depresyon gibi belirtilere yol açarlar. İleri semptomları bayılmaya yol açar. C vitamininin fazla miktarı alınırsa vücut ihtiyaçtan fazla vitamini atar.

NÜKLEİK ASİTLER
Nükleik asitler hücrenin en önemli organik bileşikleridir.Nükleik asitlere bu ismin verilmesinin nedeni su içindeki süspansiyonlarının asit reaksiyon vermesindendir. Nükleik asitler bütün canlılarda deoksiribonükleik asit (DNA) ve ribonükleik asit (RNA) biçiminde bulunurlar.
Ökaryotik hücrelerde DNA başlıca nükleusta bulunur.Sitoplazmada ise DNA az miktarda mitokondri ve kloroplast içinde bulunur.
RNA hücrede hem nükleus hem de sitoplazmada bulunur. Sitoplazmada ribozom yapısının büyük bir kısmını oluşturur, ayrıca mitokondri ve kloroplastta da RNA vardır.
DNA molekülünün yapısı:
DNA molekülü, sarmal şekilde kıvrılmış, merdivene benzer bir yapıdadır.Merdiven kenarlarını şeker (deoksiriboz) ve fosfat molekülleri, basamaklarını da organik bazlar oluşturur.Karşılıklı yer alan nükleotit zincirinde, her zaman guanin sitozinin, adeninde timinin karşısına gelir.

A = T G = S
T = A S = G

RNA molekülünün yapısı:
RNA çok sayıda nükleotidin tek sıra hâlinde yan yana dizilmesi sonucu oluşur.RNA molekülü riboz, fosfat grubu ve organik
bazlardan oluşur.Organik bazları adenin, guanin, sitozin ve urasildir.

1.Mesajcı RNA (mRNA): DNA’da bulunan kalıtsal bilgiyi sitoplazmadaki ribozomlara taşır.
2.Ribozomal RNA (rRNA): Proteinlerle birlikte ribozomların yapısını oluşturur.
3.Taşıyıcı RNA (tRNA): Hücre içindeki amino asitleri tanır ve bunları ribozomlara taşır.

AMİNO ASİT

* Amino asitler hem asit hem de baz özelliktedirler. Yani amfoterdirler.
* Amino asitleri birbirine bağlayan bağlara Peptit Bağ denir.
Aminoasit+.......+aminoasit ---->polipeptit ----> protein+(n-1)H2O
R(Değişken Grup)
I

NH2(Amino grubu)--------C-------COOH(Karboksil Grubu)
(Amino Grubu)
I
H(Hidrojen Grubu)
ENZİMLER

Biyokimyasal reaksiyonu hızlandıran ve reaksiyon sonunda değişmeden çıkan organik katalizörlerdir.Enzimler aktivasyon enerjisini düşürerek reaksiyonu hızlandırırlar.
Enzimlerin Yapısı:
2'ye ayrılırlar.
1)Apoenzim(Esas) Kısım: Proteinlerden oluşur.
2)Yardımcı Grup: Vitamin(Koenzim) ve metal iyonlardan (Kofaktör) oluşur.

Apoenzim + Koenzim = Aktifenzim
Apoenzim + Kofaktör = aktifenzim
Enzimin etkilediği maddeye SÜBSTRAT denir.