İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - ManSpider111

457
Hayvanlar Alemi / deve
« : 22 Ocak 2008, 16:49:00 »


Deve, devegiller (Camelidae) familyasının Camelus cinsini oluşturan iki evcil hayvan türünün ortak adı. Develer yük çeki ve binek hayvanı olarak kullanıldığı gibi, yünü, sütü, derisi ve eti için de beslenir. Yalnızca evcil türleriyle tanınan bu hayvanların yabanıl atalarından bu yana pek az değişikliğe uğradığı sanılmaktadır.

Devenin iki türü Hindistan, Pakistan, Afganistan, İran, Suriye, Arabistan gibi Güney Asya ülkeleri ile Afrika’da yetiştirilen tek hörgüçlü deve (C. doremedarius) ve Orta Asya’da yetiştirilen çift hörgüçlü deve (C. bactrianus) dir.


Özellikleri
En belirgin özellikleri hörgüçlerinde yağ depolayabilme yeteneği olan bu hayvanların uzun bacakları, yumuşak yayvan iki toynaklı ayakları kumda ya da karda yürümeleri kolaylaştırır. Aynı yandaki bacaklarını birlikte kaldırarak kendilerine özgü bir biçimde koşarlar. Ayrıca iki sırada üç tane koruyucu kirpikleri, tüylü kulak delikleri gereğinde kapanabilen burun delikleri, keskin görme ve koku alma duyuları da kum fırtınası gibi elverişsiz çevre koşullarına uyum sağlamalarına yardımcı olur. Gövdelerini örten iki tip kıldan alttaki ince ve kısa olanlar bazı yumuşak ve dayanıklı kumaşların yapımında kullanılır. Genellikle çökerek dinlendikleri ve bu konumdayken yüklendikleri [için] gövdelerinin yere değen bölümlerinde nasırlaşmış deri katmanları oluşmuştur.

Üreme
İyi bakılan ve eğitilen develer aslında uysal hayvanlardır; ama çiftleşme (Aşım) mevsiminde hırçınlaşır ve kızdırıldıklarında tükürür, tehlikeli biçimde ısırır ya da tekme atarlar. Ayrıca tek hörgüçlü türün erkeği kızdığı zaman ağzının yanından yumruk büyüklüğünde kırmızı renkli ve içi hava dolu sümüksü bir kese (kızgınlık kesesi) çıkarır.

Yaşam şekli ve Beslenme

Develer güç iklim koşullarına dayanıklı az besinle yetinebilen hayvanlardır. Gerektiğinde dikenli bitkiler ve kuru otlarla beslenebilir. Yeterli yiyecek bulamayınca hörgüçlerindeki yağı kullanırlar. Hörgüçte depolanan yağ ırka ve beslenme koşullarına göre değişmekle birlikte iyi beslenen develerde 130 kg’ye kadar çıkabilir. İyi beslenmiş develerde yağla dolu olan hörgüç dik durur. Yağ azaldıkça daralır ve ucu bir yana doğru sarkar. Sanılanın tersine mide ve hörgüçlerinin su depolama özelliği yoktur. Ama susuzluğa günlerce dayanabilirler. Vücut sularını yavaş yitirir ve 10 dakikada yaklaşık 60 litre su içerek kaybettikleri ağırlığı yeniden kazanırlar.

Türkiye’de deve
Türkiye’de tek ve çift hörgüçlü develerin melezlenmesi ile elde edilen en önemli melezlerden biri tüylü (ya da tülü) devedir. Bu hayvan Suriye çöllerinden gelen tek hörgüçlü Aneze ırkının dişisi ile Anadolu’da halk arasından Buhur denilen çift hörgüçlü devenin erkeğinin melezidir. Tüylü devenin erkeğine Besrek dişisine Maya denir. Soğuk bölgelerde kullanılan bu hayvanlar tek hörgüçlü ve uzun tüylüdür. Maya ile Çift hörgüçlü erkek devenin geriye melezlenmesinden elde edilen çift hörgüçlü Tavsi deve Besrek ile tek hörgüçlü dişi devenin geriye melezlenmesinden elde edilen ve özellikle Aydın ile Adana arasındaki Yörükler tarafından yetiştirilen kısa tüylü Teke devesi, dişi tekenin Buhur erkeği ile geriye melezlenmesinden elde edilen Kerteles devesi Maya ile tek hörgüçlü erkek devenin geriye melezlenmesinden elde edilen Yeğen devesi öbür önemli melezlerdir.

Eskiden Türkiye’de ulaştırma ve özellikle ordu hizmetinde kullanılan develerin işleri giderek azalmış 1937’de 120 bine yaklaşan deve sayısı 1980’de 12 bine 1984’te 3 bine kadar düşmüştür. Bugün develer özellikle yörükler arasında göç zamanı eşya taşımakta zeytincilik bölgelerinde ulaşımı güç yerlerde devşirilen ürünlerin taşınmasında Güney ve Doğu Anadolu’daki kurak ve yolu yetersiz bölgelerde yük hayvanı olarak kullanılmaktadır.

Türkiye'de yıllara göre deve varlığı
Yıllar Adet
1935 118.647
1950 110.305
1955 72.034
1964 46.400
1980 12.000
1997 10,000

Bu bilgiler her yıl değişmektedir.

458
Hayvanlar Alemi / pire
« : 22 Ocak 2008, 16:48:04 »


 Özellikleri

Boy: 2-4 mm.
Renk: Kızılımsı kahverengi
Yassı yapıları sayesinde hayvanların tüyleri arasında kolayca hareket ederler. Evlerde rastlanan pireler en çok kedi ve köpeklerle taşınanlardır. Bir kez iç alana girdiklerinde hızla çoğalırlar.

Siyah kahverenkli, 2 - 4 mm boyunda katlı yapılı altı bacaklı olup vücudunda ve bacaklarında kılları bulunur. Sıçrayan yapıdadır, dikey 20 cm, yatay 40 cm zıplarlar. Hayvan, insan, toz ve kuş piresi şeklinde türleri vardır. Çok çabuk popülasyon yaratır, haftada 2,000 yavruya ulaşabilir.yumurtalarını toz, toprak içine ve zeminlere dağınık vaziyette bırakır. Uygun ısıda 8 –10 günde evrimleşerek pire olur, ısı yeterli değilse 80–90 güne kadar uzar. Yumurtlamak için kan emerler bu sebeple canlıya ve insana hemen anında hücum ederler canlı üstüne çıktığı için evlere kolay taşınır, geceleri uyutmaz ısırır, ciltte noktacıklar halinde ısırık izleri çamaşırda kahverengi pisliğinin lekeleri gözlemlenebilir. En çok hayvanların dinlenme alanlarında görülür ve ürerler. Tifüs ve Veba hastalığı bulaştırırlar.

Davranışları

Dişi pire günde 18 yumurta bırakabilir. Bir köpek üzerindeki 20 pire, günde 360 yani haftada 2000 yumurta bırakabilirler. Uygulama yapıldıktan sonra hiç görülmemeleri iki hafta alır. Bunu nedeni, pupa pirelerin kimyasallardan etkilenmemeleri ve ancak kozalarından çıktıktan sonra ölmeleridir. Uygulama sonrası vakum yapılması, yetişkin pireleri kozalarından çıkmaya zorladığından dolayı bu süreci hızlandırmaktadır.

Yaşam AlanlarıPireler hayvanların üzerinde yaşayan parazitlerdir. Yumurta üretebilmek için de bu hayvanların kanlarını emmeleri gerekmektedir. Yumurtlama ve kan emme eylemlerini genelde hayvan uyurken gerçekleştirirler. Pirelerin evcil hayvanlara bulaşması bunların dış alanda bulunmalarıyla olabilmektedir.

Mücadele İpuçları

Ürediği ortamı tespit edip ilaçlamak, kedi ve köpek gibi hayvanları da ilaçlayıp temizlemek gerekir. İlaçlar pupa döneminde etkili olmadığı için ilaçlamadan sonra 15 gün kadar ara sıra pire görülmesi doğaldır. Daha sonra onlarda kaybolur, bazen tekrar ilaçlama gerekebilir.kısmi ve ferdi mücadele başarılı olmaz .

Dört basamaklı ve her biri Otaş gibi profesyonel bir firma tarafından gerçekleştirilmesi daha doğru olacak bir uygulama yöntemi ile mücadele edilir:
- Uygulamaya hazırlık
- Hayvanlara uygulama yapılması
- İç alanlara uygulama yapılması
- Dış alanlara uygulama yapılması Pire istilasına sebep olan ev hayvanlarını pirelerden koruyan ürünlerin kullanılması ana önlem olacaktır.

Bu tür böceklerle mücadelede profesyonel firmaya müracaat etmek ,hem zaman kaybını, hemde daha ekonomik olarak sorundan kurtulmanızı sağlar.

459
Hayvanlar Alemi / maymun
« : 22 Ocak 2008, 16:46:31 »

Maymun, küçük ila orta cüsseli, genellikle uzun kuyruklu, çoğunluğu ağaçta ve tropik ormanlarda yaşayan primat. Yeni Dünya maymunları ve Eski Dünya maymunları olmak üzere iki gruba ayrılırlar.

Orangutan, şempanze, goril ve gibonlar bilimadamlarınca insansı maymun ya da sadece insansı (İngilizce: ape) olarak adlandırılırlar ve maymun familyasına dahil edilmezler. Bununla birlikte insansılar, halk arasında maymun olarak adlandırılmaya devam edilirler. Gibon hariç insansıların tamamı kuyruksuz ve maymunlara nazaran iri cüsselidir.

Maymunların yaşadıkları coğrafya
Ekvator'un 40° kuzey ve 40° güney enlemleri arasında raslanırlar. Avrupa'da yalnız Cebelitarık kıyılarında bulunurlar. Bunların da Afrika'dan geldikleri sanılmaktadır. İki grupta incelenirler: Asya ve Afrika'daki Eski Dünya maymunları ve Orta ve Güney Amerika'daki Yeni Dünya maymunları.

Yeni Dünya maymunlarına, Güney Amerika'nın sulak ormanlarında bol rastlanır. Kuyruklarını, sarılma, kavrama, sallanma, tırmanma ve yiyecek toplamada üçüncü bir el gibi kullanırlar. Düşen yavrularını kurtarmada ve bir ağaçtan diğerine geçmede kuyruklarından maharetle istifade ederler. Bunun için bir ağacı elleriyle kavrarken diğerini de ayakları ve kuyruğuyla kavrayarak bir köprü kurarlar. Yavrular da buradan koşarak geçerler. Bazı türlerin kuyruk uzunluğu boylarından fazladır. İki beyin yarı küresinden biri kuyruğu ötekisi de diğer vücut olaylarını yönetir.Eski Dünya maymunları hafif ve ufak bedenlidir. Beyinleri daha büyük ve karmaşık olduğundan Yeni Dünya maymunlarından üstündür. Çok az kuyrukları vardır. Kuyruklarının sarılma ve kavrama özellikleri yoktur. Fakat kuyrukları dengelerini sağlamada, duruş vaziyetlerinde ve hatta haberleşmede rol oynar. Maymunun kuyruğunu tutuş vaziyeti, onun sosyal ve hissi durumunu belirtir. Maymunların ayak, taban ve yüzlerinin dışında vücutları tüylüdür. Kaba etleri kılsız olanlar da vardır. Kılsız yerleri kırmızımsı veya mavi renktedir. Büyüklükleri çok değişiktir. Boyları 12-13 cm olan makilerle sahibinin cebine veya bir bardağa rahatça sığabilen minik marmosetten 300 kg ağırlığı olan gorile kadar farklı birçok türü vardır.

Koku alma duyuları çok zayıf olmasına rağmen, görme ve işitmeleri güçlüdür. Çoğunlukla gündüz faaldirler. Hepsi otçul memelidir. Ağaç filizleri, yaprak, çiçek, tohum ve meyveler başlıca yiyecekleridir. Bunun yanında böcek, yumurta ve leş yiyenleri de vardır. Çoğu gruplar halinde tecrübeli bir erkeğin başkanlığında yaşar. Birkaç dişi ve yavrulardan meydana gelen tek erkekli gruplar da vardır. Hamilelik devreleri türlerde farklıdır.

Doğu Brezilya'da yaşayan kuyruğu beyaz halkalı kuisiti (veya ipek maymuncuk)nin gebelik süresi 3,5 aydır. Dişiler yavrularını göğüslerinde veya sırtlarında taşır. Aşırı derecede sevgi gösterirler. Tehlike karşısında erkek sürüyü kahramanca savunur. Maymunların vücutları tırmanmaya, sıçramaya, el ve ayakları da kavramaya uygundur. El ve ayaklar beş parmaklıdır. Baş parmak diğer parmakların karşısına geldiğinden, cisimleri mengene gibi rahatça kavrarlar. Kanca tırnaklı birkaç türün dışında çoğunun el parmakları yassı tırnaklıdır. Colobes ve Atales gibi cinslerde baş parmak bulunmaz. Yiyeceklerini ağızlarına götürmek için ellerini kullanırlar. Ellerini kullanmakta çok mahirdirler. Bir kısmı küçük yiyeceklerin tohumlarını çıkarmak için baş ve işaret parmaklarını rahatça kullanırlar.


Evcil bir maymunGoriller, babuinler, orangutanlar bazan silah olarak taş ve sopa atarlar. Fındık kırmak için taş kullanırlar. Bunlardan şempanzelerde alet kullanmakta oldukça başarılıdır. Kopardıkları ince dal parçalarını yapraklarından temizledikten sonra, termit yuvalarına sokup çıkarmak suretiyle, üzerlerine tırmanmış olan beyaz karıncaları yerler. Arı kovanlarına da çubuk batırarak bal çekerler. Daha büyük değneklerle karınca yuvalarını dağıtırlar. Yuvalarını işgal eden böcekleri, ağaç dallarıyla kovalarlar. Ağızlarında çiğnedikleri yapraklarla ağaç deliklerini kapatarak içecek su birikmesini beklerler.

Maymunlar oldukça meraklı hayvanlardır. Yüksekte bulunan bir yiyeceğe ulaşmak için birkaç eşyayı üst üste koymayı akıl edebilirler. Bununla beraber insanlara hizmet edebilecek derecede eğitilememektedirler. Maymunlar, küçükken, sevimli, şakrak, zeki ve itaatli olurlar. Fakat yaşları arttıkça huyları haşinleşir. Hatta bazısı insanlara saldırır. Gençken zeki olduklarından bu devrede terbiye edilebilirler. Yaşlandıkça huysuzlukları artar ve zekaları azalır. Maymunlarda zekadan çok taklit içgüdüsü gelişmiştir. Kulak memeleri bulunmaz. İnsanın vücut hücrelerinde 46 kromozom bulunmasına rağmen maymun türlerinde farklılıklar görülür. Rhesus maymununda 42, goril ve şenpanzelerde 48 kromozom vardır.

460
Hayvanlar Alemi / zürafa
« : 22 Ocak 2008, 16:45:31 »


Zürafa (Giraffa camelopardalis), zürafagiller (Giraffidae) familyasından bir Afrika memelisi. Dünyanın en uzun hayvanlarından biridir.

Özellikleri
Erkeklerinin boyu 4.4 ve 5.5 metre boyunda olup 1.5 ton ağırlığındadır. Bügüne kadar kayıt edilmiş en büyük zürafa 5.87 m. olup 2 ton ağırlığındadır. Dilleri boynuzumsu yapıya sahiptir. Dişiler ise 1 2 feet gibi yüksekliğe sahiptir ve erkeklere göre daha hafiftir. Dişiler genellikle erkeklerine göre hafif ve daha kısa olurlar. Her iki cinsinde boynuzları vardır, dişilerin boynuzu daha kısadır. Boynuzları kemikleşmiş kıkırdaktan oluşmuştur ve ossiconesden çağırıştırılır. Erkekler yaşlandıkça kafasındaki boynuzlarıda kalsiyumun etkisiyle onlarda gelişir. Zürafaların derilerinde onları kaplaya siyah noktalar bulunmaktadır. Karınları vücutlarında olmasına karşın ayrıktır. Bu noktalar zürafanın desenleridir.

Dağılımı
Zürafalar, geyik ve ineklerle anılır ama farklı bir familyadandır. En yakın akrabası okapidir. Yaşam bölgesi ise Çad ve Güney Afrika'dır.


Köken bilim ve tarih
Türün bilimsel adı olan camelopardalis Roma İmparatorluğundan gelmektedir. Bu adı deve ve leopar özelliklerinden gelmektedir. Camelopard ilk olarak, İngilizce sözcük olarak 14'üncü yüzyılda gözükmüştür ve 19. yüzyılda resmi olarak kullanılmıştır. Bir kaç Avrupa dilinde bu şekil kayıtlara geçmiştir. Arapçada ise الزرافة diye yazılır ve zurapha diye okunur, anlamı "Topluluk" (Hayvanlarda) veya sadece uzundur.



Bilimsel sınıflandırma
Alem: Animalia (Hayvanlar)

Şube: Chordata (Kordalılar)

Sınıf: Mammalia (Memeliler)

Takım: Artiodactyla
(Çift toynaklılar)

Alt takım: Ruminantia
(Geviş getirenler)

Familya: Giraffidae (Zürafagiller)

Cins: Giraffa

Tür: G. camelopardalis


Binominal adı
Giraffa camelopardalis
(Linnaeus, 1758)


461
Hayvanlar Alemi / solucan
« : 22 Ocak 2008, 16:35:41 »


Solucan, bazı omurgasız hayvan türlerinin adı.

Türleri
Dünyada yaklaşık 2.000 tür solucan bulunmaktadır. Avusturalya'da 3,5 m'lik dev solucanlar olduğu gibi, minik bir fener gibi parıldayan 35 cm uzağa kadar keskin alkali püskürterek kendisini koruyabilen solucanlar mevcuttur, fakat en çok karşılaşılan ve bilinen 10 cm'lik adi solucan türü en garip olanlarıdır.

Yaşam tarzı
Solucanlar vakitlerinin büyük bir kısmını yer altında geçirirler, solucanlar diğer hayvanlar gibi toprağı kenara iteklemezler, yutarak içindeki organik maddelerle beslenirler, bu arada da salgısıyla geçtiği tünellerin duvarlarını örer. Bazen 2,5 m derine inen büyük tünel şebekesini dört günde yiyip yutabilir, böylelikle toprağı havalandırarak su ve gazların toprağa geçişini sağlar ve daha sağlıklı bir ormanın, çiçeklerin, vs. yetişmesini sağlarlar.


Lumbricus solucanları
Nemli topraklarda yaşayan silindir biçimindeki Lumbricus'ların boyu 30 cm kadar olabilir. Belirgin bir baş bölgesi bulunmayan vücutlarının sırt tarafı koyu, karın tarafı açık renklidir. Vücutları 100 ila180 arasında değişen halka biçimindeki segmentlerle ayrılmıştır. Ağız ilk segmentte, anüs ise son segmentte bulunur. 31 ile 37. segmentler arası diğer bölgelere nazaran daha kalındır ve açık renklidir. Klitellum adı verilen bu bölgede salgı bezleri bulunur. Klitellum genç hayvanlarda görülmez. 1, 2, 3 ve sonuncu segment dışında her bir segment üzerinde 4 çift kitin kıl bulunur. Bunların iki çifti ventralde, diğer iki çifti ise lateraldedir.

Solucan (Bilgisayar teriminde)
Solucan ( Worm ) nedir?
Solucan da, virüs gibi, kendisini bir bilgisayardan diğerine kopyalamak için tasarlanmıştır ancak bunu otomatik olarak yapar. İlk olarak, bilgisayarda dosya veya bilgi ileten özelliklerin denetimini ele geçirir. Solucan bir kez sisteminize girdikten sonra kendi başına ilerleyebilir. Solucanların en büyük tehlikesi, kendilerini büyük sayılarda çoğaltma becerileridir. Örneğin bir solucan, e-posta adres defterinizdeki herkese kopyalarını gönderebilir ve sonra aynı şeyi onların bilgisayarları da yapabilir. Bu, domino etkisinin getirdiği yoğun ağ trafiği işyeri ağlarını ve Internet'in tümünü yavaşlatabilir. Yeni solucanlar ilk ortaya çıktıklarında çok hızlı yayılırlar. Ağları kilitlerler ve olasılıkla sizin ve başkalarının Internet'teki Web sayfalarını görüntülerken uzun süreler beklemenize yol açarlar.

Solucan, Virüslerin bir alt sınıfıdır. Bir solucan genellikle kullanıcı eylemi olmaksızın yayılır ve kendisinin tam kopyalarını (olasılıkla değiştirilmiş) ağlardan ağlara dağıtır. Bir solucan bellek veya ağ bant genişliği tüketebilir, bu da bilgisayarın çökmesine yol açabilir.

Solucanlar yayılmak için bir "taşıyıcı" programa veya dosyaya gereksinim duymadıklarından, sisteminizde bir tünel de açabilir ve başka birinin uzaktan bilgisayarınızın denetimini eline geçirmesini sağlayabilir. Yakın geçmişteki solucanlara örnek olarak Sasser solucanı ve Blaster solucanı verilebilir.

462
Hayvanlar Alemi / zebra
« : 22 Ocak 2008, 16:34:12 »
Zebra, atgiller (Equidae) familyasını oluşturan tek cins Equus'un Hippotigris alt cinsinde sınıflanan canlı türlerinin ortak adıdır.

atın yakın akrabalarından olan zebralar siyah ve beyaz çizgili postlarından ötürü kolayca tanınırlar. Yalnız Afrika'da bulunan bu hayvanlar seyrek ağaçlı ve otlarla kaplı açık alanlarda yaşarlar ve sık sık antiloplarla birlikte sürüler oluştururlar. Zebralar, tıpkı atlarda olduğu gibi, yele denilen saçlara sahiptirler; vücut yapıları da atlara benzer ve en az onlar kadar hızlı koşarlar.

Tüm zebraların çizgilerinin yapısı ve sayısı birbirinden farklıdır. Zebraların dikey çizgileri aynı zamanda önemli bir savunma unsurudur. Bir arada durdukları zaman kendilerini avlamak isteyen kaplan ve aslanlar bu çizgilerden dolayı sürüyü bir bütün olarak algılarlar. Bu durumda avcı, avlayacağı zebrayı seçmekte güçlük çeker, bu da zebralar için bir korunma yoludur. Zebralar, yaşamlarını sürdürebilmek için su ve ot ile beslenirler. Bazen yiyecek bulmak için 50 km yürürler, sonrasında yaşadıkları ortama geri dönüp, alıştıkları yaşam ortamlarında yaşarlar. Zebralarda ortalama boy 1-2 metre arasındadır.

463
Hayvanlar Alemi / kirpi
« : 22 Ocak 2008, 16:33:24 »


Özellikleri
Yaklaşık 30 cm. boyunda, ağırlığı cinsiyete, yaşa ve yaşadığı koşullara bağlı olarak 500-1200 gr. arasında değişir. Gövdesinin üzeri 2-2.5 cm. uzunluğundaki kırçıl dikenlerle örtülüdür. Kızdırıldığı zaman vücudu tostoparlak hale gelir ve böylece bir diken topuna dönüşür.

Yaşam alanları
Çalılıklı ormanlardan, büyük park ve bahçelere kadar pek çok yerde yaşayabilir. Nemli yerleri sever. Toprak içine açtığı tünellerde barınır.

Dağılımı
Doğu Avrupa’dan başlayarak, İsrail’e kadar görülür. Türkiye’nin hemen her yerinde rastlanır. Türkiye’de yaşayan kirpi, Avrupa kirpisinden boyun altında, göğüse doğru beyaz leke ile ayırdedilebilir. Yalnız geceleri etkindir. Çevre sıcaklığının 4°C’nin altına düştüğü zaman kış uykusuna yatar. Hamilelikleri 5-6 hafta sürer. Her doğumda 3-8 yavru doğurur. Ortalama ömrü 18 yıldır.

Beslenme
Çoğunlukla böcek, sümüklüböcek, solucan, nadiren küçük fare ve yılan yavruları yer. Süt içer ve kedi mamalarını da yer.

İnsanların dayanabildiği tetanus zehiri miktarının 7 bin katına dayanıklı oldukları saptanmıştır. Çok zehirli bazı böcek ve yılanları kolaylıkla avlayıp yer. Ancak engerek zehiri gibi bazı zehirlere karşı da dayanıksızdır.


Diğer
Türkiye’de avlanması yasaktır. Kırmızı listede "NT" kategorisindedir.

İnanışa göre, Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde cinsel gücü artırdığı için, mayasıl hastalığını vitiligo (halk dilinde ala olarak bılınen ) tedavi ettiği için ve çocukların gece işemesini kesmek için eti yenilmektedir...

464
Hayvanlar Alemi / flamingo
« : 22 Ocak 2008, 16:32:07 »



Flamingo (Phoenicopterus), Flaman olarak da bilinir, flamingolar (Phoenicopteriformes) takımının flamingogiller (Phoenicopteridae) familyasından Phoenicopterus cinsini oluşturan 6 kuş türünün ortak adı.

Tek bir cins (Phoenicopterus) ve onun altındaki 6 türden oluşur. Ancak biyologların en yeni verdiği sonuçlara göre; Avrupa türü, Rosa türü, ve kendi içinde ve çaprazlama üreyebildiklerinden 2 alt türü olan Küba türü olarak türlendirilir. Flamingo, Anadolu'da allı turna olarak bilinir.

Görünüm
Flamingolar, uzun ve ince bacaklara, yine uzun, eğri bir boyuna ve rosa rengi tüylere sahiptir. Belirgin özelliklerinden biri kıvrık bir gagalarının olması ve bunun, üst kısmıyla daldırıpta, yiyecekleri su ya da çamurdan çıkarırken filtre vazifesi görmesidir. Tüylerindeki kırmızı renk tonları, yedikleri yiyeceklerin içerdiği karotin miktarına göre değişir. Esaret altındaki genç kuşlar, çok az karotin içerikli besinler aldığından beyaz tüylere sahiptirler.

Dağılım
Flamingolar Afrika, Güneybatı ve Orta Asya, Güney Avrupa Güney ve Orta Amerika'da görülürler. Güney İspanya ve Güney Fransa'da da kuşun en büyük ve yaygın türü olan rosa flamingo (Phoenicopterus roseus) kuluçka zamanı görülürler. Bu tür 130 cm boyunda olup Afrika, Asya ve Güney Avrupa'da yaşarlar.

Almanya'nın Hollanda sınırında ise çeşitli flamingo türlerinden bir koloni yaşar ki bu koloni Dünya'nın en kuzeyde yaşayan kolonisidir.


Yaşam alanları ve beslenme
Flamingolar büyük topluluklar halinde, durgun sulara sahip göl, tuz gölü, ya da lagünlerde yaşalar. Diğer hayvan türlerinin az bulunduğu, sıra dışı doğa koşullarının bulunduğu yerlere gelirler. Örnek olarak tuz gölleri ya da alkalik içerikli göller verilebilir. Kısacası bu kuş türü tuzlu ve sodalı sığ sularda yaşar. Bunların dışında ısı farklılığının aşırılıklar gösterdiği durumlara da katlanabilirler.

Bulundukları ortamda kuş gruplarının birey sayısı 1 milyonu bulabilir.

Genelde yengeç, karides, artemia gibi eklem bacaklı hayvanları, böcek larvası ve yosun yerler. Aşağı doğru eğik gagası sayesinde, yiyecekleri çok zor ortamlarından dahi çıkarabilirler.

Türler
And flamingosu (Phoenicopterus andinus)
Şili flamingosu (Phoenicopterus chilensis)
James flamingosu (Phoenicopterus jamesi)
Küçük flamingo (Phoenicopterus minor)
Karayip flamingosu (Phoenicopterus ruber)
Büyük flamingo (Phoenicopterus roseus), Türkiye'de de yaşayan tür.

465
SORULAR VE SORUNLAR / 800701F7 hatası
« : 22 Ocak 2008, 16:11:33 »
 ;D ;D ;D

466
FORUM OYUNLARI / FARKETTİMDE.......
« : 21 Ocak 2008, 22:06:00 »
farkettimde elveda rumeli ve iki aileyi izlemeyi unutmuşum a<q :) :)

467
FORUM OYUNLARI / FARKETTİMDE.......
« : 21 Ocak 2008, 22:03:53 »
farkettimde saat 10 olmus

468
FORUM OYUNLARI / . . : : Sen Sen Ol : : . .
« : 21 Ocak 2008, 22:03:11 »
Sen sen ol
Kural: Sen Sen Ol Ile Ba$layarak Devamini Getirin

iyi anlamadınmı çocugum oyunu    ;D ;D ;D ;D