Gönderen Konu: EKİM AYI HABERLERİ  (Okunma sayısı 23334 defa)

Çevrimdışı YuRY

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 17.264
  • Puan 1606
  • Cinsiyet: Bay
    • MSN Messenger - Tr_YuRY@hotmail.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #312 : 12 Kasım 2006, 06:25:56 »
Müjdat 3-0'dan 3-4'ü anlattı / Video

--------------------------------------------------------------------------------
FB'nin 17 yıl kadrosunu giyen Müjdat GS'yle oynanan kupa maçını unutamıyor. Müjdat 3-4'ü anlatırken yeniden yaşadı ve gözağrısı kulübüne serzenişte bulundu...

Liberoya futbolcu mu alındı, o sağ kanada geçerdi. Sağ kanat için oyuncu mu transfer edildi, o orta sahaya kayardı. Orta saha için bomba yıldız mı getirildi, o defansa çekilirdi. Ne yönetimler, ne yabancılar ne de teknik direktörler; kimse onu çok sevdiği F.Bahçe formasından alıkoyamadı. Gelen yabancıları kulübeye oturttu. Adı bir ara liberosavara bile çıktı. Bugün 100. yılını kutlayan F.Bahçe’ye 17 yıl boyunca hizmet etti. Sarı-Lacivertli formayı en fazla giyen oyuncu olarak tarihe geçti. Müjdat Yetkiner’den bahsediyoruz. 1979-1995 yılları arasında F.Bahçe’de oynayan, 765 kez Sarı-Lacivertli formayı terleten Müjdat’tan. Maziyi konuşmak için kapısını çaldığımız efsane oyuncuyu bir dokun bin ah işit vaziyetinde bulduk. Meğer, F.Bahçe bunca yıl kulübe emek veren bu değerli oyuncusunu unutmuştu. 2 sezon oynayan oyuncuların bile resimlerinin yer aldığı yüzüncü yıl formasında Müjdat’a yer verilmemişti. Olsun diyordu Müjdat, “Formaya resmimi koymayabilirler ama beni tarihten silmeye asla güçleri yetmez
O ZAMANLAR F.BAHÇE’YE BÖYLE ANTİPATİ YOKTU
Bugün Futbol Federasyonu bünyesinde Amatör Futbol Milli Takımı’nı kurmakla görevlendirilen Müjdat Yetkiner futbola 16 yaşında Kabataş’ta faaliyet gösteren Altınmızrak Amatör takımında başlar. Bu takımla amatör kümede İstanbul şampiyonu olduklarında dikkatleri çeker. “İlk Beşiktaş bana transfer teklifinde bulundu. Orhan Saka, F.Bahçeli rahmetli Hüsnü Çil’e ‘Altınmızrak’ta çok iyi bir defans oyuncusu var, sakın kaçırma’ dedi. Onlardan Beşiktaş’a gitmek üzere beni alarak F.Bahçe’ye kazandırdılarDoğma büyüme İstanbullu Müjdat, F.Bahçe altyapısına yerleştirilir. Burada üç maç oynadıktan sonra A takıma alınır. “A takım iyi gitmiyordu. Altyapıdan üç oyuncu aldılar. Aldıkları gençlerden biri de bendim.

Müjdat, F.Bahçe’de çok yönlü oyuncu olmasıyla tarihe geçti. Libero, orta saha, sağ bek, sol bek hatta bir Sakarya maçında kalede bile forma giydi. Onun Kanarya’daki ilk yılları oldukça enteresandır. “Yağmur yağdığında Cemil ağabeyler, büyük Mehmet’ler ağır sahadan zarar görmesinler diye, ellerimize keskiyi alıp sahadaki suyu boşaltmaya çalışırdık. Onlar bize ‘aferin, iyi çalıştınız, suları iyi boşaltmışsınız’ dediklerinde mutlu olurduk. İdman bittiğinde Mehmet abiye, Cemil abiye bir bardak çay getirdiğimiz zaman haz duyardık. Kışın tesislere onlardan önce gelerek odun sobasını yakardık. Üşümesinler diye. Maç topu onlara verilirdi, biz gülle gibi şişmiş toplarla oynardık. Şimdiki sahalara bakın. Olmasın demiyorum, olsun. Ama şimdiki futbolculara imreniyorum.” Artık F.Bahçe’nin çok büyük bir kulüp olduğunu belirtiyor Müjdat. Saha kenarlarındaki kırık dalları toplayarak yaktıkları kulübün bugün çok büyüdüğünü belirtiyor. “Mükemmel tesislere, stada kavuştu. Biz oynarken stad inanılmaz rüzgâr alırdı. İçimize gazeteler koyardık o rüzgârı yemeyelim diye. Bugün kulüp bütün spor dallarına yatırım yapıyor. Mevcut imkânlara insan imreniyor ister istemez.”
Bugün F.Bahçe’ye büyük antipati duyuluyor. Peki onun oynadığı yıllarda durum nasıldı? O zamanlar Fenerbahçe düşmanlığı yoktu diyor efsane oyuncu. Bugünkü F.Bahçe düşmanlığını oluşturanların da kulüpte yöneticilik yapmış kişiler olduğunu belirtiyor. İsim de veriyor: Ömer Çavuşoğlu. “G.Saraylıları rencide edici açıklamaları tüm G.Saraylıları çileden çıkartıyor. Ben Beşiktaş’ta oturuyorum. Niye beni orada kimse rahatsız etmiyor? Fener şampiyon olunca evden 30 metre bayrak asıyorum. Kimse bir şey demiyor. Çarşı’nın içinde dolaşıyorum. Çarşı grubundan kimse F.Bahçeli Müjdat’a küfür etmiyor. Bizim zamanımızda sivri demeçler verilmezdi. Sadece TRT vardı. Şimdi her önüne gelen ekrana çıkıyor, gazetelerde kendisine köşe buluyor. Yazdıklarıyla, konuştuklarıyla ortamı geriyor.”

Müjdat 17 yıl boyunca milli takımlar da dâhil 30’a yakın teknik direktörle çalıştığını belirtiyor. Hocalar içinde Veselinoviç’i ayrı tutuyor; “Tam bir insan sarrafıydı.” Disiplin açısından ise Holger Osieck ve Hiddink’i ön plana çıkartıyor. Veselinoviç ile ilgili bir anısını da bizimle paylaşıyor. “Hocanın ikinci gelişiydi. G.Saray’la kupa maçı oynuyoruz Ali Sami Yen’de. İlk yarı G.Saray 3-0 önde. Moralimiz bozuk bir vaziyette soyunma odasına girdik. Hoca beni ‘Miço buraya gel’ diyerek tuvalete çağırdı. ‘Eyvah’ dedim kabak benim başına patladı. Bakışları sert değildi. Rahatladım. İkinci yarı dedi ilk geldiğim sene orta sahada oynayan Müjdat gibi bir performans çıkartabilir misin? ‘Hocam dedim öleceğimi bilsem çıkar yine oynarım.’ ‘On dakika pres yap orta sahada, senden başka bir şey istemiyorum’ diyerek diğer arkadaşlara döndü. “Taktik maktik yok. Çıkın bu maçı alacağız.” İkinci yarı çıktık. Ben defanstan orta sahaya geçtim. Bir pres. On dakikada 2 gol attık. Sonra beni tekrar defansa çekti. Ardından iki gol daha ve maçı 4-3 aldık.”


İşte Video -Tıkla-


KADRO DIŞI BIRAKILINCA TAKSİ ŞOFÖRLÜĞÜ YAPTI
F.Bahçe’de kadro dışı bırakmak moda. Ya Müjdat? O da kadro dışı kalan oyuncular kervanından. Olay Tahsin Kaya’nın başkan olduğu dönemde gerçekleşir. Takım kötü gidiyordur. Başkan futbolcuları toplantıya çağırır. Neden bu takım kötü gidiyor diye sorar. Müjdat öne çıkar ve ‘yanlış transfer yapıldı, ondan kötü gidiyor; biz ligi bu kadroyla ancak 6. bitiririz’ der. Hatta babası Müjdat’ı ‘oğlum bunlar patron, bunlara yanlışlarını söyleme’ diye de uyarır. “Tahsin Kaya sertçe yumruğunu masaya vurdu. Bize dedi yanlış yaptığımızı söyleme hakkını sana kim veriyor. Başkanım soru sordunuz, ben de cevapladım. Size şunu da söyleyebilirdim. Sizin gibi bir babanın yanımızda olması lâzım. Siz bize güç veriyorsunuz, ne olur bizi bırakmayın. Böyle söylemedim diye kızıyorsanız canınız sağolsun.” Tabii bu görüşmeden sonra Müjdat’a süresiz kadro dışı bırakıldığı söylenir.

O kadro dışı kaldıktan sonra taksi şoförlüğü yapmaya başladığını anlatıyor. “Ne yapayım, kulüp maaşımı bile kesti. Eve süt getirecek para dahi yoktu. Aç mı kalsaydım.” Ya müşteriler seni tanımıyor muydu şeklindeki soruyu ise, “Geceleyin çıkıyordum. Sakal bıraktım, başıma şapka taktım, numarasız gözlük kullanmaya başladım.” diyerek cevaplıyor. Ne ilginçtir ki kadro dışı bırakıldığı sezon takım ligi 7. bitirir. Müjdat, Tahsin Kaya’dan sonra başkanlığa Metin Aşık’ın geldiğini ve kendisinin affedildiğini hatırlatarak, “Bir Ankara deplasmanından dönüyorduk. Uçakta Tahsin Kaya da vardı. Bütün takıma hitap ederek, ‘Geçen sene başkan bendim. Şu gördüğünüz adam bana çok büyük ders verdi. ‘6. dahi olamayız’ dedi. Ben inanmadım. Yöneticilere inandım. Takımı karıştırıyor dediler onun için. Onu kadro dışı bıraktım. Sonuçta o haklı çıktı. Ondan sizin huzurunuzda özür dilemek için bu uçağa bindim’ dedi. Onun bu açıklamaları beni oldukça duygulandırmıştı.”


Müjdat kendisiyle ilgili yapılan libero eskitirdi değerlendirmeleri için ise, “Ben kimseyi eskitmedim.” diyor. “Gelenler benden iyi olsaydı da oynasalardı. Ben hiçbir yöneticiye bu yabancıları alın demedim ki. Bugün dahi oynasam yine çıkar gene ben oynarım. Ben iyi futbolcuydum. Bunu herkes söyleyemez. Türkiye’nin yetiştirdiği iyi profesyonellerden biriydim. İyi oynamasaydım 17 sene Fener’de forma giymezdim. Ağzımla kuş tutsam oynatmazlardı. İyi baktım kendime. Libero alırlarsa sağ bek oynarım dedim. Sağ bek alırlarsa orta sahaya geçerim dedim. Arkadaşlarım sezon bittiğinde tatile giderdi. Ben Avşa Adası’nda kumda koşardım. Rambo gibi çalışırdım. Sezon başladığında da en hazır futbolcu ben olurdum. Hiçbir hoca da beni kesemezdi.”
HİLTON’DA KOMİLİK YAPTIM
Efsane oyuncu kendisinin çok iyi şartlarda yetişmediğini kaydediyor. Amatörde futbol oynadığı zamanlarda para kazanmak için Hilton’da komilik yaptığını belirtiyor. Bu şartları yaşadıktan sonra F.Bahçe gibi bir takıma gittiğini ve bu fırsatı kaçırmamak için kendisine çok iyi baktığını anlatıyor. “Hilton’da oteller arası turnuvalarda top oynuyor, harçlığımı çıkartıyordum. Para yok. Hırsızlık mı yapacağım? Arkadaşım tost ekmek yiyor, ben yiyemiyordum. Ne yapmam lâzım. Bir paso veriyordu babam. Ne yapsın. Zaten yükü ağırdı. Ona yardımcı olmam gerekiyordu. Haftada iki gün Hilton’da geceleri düğünlerde nişanlarda garsonluk yapıyordum. Ayıp bir şey değil. Benim ilk sigortam Hilton otelinden başlar. Gayet rahatlıkla bunu söylüyorum. Onun için futbolcu olduğum zaman bu fırsatı kaçırmamak için yaşantımı çok düzgün tuttum
YENİLİNCE ANTRENMANA SİLAHLA GİDERDİK
Şimdiki gençlerin kendisine ‘ne kadar oynadın’ diye sorduklarını, ‘17 sene’ deyince de çok şaşırdıklarını dile getiren Müjdat, futbolu 34 yaşında bıraktığını belirtiyor. “40’a kadar oynardım. Yüzüm eskimişti. Bir yenilgi olunca gene mi Müjdat oynuyor diye eleştiri geliyordu. Ben de F.Bahçeli Müjdat olarak bırakmak istedim.”

F.Bahçe’nin 103 gol atarak tarihe geçtiği kadroda da vardı Müjdat Yetkiner. Hatta o sezon altın karmaya da seçilmişti. Takımda 103 gol atılmasına rağmen kaleci Schumacher ile birlikte gol atamayan tek oyuncudur. Ona göre herkes 103 golü konuşuyor ama defansın da o yıl çok iyi bir iş çıkardığını belirtmiyor; “Biz o yıl aynı zamanda en az gol yiyen takımlardan biriydik. Toplam 27 gol yedik. Üstelik Toni bu gollerin 11’ini 40 metreden yedi.”

Müjdat’ı bulmuşken ona Kadıköy’de 6-1 kaybettikleri meşhur Aydınspor maçını
sormamak olmazdı. “O gün Aydın günündeydi. Her vurdukları gol oldu. İlker ve Faruk çok iyi oynadı. Maçtan sonra taraftarların bize tepkisi büyüktü. Polis arabalarıyla evimize gittik.” Bunları anlattıktan sonra konuyu günümüze getiriyor efsane futbolcu, “Şimdi öyle mi? 100. yılında evinde Bursa’ya yeniliyorsun, seyirci bir şey demiyor. Ben bunu söylerken bugün yapılanın doğru olduğunu düşünüyorum. Biz mağlup olduğumuz zaman salı günkü antrenmana belimizde silahla gidiyorduk. Antrenmanı basıyordu taraftar. Tahtalarla, sopalarla saldırıyorlardı

Müjdat’ın bir özelliği de sözleşmelerinin çoğunda boş mukaveleye imza atmasıydı. Peki iyi para kazandı mı? “Allah’a şükür aç değilim, açıkta değilim. Amatör ruhla oynadım. En büyük parayı F.Bahçe’nin adını alarak elde ettim. En büyük para bende. Bunu elde etmek için milyonlarca insan milyonlarca dolar verir. Ben şimdi nereye gitsem F.Bahçeli Müjdat diye kapı açılıyor. Sokakta insanlar beni tanıyor. Bunu parayla alamazsınız"
ALİ ŞEN VERDİĞİ SÖZÜ TUTMADI
Her futbolcunun rüyası jübile yapmaktır. F.Bahçeli Müjdat bu konuda da oldukça şanslıdır. “Başkan Ali Şen jest yaptı. Helikopterle sahaya indim. Real Madrid ile oynayacaktık. Son anda bu gerçekleşmedi. Kocaeli ile oynadık. Bana çok güzel bir uğurlama yaptılar. Onun için onlara teşekkür ediyorum"

Müjdat’a jest yaparak onu jübilesinde helikopterle sahaya indiren Başkan Ali Şen bir jest daha yaparak Miço’yu İngiltere’ye hem teknik direktörlük hem de dil eğitimi alması için gönderir. Döndüğünde de ona F.Bahçe’de antrenör olarak iş verecektir. Ailesinden 8 ay uzak kalarak Chelsea’nın antrenmanlarını takip eden Müjdat Türkiye’ye gelince şokla karşılaşır. Ali Şen ona verdiği sözü tutmaz. Bu olaydan sonra Müjdat’ın Ali Şen’e tepkisi büyük olur. “O Yugoslavlara şans verdi. Neden sözünde durmadı bilmiyorum. Bana bazı insanlar söz verir ama yerine getirmez gibi bir laf söyledi. Ben de kendisiyle kavga ettim ve kulüpten ayrıldım. O gün bugündür kulübe uğramadım. Sadece kongre zamanı oy kullanmaya gidiyorum. Ben demeki layık değilmişim ki Ali Şen böyle davrandı.”

F.Bahçe tarihine adını altın harflerle yazdıran Müjdat’ın başından geçen bir olay da kalecileri Toni Schumacher ile olan kavgasıydı. Hatta bu kavgadan sonra Alman kaleci uzun süre güneş gözlüğü takmak zorunda kalmıştı. “Ankaragücü ile oynuyorduk. 5-0 galipken onlar penaltı kazandı. Ben de Toni’ye dönerek. Bak şimdi sana da gol atacaklar diye el şakası yaptım. Onla aramız iyiydi o zamanlar. O bu şakayı ciddiye aldı. Maç içinde bana saldırmaya başladı. Ben soyunma odasında konuşalım dedim. Maçtan sonra soyunma odasında duşa giriyordum. Bu geldi boğazımı sıktı. Sen misin bunu yapan. Bende teller koptu. Allah ne verdiyse vurmaya başladım. Sonra özür dilettiler bize. Haklı olduğumuz davada haksız gösterdiler. Biz de F.Bahçeli Müjdat olarak kalmak için sineye çektik. Ne yapalım."

Toni’den açılmışken Müjdat bu oyuncuya sitem etmeye devam ediyor. Onun Almanya’dan kaçarak Türkiye’ye geldiğini hatırlatıyor, hatta jübilesinde hastane yapacağım diyerek paraları topladığını anlatıyor. “Bizde iki veya üç sene oynadı. Ben ise 17 sene. Onun yüzüncü yıl formasında resmi var. Benim yok. Bu utanç verici bir davranış. F.Bahçe kulübünün ayıbı. Kurumlar mazileriyle büyük olur. Lefter tamam, Can Bartu tamam, Ziya abi tamam. Ben niye yokum? Müjdat Yetkiner’i bu camia kabul etmek zorunda. Bu camianın en iyi futbolcularından biriyim ben. Bugün F.Bahçe kulübü Avrupa maçları oynuyor. Kitapçıklar hazırlanıyor. O kitapçıklarda rekortmen futbolcu diye benim ismim yazar. Bunu engellemeye kimsenin gücü yetmez. Bunu kimse silemez. Bu bir unvan. F.Bahçe 100. yıl forması yapıyorsa Müjdat’ın resmi orada olacak. Bunu kim yapıyorsa, bu organizasyonu kim yaptıysa kınıyorum.”

Resmini formaya kimin almadığını ise araştırmamış Müjdat. “Araştırma yapmama gerek yok. Aziz Yıldırım’ı arayacağım, başkan ayıp ya, benim gibi bir futbolcunun ismi burada neden yok diyeceğim. Hayır demem. Bu onun ayıbı. Ben her yerde anlatıyorum. Anlatacağım da. Müjdat Yetkiner bir gün F.Bahçe kulübüne gidip aidatını birine ödetmiş mi, bedava bir bardak çay içmiş mi? Kimse içti diyemez. Benim elimde unvan var. Alın teri döktüm. 8 senede 6 maç oynayan futbolcuların resmi varsa, Ziya ağabeylerin resmi varsa benim de olacak. Bu davranış F.Bahçe kulübünü büyütmez, küçültür.”

Müjdat milli formayı da giyen futbolcularımızdan. 5-0 biten İngiltere maçında Gary Lineker’i sen mi tutmuştun diye soruyoruz kendisine. “Hayır, onu Abdülkerim tuttu. Adam 3 tane attı. Hatta Abdülkerim maçtan sonra Lineker’i gören var mı diye espri yapmıştı. Ben o maçta Rabson’u tutmakla görevliydim. Adamı topa vurdurtmadım. Onun için içim rahat.”

F.BAHÇE’NİN İYİSİ DE GÜZEL KÖTÜSÜ DE
Müjdat’ı 17 yıl boyunca en çok zorlayan forvet Zonguldaklı rahmetli Hamit’le, G.Saraylı Erdal Keser olmuş. Bu oyuncuların özelliği çapraz ve dikine kaleye süratli koşu yapmalarıdır. “Rakip olduğu dönemlerde Rıdvan’dan hiç korkmazdım mesela. Trabzonlu İskender’den hakeza öyle. Benim için tereyağından kıl çekmek kadar kolaydı onlardan top almak. Ama Hamit güçlüydü. Erdal da iyi koşardı.”

Son bölümde bugünkü takımı konuşmak istiyoruz Müjdat’la. Ancak o eski futbolcu bugünün spor yazarlarına veryansın etmeyi tercih ediyor. “F.Bahçe’de üç-dört maç forma giymiş, 3. Lig’de takım çalıştırıp başarılı olmamış isimler, bugün dünya futbolunun saygı duyduğu Zico’yu eleştiriyor. Buna sinirleniyorum arkadaş. İnsan kendine bir bakar. F.Bahçe’de şu an oynayan oyuncuların hepsi senden iyi. Bu tip insanlara yazı yazdırılmamalı, yorum yaptırılmamalı. Böyle eleştiri mi olur? O eleştirenler gelsin Rüştü’ye söz geçirsin, Alex’e laf söylesin de göreyim. Oturduğun yerden atmak kolay.”

‘F.Bahçe’nin iyisi de güzel, kötüsü de’ diyor Müjdat. Kulübün bir gün dünya takımı olacağına inandığını belirtiyor. Kulübe duyduğu hislerini de şöyle özetliyor: “Ben iyi Fenerliyim. Yaşam biçimim desem yeridir. Renk boyalarım, yemek takımlarım dahi sarı lacivert. F.Bahçe’nin galibiyeti de mağlubiyeti de beni mutlu eder

Çevrimdışı YuRY

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 17.264
  • Puan 1606
  • Cinsiyet: Bay
    • MSN Messenger - Tr_YuRY@hotmail.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #313 : 12 Kasım 2006, 06:26:14 »
V.Manisa ile F.Bahçe 3. randevuda

--------------------------------------------------------------------------------
Turkcell Süper Lig'in lideri Vestel Manisaspor, Fenerbahçe ile tarihteki üçüncü randevusuna hazırlanıyor.

Derlenen bilgilere göre, Vestel Manisaspor, Fenerbahçe ile ilk kez 1974 yılında düzenlenen özel maçta karşı karşıya geldi. Bu maçta siyah-beyazlılar, Fenerbahçe ile 1-1 berabere kaldı.

Manisa temsilcisi, Fenerbahçe ile ikinci maçınaysa geçen sezon çıktı. 19 Kasım 2005 tarihinde Kadıköy'de oynanan karşılaşmayı sarı-lacivertliler 2-1 kazandı.

Manisa'da 15 Nisan'da yapılan rövanş maçı ise Vestel Manisaspor'un 5-3'lük galibiyetiyle sona erdi. Bu karşılaşmada, bu sezon Bursaspor'un formasını giyen Sinan 3, Holosko ve Caner ise 1'er gol kaydetti. Fenerbahçe'nin golleri ise Anelka, Nobre ve Servet'ten geldi.

Vestel Manisaspor'da, geçen sezonki maçın kadrosundan yalnızca Zelenka, Holosko, Caner ve Hakan Balta forma giyiyor. Siyah-beyazlılar, bu maçta forma giyen kaleci Göksel, Arda, Tufan, Yılmaz, Zafer Şakar, Zafer Demiray, Serkan Dökme, Yunus, Gürol ve Sinan ile sezon sonunda yollarını ayırdı.

Fenerbahçe'de ise bu maçta forma giyen Servet, Anelka ve Nobre dışındaki tüm oyuncuları kadrosunda barındırıyor.

VESTEL MANİSASPOR'UN MUHTEMEL 11'İ

Vestel Manisaspor, Fenerbahçe maçına, Fortis Türkiye Kupası'nda Trabzonspor ile yapılan maçta kırmızı kart gören golcü oyuncusu Rafael'den yoksun çıkacak. Teknik direktör Ersun Yanal'ın bu maçta forvette Metin ve Holosko'ya görev vermesi bekleniyor.

Vestel Manisaspor'da Yanal'ın sahaya sürmesi beklenen ilk 11'i şöyle:

Bülent, Ümit, Johana, Burak, Hakan Balta, Sezer (Nizamettin), Uğur, Selçuk, Zelenka, Metin, Holosko.

27.10.2006

Kaynak : AA
__________________
Kimler Fenerli

Çevrimdışı YuRY

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 17.264
  • Puan 1606
  • Cinsiyet: Bay
    • MSN Messenger - Tr_YuRY@hotmail.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #314 : 12 Kasım 2006, 06:26:30 »
 Mateja Kezman

--------------------------------------------------------------------------------
Bu adam nerden geldi böyle yaa adam nerdeyse her maçta gol atıyo yaa
Uzay mekiğimisin yavrum benim çok güzel oynuyorsun hep böyle devam et.

Çevrimdışı YuRY

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 17.264
  • Puan 1606
  • Cinsiyet: Bay
    • MSN Messenger - Tr_YuRY@hotmail.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #315 : 12 Kasım 2006, 06:26:46 »
20 dakika

--------------------------------------------------------------------------------
'Hafta içi ve bu sezon ilk kez saat 19.00'da bir karşılaşma oynandı. Beklenenin üzerinde bir taraftar vardı. Hem de coşkulu...' Milliyet Gazetesi yazarı Rıdvan Dilmen'in köşe yazısı;


Hafta içi ve bu sezon ilk kez saat 19.00'da bir karşılaşma oynandı. Beklenenin üzerinde bir taraftar vardı. Hem de coşkulu. Sanırız Newcastle ve Kayseri maçlarından sonra seyirci takımına güvenmeye başlamış. Fortis Kupası'nın lig usulü olması da bütün takımlara yaradı. Sadece ekonomik açıdan değil oynamayan futbolcuları da görme açısından. İki hoca da fazla şans vermediği isimleri kullandı. Tahmin ediyorum bundan sonraki kupa maçlarında da böyle olacak. Genelde yedek oyunculardan kurulu iki takım 70 dakika hiçbir şey yapmadı. Orta alanda yığılan futbolcular, karşılıklı pas hataları vardı. Yaratıcılık, atak girişimi, şut yoktu. Cılız karşılıklı birkaç pozisyon o kadar. Mehmet Aurelio, Tuncay ve Semih girdikten sonra kalite yükseldi ve üst üste pozisyonlar geldi. Fenerbahçe'nin bu sisteminde Deivid'in tek başına önde işi zor. Ama değişikliklerden sonra Semih en uça yerleşti, Deivid, Alex'in yerine geçti. Alex'in bölgesindeki Tümer de sol çizgiye kaydı. Yani herkes kendi özelliklerine göre yer buldu. Tümer'e dripling ve pas yapma şansı doğdu. İkinci gol örneği gibi, hem geniş alan buldu, hem de kalitesine yakışır pas attı. Deivid'e sabır Deivid ile ilgili çok erken yorum yapılıyor. Meziyetli olduğunu kabul etmek lazım. Bunun attığı golle ilgisi yok. Kesinlikle iyi bir oyuncu. Ama sırtı dönük tek forvet oynadığı zaman, hatta yanındaki isim Kezman gibiyse etkili olamaz. Ama Nobre gibi birinin yanında veya arkasında çok etkili olur. Seyircinin biraz daha sabretmesi ve beklemesi lazım. Çok kişiyi yanıltabilir. Savunma hatasız oynadı. Uzaktan atılan ve direkten dönen şutun dışında pozisyon yemedi. Uğur Boral da etkiliydi. Ümit'in şanssızlığı, Zico sistem değiştirince onu oynatmıyor. Aslında Ümit bu oyun formatında çok daha fayda sağlayabilirdi. Kemal için iyi veya kötü demek doğru olmaz. Çünkü uzun süredir oynamıyor. Deniz savunmayı iyi yaptığından sırıtmıyor. Ama çok geriye geldiğinden öne kopuk kalıyor. Aurelio girdikten sonra takımın orta sahada hazırlık pasları ve ofansif gücü fazlalaştı. İyi maç olmasa da, hocalar için fayda sağladı. Ama Fenerbahçe için daha önemliydi. Hazırlık maçlarında üçüncü lig ekiplerine bile yığınla pozisyon şansı tanıyan bu ekip son üç maçtır pozisyon vermiyor. Bence en önemli artı bu. Hakem Aytekin Durmaz'ı ikinci kez seyrettim ve yine iyi yönetti. Kondisyonu da çok iyi.
__________________
Kimler Fenerli

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #316 : 13 Kasım 2006, 15:02:44 »
Aziz Yıldırım, İzmir'de FENERİUM açtı!

--------------------------------------------------------------------------------
Aziz Yıldırım, İzmir'de FENERİUM açtı!

Fenerbahçe kafilesi, Vestel Manisaspor'la yarın oynayacağı maç için geldiği İzmir ve Manisa'da büyük coşkuyla karşılanırken, Başkan Aziz Yıldırım ile yöneticiler Forum Bornova Alışveriş Merkezi'ndeki Fenerium'un açılışına renk kattı. Sarı-lacivertli futbolcular, Adnan Menderes Havaalanı'nda 150 civarında taraftarı karşıladı. Sarı-lacivertli renklere gönül verenler futbolculardan bol bol imza alırken, "Paramız var, biletimiz yok" diye slogan atarak, Fenerbahçe'ye 500 kişilik yer tahsis eden Vestel Manisa yönetimini protesto etti. Futbolcular, havaalanından karayoluyla Manisa'ya gidip, Anemon Otel'de pusuya yatarken, yaklaşık 200 kişilik grubun sevgi gösterileriyle karşılandı.

Kafileden ayrılıp Forum Bornova'ya giden Başkan Aziz Yıldırım ile yöneticiler, Fenerium'un açılışına gösterilen ilgiden memnun kalırken, izdiham yüzünden zor anlar yaşadı. Önce kurdeleyi, sonra Fenerbahçe amblemli pastayı kesen Başkan Yıldırım, güvenlik önlemlerinin yetersiz kalması yüzünden oldukça bunaldı.

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #317 : 13 Kasım 2006, 15:03:15 »
Şekerim Alçalmadı, Yükselmedi

--------------------------------------------------------------------------------
Bazı internet siteleri ve haber ajanslarında Başkanımız Aziz Yıldırım’ın şekerinin yükseldiği, kulüp doktorlarımızın müdahale ederek, Başkanımızın hastaneye kaldırıldığı yönünde haberler yayınlanmıştır. Konu ile ilgili olarak Başkanımız Aziz Yıldırım, “Sabah saatlerinde midemle ilgili herkesin yaşayabileceği bir rahatsızlık geçirdim. Ancak bu durum zannediyorum ki yanlış anlaşıldı ya da aktarıldı. Söylendiği gibi şekerimin yükselmesi ya da düşmesi söz konusu değil Manisa’da maç öncesi dernek yetkilileri, taraftarlarımız ve PAF maçımız ile ilgili programlara devam edeceğim” dedi.

FENERBAHCE SPOR KLUBÜ
__________________

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #318 : 13 Kasım 2006, 15:05:22 »
YILDIRIM MANİSA'DA RAHATSIZLANDI...geçmiş olsun büyük başkan

--------------------------------------------------------------------------------
Yıldırım Manisa'da rahatsızlandı!

Turkcell Süper Lig'deki Vestel Manisaspor-Fenerbahçe maçı için Manisa'da bulunan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın rahatsızlandığı bildirildi.

Manisa Valiliği'ndeki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı protokol törenine katılması beklenen Aziz Yıldırım, burada yer almadı. Törene iştirak eden Manisa Fenerbahçeliler Derneği Başkanı Ahmet Kurşun, Vali Refik Aslan Öztürk'e, Fenerbahçe başkanının rahatsızlığı nedeniyle gelemediğini söyledi.

Kurşun, ''Sayın Valim, başkanımızın aniden şekeri yükseldi ve kaldığı otelde kulüp doktorları tarafından kontrol altına alındı. Bu nedenle törene gelemedi. Akşam yapılacak maça gelebilmesi için çalışılıyor '' dedi.




Kaynak: AA

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #319 : 13 Kasım 2006, 15:05:44 »
&&& Avrupa'nın gizemli kulübü Fenerbahçe &&&

--------------------------------------------------------------------------------
Avrupa'nın gizemli kulübü Fenerbahçe

Yıllarca Japonya’da futbol oynayıp, milli takımı çalıştıran Zico’nun Fenerbahçe’nin başına geçmesiyle birlikte, Fenerbahçe'nin ünü Asya’ya yayılmaya başladı. Güney Koreli internet sitesi http://english.ohmynews.com, geçtiğimiz günlerde uzun bir Fenerbahçe analizi yayımladı. “Avrupa’nın gizemli kulübü Fenerbahçe” isimli yazıda Kanarya’nın Batı Avrupa’daki büyük takımlarla finansal olarak rekabet edebilecek düzeyde olmasa da, bazı çok ünlü oyuncu ve antrenörleri takıma katma cesaretini yıllarca gösterdiği belirtilerek, şu görüşe yer verildi:

‘İlginç bir paradoks’

Fenerbahçe, dünyanın belki de en çok desteklenen takımlarından biri. 25 milyon taraftarı olduğu söyleniyor. İtalya’nın en popüler kulübü Juventus’un bile 11 milyon taraftarı var. İstanbul’un Asya yakasında kurulu Fenerbahçe’nin, bir Avrupa Kupası almayı çok istemesi, ilginç bir paradoks olarak dikkat çekiyor. Son zamanlarda Avrupa Kupası’nı Kadıköy’e getirme isteği yoğunlaşmış durumda. Yeni jenerasyon, en azından teorik olarak Fenerbahçe’nin uluslararası alandaki şanssızlığını kırmaya daha yakın görünüyor.

Ünlü oyuncu ve hocalar

Nijeryalı dahi oyun kurucusu Jay Jay Okocha, Arjantinli orta saha mücevheri Ortega, Batı Almanya’nın psikopat kalecisi Schumacher, Fransa 2000’de forma giymiş Anelka, Hırvat Rapajc, Bulgar golcü Kostadinov, Boşnak forvetler Baliç ile Boliç, Fenerbahçe renkleri altında mücadele etmişlerdir. Antrenör listesi ise daha etkileyicidir; Guus Hiddink (Güney Kore’yle 2002 Dünya 4’üncüsü), Parreira (Brezilya’yla 1994 Dünya Şampiyonu) Alman Milli Takımı Teknik Direktörü Löw, Avusturya, Arnavutluk ve Hırvatistan Milli Takımları’nı çalıştıran Otto Bariç ve 1958 ile 62’de Brezilya’nın Dünya Kupası’ndaki oyuncularından Didi.

En büyük yetenek Tuncay

Fenerbahçe’nin en son simgelerinden biri kanat ve forvet oyuncusu olan Tuncay Şanlı. Türk futbolunun bir diğer ikonu Hakan Şükür gibi o da Sakaryalı. 24 yaşında ve Türk futbolunun şu anki en önemli yeteneği. Bitmek bilmeyen bir dayanıklılık, kovalar dolusu yetenek, yaratıcılık ve teknikle birlikte hakiki bir gol koklayıcısı. Tuncay’la birlikte hücumda küresel futbolda kendisini kanıtlamış iki oyuncu daha var; Mateja Kezman ve Alex. Kezman, PSV’de 122 maçta 105 gol attıktan sonra Chelsea ve Atletico Madrid’de kendini gösterememesine rağmen iyi bir destekle en üst seviyede potansiyele sahip.

Lugano en iyilerden biri

Alex bir oyun kurucu ve duran top ustası. 70 kez Brezilya forması giydi. Şimdilerde kendini Dunga’ya kanıtlayıp, tekrar milli formayı kapmaya uğraşıyor. Orta sahası da Fenerbahçe’nin güçlü bir giysisi. Kendini kanıtlamış bir kişilik olan Appiah ve Mehmet Aurelio. Güçlü ve zeki Ümit Özat da onları kanattan mükemmel destekliyor. Savunmadaki en değerli kazanımlardan biri kaleci Rüştü. Uruguaylı stoper Diego Lugano, 2005 Dünya Kulüpler Şampiyonu Sao Paulo’dan alındı ve kendi pozisyonunda dünyanın en iyilerinden biri olarak kabul ediliyor. Atakları kesmede son derece yırtıcı ve uzun paslarla atak başlatmakta son derece iyi. 5.7 milyon Euro’ya alınan Edu ise daha fizikli bir stoper ve Lugano’yu çok iyi tamamlıyor.

Takım Zico’ya teslim

Bu yıldızları çekip çevirmesi ve Avrupa’da dereceye yarıştırması için göreve getirilen kişi ise Zico’dan başkası değil. Zico, tarihteki en etkileyici takımlardan biri olan Tele Santana’nın çalıştırdığı 80’li yılların başlarındaki Brezilya Milli Takımı’nın kalbi durumundaydı. Fener’e teknik direktör olmadan önce en önemli görevi Japon Milli Takımı’ydı. Zor şartlar altında 2004 Asya Kupası’nda mükemmel bir zafer kazandı. Japonya’nın Dünya Kupası’ndaki durumu ise felaketti. Ama Zico’nun yüksek yetenekteki bir takıma harika şeyler yaşatacağına hiç şüphe yok.

Eğer 2006/07, Fenerbahçe’nin yılı olacaksa, bu, Şampiyonlar Ligi elemesinde şanssız bir şekilde Dinamo Kiev’e elenip katıldıkları UEFA Kupası’nda olacak. UEFA Kupası grubunda Newcastle, Palermo, Celta ve E.Frankfurt var. Grupları son derece güçlü. Ama Fenerbahçe bu gruptan çıkabilirse, belki de Avrupa’daki büyük günlerini (finali) görmek için 2008/09’u (Final Şükrü Saracoğlu’nda oynanacak) beklemek zorunda kalmayacak. Fenerbahçe farklı siyasi görüşe sahip olan insanları ortak paydada birleştiriyor; İslamcı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk gibi. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk de Fenerbahçeli’dir.





Kaynak: Fanatik

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #320 : 13 Kasım 2006, 15:06:03 »
&&& Yanal Mi Zİco Mu? &&&

--------------------------------------------------------------------------------
Yanal mı Zico mu?

F.Bahçe kazanırsa; Zico'nun koltuğu sağlamlaşacak. Vestel Manisa galip gelirse, Kanarya'da Ersun Yanal sesleri yükselmeye devam edecek. Bu nedenle yarınki maç, zirveyi olduğu kadar her iki hocanın geleceğini de yakından ilgilendiriyor

Pazar günü zirveyi çok yakından ilgilendiren Vestel Manisaspor-Fenerbahçe maçı öncesinde şimdiden nefesler tutuldu. Lider Vestel Manisaspor ile Fenerbahçe arasındaki maç, 3 puan savaşının yanında Ersun Yanal ile Zico kapışmasına da sahne olacak. Bu maçtan Fenerbahçe galibiyetle ayrılırsa, liderliğin yanında Zico'ya güven artacak ve dolayısıyla da Brezilyalı hocanın koltuğu sağlamlaşacak.

Eğer maçı Vestel Manisaspor kazanırsa, aradaki puan farkı 6'ya çıkacak. Fenerbahçe'de Zico'ya alternatif olarak düşünülen Ersun Yanal yeniden gündeme gelecek. Başarılı çalıştırıcıya Fenerbahçe yolu iyice açılacak. Bu nedenle yarınki maç, zirveyi olduğu kadar her iki hocanın da geleceğini çok yakından ilgilendiriyor. Özellikle Zico bunun bilincinde olduğu için yıldızlarını G.Antep maçında dinlendirdi.

Yüzde 51 Fener

Lider V. Manisa ile takipçisi F.Bahçe arasındaki haftanın en önemli maçında, iki takımı A'den Z'ye büyüteç altına aldık.

Ligin flaş takımı lider Vestel Manisaspor ile F.Bahçe arasındaki maça 24 saat kala iki ekibin daha önce sergilediği tabloları Fotomaç olarak tüm ayrıntılarıyla inceledik, işte sonuçlar:

İlk golü Manisa atıyor

* V.Manisaspor bu sezon Süper Lig'de oynadığı 10 maçta da hep ilk golü atan takım oldu.

* V. Manisa ilk golü attığı Sivas maçını 3-2 kaybederken, Trabzon ve G.Saray maçlarında ilk golü atmasına rağmen sahadan beraberlikle ayrıldı.

* Beşiktaş, A.Gücü, Sakarya, Ç. Rize ve G.Birliği karşısında gol yemeden kazanan V. Manisaspor, ilk golü attığı Antalya maçını 3-2 ve Erciyes maçını ise 5-1'le aldı.

Fener pozisyon zengini

* Bu sezon ligin en çok gol atan iki takımı F.Bahçe ve V. Manisaspor oldu.

* İki takım da 23 gol atarken F.Bahçe, 68 gol pozisyonuna girerken Ege ekibi ise 58 gol pozisyonuna girdi.

* Fenerbahçe attığı 23 golün 7'sini deplasmanda kaydederken, V. Manisaspor ise 23 golün 13'ünü kendi evinde attı.

Kanarya işi uzatmıyor

* F.Bahçe bu sezon 10 maçta kaydettiği 23 golün 11'ini, maçların ilk yarısında attı ve bu alanda ligde en başarılı takım oldu.

* V. Manisa ise 23 golün 10'unu ilk yarılarda atarak bu alanda en başarılı 2. takım oldu.
* İki takım ligde 2 kez karşı karşıya geldi, ikisini de evsahibi olan takımlar kazandı.

Defansta Fener önde

* F.Bahçe 10 maçta kalesinde 10 gol görürken, verdiği 35 gol pozisyonu ile ligde en başarılı 3. takım konumunda.

* V. Manisaspor 10 maçta 9 gol yerken, rakiplerine 42 gol pozisyonu verdi ve bu alanda ligde 12. sırada

* V. Manisa bu sezon kendi sahasında yenilmezken 5 maçta 4 kez kazandı, 1 kez berabere kaldı, 13 gol atıp, 5 gol yedi.

V. Manisa daha hırçın

* F.Bahçe 10 maçta 117 faul yaptı ve en az faul yapan ekip oldu. Sarı-lacivertli takım maç başına 11,7 faul yaparken 14 sarı, 2 kırmızı kart gördü.

* V. Manisa ise 10 maçta 173 faulle, bu sezon en az faul yapan 3. takım oldu. Maç başına 17.3 faul yapan V. Manisa 28 sarı kart gördü 1 kırmızı kart gördü.



Kaynak: Pasfotomaç

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #321 : 13 Kasım 2006, 15:06:40 »
Güvenlik Toplantısı Yapıldı

--------------------------------------------------------------------------------
Turkcell Süper Ligi’nde her maç öncesi yapılan güvenlik toplantısı Vestel Manisaspor-Fenerbahçe karşılaşması öncesi de gerçekleştirildi.
19 Mayıs Stadı’nın yanında bulunan Gençlik Spor Genel Müdürlüğü binasında gerçekleştirilen güvenlik toplantısına Fenerbahçemiz adına İdari Menajerimiz Volkan Ballı katıldı.
TFF temsilcisi Avnu Özcan yönetiminde yapılan toplantıda, güvenlik güçleri özellikle yasaklı taraftarlarımızın kontrolleri için özel önlemler alınacağı bildirildi.

Takımımız 12.30’da yiyeceği öğle yemeğinin ardından 17.15’te bir maç toplantısı yapacak ve 19 Mayıs Stadı’na hareket edecek.

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #322 : 13 Kasım 2006, 15:06:54 »
 Cumhuriyet Bayramınız Kutlu Olsun

--------------------------------------------------------------------------------
Ulu Önder Atatürk’ün Türk ulusuna bıraktığı en büyük armağanı olan Türkiye Cumhuriyeti’nin 83. kuruluş yıldönümünü ülkemizin dört bir yanında olduğu gibi Fenerbahçe Spor Kulübü olarak da büyük bir coşku ve minnet ile kutluyoruz.

Yüz şanlı yılını büyük bir gurur ile kutlayan ve Türk Ulusunun Kurtuluş Savaşı’nda, şehitler vermiş Fenerbahçe Spor Kulübü olarak, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü ve bu uğurda canlarını seve seve veren şehitlerimizi rahmetle yad ediyoruz.
__________________

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #323 : 13 Kasım 2006, 15:08:51 »
 Cumhuriyet Bayramınız Kutlu Olsun

--------------------------------------------------------------------------------
Ulu Önder Atatürk’ün Türk ulusuna bıraktığı en büyük armağanı olan Türkiye Cumhuriyeti’nin 83. kuruluş yıldönümünü ülkemizin dört bir yanında olduğu gibi Fenerbahçe Spor Kulübü olarak da büyük bir coşku ve minnet ile kutluyoruz.

Yüz şanlı yılını büyük bir gurur ile kutlayan ve Türk Ulusunun Kurtuluş Savaşı’nda, şehitler vermiş Fenerbahçe Spor Kulübü olarak, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü ve bu uğurda canlarını seve seve veren şehitlerimizi rahmetle yad ediyoruz.
__________________