Gönderen Konu: EKİM AYI HABERLERİ  (Okunma sayısı 23373 defa)

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #360 : 14 Kasım 2006, 15:38:32 »
Enerjimiz boşa gitti

--------------------------------------------------------------------------------
Vestel Manisaspor Teknik Direktörü Ersun Yanal, F.Bahçe karşısında harcadıkları enerjinin karşılığını alamadıklarını söyledi. Yanal, "Hücumda çok enerji sarfettik. Zirveye oynayan bir takımın yapmaması gereken hatalar yaptık. Yola devam ediyoruz. Rakibimizin de oynayacağı zor maçlar var" dedi.

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #361 : 14 Kasım 2006, 15:38:48 »
Buraya kadar(hadi turkmen)

--------------------------------------------------------------------------------
Süper Ligimizin ilk sıralarındaki iki takımı arasında oynanan müsabakanın kalitesi buysa vah halimize. Ne acıdır ki futbolumuzun kalitesi maalesef her gün düşüyor. Görünen o ki Türkiye'nin en güzel ürünü olan futbola artık yalnız federasyonun değil, bütün futbol ailesinin sahip çıkması şart olmuş vaziyette. Vestel, Ersun Yanal gibi umut vaadeden genç bir teknik direktörle Türkiye'nin futbol devrimcisi olmaya yakınken, bu müsabakada Fenerbahçe'ye evinde teslim oldu. Bugüne kadar sarı-lacivertli camiada bir türlü kabul göremeyen suskun forvet Brezilyalı Deivid'i de neredeyse zorla milli yaptırdılar. Deplasmandan hem galip hem de lider olarak dönmek Fenerbahçeliler için ciddi bir kazançtır. Cumhuriyet Bayramı'ndaki bu güzel hediye ile Fenerbahçe 100. yılda lig şampiyonluğuna adım atan yolun ışığını açmıştır.

Teşekkürler Manisa
Sivas deplasmanından kentlerine dönerken tuttukları özel uçakta bile istedikleri yere oturamayan futbolcuların seyahat sonunda İzmir'de karşılaştıkları kötü muameleden dolayı biz de çok üzülmüştük. Ama dün akşam gördük ki Vestel Manisa futbolda bu yıl devrimi gerçekleştirip Süper Lig'de istediği yere (şampiyonluğa) oturamayacak. Manisalı dostlar kusura bakmasınlar ama bu kez bir Fenerli olarak Vestel'e geçen yılın unutamadığımız acısından dolayı çok üzülemeyeceğim. Yine de onları, yönetimi, teknik kadroyu, oyuncuları ve taraftarları Türk futbolunu bu kısır dönemde bu haftaya kadar sırtlayıp başarıyla taşıdıkları için yürekten kutluyorum. Daha önce yazılarımda da belirttiğim gibi Fenerbahçe lider olarak sorumlu ve zor bir viraj dönemine geldi. Oyuncuların kart sıkıntısı çekecekleri endişesini hâlâ taşıyorum.
__________________

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #362 : 14 Kasım 2006, 15:39:08 »
Bu sistem oturdu(MURAT ZORLU)

--------------------------------------------------------------------------------
Zico'nun yerinde olsam Deivid yerine Semih ile başlardım. Allah'tan Zico'nun yerinde değilmişim. Bir forvet oyuncusu için gol atmak büyük moral. Hafta içi kupa maçında gol atana kadar tribünler neredeyse Deivid'i yuhalıyorlardı. Golü attı, morali yerine geldi. Dün akşam hat-trick yaptı, biraz şansı olsa 5 tane de atabilirdi. Deivid ile beraber iki asist yapan Alex, sağ beke geçtiğinden beri her maç dört dörtlük oynayan Önder ve ayak basmadık yer bırakmayan Tuncay, dün gecenin en iyileriydi. Aslında maça daha iyi başlayan taraf Vestel Manisa'ydı. Ersun Yanal'ın yerinde olsam ve F.Bahçe 11'inden bir kişiyi oynatmama hakkım olsa bu hakkımı Aurelio için kullanırdım. Zico da öyle yaptı. Neyse ki bu kararı sonucu etkilemedi. Umarım Brezilyalı hoca bundan sonraki karşılaşmalarda Aurelio gibi bir silahtan vazgeçmez. Eğer orta sahadan bir isim kızağa çekilecekse bu isim bu sezon büyük bir düşüş yaşayan Appiah olmalı. Geçtiğimiz yıl takımı ateşleyen, arkadaşlarına moral veren Appiah gitmiş, yerine hem el kol hareketleriyle arkadaşlarını eleştiren, hem de büyük bir form düşüklüğü yaşayan bir Appiah gelmiş. Teknik heyetin buna bir çare bulması şart.

Dereli tesir etmedi
F.Bahçe'de defansın solunda Uğur oynuyor. Asıl yeri orta sahanın solu. Defansif yönü kuvvetli değil. Önünde Tümer oynuyor. Onun da defansif yönü zayıf. Bunu gören Ersun Yanal da takımına F.Bahçe'nin solundan saldırttı ve etkili oldu. Zico'nun Aurelio-Tümer değişikliği doğruydu ama daha önce de yapılabilirdi. Genel olarak F.Bahçe'de Newcastle maçıyla birlikte yeni sistemle başlayan çıkış sürüyor. Bu sistemde F.Bahçe şampiyonluğun en büyük favorisi olmaya devam eder. Umarım Deivid'in üç gol atması Kezman geri geldiğinde Zico'nun eski sisteme dönmesine sebep olmaz. Selçuk Dereli geçmiş F.Bahçe maçlarına oranla daha az hata yaptı. Özellikle Alex ve Tuncay'ın birkaç pozisyonunda ters kararlar verse de eskiden olduğu gibi sonuca tesir edecek hatalar yapmadı.

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #363 : 14 Kasım 2006, 15:39:29 »
Muhteşem imza(HAKKI YALCIN)

--------------------------------------------------------------------------------
Dün gece Fenerbahçe için kayda değer bir geceydi. Sarı-lacivertliler maçı kendi alanında kabullendi. Enerjisini ve pozisyonları öylesine akıllı kullandı ki, Vestel'i kendi hamaratlığıyla baş başa bırakırken, rakip kaleye harika goller bıraktı. Bunda rakibi çökertme ustası Deivid'in etkisi büyüktü.


***

İlk dakikalarda, saldırgan bir Vestel vardı. Sonraki dakikalarda, rakibi ehlileştiren saldırganlığı izledik Fenerbahçe'de ve gol geldi. Bu golde, ölü pozisyona can veren Önder Turacı'nın emeği büyüktü. Önder'in Deivid'e gönderdiği pas, reddedilmesi imkansız bir teklifti. Ve Deivid, hakkındaki sis bulutlarının perdesini delik deşik etti. Ama Edu'nun ölü bir pozisyonda rakibine verdiği pas da, altın bir tepside sunulan beraberlik golü olarak, Fenerbahçe kalesine döndü. "İşte" dedim, "Fenerbahçe'nin kundakçısı..."


***

Tümer'in elden ayaktan kesilmiş bir direnci vardı dün gece, adına direnç denirse eğer. Fenerbahçe, Tümer sahada kaldığı sürece bir kişi eksik oynadı. Beraberlik dakikalarında sadece Appiah'da yürek vardı ve orta alandaki duruş tedirgin ediciydi. Bu dakikalarda Vestel'in yıpratıcı presi vardı. Ama büyük takım duruşu yoktu. Alex gözaltındaydı o sıra, Fenerbahçe zorlanıyor derken, Alex'in pozisyon üretme yeteneği, ölüyü diriltmeye yetti. Deivid'i gol atmaya zorlayan pasın ustasına bakınca, "Bu adam reenkarnasyon ustası" dedim...


***

Ayakları nihayet alev alan Deivid'in attığı goller, suskunluğun rahmindeki bir adamın, vuruş tekniğini öne çıkardığı belgesel gibiydi. Acemilikten ustalığa geçişin renkli belgeseli. Ve muhteşem bir imza...


***

İkinci yarıda iki farklı galibiyetin rehavet sağladığı bir Fenerbahçe izledik. Bir yanı galibiyeti isterken, defansın buyurgan hataları da dikkat çekiciydi. Maçın 60. dakikasında ırgat yürekli Tuncay'ın sağdan bir gidişi var ki, kesinlikle gol olmalıydı ama Appiah, arkası dönük yakalandı kaleciye...


***

Maçın son dakikalarında skoru korumaktan başka amacı olmayan Fenerbahçe, kalesinde golü gördü. Bu gol de, gerilimi yükselten dakikalara mahkum etti Fenerbahçe'yi... Ama iki takım arasında "kalite farkı" her bakımdan dışa vurdu ve Fenerbahçe yediği basit gollere karşılık attığı yaratıcı gollerle, maçı koparıp aldı.


***

Maç öncesi beni en çok düşündüren, Fenerbahçe maçlarının sabıkalı hakemi Selçuk Dereli'ydi... Vestel Manisa forvetinin, Selçuk Dereli'nin adına ve geçmiş maçlarına güvenerek, rakip ceza alanında kendini yere atma seanslarına sığındığı dakikalarda, Selçuk Dereli, bu "sahte atışlara" kart gösteremedi. Ama sonucu etkileyecek hatası olmadı. Buna da şükür!


***

Fenerbahçe, hak ettiği liderlik biletiyle dönüyor Manisa'dan... Cumhuriyet Bayramı'nda alınan bu galibiyetin bir anlamı var. Çünkü biliyor ki, karşısında sadece Vestel Manisa yoktu. Yedi düvel vardı. Diğer takım taraftaları için biletleri fora edip, Fenerbahçe denince düşmanlığını dışa vuranlara karşı alınan bir galibiyetin o yüzden anlamı büyük.

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #364 : 14 Kasım 2006, 15:39:58 »
En büyük kim?(NECATI BILGIC)

--------------------------------------------------------------------------------
Fenerbahçe, liderlik maçında deplasmanda Vestel Manisa'yı yenerek, hem geçen senenin rövanşını aldı, hem de birkaç hafta önce elinden kaçırdığı liderliği. Zico, kontratak futboluna göre bir ekip hazırlamıştı ve kontrollü bir futbol oynayıp, rakibi üzerene çekip, akıllı ataklarla gollerini sıraladı. F.Bahçe böylece sahadan üç puanla ayrıldı. Sarı-lacivertli takımın golleri kimsenin ümit etmediği Brezilyalı suskun golcü Deivid'den gelirken, Manisa ise birisi Edu'nun büyük hatası, diğeri de defansın seyrettiği hatalı bir pozisyondan iki gol buldu. Doğrusu bu maç büyük bir dostluk içinde geçti. Ancak hakem Selçuk Dereli önemli hatalar yaptı. Alex'e 55 ve 83'üncü dakikalarda yapılan çok açık kart verilecek faulleri seyrederken, isyan eden Brezilyalı futbolcuya da sarı kart gösterme hatasını yaptı. 75. dakikada da kaleci Volkan'a bir çıkışı sırasında rakibinin dirsek vuruşunu seyredince, pozisyon neredeyse gol olacaktı.

İkinci yarı fark açılabilirdi
Manisa'da Raphael'in olmayışı hücum gücünü büyük ölçüde azaltmıştı. Doldur-boşaltla ve havadan toplarla sonuca gitmeye çalıştılar. Ancak Lugano ve Önder başta olmak üzere defans bunları kesmekte zorlanmadı. Buna karşılık tek forvetle oynayan F.Bahçe karşısında ofsayt taktiği uygulamaları, Deivid'e kolay bir gol kazandırdı. İlk yarı Deivid'in iki golüyle öne geçen F.Bahçe'nin 2-1 galibiyetiyle bitti. Edu'nun gereksiz pasından yararlanan Holosko, bomboş pozisyonda Manisa'nın golünü attı. İkinci yarıda F.Bahçe daha atak bir futbol sergiledi. Alex'in bir serbest vuruşunda yine Deivid kafayla skoru 3-1'e getirdi. Bundan sonra Appiah, Tümer, Alex ve iki defa da Deivid, mutlak gol pozisyonlarından yararlanamadılar. Tümer'in Aurelio'nun yerine oyuna girmesi, F.Bahçe'nin daha etkili olmasına neden oldu. Son dakikalarda ise Manisa'nın bir korner atışında F.Bahçe defansı yerden yapılan paslaşmaları seyredince Burak, defansa çarparak Volkan'ı kontropiyede bırakan bir şutla skoru ilan etti.
__________________

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #365 : 14 Kasım 2006, 15:40:18 »
Harika maç(SELCUK YULA)

--------------------------------------------------------------------------------
Nefesleri kesen bir liderlik mücadelesi izledik. Bu güzel mücadelede galip çıkan Fenerbahçe, İstanbul'a lider dönüyor. Bu maçı Zico- Ersun Yanal savaşı olarak görenler yanılmadılar. Zico, Yanal'ın nasıl oynayacağını biliyordu. Rakibini iyi etüt etmiş. Oyunu kendi sahasında kabul etti. Ersun Yanal'ın kapanmış takımlara karşı dayanamayacağını tahmin ediyordu ve yanılmadı. Üstüne geleceklerdi. Kontrolsüz geldiği anlarda da öldürücü darbe vurulacaktı. Fenerbahçe bunu iyi başardı. Maç 0-0 giderken Manisa baskılı gibi görünmesine rağmen oyun ortadaydı. Her iki taraf da yapılacak hatayı bekliyordu. Bu hatalar Manisa'da Uğur'la Fenerbahçe'de de Edu'yla yapıldı. Skor 1-1 giderken işte gene kontrolsüz Manisa'yı yakalayan Alex muhteşem bir pasla Deivid'e ikinci golü attırdı. İlk devre de böyle bitti. İkinci yarı Ersun'un talebeleri skoru kurtarmak için daha çok saldırdılar. Boş alanları iyi kullanan Fenerbahçe inanılmaz pozisyonlar üretmeye başladı. İlk yarı topu topu iki kere (ikisi de gol oldu) kaleye gidenler ikinci devre tarihi farkı yaratabilirlerdi.

Alex başka bir alem
Geldikleri günden beri ağır bir şekilde eleştirilen hatta infaz edilen Kezman, Edu, Lugano ve Deivid'in nasıl faydalı transferler olduğuna her geçen gün daha çok şahit oluyoruz. İşte Deivid attığı 3 golle yıldızlaşırken, Lugano ve Edu da dalga dalga gelen Manisa ataklarına direnen isimler oldular. Alex ise başka bir alem. Be kardeşim, bir insan bu kadar mı olumlu oynar? Zannedersem şu anda ligimizin hem gol hem de asist kralı. Daha ne yapsın bu çocuk? Ya Selçuk Dereli, sana ne demeli bilmiyorum! Gözünün önünde Alex'i doğruyorlar, devam diyorsun, bir de çocuğa sarı kart gösteriyorsun. Tuncay, Önder ve Deniz'in de yaptıkları mücadeleyi alkışlarken Tümer ve Appiah'a dikkat diyorum. Appiah'taki düşüş devam ediyor. Tümer ise çıktığı dakikaya kadar sadece tek şut attı. Gollük asisti yok. Aslında çok daha iyisini yapabilecek kalitede bir futbolcu. Bir sözüm Manisa yöneticilerine. Beşiktaş ve Galatasaray'a 2 bin 500'er bilet verenler dün Fenerbahçe'ye sadece 500 bilet ayırdılar. Geçen seneki 5-3'lük maçtan sonra yapılan anonsu da unutmadık. Bu düşmanlık neden? Ama ne yapsanız fark etmiyor. Fenerbahçe dünkü galibiyetle hem geçen yılın rövanşını aldı, hem de Manisalıların üzdüğü taraftarına güzel bir hediye verdi.

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #366 : 14 Kasım 2006, 15:40:53 »
Çok şanslıydılar!

--------------------------------------------------------------------------------
19 Mayıs Stadı'nda Fenerbahçeli taraftarlara ayrılan 500 kişilik yer tamamen doldu. Sarı-Lacivertliler kale arkası tribününden takımlarını coşkuyla destekledi. Manisa 19 Mayıs Stadı, dün tarihi günlerinden birini yaşadı. Stat karşılaşmadan saatler önce tıklım tıklım dolarken, Fenerbahçeli taraftarlar kale arkasında kendilerine ayrılan 500 kişilik bölümden takımlarını desteklediler. Karşılaşma öncesinde sıkı güvenlik taramasından geçirilen Sarı-Lacivertli taraftarlardan bir kısmının, biletli olmasına rağmen alkollü olduğu tespit edilmesi nedeniyle tribüne alınmadığı bildirildi. Maç öncesinde ufak küfürleşmeler yaşansa da, büyük bir olayın gözlenmemesi ise sevindiriciydi.

Stat tıklım tıklımdı
10 bin kapasiteli statta 500 kişilik bir topluluk oluşturan Sarı-Lacivertli taraftarların, sayısal eksikliğe rağmen zaman zaman ev sahibi takım taraftarlarının sesini bastırdığı gözlendi. Öte yandan, Vestel'i desteklemek için tribünleri dolduran Manisalılar da maç boyunca takımlarını desteklediler. Takımlar, ilk yarısı 2-1 Fenerbahçe'nin üstünlüğüyle sona eren maçın ikinci yarısına çıkarken, Manisasporlu taraftarların yaktığı meşaleler tribünlerde göze hoş gelen bir görüntü oluşturdu.



Kaynak: Fanatik

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #367 : 14 Kasım 2006, 15:41:28 »
Zirve yürüyüşü(Ömer Akdeniz)

--------------------------------------------------------------------------------
Fenerbahçe bugün ilk ciddi sınavından başarı ile çıktı. Ligin en formda ekibini hem de deplasmanda yendi ve liderlik koltuğuna oturdu. Bu akşamki maç baştan sona Fenerbahçe’nin kontrolünde geçti ve haklı bir galibiyet aldı sarı lacivertliler. Sağlam savunma anlayışı, değişen diziliş ve tek forvetli, kanat ağırlıklı oyun Fenerbahçe’nin çehresini tamamen değiştirdi.

Zico’nun Newcastle maçı ile başlayan çift önliberolu, beklerin önünde iki kanat oyunculu, tek forvetin arkasında Alex’li sistemi artık iyice oturmaya başladı. Bu sistemde savunma güvenliği ilk etapta sağlandıktan sonra kontratak ve kanatlardan hızlı hucümlarla gol yollarında etkili oluyor Fenerbahçe. Önderin 10 hafta sonra da olsa akıla gelmesi Deniz’in bir alternatif olarak yeniden forma giymesi ve kalabalık orta sahası ile az pozisyon veren sağlam bir takım görüntüsü oluştu sahada. Bu akşam yenilen goller aldatmasın kimseyi bir tanesi hiç olmayacak şekilde Edu’nun çok kötü pası, Lugano’nun zamanlama hatası ve Volkan’ın da katkısıyla zincirleme isim tamlaması gibi yoktan var oldu. İkinci golde yine tamamen şansızlık eseri çekilen şutun defansa çarpmasıyla terse giden topta Volkan’ın yapabileceği hiçbir şey yoktu. Fenerbahçe’nin savunma anlayışındaki bu positif değişiklik orta göbekteki ikili ve özellikle Edu hakkındaki görüşlerimi hiç değiştirmedi. Onlar güven vermemeye devam ediyor, ancak bu yeni sistem onların çok işine geldi çünkü önlerinde çift önlibero ile çok daha az yük biniyor ikisine.

Yeni kurgudan ve savunma anlayışından bahsederken gecenin yıldızı Deivid’i asla unutamayız. Hepsi birbirinden farklı o kadar güzel 3 gol attı ki gerçekten ayakta alkışlanacak bir resital sundu. Tabi bu golleri sezonun belkide en kritik deplasmanlarından birinde atması onları çok daha kıymetli kıldı. Her zaman golleri golcülerin atmasından yanayım geçen kupa maçı ile başlayan Deivid’in dirilişi umarım istikrarlı bir şekilde devam eder. Kezman’ın beklenenden önce iyileşmesi Deivid’in yükselen form grafiği bakalım Zico’ya nasıl bir seçim yaptıracak ilerde.

En son bölümde yapılan radikal değişiklikler ile ilgili yorumlarımı sizlerle paylaşmak istiyorum.

Volkan-Rüştü: Evet Volkan’ın da oynaması hazır olması lazım ama bütün hatalarına rağmen yine de kaleye yakın isim Rüştüdür.

Ümit Özat-Uğur Boral: Harika bir karar her geçen hafta Uğur kendine ekleyerek devam ediyor, hem sürati hem enerjisi hem de gücü ile Özat’tan daha iyi. Tecrübesizliği en büyük handikapı ama onu da oynayarak aşacaktır.

Önder-Kerim: Yorum dahi yapmaya gerek yok haftalarca yazdık konu üzerine.

Aurelio-Deniz: Geçici bir süre için yapıldığına inanıyorum. Aurelio en kısa sürede yine ilk 11 de başlayacaktır.

Bunların dışında M. Yozgatlının kanata geçmesi Appiah’ın ortaya kayması da genel anlamda çok olumlu bulduğum ve sonuca direk tesir ettiğine inandığım değişiklikler.

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #368 : 14 Kasım 2006, 15:41:54 »
Efsane, lider olarak geri döndü(Cengiz Çandar)

--------------------------------------------------------------------------------
İşlem tamamdır. Manisa’dan lider döndük. Öyle olmasını bekliyorduk zaten. Bizim için sürpriz değil. Kazanacağımızı kuvvetle tahmin ediyorduk. Aklımıza gelmeyen Deivid’in hat-trick’iyle maçı 3 gol ile alacağımızdı. Skor, daha da farklı olabilirdi, 5’e, 6’ya gidebilirdi. Maçı seyretmeyenler için 3-2 aldatıcı olabilir. Çok zor kazandık sanılabilir. Öyle değildi.


[email protected]


Bu arada Vestel’i asla küçümsememek gerekiyor. Taş gibi takım derler ya, tam öyle. Çok da iyi oynadılar. Çok iyi bir takım; bizden liderliği bu kadar zaman devralmayı çok hak eden bir takım olduğunu gördük. Umarım, şampiyonluk yarışında sonuna kadar kalır ve lige renk katarlar. Buna uygun bir kadroları ve oyun anlayışları zaten var. Ne de olsa Ersun Yanal’ın takım.

Basketboldaki set oyunu gibi hücum etmesini de biliyorlar, kanatlara aniden açılıp, isabetli ortalarla, yine basketboldaki gibi üç saniye çizgisi içindeki oyunculara topu geçirmek gibi hücum organizasyonlarını da iyi uyguluyorlar. Manisa’daki maçta, Fenerbahçe ceza sahasına, altı pasa çok geldiler. Ancak, bunların hemen tümünü Fenerbahçe savunması kesti ve güvenli şekilde çıkarttı. Pek dönen top bile olmadı. Manisa hep geldi ama aman aman gol pozisyonu verilmedi. Önder-Lugano- ilk goldeki hatasına rağmen Edu-Uğur Boral-Deniz Barış ve Volkan sayesinde.

İşin ilginç tarafı, Vestel Manisaspor’un bulduğu iki gol, hiç böylesine başarılı hücum organizasyonları sonucunda gelmedi. İlki, Edu’nun herhalde futbol hayatında bir daha yapmayacağı akıl almaz bir acemice hata ile söz konusu olan ikram ile geldi. İkinci gol, maçın bitmesine 5 dakika kala, Manisaspor’un 12 kornerinden en tehlikesizi sonucunda, ceza sahası dışından vurulan yumuşak bir plase ile atıldı. Volkan, topu önü kalabalık olduğundan göremedi (mazeret değil tabii) ve normalde eğilerek tutabileceği bir top ağlara takıldı.

Şimdi denilecek ki, Fenerbahçe’nin Deivid ile kazandığı ilk gol de, Uğur İnceman gibi bir oyuncunun yapmaması gereken bir hata sonucu Önder Turacı’nın asisti ile, Fenerbahçe gol pozisyonu hiç üretememişken geldi.

Doğru değil. Şunun için değil. Fenerbahçe, Manisaspor’u kontratakla avlamak üzere bir oyun düzeninde oynadığını, hem kadro yapısıyla hem de oyunun başından beri belli etmişti. Gol, böyle bir kontratak sonucunda, Önder’in ısrarlı top takibi ve presiyle geldi. Uğur İnceman, Edu’nun beş dakika sonra yapacağı gibi gol ikram etmedi.

İkinci golde ise, iki stoper tek çizgide kaldı ve Alex’in Deivid’i enfes bir pasla kaçırmasına sebep oldular. Hücumdayken geri hızla dönemediler. Alex’in üzerinde kimse yoktu filan deniyor. Doğru ama şunu hesaba katmak gerek. Vestel Manisaspor, maça lider çıkmış; üç puan önde. Kendi sahasında oynuyor. Oyun karakteri, hücum futbolu. Teknik Direktörü Ersun Yanal. Böyle bir takım Alex’in başına adam dikerse, stoperlerini takım halinde kolektif bir hücum düzeni içindeyken, çok geride tutsa, bu maça kadarki “lider” Vestel Manisaspor olmazdı. İşin bir de bu tarafı var. Risk, zafer de getirir; Appiah-Alex ve Deivid ile üç pasta kendi kalenizde golü de gösterebilir.

Yani, ikinci golü Vestel’in hatası olarak kayda geçirmekten ziyade, bir Fenerbahçe becerisi olarak düşünmek daha isabetli.

Üçüncü Fenerbahçe golü, üç yıldır seyrettiğimiz cinsten bir Alex prodüksüyonu idi. Bu kez kafayı vuran Luciano, Tuncay ya da Servet değil Deivid oldu. Bildiğimiz Fenerbahçe’ye hem de daha iyisine doğru, geri dönüyoruz.

Biz burada, haftalar önce Zico’nun ipi çekilirken, bütün yeni futbolculara öfke saçılırken, inatla ısrarla “sabır ve zaman tanımak”tan söz ettik. Newcastle maçında yenilmemize rağmen, “İşte Özlediğimiz Fenerbahçe” diye yazdık ve o maçın bir dönüm noktası olacağını vurguladık. İhtiyatı elden bırakmamak için Kayserispor ve Vestel Manisaspor maçlarını bekleyelim dedik.

Ligin en iyilerinden iki takımına 4-1 ve liderliği deplasmanda 3 golle aldıktan sonra, “işlem tamam” diyebiliriz. Hoş geldin Fenerbahçe. Selam sana, geri dönen Efsane.

Denilecek ki, -deniyor zaten- Zico, Newcastle maçıyla birlikte sistem değiştirdi ve buna göre de oyuncu tercihlerini genişletti de, o sayede bu “yükseliş” başladı. Tamam. Peki. Demek ki, Zico, yanlıştan dönebilen ve doğruyu uygulayabilen kapasitede bir insan. “Sabır ve zaman tanımak” derken, bunu demiş oluyorduk. Hem onun için, hem yeni yabancı oyuncular için. Ülke yeni. Ortam yeni. Takım yeni. Hayatlarında daha önce geçirdikleri tecrübelere hiç benzemeyen bir ortama girmişler. Takımın geri kalan Türk oyuncuları için de, birdenbire yepyeni bir teknik direktör ve yepyeni 4-5 oyuncu. Takımın tüm kimyası değişmişti. Sabır ve zamandan başka ilacı olmayan ve olmayacak bir durumdu.
Zico’nun asıl kutlanacak yanı, -şu anda bakıldığında Daum’dan daha olumlu yanı- takımın tüm oyuncularını her an kullanılacak ve verim alınacak bir hale dönüştürmesi. Hafta içinde, unutmayalım, bu takım Gaziantepspor gibi Walter Zenga’nın dişli takımıyla bir kupa maçı oynadı ve aylardır forma yüzü giymeyen futbolcularla maçı 2-0 kazandı.

Fenerbahçe, 20-22 kişilik bir takım oluyor. Sahada bu 20-22’den herhangi bir 11 (ya da 14) aynı göze hoş giden futbolu oynamaya başlıyor. Manisa maçında yedek kulübesine bakan, hayretten dilini yutabilirdi. Rüştü, Ümit Özat, Marco Aurelio oturuyordu. Sahada Deniz Barış, takır takır oynuyor. Başına gelen büyük felaketten sonra Deniz kazanıldı. Fenerbahçe, Zico’nun anlayışı sayesinde sanki yeni ve iyi bir transfer yapmış oldu. Geçen hafta Kayserispor karşısında maçın adamı, hatırlayalım, Mehmet Yozgatlı idi. Bu hafta sakatlığından ötürü 18’de bile yoktu. Bu kadroya, Kemal’in ve Serkan’ın da girebileceğini hesaba katalım.

Liverpool’un antrenörü Rafael Martinez, 39 maçta değişik kadroyla çıktığı kendisine söylendiğinde, “Ben, bu yolla Valencia’yı bir UEFA Şampiyonu yaptım; iki kez La Liga’yı kazandım, Liverpool ile ise Şampiyonlar Ligi’ni ve Süper Kupa’yı kazandım” demiş. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi var; Zico’yla 22 kişilik tadından yenmez bir takım olursak, bunu kimin itirazı olabilir.
Hem öyle bir maç trafiği ve zaman dilimine giriyoruz ki, her oyuncunun hazır kıta gibi durması şart. Geçen hafta “Yeni Fenerbahçe takım oluyor” derken, bu umudumuzu belirtmiştik. Manisa’da bu umudumuzun doğrulandığını gördük, mutlu olduk.

Artık, “lider”i, Türkiye futbol dünyasının “gerçek lideri”ni selamlayabiliriz. Bundan sonra, Fenerbahçeliler olarak, takımımızı keyifle ve daha büyük umutlarla izlemeyle hazırlanabiliriz.

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #369 : 14 Kasım 2006, 15:42:18 »
Volkan: "Herkes oynamak ister"

--------------------------------------------------------------------------------
Vestel Manisapor'u 3-2 yenerek liderliğe yükselen Fenerbahçe'nin kalesini koruyan Volkan, Beşiktaş söylentilerini bir kez daha yalanladı.
Herkesin olduğu gibi kendisinin de oynamak istediğini söyleyen Volkan, Fenerbahçe'de yedek oyuncu diye bir kavramın olmadığını herkesin başarılı olmaya çalıştığını söylerken, Beşikaş'la isminin anılmasının doğru olmadığını söyledi.

Son olarak 100. yılda şampiyonluk için ellerinden gelenlerini yapacaklarını söyledi.



Kaynak: superspor.com

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #370 : 14 Kasım 2006, 15:42:34 »
Kornerleri Manisa, golleri F.Bahçe attı

--------------------------------------------------------------------------------
Vestel Manisa bu sezon 4 büyüklerden sadece F.Bahçe’ye yenilirken, evinde de ilk mağlubiyetini aldı. Ev sahibi takım maç boyunca 12 korner atarken, Fenerbahçe ise 2 korner kullandı. Sarı lacivertliler maçtaki ilk kornerini 63. dakikada attı. Bu arada Fenerbahçe oynadığı 11 maçta 26 gol atarken, bu gollerin 13 tanesini maçların ilk yarısında attı ve bu alanda Süper Lig’de en başarılı takım oldu.

Kaynak: Hürriyet

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #371 : 14 Kasım 2006, 15:45:02 »
Alex sınırda!

--------------------------------------------------------------------------------
Hakem Selçuk Dereli'ye tepkisini sert bir şekilde ortaya koyan Alex, sarı kartı gördü ve ceza sınırına geldi. Fenerbahçe’nin orta sahadaki beyni Alex de Souza, dün golünü atamadı ama Deivid’e iki asist yapıp, maça damgasını vurmayı bildi. İlk yarıda ceza alanına girerken kendisine yapılan faulde hakemin “devam” demesi, 84. dakikada yine aynı durumda daha sert bir harekette faule hükmetmemesi, Brezilyalı oyuncuyu çileden çıkardı. Tepkisini sert bir şekilde ortaya koyan Alex, Dereli’den sarı kartı gördü ve ceza sınırına geldi. Brezilyalı futbolcu, bir kart daha gördüğü takdirde cezalı duruma düşecek.

Kaynak: Fanatik