Gönderen Konu: EKİM AYI HABERLERİ  (Okunma sayısı 23343 defa)

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #324 : 13 Kasım 2006, 15:11:08 »
Kezman Maç Kadrosunda Yok

--------------------------------------------------------------------------------
Dün bazı gazetelerde yer alan haberlerde Sırp oyuncumuz Kezman’ın Vestel Manispor maçında oynamak istediği yönünde Teknik Direktörümüz Zico ile görüştüğü haberleri gerçekleri yansıtmamaktadır. Daha önce doktorumuz Ethem Kavukçu’nun da açıkladığı gibi Acıbadem Hastanesinde çekilen MR’dan sonra oyuncunun 2 hafta süreyle sahada olamayacağına yönelik teşhis ve bu teşhisle ilgili tedavi programı devam etmektedir. Mateja Kezman Vestel Manisaspor maç kadrosunda bulunmamaktadır.

Spor Kamuoyuna Duyurulur.

Fenerbahçe Spor Kulübü

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #325 : 13 Kasım 2006, 15:11:19 »
İnanmamız Gerek

--------------------------------------------------------------------------------
Kendisine ait internet sitesine açıklama yapan Brezilyalı oyuncumuz Alex, şunları söyledi: “Kızım Antonia’nın sağlıklı bir şekilde aramıza katılmasıyla ailemiz 4 kişi oldu. Sahada da güzel bir pazar geçirdim. Kayseri maçında iki gol atarak, 9 gole ulaştım ve krallığı kazanmak için önemli bir avantaj yakaladım. Tek olumsuz yön, Kezman’ın sakatlanmasıydı. Kadromuz itibariyle kupaya ulaşacak gücümüz var. İki yıldır finallere kadar geliyor ama bir türlü kupayı kaldıramıyorduk. Umarım bu yıl, bu şanssızlığı aşar ve kupayı kazanırız. İyi yoldayız. Tek yapmamız gereken; işe sıkı sarılmak olacak. Bir de başaracağımıza inanmamız gerekiyor.”

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #326 : 13 Kasım 2006, 15:11:36 »
"Yapma heykelimi yıkarlar"

--------------------------------------------------------------------------------
Fenerbahçe Başkanı ile Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü öğrencisi Sedat Çamlı arasında hoş bir diyalog yaşandı.

İzmir’deki ikinci Fenerium Mağazası dün faaliyete geçerken, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın da katıldığı açılış töreninde renkli görüntüler yaşandı... Ligde bugün Vestel Manisaspor ile karşılaşacak takımıyla birlikte İzmir’e giden Aziz Yıldırım, buradan karayoluyla Manisa’ya geçen kafileden ayrılarak, Forum Bornova Alışveriş Merkezi’ndeki Fenerium mağazasının açılışını gerçekleştirdi.

Törene katılmak için alışveriş merkezine gelen yüzlerce sarı lacivertli taraftar, Yıldırım ve beraberindeki asbaşkan Mahmut Uslu’ya yoğun sevgi gösterilerinde bulundu. Açılış sırasında, Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü öğrencisi olduğunu belirten Sedat Çamlı isimli taraftar ile Aziz Yıldırım arasında hoş bir diyalog yaşandı. Çamlı, Yıldırım’a, heykelini yaptığını söyleyince, Fenerbahçe Başkanı gülerek, "Heykeli yapma, yıkarlar sonra... Boşver heykeli" şeklinde karşılık verdi. Bu arada bir gazi, basın önünde "Gaziler ve İzmirliler adına hoş geldiniz" diyerek Aziz Yıldırım’ı öpmek isteyince, izdihamdan bunalan Yıldırım, "Baba yeter artık ya..." diye tepki gösterdi.Daha sonra mağazanın açılışını yapan Yıldırım, üzerinde F.Bahçe amblemi bulunan bir pastayı kesti. Aziz Yıldırım, 80 metrekarelik mağazayı küçük bulduğunu da Forum Bornova Alışveriş merkezi yetkililerine iletti.




Kaynak: Hürriyet

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #327 : 13 Kasım 2006, 15:11:50 »
 Bilet isyanı!

--------------------------------------------------------------------------------
Bugünkü maç için Fenerbahçe’ye ayrılan 500 biletin 425’ini kulübün aldığı öğrenildi.

Yöneticiler, bu biletleri derneklere eşit sayıda dağıtırken, muhalif gruplara bilet verilmedi. 75 bilet ise Manisa Fenerbahçeliler Derneği’ne ayrıldı. Bu arada Vestel Manisaspor’un kendilerine 500 bilet ayırması yüzünden maçı izleyemeyeceklerini söyleyen bazı taraftarlar, takımı karşıladıkları izmir Adnan Menderes Havalimanı’nda, “Paramız var, biletimiz yok” diye slogan attı. Sarı-Lacivertli taraftarlar, kale arkasındaki tribünde oturacak.

Kaynak: Fanatik

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #328 : 13 Kasım 2006, 15:12:06 »
Çook sular akar

--------------------------------------------------------------------------------
'Bu akşamki maç her iki takım için de büyük önem taşıyor. Kazanırsa lider olması bir yana F.Bahçe için iyi gidişi pekiştirmek ve taraftarına mesaj vermek açısından daha anlamlı...' Fotomaç Gazetesi yazarı Selçuk Yula'nın köşe yazısı;


Bu akşamki maç her iki takım için de büyük önem taşıyor. Kazanırsa lider olması bir yana F.Bahçe için iyi gidişi pekiştirmek ve taraftarına mesaj vermek açısından daha anlamlı. Öyle ya, ligdeki kötü gidişat herkesin moralini bozmuş, Newcastle maçıyla başlayan sistem değişikliğinden sonra kaybolan umutlar yeşermeye başlamıştı. G.Antep ile oynanan kupa maçında çok değişik kadro çıkmasına rağmen kimsenin sırıtmayışını ve alınan skorun adını futbolda sistemin zaferi olarak koyabiliriz. Eğer futbolcular sahada ne yapacaklarını bilirlerse o girmiş, bu çıkmış fark etmiyor. Üç yıldır oturmuş takımla fazla oynamak zararlıydı. İşte bazılarının anlayamadığı ama tarihin böyle düşünenleri haklı çıkarttığı, bizlerin de istikrar adını verdiği bu olayın en keskin örneklerini 3-5 ay içinde yaşamış olduk. Zico-Yanal savaşı Şimdi maça 'Zico-Yanal savaşı' olarak bakanlar var. Aslında yalan da değil. Çünkü Yanal'ı sezon başından beri F.Bahçe'ye tavsiye adı altında göndermeye çalışanlar var. F.Bahçe bunlara sıcak bakmadı, nedeni de çok basit. Çünkü bu tarz şeyleri yapanların yüzde 99'u Yanal'ı Milli Takım'da görmek istemeyip, kuyusunu kazanlar ve kellesini alanlardı. O zaman bu şartlarda durup düşünürsünüz: Bu insanlar herhalde Milli Takım'a düşman değiller. Astıkları Yanal'ı F.Bahçe'de neden görmek istesinler? Bunlar F.Bahçe düşmanı olabilir mi? İşte bu sorunun yanıtını doğru olarak alındığında da F.Bahçe cephesinden Yanal'a ret yanıtı çıkmıştır. Vestel Manisa üç puan önde. Arkasındaki takımla oynuyor. Yenerse hem başarının tesadüf olmadığını gösterecek, hem puan farkını 6'ya çıkaracak. Rafael'in olmaması büyük şanssızlık ama aynı şekilde rakipte de Kezman yok. Zico da Deivid'ten vazgeçmeyecektir. Deivid için de bu maçın önemi büyük. Bir de bu maçı final olarak görmüyorum. Çünkü bu köprünün altından daha çooook sular akacaktır.

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #329 : 13 Kasım 2006, 15:12:29 »
Aziz Yıldırım'dan, Genç Fenerbahçelilere şok suçlama

--------------------------------------------------------------------------------
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, Vestel Manisaspor Kulübü'nün geçen sezon yaşanan tatsız olaylar nedeniyle Fenerbahçe taraftarlarına gişeden bilet satmaktan vazgeçtiğini belirterek çok önemli bir açıklama yaptı.


Vestel Manisaspor Kulübü'nün Fenerbahçe'ye 500 bilet ayırdığını ve bu biletleri Sarı-Lacivertli kulübe verdiğini vurgulayan Yıldırım, "500 biletin az olduğunu söyledik ve 600'e çıktılar. Bu biletleri kulübümüze verildi ve bizzat ben 600 bileti Genç Fenerbahçeliler dahil taraftar gruplarına dağıttım!" dedi... Bu arada Aziz Yıldırım'la yıldızları bir türlü barışmayan Genç Fenerbahçeliler kendilerine az bilet verildiği gerekçesiyle havaalanında protesto gösterisi yaptılar. (www.maaraton.com.tr)

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #330 : 13 Kasım 2006, 15:12:51 »
Fenerbahçe 100. yıl formasında efsaneler yok

--------------------------------------------------------------------------------
Kuruluşunun 100. yılında Beşiktaş ve G.Saray'dan daha farklı olmaya çalışan Fenerbahçe, küçük gibi görünen bir ayrıntı yüzünden tepki topladı.


100. yıl formasında, kulübe yıllarca başarıyla hizmet veren Aykut, Oğuz, Müjdat ve Uche gibi efsane futbolcuların yanı sıra birçok teknik adama da yer verilmedi. Fenerbahçe'nin 100. yıl için özel olarak ürettiği altın sarısı rengindeki formada, kulübün tarihine geçmiş sembol isimlerin portrelerine yer vermemesi tepki topladı. Sarı-Lacivertlilere yıllarca hizmet eden Aykut Kocaman, Oğuz Çetin, Müjdat Yetkiner, Uche ve Bülent Uygun gibi ilk akla gelen isimlerin yerine Servet, Hooijdonk ve Alex'in bulunması bazı çevrelerce yadırgandı. Özellikle Fenerbahçe'yle özdeşleşen eski futbolculardan Aykut ve Oğuz'a formada yer verilmemesi camianın tepkisini çekti. Fenerbahçe formasını en fazla giyen yerli futbolcu olan Müjdat Yetkiner, "Başkan beni formadan silebilir; ama tarihten asla. Bu, Aziz Yıldırım'ın ayıbıdır." sözleriyle Başkan Aziz Yıldırım'a tepki gösterdi. F.Bahçe'de her mevkide oynadığını; ancak bu özel formaya layık görülmediğini yeni öğrendiğini belirten Müjdat, "Ne kadar üzgün olduğumu anlatamam. Ama ben F.Bahçeliyim, Aziz Yıldırım veya Ali Şen'ci değilim. Herkes gelir geçer; kalan hep F.Bahçe olacak." diye konuştu. 100. yıl formasına layık görülmeyenler Oğuz, Aykut ve Müjdat gibi sembol isimlerle de sınırlı değil. Fenerbahçe'ye şampiyonluk yaşatan tek 'Türk' teknik adam Mustafa Denizli, 'Sarı-Lacivert' formayı en fazla giyen tek yabancı olan Okechukwu Uche, Fenerbahçe'ye 103 golle hâlâ kırılamayan bir rekorla şampiyonluk yaşatan Todor Veselinoviç ve efsane başkanlardan Ali Şen de 100. yıl formasında kendine yer bulamayanlardan. Formada Rıdvan Dilmen, Can Bartu, Selçuk Yula, Lefter Küçükandonyadis gibi isimler yer alıyor. Fenerbahçe'nin altın renkli formasında ayrıca kulübün kurucuları Ziya Songülen, Ayetullah Bey ve arkadaşları; Şükrü Saracoğlu Stadı, 'efsane futbolcu' Basri Dirimlili gibi birçok portre yer buluyor. Ancak 100. yıl formasına göre Sarı-Lacivertlilerin 'Aziz Yıldırım'ın haricinde başka bir 'Fenerbahçe başkanı' yok. Önde ve arkada iki Yıldırım görüntüsünün bulunduğu forma için eski başkan Ali Şen, 'düşündürücü' yorumunu yapıyor. Rekortmen teknik direktör Veselinoviç ise yapılan bu vefasızlığı, birçok kupa kazanıp rekor kırmasına bağladı! Uche de, kendisine Fenerbahçe'ye yaptığı hizmetlerden ötürü plaket verildiğini hatırlatarak; "Sanırım bunu yeterli gördüler." diyor. Oğuz ise Fenerbahçe'ye verdiklerini herkesin bildiğini, 100. yıl formasında yer almayışı umursamadığını söylüyor. Aykut da "100. yıl formasında resmim yoksa hayırlı uğurlu olsun." dedi. Beşiktaş, 100. yıl formasına futbolcuların isimlerini yazdı. 'Taklitçi olmayalım' diye; oldukça kısıtlı bir alana Fenerbahçe'ye hizmet etmiş olan bir dolu kişinin resmini koymayı tercih edip büyük riski de kabullenen yönetim ise eleştiriler için 'Hepsini sığdıramazdık.' savunmasını yapıyor. Forma yıl içinde değişecek mi? Şimdiye dek Sarı-Lacivertlilerin 100. yıl formasının tanıtımıyla ilgili enine boyuna net ve tatmin edici bir açıklama yapılmazken, alışılmış tek cümleler şöyle: "Formanın bir yüzü Fenerbahçe'nin altın çağını simgeleyen altın renklerden, diğer yüzü ise klasik 'sarı-lacivert' çubuklu tasarımdan oluşuyor." Formayla ilgili sözleri önem taşıyan 100. Yıl Komitesi Başkanı Ender Alkaya ve Fenerium Genel Müdürü Bahadır Türkay açıklama yapmaktan kaçındı. İkinci Başkan ve Fenerbahçe'nin sözcüsü Nihat Özdemir de tüm çabalara rağmen bu konuda konuşmayı uygun bulmadı. Dolayısıyla, '100. yıl forması üzerindeki resimleri seçerken hangi kriterleri göz önünde bulundurdunuz?, Seçici kurul kimler tarafından oluştu?' gibi belli başlı sorular da cevapsız kaldı. Asbaşkan Şekip Mosturoğlu, tüm bu tartışmaların ışığında formanın yıl içinde belli periyotlarla değişime uğrayacağını savunurken; Fenerium Pazarlama Grubu Müdürü Demir Temirboğa ise aksini dillendirdi. Temirboğa, Mosturoğlu'nun aksine F.Bahçe'nin 2006-2007 formasının bu olduğunu söyledi. Kupa ve rekorlar yeterli değilmiş "Hatırlanmadığımdan ötürü üzüntülüyüm elbette ki. Gol rekorları kırdık. Birçok kupa kaldırdık. Yeterli değilmiş demek ki... Formada yer almanın kriterlerini, neye göre seçim yapıldığını bilemiyorum. Yıllar sonra emek verdiğim bir yerin bana yaptığı bu vefasızlık haberi beni gerçekten çok sarstı ve derinden yaraladı. Ayrıca Müjdat'ın da 100. yıl formasında yer almayışı affedilecek gibi değil." Todor Veselinoviç F.Bahçe eski teknik direktörü Aziz Yıldırım böyle uygun görmüş "Formayı yakından görmedim. İsmimin veya resmimin olup olmadığını bilmiyorum. Ancak siz diyorsunuz ki, 'yok'. İlk kez sizden duyuyorum. Demek ki böyle uygun görülmüş. Yapacak bir şey yok. Olan olmuş ve bitmiş. Artık konuşmanın, tartışmanın gereği yok. Eski başkanların formada olmaması gerçekten düşündürücü yalnızca. Daha fazla yorum yapmayıp, burada bitirmek istiyorum." Ali Şen, FB eski başkanı Üstün hizmet plaketiyle yetinmeliyim "Fenerbahçe Yönetimi bana göre hata yaptı. Yine de yaşananlarda bir kasıt olduğuna inanmıyorum. Fenerbahçe'de kimseyle kavgalı veya küs değilim. Herkes tarafından sevilen biriyim. Bana hizmetlerimden ötürü plaket dahi verildi. Yönetimle de hiçbir vakit sürtüşmedim. Şunu söylemek istiyorum; Uche'ye yer vermemeleri için bir neden göremiyorum. Belki de onlar görmüştür." Okechukwu Uche, FB'li eski futbolcu Aziz Yıldırım da bir gün gelir ve geçer "Aziz Yıldırım, beni Fenerbahçe formasından silebilir, ama tarihten asla. Fenerbahçe Tarihi, her zaman beni yazmaya devam edecek. 100. yıl formasında benim resmimin olmayışı Yıldırım'ın ayıbıdır. Tüm kulüpleri ve federasyonu karşısına alıp, şampiyonluğu kaybettiği yetmeyip, Fenerbahçelileri de kaybediyor artık başkan. Ben koyu Fenerbahçeliyim. Yıldırım da gelip geçecek." Müjdat Yetkiner, eski futbolcu Ben Fener'e gerekli hizmeti yaptım "100. yıl formasının baskısında yer almamak benim için rahatsızlık verici bir durum değil. Sarı-Lacivert renkler ve forma benim için büyük değer taşıyor; bu anlatılamaz. Futbolcular takımlarına gereken hizmeti yapar, karşılığını da öyle veya böyle alır. Konunun vefa kısmı da karşı tarafın takdirine kalmış. Fenerbahçeliler de beni biliyor, ben de kendimi biliyorum. " Oğuz Çetin, FB eski kaptanı Formada değişim düşünmüyoruz "4 Ağustos'ta tanıtımı yapılan 100. yıl formaları yok sattıyor. Herkesçe talep görmesinden, beğeni kazanmış bir ürünü Fenerium olarak üretmekten mutluyuz. Formamız, ilk üretildiği tarihten şimdiye herhangi bir değişime uğramadı. Bu yıl içinde de değişiklik olmayacak. Belki, küçük bir ihtimal olmak kaydıyla, 2007-2008 için farklı bir dizayn ve forma üzerinde değişim düşünülebilir. Ancak Fenerbahçe'nin 2006-2007'deki forması bu." Demir Temiroğlu, Fenerium Pazarlama Grubu Müdürü BEŞİKTAŞ 100. YILINDA NE YAPTI? Türkiye'de 100. yılını kutlayan ilk takım Beşiktaş'tı. Beşiktaş tarihi yeniden yazdırıldı. 100. yılı simgeleyen hediyelik eşyalar bastıran yönetim, Siyah-Beyazlı takımın formalarını giyen bütün oyuncuların (Zalad hariç) isimlerinin bulunduğu bir de forma bastırdı. 100. yıl balosunda şampiyonluk kutlaması yapıldı. 19.03.2003 tarihinde İnönü Stadı'ndaki kutlamada Feyyaz Uçar ile birlikte Şeref Görkey meşale yaktı. Yönetimin, dünyada Siyah-Beyazlı renklere sahip olan takımlarla maç yapma projesi ise gerçekleşmedi. G.SARAY 100. YILINDA NELER YAPTI? Önce 100. yıl için özel bir arma yaptırıldı ama fazla beğenilmedi. Ardından kuruluşundan bugüne kadar geçen yılların içinde yer aldığı 100. yıl forması dizayn edildi. Formada sponsor firmanın reklamının Sarı-Kırmızılı kulübün ambleminin tam üzerini kapatması tartışmalara neden olmuştu. 100. yıl balosundan 1 milyon dolar civarında gelir elde edildi. Yerliler ve yabancılardan oluşan iki 'Rüya Takım' kuruldu ve Ali Sami Yen'de güzel bir organizasyonla görkemli bir maç oynandı. Taraftar kartı ise ilgisiz kaldı. Vahap Söztutan/Zaman

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #331 : 13 Kasım 2006, 15:13:16 »
Darbe HazirliĞi

--------------------------------------------------------------------------------
Zirveyi çok yakından ilgilendiren maçta Fenerbahçe, lider Vestel Manisaspor'la deplasmanda karşılaşıyor!.. Kanarya'da tek hedef kazanıp liderliği ele geçirmek!.. Ümit: Geçen sezonki 5-3'lük yenilginin rövanşını alacağız!.. Tuncay: Manisa'dan İstanbul'a lider döneceğiz!.. Appiah: İki iyi takımın maçında gülen biz olacağız!..

F.Bahçe, lider Vestel Manisaspor ile bu akşam deplasmanda oynayacağı maçta galibiyete şartlandı. Ligde Kayserispor ve kupada G.Antepspor galibiyetleriyle moral depolayan sarı-lacivertli ekipte futbolcular, liderliği ele geçireceklerini söylediler. Kaptan Ümit Özat, Vestel Manisa'dan geçen sezonki 5-3'lük yenilginin rövanşını alacaklarını belirterek "Rakibimize Sivas'tan sonra bir darbe de biz vuracağız" dedi.

En iyi belli olacak

Tuncay da kendisinin ve tüm takım arkadaşlarının çok hırslı olduğunu kaydederek "Ligin en iyi takımı olduğumuzu gösterme günü geldi. Manisa'dan İstanbul'a lider döneceğiz" diye konuştu. Vestel Manisa'nın güçlü bir ekip olduğunu anlatan Appiah ise "Karşılaşmaya çok sıkı hazırlandık. İki iyi takımın maçında gülen taraf biz olacağız" ifadesini kullandı.

Fotomaç

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #332 : 13 Kasım 2006, 15:13:44 »
Vestel İle 4.ncÜ Randevu

--------------------------------------------------------------------------------
Fenerbahçemiz ile ilk kez 1974 yılında karşılaşan Vestel Manisaspor, geçen takımımızla yaptığı bir maçı kaybetti, diğerinde ise 5-3’lük galibiyet sağladı. Vestel Manisaspor, Fenerbahçe ile ilk kez 1974 yılında düzenlenen özel maçta karşı karşıya geldi. Bu maçta siyah-beyazlılar, Fenerbahçemiz ile 1-1 berabere kaldı. Manisa temsilcisi, Fenerbahçe ile ikinci maçına ise geçen sezon çıktı. 19 Kasım 2005 tarihinde Kadıköy’de oynanan karşılaşmayı takımımız 2-1 kazandı. Manisa’da 15 Nisan’da yapılan rövanş maçı ise Vestel Manisaspor’un 5-3’lük galibiyetiyle sona erdi. Bu karşılaşmada, Bursaspor forması giyen Sinan 3, Holosko ve Caner ise 1’er gol kaydetti. Fenerbahçemizin golleri ise Anelka, Nobre ve Servet’ten geldi. Vestel Manisaspor’da, geçen sezonki maçın kadrosundan yalnızca Zelenka, Holosko, Caner ve Hakan Balta forma giyiyor. Fenerbahçemizde ise bu maçta forma giyen Servet, Anelka ve Nobre dışındaki tüm oyuncuları kadrosunda.

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #333 : 13 Kasım 2006, 15:14:12 »
Teşvik primi olmuştur !” rıdvan dilmen

--------------------------------------------------------------------------------
Türk futbolunun dev isimlerinden Rıdvan Dilmen dününü ve bugününü anlattı.

Futbol maçlarını izleyenler üstüne bir de Rıdvan Dilmen yorumu almadan yastığa baş koymaz oldu. Öyle ki gazeteler onun TV yorumunu alıp 'köşe yazısı' havasıyla okuyucularına sunuyor. Teknik direktörlüğünden, at yarışı macerasına, Tanju'dan Hakan Şükür'e çarpıcı açıklamalarıyla Rıdvan Dilmen...


Eski kuşağın anlata anlata bitiremediği Can Bartuları, Metin Oktayları, Yusuf Tunaoğluları varsa, benim kuşağın da Rıdvan Dilmen'i vardır.
Akıl almaz gol ve asistleriyle "Şeytan" lakabı takılan Rıdvan Dilmen, neredeyse 10-20 metre önüne güya pas diye atılan bir topu "son çizgide" yakalar Aykut’a, Hasan’a "al da at" der gibisinden asist yapar ve tribünler ayaklanır! İkramda kusur edip de kendisinin filelere gönderdiği goller ise jenerikliktir. Altay’a attığı o gol hala unutulmuş değildir.
Fenerbahçeli Rıdvan Dilmen tarihe “Beşiktaşlı'' olarak da geçebilirdi; eğer Mehmet Üstünkaya 20 milyon lira bonservisi çok görmeseydi. O parayı Boluspor'a Sarıyer verdi. Boğazın martılarının elinde iyice serpilen Rıdvan Dilmen, tarihe Galatasaraylı olarak da geçebilirdi; Ergun Gürsoy’a verdiği sözü tutabilseydi. Bugün hâlâ "Söz vermiştim, gitmeliydim" deme yürekliliğini gösterebiliyor; Şeytan..
Yeşil sahaların "futbol şeytanı" artık beyaz camın bir numaralı futbol yorumcusu. NTV’de buluşuyoruz Rıdvan Dilmen ile. "Geniş alanlar"ı seven Rıdvan Dilmen’in odasını yadırgıyorum, biraz küçük mü ne! Odada Lig TV sürekli açık. “Hemen hemen haftanın her günü maç var artık. Sıkılmıyor musunuz?'' diyerek söyleşi için ısınma hareketlerine başlıyorum. “Evet. Eskiden İngiltere Süt Kupası maçlarını iple çekerdik. Şimdiyse.. Ama bana futboldan gına gelmez'' diyor Dilmen.
Topu santra çizgisine koyup “Memleket futbolla yatıp kalkıyor ama tribünler boş değil mi'' diyerek başlama vuruşunu yapıyorum. “Çünkü hiç pozitif bir şey konuşamıyoruz. 5-0’lık galibiyetin bile tadını çıkarttırmıyorlar ki'' diyor Rıdvan Dilmen ve topu kapıp geçmişten bir anıyla atağını sonlandırıyor: “Bir Beşiktaş-Galatasaray maçında Simoviç penaltı kurtardı ama ertesi gün ‘Simoviç o penaltıda topu tutmalıydı. Topu kornere attı, tehlike oldu’ diye yazdılar ya.''

Susiç cafe'de oturup bekliyor

Rıdvan Dilmen, teknik direktörlerin kolay harcanmasına tepkili. “Zico, Gerets veya Tigana gitsin dediğin anda kulübün 5 milyon eurosu gidiyor'' diyerek işin maliyetine de dikkat çekiyor. “Başarısız ise ne yapacaksınız?'' diyerek bir kontra top atıyorum Şeytan Rıdvan’ın önüne. Dilmen de “Misal Nejat Biyediç çok iyi hoca. Geçen sene çalıştırdığı Diyarbakır küme düşüyordu. Süper Lig’in bitime birkaç hafta kala 2 Lig’deki Sakaryaspor’a gitti. Ve Sakaryaspor’u birinci lige çıkardı. Yani Biyediç’in bir takımı küme düştü diğeri Süper Lig’e çıktı 1 ay içinde. Bu teknik direktör şimdi başarılı mı başarısız mı'' diyerek 'şeytani' bir sonuç çıkartıyor.
Savunmada kalıyorum. Şeytan yıpratıcı deparlarından birini daha atıyor: “1. Lig’de 10 antrenör dolaşıp duruyor. Saffet Susiç memleketinde cafede oturuyor. ‘Nasılsa biri gelir’ diye bekliyor. Ve ‘tak’ biri geliyor. Susiç biliyor ki Türkiye’de 300 bin doları duruyor. ‘Ben tatilime gideyim. Türkiye’ye gideceğim nasılsa’ diye düşünüyor.''

Kulüplerde rant yükseldi

Rıdvan Dilmen, topu iki sektirdikten sonra bana gollük bir pas atıyor: “Rant yükseldikçe antrenörler hafifliyor. Malatyaspor sezonu Levent Eriş ile açmış, sonra Hikmet Karaman’ı getirmiş. Şimdi ise Hayati Palancı ile devam ediyor. 3 ayda 3 hoca. Kulüplerin eskiden hiç gelirleri yoktu. Şimdi Fenerbahçe iddaadan ne kazanıyorsa Malatyaspor da o kadar kazanıyor. Eskiden bu kaynak yoktu. Bundan 3 yıl önce kulüplerde sık sık kongre oluyordu. Çünkü para yok. Şimdi aynı kulüplere bakın, başkanlar 2 yıldır orada. İddaa çıktığından beri oradalar. Kovsan gitmezler. Niye. Çünkü para geliyor. İşler kötü gidince ‘Ahmet sen git, Mehmet gel’ diyorlar. Çünkü o rant var. Artık eli kendi cebine gitmiyor nasılsa...'' Rıdvan Dilmen bu noktada yeşil sahalarda sıkça yaptığı gibi, 5. vitesteyken ani bir fren sonrası attığı klas bir pas misali bir laf ediyor: “İddaa'dan para gelmeye başladı, kongreler bitti, antrenörler gitti.'' Rıdvan Dilmen 1988-89 sezonunda penaltısız 19 gol atıp 40’a yakın asist yaptı. Fenerbahçe 103 gol ve 93 puanla şampiyon oldu. 103 gollü tarihi şampiyonluğun altında hoca olarak Veselenoviç’in adı yazılıydı. Ama biz onu “Veysel'' olarak çağırıyorduk. Bazıları bu samimiyetin dozajını kaçırıyordu: Güya, özellikle de Kuzey Kıbrıs’taki kamplarda Veysel hoca ve futbolcular oturup “pişti'' oynuyormuş. Rıdvan Dilmen bu ulu orta topa sert giriyor: “Yani Veselonoviç pazar maçtan sonra ‘Beyler siz gezin kumarhaneye gidin' mi diyordu. Bunlar ayıp iftiralar.''

Tepeden tırnağa torpil var

“Bir takımı çalıştırmak için meziyet yeter mi'' diyerek hesapta Şeytan Rıdvan’a çalım atmaya kalkıyorum. Ama o yaptığı hamle ile futbol dünyasında “ne çalımlar atıldığını'' bir güzel ortaya döküyor: “En üstteki yerden en dibe kadar siyasi torpil var. Türkiye’de aklına gelebilecek neresi varsa, milli takımlar da dahil olmak üzere. Milli takımından Şırnak’a kadar siyasi müdahale var. Milletvekili arıyor, bakan arıyor. En az 3-5 tane bakan arıyor. Şu milli takımda alt kadrolar için antrenörlük yapmak için inanılmayacak insanlara gidenler var, inanamayacağın.'' Serbest vuruş kazanan takım futbolcusu rahatlığıyla bir şut çekiyorum: “Fenerbahçeli olan Başbakan Tayip Erdoğan’ın Fenerbahçe’ye bir katkısı var mı?'' “Başbakanımızın Fenerbahçeliliğini Fenerbahçeye avantaj sağlayarak şekilde kullandığını sanmıyorum'' diyerek, benim şutumu önce kornere atıyor Rıdvan Dilmen. Köşe vuruşundan gelen topu ise “Fenerbahçe’nin alışveriş merkezi yapmak istediği bir Kenan Evren Lisesi dosyası var. Kulüp bundan red yanıtı alıyor. Şimdi Başbakan’ın böyle bir şeyi olmuş olsa belki de bunu dikte de edebilir. ‘Ya bunu böyle yapın da’ diyebilir. Ama Fenerbahçe’nin dosyası hâlâ geçmiyor. Gündemde Galatasaray’ın Seyrantepe Projesi var. Nihat Özdemir diyor ki ‘Devlet niye 85 milyon dolar veriyor’. Hani nerede Tayip Erdoğan, Fenerbahçeli değil mi?'' diyerek uzaklaştırıyor Dilmen. Ama bir ara pası vermekten de geri kalmıyor: “Benim futbolculuğumda siyasetin bugünkü kadar etkisi yoktu." Şeytan Rıdvan’ın Aykut'la, Oğuz'la ve diğerleriyle “omuz omuza mücadelesi'' ke*** ke*** oldu. Tişörtünü sıyırıp omzunu gösteriyor. Koca bir ameliyat izi. Gözümün önüne sahalara bir an an önce dönmek istediği günler gelince içim burkuluyor. “13 ameliyatla dünya rekoru bende'' diyerek duran oyunu başlatıyor tekrar. Ve atağını sürdürüyor: “Allah var yukarıda; ilk 6-7 ameliyat sonrası çok iyi çalıştım. 13. ameliyattan sonra da çok iyi çalıştım. Ama 7-13 arasında hem p***olojik hem de fizik olarak çok yıpranmıştım. Çünkü herkes üzerime geliyordu oyna diye. Doktor 3 ay sonra oynarsın diyordu ben 1 ay sonra oynuyordum. Sahalar da kötüydü o zaman, keçi yürüse menüsküs olurdu. Farklı olan bir şey da ha var: Şimdiki Rıdvan’ın kafası yoktu o zaman."

Korsan köşesi bile çıktı

Futbol maçlarını izleyenler üstüne bir de Rıdvan Dilmen yorumu almadan yastığa baş koymaz oldu. Öyle ki gazeteler onun TV yorumunu alıp “köşe yazısı'' havasıyla okuyucularına sunuyor. Dilmen bu nedenle Milliyet'teki köşesinde “Başka yerde şubemiz yoktur'' diye bir yazı bile yazdı. “Nasıl hazırlanıyorsunuz?'' diyerek Dilmen'den kendisini "yorum"lamasını istiyorum: “Bu işe Şansal Büyüka ile başladım. ‘Şöyle dur yayında, maç başlayınca 10 dakika yorum yapma’ diyerek öğüt verirdi. Doğruluğunu bugün görüyorum: Yorumcu daha 54. saniyede ‘Evet şu takım iyi başladı maça’ diyor.'' Dilmen, kendi deyimiyle NTV’de bir memur gibi mesai yapıyor: “Her gün saat 9.30’da buraya geliyorum. Sabah Güntekin ile Chelsea’yi konuştuk. Dedi ki Chelsea’nın 2 kalecisi de sakat. Bu bir bilgidir. Fuat Akdağ ile sohbet ediyoruz. ’Acaba Tuncay sakat mı?’ diyorum ve gidip antrenmanı izliyorum. Galatasaray antrenmanına da gidiyorum.''

Terim ile birbirimize kırıldık

Fatih Terim Milli Takım’ın başına geldiğinde Dilmen’i de A Ümit Milli Takım’ın başına geçeğini açıklamıştı. Fakat ekip açıklandığında Dilmen'in adı yoktu. Dilmen, Milliyet’teki köşesinde bu duruma özel hayatına dair bazı dosyaların neden olduğunu yazdı. “Ben olsam Terim'e kırgın olurdum'' diyerek sıkı bir markaj yapıyorum Rıdvan Dilmen’e. “Kırgın değilim. Fatih Hoca ile 15 gün önce görüştüm. Aramıştı görüşelim diye. O bana, ben de ona kırgınlığımızı anlattık. Terim, abi gibi gördüğüm biri. O yüzden üzüldüm. Başka biri olsaydı belki ‘ne yapayım’ der geçerdim. 20 yıldır Terim’in bir kardeşi olarak bu tür davranışlarına üzüldüm. Bunu da kendisine söyledim. Gazetede de yazdım. Belki bu doğru değildi. Fatih Hoca da kendisine ait bir şeyler söyledi. O Allah, Fatih Hoca ve benim aramda. O da bana gazetede yazdığım yazı nedeniyle çok kırıldığını söyledi. Yanaklarımı öptü, ıhlamurumu içti. Hocayla biraz farklı diyalogum var."

At yarışı oynarım kime ne

Rıdvan Dilmen’i bu günlerde Türkiye Jokey Kulübü’nün (TJK) reklamlarında da görüyoruz.
Soruya gerek kalmadan “Niye at yarışı oynamayım. Kimseyi rahatsız etmedim. Para kaybetmişimdir. Çok kaybetmedim Allah korusun. At yarışı olmazsa yaşamayacağım diye bir şey yoktur. 15 yıldır at sahibiyim. Moonlight isimli çok iyi bir annem vardı geçen hafta öldü. Onun yavruları ise koşuyor'' diyerek ayağımdan topu alıyor. “2 yıldır hipodromda hiç yarış seyrettiğimi bilmem. Keşke vaktim olsa. 15 senedir TJK ile ilişkim vardır. Kimseyi ilgilendirmez. Önemli at sahiplerinin yanından üç kişiden geçiyorlar" diyerek söyleşimizdeki son düzlüğe giriyor Dilmen.
“At yarışlarında çok para kaybettiniz mi'' sorusunu "uzaktan bir şut" misali soruyorum. O da bana bir alıntı ile yanıt veriyor: “Fransa’da hipodromda şöyle yazar: Çok oynayıp fakir öleceğine az oyna hep oyna. Sonuçta bunun kötü bir imaj olarak düşünülmesi çok doğru değil.'' “Peki Rıdvan Dilmen yeniden eşofmanları giyecek mi?'' sorusu maçı bitirecek son soru bu olmalı. “Sezon başında 6, sonra da 3 teklif aldım. Ama kafamdaki hedeflere uyan takımlar değildi. Mesela Vestel Manisa şahane bir yer. Ersun’u yemek istiyorum onun için! Gırgır yapıyorum tabii. İnşallah Ersun Hoca için Allah devamını getirir.'' Türkiye futbolu için bu temenniye yürekten “Amin'' diyorum.

Yağmur yağdı üzüldüm

Maçları izlerken "ah ben olsam" duygusu hep oluyor. Karayolları’nın çim sahasında maç yapıyoruz. Bugün yağmurdan dolayı maç iptal edildi, çok üzüldüm. Gerçi şimdi top oynayınca para vermiyorlar. Eskiden veriyorlardı!

NTV’de çok mutluyum

Parayla hayatta işim olmaz. NTV’nin 2 katını verseler gitmem çünkü burada mutluyum. Yorumculuktan iyi para kazanıyorum. NTV’de beni çok mutlu ettiler. Cem Aydın ile yeni sözleşmeyi 15 saniyede imzaladım.

Maçı satan her şeyini satar

Teşvik primleri çok olmuştur. Ama ben para karşılığında maç satıldığına kesin ve kesin inanmıyorum. Parayla maç satan oyuncu her türlü şeyini satar. İtalya'dan sonra artık hiçbir yönetici, aracı gidip de teşvik veremez.

Süper başarı gösterdim

5 kulüpte çalıştım 4’ünde süper başarı gösterdim. Vanspor’u 1. lige çıkardım. Karşıyaka’yı 18'cilikten potaya soktum. Altay’da 8 maçın 7 sini kazandın. Diyarbakır'daki malum olaylardan çıkamadık. Adanaspor'la Türkiye kupasında yarı final oynayan nadir takımlardan olduk.

Karşıyaka’ya benim için özel

Karşıyaka’ya özel bir sevgim var. Potansiyeli olan bir kulüp istiyorum. Karşıyaka’nın da bu anlamda çok ciddi bir potansiyeli var. Yaşar Grubu destekliyor. Öyle bir takımı alıp UEFA’ya ***ürmek istiyorum.

Sinan Engin tarzı olmaz

Sinan Engin tarzı menajerlik Türkiye’de doğru değil. Ben şimdi Zico’ya "Tümer ile başla, Tuncay’la başla" mı diyeceğim. Bana menajer gelecek diyecek ki ya "Rıdvan hoca şunu değil de bunu oynat", defol git yanımdan derim.

Hakan Şükür olayı siyasi değil

Hakan Şükür’ün siyasi veya dış etkenlerden kaynaklanan bir sorunu yok. Ersun Yanal önce oynattı sonra oynatmadı. Fatih Terim oynatmaya başladı belki yarın da oynatmayacak. Ben perde arkasında başka bir şey aramıyorum.

İddaa tahminlerini sallamıyorum

İddaa yorumlarını sallamıyorum. Son 11 günde 31 maçın 27'sini tutturmuşum. Tahminlerin hepsi çalışarak verilmiş şeyler. Tanımadığım takımları yazmıyorum. Diğer iddaacılara pek bakmıyorum.

Tanju’yu kandırdılar

Ticarete atılıp da başarılı olan çok az futbolcu var. Tanju otel işine de girdi. Çok ciddi yara aldı. Beni de kandırdıkları gibi onu da kandırdılar. Ticaret micaretle hiç uğraşmıyorum. Futboldan ekmek yiyoruz o yüzden de bana ticaret micaret demeyin.

Zico hata değildi

Zico baştan belli olan bir hata değildi. Zico gibi bir insan hakkında böyle kesin yargılarda bulunmak doğru olmaz. Ben de olsaydım Zico ile başlayabilirdim. Geçen sene Gerets için de 10. haftada patlar dediler.

Saffet yalnız bırakıldı

Aziz Yıldırım, İstanbulspor’u almak için bir ara niyetlendi ama "dedikodusu, şaibesi olur" diye düşündü ve vazgeçti. Ama kulübü alan Saffet Sancaklı sponsor ve reklam bulma konusunda biraz yalnız kaldı. Zorluklar içinde yürütüyor.

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #334 : 13 Kasım 2006, 15:14:27 »
Cinayet çıkabilir

--------------------------------------------------------------------------------
Saracoğlu Migros Tribünü saatli bomba gibi. Başkan Aziz Yıldırım, aleyhine bağıran Genç Fenerliler'i ekarte etmek için Esenler Grubu'na destek verdi. Sinirler gergin, kardeş kavgası kapıda. Dikkat!

Bu işin sonu cinayete gidiyor!


Fenerbahçe tribünlerine bir haller oldu. Muhteşem Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki o müthiş atmosfer, yerini karmaşaya bıraktı. Özellikle Migros Tribünü'nde işler hiç iyi gitmiyor. Sürekli olarak Genç Fenerbahçeliler'in yer aldığı bu tribüne, Aziz Yıldırım'ı destekledikleri iddia edilen Esenler Grubu'nun girmesi ortamı fena halde gerdi. Her maçta kavga çıkıyor. Kardeş kardeşe vurur hale geldi. Ve ne yazık ki buna kimse, "dur" demiyor ya da demek istemiyor! Bunun sonu da hiç hoş görünmüyor. Tribünlerin ileri gelenleri "Haftaya ligde oynanacak G.Antep maçına dikkat. Bu tribünde bir kaç kişi bıçaklanabilir. Bu artık kaçınılmaz" diyorlar.

Start Bursa maçında
F.Bahçe yönetiminin tribünlerdeki sıkıntısı ilk olarak Bursa maçında ortaya çıktı. Önde gelen taraftar gruplarından Genç F.Bahçeliler'in 3 yıldır Aziz Yıldırım'a karşı tavır takındığı herkes tarafından biliniyordu. Fakat Bursa maçında bu grubun kalesi olan Migros Tribünü'ne giren bir grubun açtığı, "Büyük Başkan yanındayız" pankartı ortamı gerdi.

Aynı görüntüler oldu
Bu gerginlik Kadıköy'de oynanan ligdeki Kayserispor ve kupadaki Gaziantepspor karşılaşmalarında ise zirve noktaya ulaştı. Migros Tribünü'nde, Genç Fenerbahçeliler'in tezahüratlarını bölmeye çalışan ve zaman zaman, 'Büyük Başkan" tezahüratı yapan bu grup Esenlerliler olarak biliniyordu. Peki neler oluyordu F.Bahçe tribünlerinde? İşte yanıtı...

Yıldırım'dan destek
2000 yılında Başkan Aziz Yıldırım, ilk istifasını açıkladığı dönemde, GFB, Bağdat Caddesi'nde yürüyüş düzenleyerek, "Taraftarız biz çekeriz cefa, büyük başkan bizi bırakma" diye tezahürat yapar. O dönem Aziz Yıldırım da GFB'ye karşılaşmalara girmeleri için bilet verdiğini kabul eder ama sonrasında bunun yanlış bir davranış olduğunu açıklar.

GFB büyümeye başlar
Aziz Yıldırım göreve geri döner. Ama GFB'yle arasına kara kedi girmeye başlar. Çünkü GFB büyümüştür. Bunu tehlike olarak gören yönetim bilet olayını keser. Bunda Aziz Yıldırım'a "GFB ileride sana tehlike olur" şeklinde uyarıda bulunan bazı kesimlerin önemli rol oynadıkları ileri sürülür. Ve Başkan Yıldırım bu seslere kulak verir.

Bitirmeye karar verdi
Artık Aziz Yıldırım, Genç Fenerbahçeliler'i bitirmeye, silmeye kesin karar verir. Bu arada Başkan Yıldırım bugüne kadar yönetiminden ayrılan veya kendisiyle ters düşen Sadettin Saran, Hakan Bilal Kutlualp, Tahir Kıran gibi isimleri dönem dönem Sarı-Lacivertli taraftarlara bedava bilet verip kendisine muhalefet yaptırmakla suçlar.

5 YTL'ye bilet satıldı
Şimdilerde ise yönetimin GFB'yi bitirmek için diğer bir grup olan Esenliler-Bahçeli Grubu'na destek verdiği öne sürülüyor. Hatta Başkan Aziz Yıldırım'ın bu gruba son Gaziantepspor maçında Migros Tribünü'nden 1500 bilet verdiği ve grup elemanlarının da 10 YTL'lik biletleri stat dışında 5 YTL'ye sattığı da iddia ediliyor.

Destek sonrası köstek
Başkan Aziz Yıldırım, Genç Fenerbahçeliler Grubu'na ilk başta büyük destek vermesine rağmen son üç yıldır savaş ilan etmiş durumda. Şimdilerde ise Başkan Yıldırım'ın adı Esenler Grubu'yla anılıyor. Hatta başkanın Kadıköy'deki maçlar için bu gruba 1000 bilet verdiği, deplasman için de 5 otobüs ayarladığı iddiaları sürekli dolaşıyor.

V.Manisa için önlem
V.Manisa, Fenerli taraftarlara 500 bilet ayırdı. Oysa aynı statda geçen sezon 2500 Fenerli vardı. Başkan Yıldırım'ın, 500 bileti GFB'nin eline geçmemesi için Manisa Fenerbahçeliler Derneği'ne verdiği de konuşuluyor. Görüldüğü gibi gerilim her geçen gün daha da tırmanıyor. Ve TAKVİM iş işten geçmeden uyarıyor: Bu işin sonu cinayete gidiyor.

DENİZ DERİNSU

Çevrimdışı m3t3d1nh0

  • 1. SINIF ÜYE
  • *****
  • İleti: 15.446
  • Puan 9028
  • Cinsiyet: Bay
  • olm kişisel mesajdan sanane
    • MSN Messenger - m3t3_d1nh0@windowslive.com
    • Profili Görüntüle
Ynt: EKİM AYI HABERLERİ
« Yanıtla #335 : 13 Kasım 2006, 15:14:53 »
Fenerbahçe – Gaziantepspor bilet fiyatları

--------------------------------------------------------------------------------
Fenerbahçemizin 03 Kasım 2006 tarihinde oynayacağı Gaziantepsor maçına ait biletlerin satışı Biletix Çağrı Merkezi, Biletix internet Sitesi ve tüm Biletix Gişeleri’nde başlamıştır.

Karşılaşmaların bilet fiyatları aşağıdaki gibidir:

Fenerbahçe – Gaziantepspor (Turkcell Süper Lig)

Telsim- Migros Tribünleri 27,5 YTL
Fenerium Üst 60 YTL
Fenerium Alt G Blok 100 YTL
Fenerium Alt B - F Blok 150 YTL
Fenerium Alt C - E Blok 175 YTL
Fenerium Alt D Blok 225 YTL
Fenerium Alt-Maraton Alt Çocuk Bileti 75 YTL