289
GALATASARAY / Adnan Sezgin GSTV'de Şampiyonluğun Öyküsünü Anlattı
« : 19 Mayıs 2008, 18:07:24 »
Galatasaray Spor Kulübü Futbol A.Ş. Genel Müdürü Adnan Sezgin, şampiyonluk sonrası sadece GSTV'ye konuştu. Hasan Tankaya ve Veli Yiğit'in hazırlayıp sunduğu "Şampiyonlar Konuşuyor" programına katılan Sezgin, 17. şampiyonluğun bilinmeyen öyküsünü anlattı.
Karl Heinz Feldkamp
"Sezon başından başlarsak Karl Heinz Feldkamp sezon başında ilk görüştüğümüz isimdi. Görüşmeler biraz zaman almıştı ama kafamızdaki isim Feldkamp'tı. O süreci geçirdikten sonra da son noktayı koyduk. Onu ikna etmemiz gereken noktalar da vardı. Basında bu görüşmelerle ilgili bir takım haberler de çıktı. Feldkamp hoca da bunları izliyordu, takip ediyordu. Bir takım soru işaretleri oluştu kafasında. Dolayısıyla ondan sonra da ikna süreci başladı. Ama sonunda son noktayı koyduk ve Feldkamp hocayla anlaştık.
1992-93 sezonunda Galatasaray'da yeniden yapılanma süreci başlamıştı. O zamanda Feldkamp'la birlikte çalışmıştık. Onun yeniden yapılanma düzenine ve ağırlıklı olarak genç oyunculardan kurulu bir takım düzenine ne kadar sıcak baktığını, onlarla nasıl çalıştığını biliyorduk. Bilgisine tecrübesine güveniyorduk, eğer yeniden yapılanma süreci yaşayacaksak doğru insanın da Feldkamp olduğunu düşündük. Bu nedenle kendisiyle görüşme yaptık.
Lincoln'un Transferi
Transfer yaparken bizim için iki tane kriter ön plandaydı, birincisi sportif kriterdi. Yani öyle bir kadro kurmalıydık ki camia'nın, Galatasaray camiasının beklentilerine cevap verebilecek bir kadro, ikincisi de ekonomik kriterdi. Kaynaklarımız belliydi ama Yönetim kurulu üyeleri mevcut kaynaklarımıza ek kaynaklar yaratmak suretiyle en azından transferde ek olarak harcayacağımız bir kaynak oluştu. Bunun dışında bir önceki sezondaki maliyetleri aşağıya çekerek aşağı yukarı aynı maliyetle yeni bir kadro oluşturmayı hedefledik. Bu yolda daha sonra çokça eleştirilen bir çok arkadaşımız yapılan operasyonun eleştirisini kastediyorum, bazı oyuncularımızla özellikle yüksek maliyetle bu kadroda oynayan bazı arkadaşlarımızla yollarımızı ayırdık. Mümkün olduğunca onların yerini doldurabilecek daha genç ve maliyeti düşük futbolcuları almayı hedefledik ve bu yolda da sanırım başarılı olduk diyebilirim. Bunun yanında Galatasaray yıllardır lider bir futbolcu arıyordu ve Hagi'den sonra da maalesef bulunamamıştı. Arayışlarımız o yönde de sürdü, önce Juninho ile anlaşmaya çalıştık. Yani kafamızdaki isimler Juninho, Riqelme ve Lincoln'dü. Jurinho ile bayağı bir yol kat etmiştik. Ama Jurinho'nun bir yıllık daha kontratı vardı. Biliyorsunuz FIFA kurallarına göre kontratlı futbolcuyla kulübün izni olmadan görüşmeniz mümkün değil. Bu görüşmelerin FIFA kurallarına uygun yöntemlerle yapılması gerekiyordu. Aynı zamanda saklı tutulması gerekiyordu. Bu nedenle ben takip edilmemek adına önce Cenevre'ye gidiyordum. Oradan arabayla Lyon'a iniyordum. Bayağı uzun süre görüşmelerimiz oldu ve saklı tutmayı da becerdik. Ama bitme aşamasında bu işin maliyeti ve diğer boyutları da var. Bunlarda artık paylaşılma gereği duyulduğunda basına çıktı. En son görüşmeye gittiğimde şöyle bir tabloyla karşı karşıya kaldım. Bu basına çıktıktan sonra Lyon kulübü gizli olarak bize bir ihtar gönderdi ve oyuncumuzla görüşemezsiniz dediler. Eğer görüşürseniz FIFA'ya şikayet ederiz dediler. Hâlbuki biz oyuncuyla direk görüşmüyorduk arada aracılar vardı ve mümkün olduğunca kulübü korumaya çalışıyorduk. Ama durum böyle olunca gazetelere çıkınca onlar Jurinho'nun menajerini çağırmışlar. Ben o anda zaten umutsuzluğa kapıldım. Sonuçta şöyle bir olay oldu. Bizim gayet ciddi olduğumuzu hem Lyon anladı, zaten oyuncuyla maddi konularda hiçbir problemimiz yoktu. Zaten insan olarak da kaliteli bir insan. Ben Galatasaray'a gelirsem kulübümle kavga ederek değil, kulübümün rızasıyla gelmek istiyorum dedi. Ona da saygı gösterdik sonra kulübüyle de pazarlığa oturduk. Ve maalesef vermek istemediler. Basında bu haberlerinin çıkması ve menajerinin Brezilya'dan çağırılması sonucu Belki de kimsenin beklemediği kadar büyük oranda üç senelik yeni bir kontrat teklif ettiler. Bugün Jurinho bu kadar uzun süreli kontratla yüksek para kazanıyorsa Galatasaray'a da borçludur. İkinci sırada Lincoln var. Lincoln'le ilk temasımız geçen nisan ayında Brezilya'da başladı. Gerekli kontakları kurduk. Meşakkatli bir transfer devresi oldu. Sonra Almanya'da Schalke kulübüyle Adnan Bey, Haldun Bey'le beraber Schalke kulübünün temsilcilerinin de olduğu bir toplantı yaptık. Vermeyeceklerini söylediler. Onun üzerinden bir buçuk ay çeşitli görüşmelerimiz oldu. Sonuçta Schalke kulübü de vermeye razı oldu ama bu transferde en büyük katkıyı Lincoln kendisi yaptı. Çünkü görüşmelerin tıkandığı noktada Duesseldorf ta başkanımız Adnan Bey'le ve Haldun Bey'le beraber bir toplantı yaptık. Lincoln'ün menajeri 18.00'da Brezilya'ya gidecekti, biz de saat 12 sularında Türkiye'ye dönmek üzere anlaşmıştık. Sonra ben Brezilya'ya gitmeye karar verdim menajeriyle beraber ve orada çok komik bir durum yaşadık. Biz çok sıcak günler yaşıyorduk. Benim üzerimde beyaz gömlek vardı. Brezilya'nın bazı yerlerinde de kar yağışı vardı. Üç saat içerisinde ayarladık, Brezilya yollarına düştük zaten görüşmeler orada sonuçlandı son noktayı koyduk. Geldikten sonra da Almanya'da yapılan son görüşme sonucunda Lincoln'ü almayı başardık.
"Tez Konusu"
Gidenlerle gelenleri kapsayan 37 kişilik bir operasyon vardı. Çok radikal bir karardı. Özellkle başkanımız Özhan Canaydın ve o zamanki başkan yardımcısı olarak Adnan Bey olmaz üzere bu karar çok önemli bir karardı. 37 oyunculuk operasyonu Nonda hariç bir kısmının bir buçuk aydan kısa bir sürede hallolması çok önemliydi. Bazılarına göre bu işler kolay ama bunlar kolay işler değil . Bir oyuncunun alınır, satılırken yapılan işlemler bile bunlar birkaç gününüzü alır. Pazarlığını yapacaksın, menajeriyle pazarlık yapacaksın , kulübüyle kontratlı olarak bağlıysa kulübüyle olan görüşmeleriniz var, seyahatleriniz var. Federasyon işlemleri, sağlık taramaları var. Kağıt işlemleri var bütün bunlar çok zor. Ben size bir olay anlatıyım. Transferin son günüydü. Ferhat milli takımdaydı. Manisaspor alıcı kulüptü. Biz buradaydık aynı arada başka işlemlerle uğraşırken Ferhat'ın sözleşmesinin feshini yapmak gerekliydi, yani bunlar zaman alıyor. Zaman açısından çok önemli. İkinci nokta ekonomik açıdan sizin toplam bir maliyetiniz var kadro maliyetinin bir üstüne bir buçuk milyon euroluk bir farkla eğer siz Lincoln de dahil buna bonservis fiyatları hariç. Lincoln dahil olmak üzere bir buçuk milyon dolar farkla yeni bir takım oluşturuyorsanız ve takıma on iki on üç tane yeni oyuncu katıyorsunuz ve bu oyuncuların yüzde yetmiş sekseni ilk on birde oynuyorsa bu büyük bir değişimdir bu dünyada her kulüpte olan bir olay değildir. Her kulüp böyle bir radikal değişime cesaret edemez Etmemesi de gerekir futbolun doğruları itibariyle Genelde bu kadar yeni arkadaşın katılımıyla bir ekip olmak aynı hedef uğrunda mücadele etmek kolay değildir. Onun üstüne handikaplarımızda vardı beş maç seyircisiz oynamak sezona öyle giriyorduk. Dedim ki ben inanıyordum ilk hedefimiz bu periyottan sonra Ali Sami Yen'de oynayacağımız ilk seyircili maçta lider olmak istiyoruz dedik. Onu da başardık. Ve sonunda da şu cümleyi söyledim Bu yıl Fenerbahçe ile çekişiriz, biz şampiyon oluruz. Bu bir kehanet değildi yani sözlerimi eleştirenler belki de o röportajları hiç okumamışlar. Ne dediğimi anlamamışlar o tez konusu dediğimde buydu.
Ben eleştirilere de yıl içinde baktım. Mesela Bouzid niye oynamıyor, Bouzid oynamıyorda ilk on birde alınan yüzde doksan beşi oynuyor. Bir tane olumsuzu alarak gündem yaratmanın tabiî ki Galatasaray'a bir faydası yok. Faydası olmadığı için de yapılan eleştiriler bunlar. Ama biz kulaklarımızı tıkadık. Biz yapılanların doğru olduğuna inanıyorduk. Tabiî ki yapılanların yüzde yüzü doğru değil. Transferde yüzde yüz doğruluk payı şimdiye kadar ender görülmüş bir olay. Bugün Avrupa'nın büyük kulüplerine de baksanız transferde yüzde altmış yüzde yetmiş çok iyi sayılır. İngiltere deki takımlarında transferleri ortada, Manchester'ında transferleri Chealsea'nin da transferleri aynı oranda gidiyor. Tabi oradaki kayıplar da büyük oluyor şimdi Chevchenko gibi bir futbolcuyu kullanamıyorsanız oradaki eleştiri payı yüksek olabilir. Ancak bonservis bedeli alınmadan alınmış bir Bouzid için niye oynamıyor diye diğer oynamayanların yanında öne sürüp gündem yaratırsanız ben orada bir art niyet ararım.
Yabancılar...
Galatasaray yabancısız oynuyor diyorlar. Onbir Türk'le ligi bitirdi. Bundan bir kere gurur duymak lazım. Şu anda yedi tane değil sekiz tane futbolcumuz A milli takımda üç tane, ümit milli takımda yani 11 tane Türk futbolcusu kendi milli takımlarında. İki yabancımız sakat olmasına rağmen milli takımda Linderoth ve Nonda. Bunun dışında Lincoln ve Song var. Biz yeniden yapılanma sürecine girerken hedeflediğimiz şuydu bir kere sağlam bir temele oturtmak, sağlam bir omurgaya yerleştirmek takımı onun için defans orta saha onun önünde forvete yönelik orta saha oyuncusu ve forvet. Şimdi ben sayıyorum. Song, Linderoth, Lincoln, Nonda daha başka da bir şey söylemiyorum.
Galatasaray her çıktığı müsabakaya galibiyet için çıkar. Başladığı her turnuvayı da şampiyon olarak bitirmek zorundadır. Onun dışındaki bütün sonuçlar başarısızlıktır. Galatasaray bir ekoldür. Galatasaray büyük bir takımdır, Galatasaray dünyaca ünlü bir takımdır, Galatasaray'ın hedefi de büyük olmalıdır. Ve Galatasaray'ın hedefi büyüktür.
Uyum Süreci
Biz Almanya'da hazırlık kampındaydık. Benim kafamdaki en büyük endişe yapılan yeni takımın uyum sürecinin ne kadar olacağıydı. Ama Almanya'da bir şey gözlemledim. Burada takımdaki tecrübeli futbolculara teşekkür borçluyuz. Böyle bir durumda başka takımda uyum süreci bu kadar kısa olmazdı. Fakat o kadar sıcakkanlı ve samimi şekilde yeni arkadaşlarını kabul etiler ki ben takımda bu ışığı pırıltıları görmüştüm. Yoksa sezon başında daha takım hazır olmadan maçlar oynamadan bu demeci vermezdim. Ben inandım yönetim inandı seyirciler inandı daha önemlisi takım önce kendine inandı.
Seyircisiz oynanan maçlardan bahsettiniz, olumsuzluklar deniyor maddi anlamda ama ben buna katılmıyorum. Geçmiş yönetimden yeni yönetimin başarılarından biri de genel borçların biraz aşağıya çekilmesinin yanında en azından mali bir disiplinin sağlanması. .Bugün geçmiş dönemlere nazaran futbolcu ödemeleri çok daha sağlıklı gidiyor. Ama şunu söyleyebilirsiniz sakatlıktan çok çektik. Hani hiçbir şeyden çekmedi nasırdan çektiği kadar derler ya onun gibi. Ankaragücü maçını unutamam o maça 11 oyuncumuzu İstanbul'da bırakarak gitmiştik. Paf takımdan iki oyuncu almıştık. O gün 4-0 galip geldik. O gün çok kritik maçtı, hedeften bile uzaklaşabilirdik. Ama o gün oyuncularımız ayrı bir mesaj verdi. Her türlü koşulda bile bu takımın bir yere gideceğini dünya aleme gösterdiler. O yüzden olumsuzluğun boyutu ne olursa olsun ben hiçbir zaman olumsuz düşünmedim umutsuzluğa kapılmadım.
"Lincoln'ün kalitesini ve futbolculuğunu kimse tartışamaz"
Lincoln geldiği zaman beklentiler çok yüksekti. Hepimizde o beklentiler vardı ben dahil. Beklentilere tam olarak karşılık verdiğini söyleyemem. Kendisi de zaten öyle düşünmüyor. Olumlu nokta o. Çünkü biz çok olay yaşadık. Burada paylaşamayacağım olaylar var iyi olsun kötü olsun. Çok duygusal anlar yaşadık. Ama böyle bir transfer daha çok oynamalıydı, takıma daha çok katkıda bulunmalıydı. Ama biz Lincoln'ü çok seviyoruz. Lincoln'de Galatasaray'ı ve Türkiye'yi çok seviyor. Bunu çok samimiyetle söylüyorum ve şuna da inanıyorum. Üç dört ay önce yaptığımız basın toplantısında iyiki aldım demiştim Lincoln için, aynı sözleri şimdi de söyleyebilirim. Lincoln'ün kalitesini ve futbolculuğunu kimse tartışamaz. Onun önünde iki tane engel vardı beklentilere cevap verememesi adına. Bunlardan birisi sakatlık süreci diğeri de adaptasyon süreci. Yani yediği yemekten, yattığı yere, antrenmanlarına, tesislere kadar çok farklı ortam, çok farklı şehirlerde oynanan mücadele çok farklı bir seyirci profili,çok farklı bir sosyal yaşantı kolay değil. Buna yürekten inanıyorum Lincoln zaten kaliteli olan takımımıza önümüzdeki senelerde katkıları boyunca çok büyük katkılarda bulunacak.
Kadro dışı bırakılma
Bu sezon içinde iki tane ilgi çekici nokta var. Biri Beşiktaş karşılaşması öncesi kadro dışı bırakılma olayı ikincisi Feldkamp'ın istifası olayı. İki olayda da kriz vardı. Ve bu kriz çok iyi yönetildi. Bunun altını çizmek lazım. Çünkü bu olay başka yerlerde başka boyutlara gidebilir. Biz gerek kamuoyuna gerek futbolcularımıza bu kararın sadece bu maç için olduğunu ve hocanın kararı olduğunu söyledik. Hocayla da yaptığımız görüşmeler var. Ama bunlar bizde kalsın. Sözün özü kriz iyi yönetildi.
Genç oyuncular
Aydın ve Anıl maç tecrübesi olması gereken futbolcular. Bu sezon başında Anıl'ın oynadığı o mevkide oynayan Volkan Yaman vardı ve gösterdiği performansla da çok fazla sayıda maç oynayamayacağını düşündük. Dolayısıyla onun gidip başka takımda kendini geliştirmesi takıma dönme adına kendi geleceği açısından ve Galatasaray açısından tecrübe kazanmasının çok doğru olacağını düşündük. Aydın'ı uzun süre göndermedik. Ama Aydın da oynamamaya başlayınca şimdi geriye gitmesi gibi bir durum söz konusuydu. Fakat Paf ta oynarken omzundan şanssız bir sakatlık geçirdi. Çok yetenekli bir oyuncu. İstanbul Büyükşehir Belediye Spor' kiraya verdik. Orada da memnuniyetle izliyorum gelişimini. Sakatlıktan da kurtulmuş umarım yeni sezonda bize de katkıda bulunacak. Çünkü yeni sezonda kadromuzda görmek istiyoruz.
Giden oyuncular
Sezon başında giden oyuncularımızın kararları sportif kararlardı. Bizim Feldkamp'la görüşmelerimiz tabiî ki oldu bu konuyla ilgili ama bunların detaylarını anlatmamız hoş değil. Sonuçta onlar bizim profesyonel anlamda birebir ilişkilerimiz. Hoca'nın verdiği sportif kararlardı bunu o zamanda çıktım söyledim. Ama liderler dalgalı denizde belli olur. Galatasaray onun için lider.
Özhan Bey'e biraz önce söyledim. Başkanımız bu kararların altına imza atarak bence çok önemli bir olayı başlattı Galatasaray'da yeniden yapılanma süreci adı altında. Tabii biraz önce eleştirilerden konuşurken olayı bu noktayı da geçmeden yapamayacağım. O da acımasıca eleştirildi Başkanlığı dönemince bu kadar çalışmasına rağmen maalesef işte Türkiye'deki ortam bu içten ve her şeyde Galatasaray'a vakfederek böylesine fedakarlık içinde olan bir başkana bence çok haksızca eleştiriler yapıldı.onun için bu şampiyonlukta her zaman belirtiyorum yeni yönetim ve eski yönetim büyük katkıları var sonuçta bizler uygulamacı insanlarız bizler Yönetim Kurulu'nun aldığı kararları uygulayan insanlarız, bizler icracıyız. Önemli olan icranın ne şekilde yapıldığı değil icranın ne yapacağı ne yapılacağını belirleyen zihniyettir. Dolayısıyla onlara şükran borçluyuz.
Adnan Bey de tabi bir kez daha hayırlı olsun, hayırlı olsun sürecini bile doya doya yaşayamadık ama sizin dediğiniz nokta çok önemli mümkün olduğunca seçim sürecini Florya'ya yansıtmamaya çalıştık. Adnan Bey tabii benim için özel bir insan benim can dostum ama bu profesyonellik anlayışında da bizim kimyamızın en azından profesyonellik anlayışımızın aynı olması bir uyum yaratıyor. Ben onu çok iyi tanıyorum, ne istediğini biliyorum ne kadar hırslı ve hedefine ulaşma yolunda her şeyini ortaya koyabilecek kadar hırslı olduğunu biliyorum. Dolayısıyla bu işte bir sinerji söz konusudur. Elektriklenme söz konusudur. Niye, elektrik bizlerden diğerlerine yani aynı hedef uğrunda çalışan insanların pozitif enerjiyi birbirlerine yansıtması başarıdaki en büyük etkenlerden biridir."
Avusturya Wien maçı öncesinde Feldkamp hastalanmıştı. Oftaş maçı ve Avusturya Wien maçlarında Feldkamp takımın başında yer alamadı. Basın açıkçası bu olayı çok fazla çarpıttı ama o dönemde neler yaşandı. O iki maçta Galatasaray pozisyona girmekte baya bir zorlandı. Konsantrasyon eksikliğine neden oldu mu bu durum sizce?
Yani bir yönüyle oldu. Şöyle bizler daha tecrübeli insanlarız eleştirileri kulak arkası yapabiliyoruz ama futbolcular duygusal ve genç insanlar bunların etkilenmediğini söylemek çok doğru değil. Tabi ki etkilendiler bazen negatif anlamda çok etkilendiler. Hatta bazı futbolcularımız yaptıkları ve yapmadıklarıyla da eleştirildi sezon içinde. Tabii önemli olan ayakta kalabilmek. Bazen böyle kriz dönemlerinde ne kadar önlemeye çalışırsanız çalışın negatif etkilerin sahaya yansımasını önleyemezsiniz.bu kolay bir iş değildir. Bunu becerebilmek zor bir iştir. Ama sadece bu maçlarda değil olay sadece sahanın içi olarak görmemek lazım. Sahanın dışında da yaşadığımız bir yığın olumsuzluk vardı. Biz bunları bertaraf etmeye çalıştık.
Devre arasında Hocamız Oftaş maçında da bulunamadı, sağlık sorunları vardı ve liderlik bırakıldı. İstanbul'a hiç o noktada karamsarlığa düşüp yani bu da speküle edildi basında hoca arayışlarına girdi Galatasaray dendi. Ve hata sonradan duyduk sizin de orada bazı duruşlarınızı sergilediğiniz biliyoruz. Neler yaşandı. Orayı biraz açabilir misiniz?
Şimdi tabii speküle edildi onu net olarak söyleyeyim. Şimdi bir takım düşünün hocası gerçekten hasta ve biz de çıkıyoruz diyoruz ki Almanya'da hasta, hastalığı şu ve şu tedaviyi görüyor. Buna rağmen işte şununla görüşüldü bununla hoca gidiyor hoca gelmeyecek bu şekilde yapılan spekülasyonlar takımı etkiliyor. Biraz önce söylediğim nokta hep açıklasak bile bu haber bir şekilde yazılıyor. Yani artık bazı dönemlerde yalanlamaktan bıkmıştım. Her gün sitede bir yalanlama geçiyorduk bu haberler üzerine. Tabi mümkün olduğunca takımın bir arada tutmaya çalıştık biz o noktada devre arası bizim için önemliydi. Bu sene sezon planlamasını Avrupa Şampiyonası nedeniyle farklı şekilde organize edilmesi doğal olarak. Çünkü liglerin Mayıs
'ın 11'inde bitirme zorunluluğu nedeniyle devre arası kısa tutulmuştu. A maçlarla falan yer kalmıyordu. Yani bunu eleştiri anlamında söylemiyorum bu bir zorunluluktan kaynaklandı. Dolayısıyla zorunluluktan kaynaklanırken devre arası çalışma programı yapılırken hocanın hastalanması bir handikaptı. Çünkü tatil verdikten sonra oyuncunun maç oynama seviyesine gelmesi için bir zaman gerekir. Dolayısıyla bu zamanı en iyi şekilde değerlendirip maç oynama seviyesine getirmeniz kazım. Bu dar zamanın büyük bölümünde hocanın olmaması bir handikaptı. Onu biz nasıl tolere ederiz o düşünce içinde kapattık.
Bu dönemde aynı zamanda Lincoln'ün oynamıyor olması da taraftarları artık sabırsızlandırmaya başlamıştı ve basının da çok fazla üstünüze geldiğini biliyoruz. Lincoln'ün konusunda üzerinizde baskı hissettiniz mi?
Ben şahsen hissetmedim. Çünkü o kadar eleştiri yapıldı ki sezon boyunca gündemlerinde iki tane madde vardı. Birisi Florya'daki sevgisizlik nedeniyle Galatasaray başarısızlığı ikincisi bu takım antrenman yapmıyordu. Şimdi antrenman yapmıyor veya yetersiz antrenman yapıyor demek için 1. Florya'ya geleceksiniz, hergün antrenmanı izleyeceksiniz, 2. böyle bir şansınız yok çoğu zaman buradaki antrenmanlar basına kapalı 3.'sü ve daha önemlisi bir antrenmanın veya yıl içinde yapılan antrenmanların takıma yeterli olup olmadığını bilmek için antrenman bilgisi konusunda bir eğitiminizin olması ve eleştiri yapacak kadar bu konuda bir bilginizin olması lazım.
Birincisi bu ikincisi sevgisizlik dediler yıl boyunca şimdi öyküler yazılıyor her şeyi söylüyorlar "Galatasaray'ı bu hale sevgi getirdi." Yani bu nasıl bir iştir. O 5 haftaya kadar takımda sevgisizlik hakimken gökten vahiyle sevgi mi indi buraya? Bazı eleştirileri anlamak mümkün değil. Dolayısıyla söylediğiniz Lincoln'ü bütün sezon eleştirdiler. Bütün sezon numara yapıyor dediler. Bacağında ödem vardı tekmelerden bazı gazetelerde bacağının hali var. Sakatlığına bile inanmadılar. Bu çocuklar tabii bunları tercüme ettiriyorlar doğal olarak etkilendikleri birçok eleştiri oldu. Biz onun ağzından siz de hatırlarsınız resmi sitemizde, GS TV'de birçok açıklama yaptık sırf bunların doğrularını camiamızla paylaşmak için.
Bu konu açılmışken Fener maçı öncesi de bu çok speküle edildi. Lincoln Trabzon maçında sarı kart cezalısıydı oynayamadı. Belediye maçında oynadı. Ondan önce Gençlerbirliği maçında oynamıştı. Fener maçı öncesi son idmanda bir sakatlık mı yaşandı? O gün de kadro dışı kalınca "Lincoln'ü getirmediler. Arkadaşları bile onu oynatmamak için bir şeyler yaptı" gibi bu tip çok aşırı şeyler söylendi.
Çok samimi bir şeklide eğer sakatlanmasaydı Fenerbahçe maçında oynayacaktı. Ama Fenerbahçe maçından 2 gün önce yapılan antrenmanda antrenmanın bitmesine 5 dakika kala ayağının arka adalesini tutarak içeri girdi yanımda yöneticiler vardı. Dedim ki sakatlandı inşallah korktuğum başıma gelmez dedim. Girdi içeri hemen tedavisine başladık. Ertesi gün bir antrenman daha vardı. Antrenmandan sonra MR'ı çekildi. 5 cm ödem tespit edildi. Buna rağmen müsabakadan bir gece önce odama geldi. Ben dedi yüreğimle ve beynimle bu maça yüzde 100 hazırım, lütfen dedi oynatın.
Dedim ki tabiî ki bizim yarın ki maçta yüzde 100 yüreğe yüzde 100 beyne ihtiyacımız var. Ama aynı zamanda çok zorlu bir mücadele olunca yüzde 100'de bedene ihtiyacımız var sende 1 ayağı eksik dedim. O an gözler doldu ve hatta biraz da kırıldı. Yani lütfen oynamak istiyorum çünkü o kadar üzerine geldiler ki. Seyirciyi de çok seviyor. Seyircinin de beklentisini biliyor. O maçta Galatasaray'a bir şeyler vermek istedi. Sanki bu elinden alınıyormuş hissine kapıldı. Ama o güne bugün de aynı şeyleri düşünüyorum. O gün o futbol maçında onun oynaması futbol doğruları adına olmazdı. Bizde bu yönde verdik kararımızı.
Ahmet Barusso transferini kim istedi? Nasıl gerçekleşti transfer?
Biz istedik. Bizim sezon başında oynadığımız sisteme göre biz tek ön liberoyla oynuyorduk ve Feldkamp da biliyordu bizim kiminle ilgilendiğimizi. Bu yönde ban göre çok doğru bir transfer olan Linderoth'u kadromuza kattık. Linderoth 7 maç sonra sakatlandı. Elimizde Mehmet Topal'la Ayhan vardı. Belki Mehmet Güven ama onun yer için bir tek Mehmet Topal vardı. Mehmet topal 1 sene önce oynamamış bir ara kiralık verilmesi bile gündeme gelmiş bir arkadaşımızdı. Biz yürekten inanıyorduk ama maç tecrübesi yoktu ve Mehmet Topal Linderoth'un sakatlığından itibaren çıkmaya başladı. İyi de oynadı. Mehmet Topal'ın oynadığı süre içinde de Ayhan'ın sakatlığı ortaya çıktı. Herhangi bir şanssızlıkta Mehmet Topal'ın cezalı veya sakat olması durumunda orada oynatacağımız futbolcu sayısı fazla oldu. Dolayısıyla biz Barusso'yu kiralık olarak ve şöyle bir zihniyetle aldık. Barrusso Roma'ya giderken bonservis bedeli olarak 4 milyon euro ödenmiş ve Gana Milli Takımı'nda yer almış bir futbolcu.genç bir futbolcu. Roma onu şu maksatla almış genç bir futbolcu biz buna bir şans vereceğiz orada oynayamamasının nedeni de İtalya'nın en iyi orta saha oyuncularından birinin orada olması. Herhangi bir olumsuz koşulda elimizde orada oynayacak bir futbolcunun olması adına Barusso'yu kiralık olarak aldık. Galatasaray'da 18' giremedi. Çok enteresan bir şekilde bu arada bir uyum süreci yaşadı. Bu çocuğun futbolculuk yanında sosyal yaşantısı da çok değişik. Roman gibi bir hayatı var. Gana'dan gelmiş İtalya'ya yerleşmiş bir sürü takımda oynamış birden bire bir zıplama iyi bir takıma transfer ol Roma gibi bir takıma transfer olmanın tadına varamadan Türkiye'ye gelmesi ilk defa Türkiye'ye gelmiş ve kafasında da şu var ben nasıl olsa 2 ay sonra gideceğim Lincoln öyle değil. Lincoln 4 yıllık mukaveleyle Türkiye'ye gelmiş . Bir insan bir hedefe ulaşmaya çalışırken sonra "donanmayı yakın demiş ya İspanya'yı geçtikten.aklında geriye dönmek varsa sen bu zaferi kazanamazsın." diye mantığın bu olması lazım. İşte Barusso'da bu yoktu.
Carusca, Bouzid, Song gibi isimler de bu sene çok fazla forma şansı bulamadı. Song 2. yarıda Emre Güngör'ün performansından dolayı ama Carusca, Bouzid gibi isimlerle Galatasaray çalışmaya devam edecek mi?
Bouzid ile konuştum kendisine takım bulmasını istedim. Kadroda düşünülmüyor. Song ile bir görüşme yaptık. Galatasaray kriterleri belli ekonomik şartları belli bu şartlarda anlaşma olursa 1 yıl daha Galatasaray'da kalacak. Carrusca için hala soru işaretlerimiz var belki de onu kiralık olarak verip oynamasını sağlamak da düşüncelerimizde. İyi bir teklif gelirse Carusca'yı da verebiliriz.
Arda, Servet, Mehmet Topal ve Sabri ile ilgili kulübe gelen resmi bir teklif var mı?
Gelen teklif yok. Şunu söyleyeyim eğer futbolcunun Avrupa'da oynama zamanı geldiyse ona yardımcı oluruz. Ama bence Arda'ya da, Mehmet Topal'a da, Servet'e de biraz daha beklemelerini tavsiye etmek çok daha doğru. Gelirse değerlendiririz eğer onların çıkarına, Galatasaray'ın çıkarına bir olay ise hep birlikte karar vereceğiz. Futbolcu transferini esir ticareti olarak görmemek lazım. Futbolcunun düşüncelerine saygı göstermek lazım. Eski kulübüne bonservis bedeli ödemeden gitmesin diye anlaşılıyor. Temel mantık şu futbolcu alınıp satılacak bir mal değildir. Futbolcunun sadece hizmetini kiralayabilirsiniz. Transfer işlemlerinde kulübün çıkarları kadar futbolcunun da çıkarları da söz konusudur. Ve futbolcunun fikrine de saygı duymak gerekir.
Kalli'nin istifasıyla başlayan bir süreç kriz yönetimini oluşturdunuz. Firesiz yaşanan 6 hafta sonunda şampiyonluk geldi. Nasıl bir yapı oluşturuldu burada?
Bu karar verildi Galatasaray 3. veya 4. oldu. Bu kararın alınmasında yeni yönetimi kutlamak lazım. Kalli'nin istifası saat 11'de açıklandı saat 13.30 uçağında Gençlerbirliği maçı için Ankara'ya uçuyorduk. Kalli futbolculara veda ettikten sonra ben takımla toplantı yaptım ben ve kalan 3 hocayla böyle gideceğiz dedim. Pazartesi günü de bu konuyla ilgili yönetim kurulunun alacağı bir karar var. Gençlerbirliği'ni yendik döndük yöneticiler benim fikrimi sordular. Karar sizin dedim bana sorarsanız bizi şu anda dünyanın en iyi teknik direktörünü de getirsek verecekleri tartışılır. Yabancı getirirsek 3 haftada futbolcuların ismin ancak öğrenir 2 hafta sonra da lig biter vedalaşırsız gider. Aynen gitmeyi tavsiye ettim. Yeni bir antrenöre sorumluluk yükleyemezsiniz. Sorumluluğu yüzde 100 taşımayan insanlardan da sorumluluk taşımasını beklemek de doğru değildi. Dolayısıyla zaten başarısızlıkta eleştirilen insanlar eleştirileceği için sonuç kaçınılmazdı ve aynen devam diye bir karar yayınlandı. Şimdi mutluluğun öyküleri çarşaf çarşaf anlatılıyor manşet. Herkes konuşuyor. Ben şunu özelikle vurgulamak istiyorum o noktada çıkıp başarıyı sahiplenmek adına değil başarısızlığı üstlenmek adına ben bu role soyundum sadece 3 arkadaşımıza teslim etmiş olsaydık başarısızlık alanında yapılan eleştirileri hak etmeyeceklerdi. Çünkü onların böyle bir hazırlığı yoktu. Krizin yönetilmesi gerekiyordu. Bunu başta sayın başkan yöneticiler futbol şubesi Haldun Üstünel murat Tunca hep birlikte çok iyi yönettik. Ve son 6 haftanın her günü bir gün konuşulabilir. Dolu dolu yaşandı. Herkesin payı var. Başkan'dan şurada çalışan personele kadar herkesin payı var. Bu bir zincirdir. Bu zincirin en önemli halkası da özellikle son maçlarda aslan gibi mücadele eden futbolcu kardeşlerimin de. Onlar her tülü güzelliğe layık. Her türlü övgüyü hak ediyor. Onları yürekten kutluyorum. Alınlarından öpüyorum. Anlarının ak sütü gibi helal bir şampiyonluk oldu.
Abdullah Avcı ile görüşüldü. Bir gün sonra cevap verecekti cevaptan sonra basın toplantısı yaptı. Bana göre Etik açıdan doğruyu yaptı.
Antrenörlük diplomanız var. Diğer 3 hocayla birlikte hareket ettiniz çok fazla konuşulan bir konu kadroyu yaparken neler yaşanıyordu?
Ben onlara ağabeylik yaptım. Hep beraber toplanıyorduk, düşüncelerini söylüyorlardı. Orada kadroyu oluşturuyorduk. Ankaraspor deplasmanında 3-5 kişi beklide 10 kişi hakem. Oluyor böyle şeyle ama önemli olan olmamasını sağlayacak sistemi oturtmak.
Yeni federasyona bu konuda çok iş düşüyor benim federasyona tavsiyem günü kurtarma adına değil geleceğin planlanması adına sağlam sağlıklı projelerin bir an önce ortaya atılması, biran önce hayata geçirilmesi gerekiyor.
Konya maçında siz kar altında mahsur kalmışsınız sesinizi duyurmaya çalışıyorsunuz. Televizyonlar, GS TV aracılığıyla. Oradan Almanya'ya gidilecekti. O da speküle edildi. Galatasaray'a ayrıcalık yapılmasın dendi.
Yüzde 100 yanlış bir karardı. Federasyon yeni kurulabilir, 3 günlük olabilir 10 günlük olabilir veya 2 saatlik olabilir. Federasyonda seçim de olsa yeni federasyon da gelse karar alma yetkisine haiz insanlar bellidir. Hiç kimse bana Federasyon yeni geldiği için sadece bize değil hiçbir takıma olmaz. Bu karar hakeme bırakılmadan federasyonca alınması gereken bir karardı.
Fekldkamp bir çok oyucuyu değişik yerlerde oynattı. Normal karşılandı ama bazısı kabullenilemeyecek gibiydi.Servet'in KasımPaşa ve Denizlispor maçlarında orta sahada forvete yakın olarak oynatılması konuşma isteği hissettiniz mi?
Cevap vermek istemiyorum. Çünkü futbolda karar vermek çok önemli. Biz inanmışız güvenmişiz bir teknik direktör getirmişiz. onun kadar arkasında durmak zorundayız. Zaten onun en doğru kararları verecek kapasitede olduğunu bildiğimiz için getirmişiz. Zaman zaman hataları olmadı mı, oldu. Detayları burada açıklamak profesyonellik anlayışına ters düşer.
Mihael Loudrup ismini Başkanımız Adnan Polat'tan da duyduk. Getafe'de artık sezonu bitirmiş durumda. 3-4 yabancı hocayla daha görüştüğünüz biliyoruz. Bu konudaki son gelişmeler nedir?
Bizim kritelerimiz var. Yönetim kurulunun belirlediği bir profil var. Yeniden yapılanma süreci içinde profile kriterlere uygun oluşan takımı hedefe koşturacak bir teknik direktör gelecek. Biz bunu arayışı içindeyiz. Bir hafta içinde bu isimler 20'ye ulaşır. Alınıncaya kadar bu sayı katlanır. Buna itibar edilmemesi gerekiyor. Bizim kafamızda belirlediğimiz isimler belli. Bellli bir aşamaya gelmeden bu isimler bizler tarafından kamuoyuyla paylaşılmasını doğru bulmuyorum. Bizim görevimiz Galatasaray camiasına spor kamuoyuna sağlıklı doğru bilgiler lakte etmek. Onu için böyle bir yöntemi daha doğru buluyoruz. Zaman vermek çok zor. Maça başlayınca kaçıncı dakikada gol atacaksınız demeye benziyor. Biz bu süreci hazırlık aşamasını geçelim ondan sonra.
Yaşayan Efsane Hakan Şükür 8. şampiyonluğunu da ilan etti. Kendisiyle bir görüşmeniz oldu mu?
Neden Song'la görüşüldü de hakanla görüşülmedi diye eleştirmişler.Song yabancı futbolcu bir yakınını n vefatı nedeniyle Pazar günü gitmek zorundaydı. Onun için Pazar günü buraya geldim maçtan sonra bir görüşme yaptık. Sonra Paris'e gitti. Ama hakan burada onunla görüşmelere de en kısa zamanda başlayacağız.
Sezon içinde kaleci transferi de çok denildi?
Isakson'la ilgilendik. Devre arasında almayı düşünmüştük. Maliyeti yüksek olduğu için almadık. Bu karda maliyetle yeni bir kaleci almak yerine futbolculara olduğunca vecibelerimiz yerine getirelim. Bu çok daha doğru olacak. Aykut, Orkun da çok iyi. Sonuçta Galatasaray Ligin en az gol yiyen kalecisi.
Galatasaray daha büyük başarılar hedefliyor artık. Galatasaray yabancı bir kaleci transfer etmek düşünüyor mu?
Hangi mevkiye transfer edeceğimiz açıklamak istemiyorum. İhtiyaçlarımızı belirledik. Sadece görüşme aşamasında. Bunu eğer şimdi belirlemeye kalkarsanız siz bir yanlışlık içinde olursunuz. Belirleme işler sezon içinde olmalı. Transfer ayı sadece sezon içindeki görüşmelerinizin anlaşmalarımızın imza altına alınmasıdır.
Önümüzdeki sezon şampiyonlar ligi de var. Sadece Galatasaray değil Türk futbolundaki bir eksikliği de görüyoruz. Biz yarışmacı olmaktan çok eğitici adımlar atabiliriz.
Beylerbeyi Galatasaray'ın ciddi bir potansiyeli olabilir. 2. Lig'e çıktı. Orada taraftar kitlesi de var, tesisleri de var ve Galatasaray için de beylerbeyi için kullanılabilecek bir potansiyel var. Bu sefer talimatların değişmesi sonuda paf takımdan arkadaşlarımız, kiraya giden 20'ye yakın arkadaşımız mevcut kadrodaki arkadaşlarımız ve edilmesi düşünülen futbolcular. Dolayısıyla biz bu potansiyelden iyi bir harman çıkarıp beylerbeyi'nin hizmetine sunarsak 2-3 senelik sabırla belli bir noktaya gelebiliriz diye düşünüyorum.
Keşke şu oyuncu da biz de olsaydı dediğiniz, Almak istediğiniz futbolcular olmuş muydu?
Gökhan Gönül'ü alabilirdik, orada bir tercih kullandık. Sol beke ihtiyacımız vardı bayağı da büyük yatırım yapmıştık. İlhan bey'le konuştum bir fiyat söyledi. Onu almak isterdik ama diğer yandan Uğur çıktı. Düşünüyordum ama bu kadar büyük bir performans göstereceğini hakikaten beklemiyordum. Olağan üstü bir performans gösterdi. Nazar değdi herhalde sakatlanmasaydı çok da önemli maçlara imza atacağını düşünüyordum.
O bakımdam kaçırmış olabiliriz ama onun gibi bir değeri ortaya çıkardık.
Gökhan Ünal'la ilgili daha önce Kayserispor kulübüne resmi müracaatımızı yaptık. Onlar da satmayacaklarını bildirdiler ve biz de açıklama yaptık. Kayserispor yönetim kurulu'nun kararına saygı gösteriyoruz diye. Onun dışında bizim dışımızda bir çok olay gelişti ve sürekli demeç veriliyor. Biz de susuyoruz.
25 Haziranda Florya'da toplanıyoruz. 10 Temmuzla 26 temmuz arası Almanya'ya uçuyoruz. Bu arada şu anda görüşme halinde olduğumuz bir çok organizasyon var. İkinci bir turnuvaya katılma durumu olabilir.
Benim ailemin şikâyetçi olma hakkı yok bence ama belki onlara bir özür borcum var. Onlara yeteri kadar vakit ayıramıyorum. Ama onlar da beni biliyorlar benim yapım bu ben sonradan böyle olmadım hep böyleydim. Onlarda biliyorlar ki ben burada başarılı olursam onların hayat standardı daha da yüksek olur. Ama yirmi dört saat mesaiyi harcamanız gerekiyor iyi bir futbol adamı olmanız için. Bazen kendimi de eleştiriyorum.Hatta arkadaşlarım da eleştiriyor. Kendime sevdiklerime vakit ayıramıyorum bazen.
Şampiyonlukta her şey bir faktördü. Ama ben son maçta yaşadığım tabloyu unutamıyorum. Oraya hınca hınç gelen taraftarın, camia üyelerinin sadece şampiyonluğu kutlamak için geldiğine inanmıyorum. Onlar o sinerjinin doruğuna ulaştılar. O gün yandaşıyla aynı rengin aynı renktaşın duygularını yaşamak istediği arkadaşıyla aynı duyguyu paylaşmak için geldiler ben bu duyguyu birebir yaşadım,hissettim. Bu yaratılan sinerji ileride kazanılacak başarılarında temeli olacak diye düşünüyorum.
Sayın Başkanın Eski Başkanı davet etmesi çok olumlu bir hareketti. Bir ara seyirciyle bir kopukluk olur gibi oldu. O tamamıyla ortadan kalktı. Birlikte olmayı, birlikte hissedebilmeyi, birlikte mücadele etmeyi başarabildik. Ben sezon başından beri yapılan eleştiriler için de söyledim ben yapım itibariyle duygularımı içime atan bir insanım Kimseye söylemiyordum ,ama hep şöyle düşünüyordum. Bu kadar dışarıdan gelen haksız saldırıları bertaraf etmeyi bir şekilde becerebilirsin. Sonunda rakip takımı karşıda görüyorsun bu eleştirileri bertaraf etmek çok kolay ama içinden vurulduğun zaman bu insanı çok üzüyor. Ben bunları düşündüm. Galatasaray bunu hak etmiyor, Galatasaray 'ın kenetlenmek zorunda olduğu durumlar oldu ,bunu görmek beni mutlu etti.
Bu sezon Ankaragücü'nü farklı bir ortamda geleceğin başarısı adına bir müjdenin başlangıcı anlamında söyleyebilirim. 11 eksikle 4-0 kazanmak çok önemliydi. Şampiyonlukta bir tek derbi maçları değil her maç önemliydi. Ona bakarsanız Kasımpaşa'yı yenmiş olsaydınız Fenerbahçe maçında yenilseniz bile şampiyondunuz. Böyle bir mantık içinde gidiyorsunuz ama yok. Sezon içinde alınan her puan , her galibiyet altın değerinde
Louis Van Gaal'le görüşme oldu. Ama şu anda gerçekleşen bir durum yok. Olacağını da zannetmiyorum.
Servet'in alındığı günde yapılan eleştiriler hala kulaklarımda hala gözümün önünde. Şu an Galatasaraylı taraftarların gözdesi. İnsanlar eleştiri yaparken çok iyi takip etmeli,çok iyi gözlemeli,sabretmeli doğru bilgilere dayandırmalı. İşte Servet ve Emre ikisi de çok iyi bir ikili oldu. Oluşturdukları uyum çok iyi ikisi de milli takımda. Galatasaray'a da uzun yıllar hizmet edecekler. Galatasaray'da oynayan tüm futbolcular sadece saha içinde değil dışında da adam gibi adam olduklarını herkesin bilmesini istiyorum
Karl Heinz Feldkamp
"Sezon başından başlarsak Karl Heinz Feldkamp sezon başında ilk görüştüğümüz isimdi. Görüşmeler biraz zaman almıştı ama kafamızdaki isim Feldkamp'tı. O süreci geçirdikten sonra da son noktayı koyduk. Onu ikna etmemiz gereken noktalar da vardı. Basında bu görüşmelerle ilgili bir takım haberler de çıktı. Feldkamp hoca da bunları izliyordu, takip ediyordu. Bir takım soru işaretleri oluştu kafasında. Dolayısıyla ondan sonra da ikna süreci başladı. Ama sonunda son noktayı koyduk ve Feldkamp hocayla anlaştık.
1992-93 sezonunda Galatasaray'da yeniden yapılanma süreci başlamıştı. O zamanda Feldkamp'la birlikte çalışmıştık. Onun yeniden yapılanma düzenine ve ağırlıklı olarak genç oyunculardan kurulu bir takım düzenine ne kadar sıcak baktığını, onlarla nasıl çalıştığını biliyorduk. Bilgisine tecrübesine güveniyorduk, eğer yeniden yapılanma süreci yaşayacaksak doğru insanın da Feldkamp olduğunu düşündük. Bu nedenle kendisiyle görüşme yaptık.
Lincoln'un Transferi
Transfer yaparken bizim için iki tane kriter ön plandaydı, birincisi sportif kriterdi. Yani öyle bir kadro kurmalıydık ki camia'nın, Galatasaray camiasının beklentilerine cevap verebilecek bir kadro, ikincisi de ekonomik kriterdi. Kaynaklarımız belliydi ama Yönetim kurulu üyeleri mevcut kaynaklarımıza ek kaynaklar yaratmak suretiyle en azından transferde ek olarak harcayacağımız bir kaynak oluştu. Bunun dışında bir önceki sezondaki maliyetleri aşağıya çekerek aşağı yukarı aynı maliyetle yeni bir kadro oluşturmayı hedefledik. Bu yolda daha sonra çokça eleştirilen bir çok arkadaşımız yapılan operasyonun eleştirisini kastediyorum, bazı oyuncularımızla özellikle yüksek maliyetle bu kadroda oynayan bazı arkadaşlarımızla yollarımızı ayırdık. Mümkün olduğunca onların yerini doldurabilecek daha genç ve maliyeti düşük futbolcuları almayı hedefledik ve bu yolda da sanırım başarılı olduk diyebilirim. Bunun yanında Galatasaray yıllardır lider bir futbolcu arıyordu ve Hagi'den sonra da maalesef bulunamamıştı. Arayışlarımız o yönde de sürdü, önce Juninho ile anlaşmaya çalıştık. Yani kafamızdaki isimler Juninho, Riqelme ve Lincoln'dü. Jurinho ile bayağı bir yol kat etmiştik. Ama Jurinho'nun bir yıllık daha kontratı vardı. Biliyorsunuz FIFA kurallarına göre kontratlı futbolcuyla kulübün izni olmadan görüşmeniz mümkün değil. Bu görüşmelerin FIFA kurallarına uygun yöntemlerle yapılması gerekiyordu. Aynı zamanda saklı tutulması gerekiyordu. Bu nedenle ben takip edilmemek adına önce Cenevre'ye gidiyordum. Oradan arabayla Lyon'a iniyordum. Bayağı uzun süre görüşmelerimiz oldu ve saklı tutmayı da becerdik. Ama bitme aşamasında bu işin maliyeti ve diğer boyutları da var. Bunlarda artık paylaşılma gereği duyulduğunda basına çıktı. En son görüşmeye gittiğimde şöyle bir tabloyla karşı karşıya kaldım. Bu basına çıktıktan sonra Lyon kulübü gizli olarak bize bir ihtar gönderdi ve oyuncumuzla görüşemezsiniz dediler. Eğer görüşürseniz FIFA'ya şikayet ederiz dediler. Hâlbuki biz oyuncuyla direk görüşmüyorduk arada aracılar vardı ve mümkün olduğunca kulübü korumaya çalışıyorduk. Ama durum böyle olunca gazetelere çıkınca onlar Jurinho'nun menajerini çağırmışlar. Ben o anda zaten umutsuzluğa kapıldım. Sonuçta şöyle bir olay oldu. Bizim gayet ciddi olduğumuzu hem Lyon anladı, zaten oyuncuyla maddi konularda hiçbir problemimiz yoktu. Zaten insan olarak da kaliteli bir insan. Ben Galatasaray'a gelirsem kulübümle kavga ederek değil, kulübümün rızasıyla gelmek istiyorum dedi. Ona da saygı gösterdik sonra kulübüyle de pazarlığa oturduk. Ve maalesef vermek istemediler. Basında bu haberlerinin çıkması ve menajerinin Brezilya'dan çağırılması sonucu Belki de kimsenin beklemediği kadar büyük oranda üç senelik yeni bir kontrat teklif ettiler. Bugün Jurinho bu kadar uzun süreli kontratla yüksek para kazanıyorsa Galatasaray'a da borçludur. İkinci sırada Lincoln var. Lincoln'le ilk temasımız geçen nisan ayında Brezilya'da başladı. Gerekli kontakları kurduk. Meşakkatli bir transfer devresi oldu. Sonra Almanya'da Schalke kulübüyle Adnan Bey, Haldun Bey'le beraber Schalke kulübünün temsilcilerinin de olduğu bir toplantı yaptık. Vermeyeceklerini söylediler. Onun üzerinden bir buçuk ay çeşitli görüşmelerimiz oldu. Sonuçta Schalke kulübü de vermeye razı oldu ama bu transferde en büyük katkıyı Lincoln kendisi yaptı. Çünkü görüşmelerin tıkandığı noktada Duesseldorf ta başkanımız Adnan Bey'le ve Haldun Bey'le beraber bir toplantı yaptık. Lincoln'ün menajeri 18.00'da Brezilya'ya gidecekti, biz de saat 12 sularında Türkiye'ye dönmek üzere anlaşmıştık. Sonra ben Brezilya'ya gitmeye karar verdim menajeriyle beraber ve orada çok komik bir durum yaşadık. Biz çok sıcak günler yaşıyorduk. Benim üzerimde beyaz gömlek vardı. Brezilya'nın bazı yerlerinde de kar yağışı vardı. Üç saat içerisinde ayarladık, Brezilya yollarına düştük zaten görüşmeler orada sonuçlandı son noktayı koyduk. Geldikten sonra da Almanya'da yapılan son görüşme sonucunda Lincoln'ü almayı başardık.
"Tez Konusu"
Gidenlerle gelenleri kapsayan 37 kişilik bir operasyon vardı. Çok radikal bir karardı. Özellkle başkanımız Özhan Canaydın ve o zamanki başkan yardımcısı olarak Adnan Bey olmaz üzere bu karar çok önemli bir karardı. 37 oyunculuk operasyonu Nonda hariç bir kısmının bir buçuk aydan kısa bir sürede hallolması çok önemliydi. Bazılarına göre bu işler kolay ama bunlar kolay işler değil . Bir oyuncunun alınır, satılırken yapılan işlemler bile bunlar birkaç gününüzü alır. Pazarlığını yapacaksın, menajeriyle pazarlık yapacaksın , kulübüyle kontratlı olarak bağlıysa kulübüyle olan görüşmeleriniz var, seyahatleriniz var. Federasyon işlemleri, sağlık taramaları var. Kağıt işlemleri var bütün bunlar çok zor. Ben size bir olay anlatıyım. Transferin son günüydü. Ferhat milli takımdaydı. Manisaspor alıcı kulüptü. Biz buradaydık aynı arada başka işlemlerle uğraşırken Ferhat'ın sözleşmesinin feshini yapmak gerekliydi, yani bunlar zaman alıyor. Zaman açısından çok önemli. İkinci nokta ekonomik açıdan sizin toplam bir maliyetiniz var kadro maliyetinin bir üstüne bir buçuk milyon euroluk bir farkla eğer siz Lincoln de dahil buna bonservis fiyatları hariç. Lincoln dahil olmak üzere bir buçuk milyon dolar farkla yeni bir takım oluşturuyorsanız ve takıma on iki on üç tane yeni oyuncu katıyorsunuz ve bu oyuncuların yüzde yetmiş sekseni ilk on birde oynuyorsa bu büyük bir değişimdir bu dünyada her kulüpte olan bir olay değildir. Her kulüp böyle bir radikal değişime cesaret edemez Etmemesi de gerekir futbolun doğruları itibariyle Genelde bu kadar yeni arkadaşın katılımıyla bir ekip olmak aynı hedef uğrunda mücadele etmek kolay değildir. Onun üstüne handikaplarımızda vardı beş maç seyircisiz oynamak sezona öyle giriyorduk. Dedim ki ben inanıyordum ilk hedefimiz bu periyottan sonra Ali Sami Yen'de oynayacağımız ilk seyircili maçta lider olmak istiyoruz dedik. Onu da başardık. Ve sonunda da şu cümleyi söyledim Bu yıl Fenerbahçe ile çekişiriz, biz şampiyon oluruz. Bu bir kehanet değildi yani sözlerimi eleştirenler belki de o röportajları hiç okumamışlar. Ne dediğimi anlamamışlar o tez konusu dediğimde buydu.
Ben eleştirilere de yıl içinde baktım. Mesela Bouzid niye oynamıyor, Bouzid oynamıyorda ilk on birde alınan yüzde doksan beşi oynuyor. Bir tane olumsuzu alarak gündem yaratmanın tabiî ki Galatasaray'a bir faydası yok. Faydası olmadığı için de yapılan eleştiriler bunlar. Ama biz kulaklarımızı tıkadık. Biz yapılanların doğru olduğuna inanıyorduk. Tabiî ki yapılanların yüzde yüzü doğru değil. Transferde yüzde yüz doğruluk payı şimdiye kadar ender görülmüş bir olay. Bugün Avrupa'nın büyük kulüplerine de baksanız transferde yüzde altmış yüzde yetmiş çok iyi sayılır. İngiltere deki takımlarında transferleri ortada, Manchester'ında transferleri Chealsea'nin da transferleri aynı oranda gidiyor. Tabi oradaki kayıplar da büyük oluyor şimdi Chevchenko gibi bir futbolcuyu kullanamıyorsanız oradaki eleştiri payı yüksek olabilir. Ancak bonservis bedeli alınmadan alınmış bir Bouzid için niye oynamıyor diye diğer oynamayanların yanında öne sürüp gündem yaratırsanız ben orada bir art niyet ararım.
Yabancılar...
Galatasaray yabancısız oynuyor diyorlar. Onbir Türk'le ligi bitirdi. Bundan bir kere gurur duymak lazım. Şu anda yedi tane değil sekiz tane futbolcumuz A milli takımda üç tane, ümit milli takımda yani 11 tane Türk futbolcusu kendi milli takımlarında. İki yabancımız sakat olmasına rağmen milli takımda Linderoth ve Nonda. Bunun dışında Lincoln ve Song var. Biz yeniden yapılanma sürecine girerken hedeflediğimiz şuydu bir kere sağlam bir temele oturtmak, sağlam bir omurgaya yerleştirmek takımı onun için defans orta saha onun önünde forvete yönelik orta saha oyuncusu ve forvet. Şimdi ben sayıyorum. Song, Linderoth, Lincoln, Nonda daha başka da bir şey söylemiyorum.
Galatasaray her çıktığı müsabakaya galibiyet için çıkar. Başladığı her turnuvayı da şampiyon olarak bitirmek zorundadır. Onun dışındaki bütün sonuçlar başarısızlıktır. Galatasaray bir ekoldür. Galatasaray büyük bir takımdır, Galatasaray dünyaca ünlü bir takımdır, Galatasaray'ın hedefi de büyük olmalıdır. Ve Galatasaray'ın hedefi büyüktür.
Uyum Süreci
Biz Almanya'da hazırlık kampındaydık. Benim kafamdaki en büyük endişe yapılan yeni takımın uyum sürecinin ne kadar olacağıydı. Ama Almanya'da bir şey gözlemledim. Burada takımdaki tecrübeli futbolculara teşekkür borçluyuz. Böyle bir durumda başka takımda uyum süreci bu kadar kısa olmazdı. Fakat o kadar sıcakkanlı ve samimi şekilde yeni arkadaşlarını kabul etiler ki ben takımda bu ışığı pırıltıları görmüştüm. Yoksa sezon başında daha takım hazır olmadan maçlar oynamadan bu demeci vermezdim. Ben inandım yönetim inandı seyirciler inandı daha önemlisi takım önce kendine inandı.
Seyircisiz oynanan maçlardan bahsettiniz, olumsuzluklar deniyor maddi anlamda ama ben buna katılmıyorum. Geçmiş yönetimden yeni yönetimin başarılarından biri de genel borçların biraz aşağıya çekilmesinin yanında en azından mali bir disiplinin sağlanması. .Bugün geçmiş dönemlere nazaran futbolcu ödemeleri çok daha sağlıklı gidiyor. Ama şunu söyleyebilirsiniz sakatlıktan çok çektik. Hani hiçbir şeyden çekmedi nasırdan çektiği kadar derler ya onun gibi. Ankaragücü maçını unutamam o maça 11 oyuncumuzu İstanbul'da bırakarak gitmiştik. Paf takımdan iki oyuncu almıştık. O gün 4-0 galip geldik. O gün çok kritik maçtı, hedeften bile uzaklaşabilirdik. Ama o gün oyuncularımız ayrı bir mesaj verdi. Her türlü koşulda bile bu takımın bir yere gideceğini dünya aleme gösterdiler. O yüzden olumsuzluğun boyutu ne olursa olsun ben hiçbir zaman olumsuz düşünmedim umutsuzluğa kapılmadım.
"Lincoln'ün kalitesini ve futbolculuğunu kimse tartışamaz"
Lincoln geldiği zaman beklentiler çok yüksekti. Hepimizde o beklentiler vardı ben dahil. Beklentilere tam olarak karşılık verdiğini söyleyemem. Kendisi de zaten öyle düşünmüyor. Olumlu nokta o. Çünkü biz çok olay yaşadık. Burada paylaşamayacağım olaylar var iyi olsun kötü olsun. Çok duygusal anlar yaşadık. Ama böyle bir transfer daha çok oynamalıydı, takıma daha çok katkıda bulunmalıydı. Ama biz Lincoln'ü çok seviyoruz. Lincoln'de Galatasaray'ı ve Türkiye'yi çok seviyor. Bunu çok samimiyetle söylüyorum ve şuna da inanıyorum. Üç dört ay önce yaptığımız basın toplantısında iyiki aldım demiştim Lincoln için, aynı sözleri şimdi de söyleyebilirim. Lincoln'ün kalitesini ve futbolculuğunu kimse tartışamaz. Onun önünde iki tane engel vardı beklentilere cevap verememesi adına. Bunlardan birisi sakatlık süreci diğeri de adaptasyon süreci. Yani yediği yemekten, yattığı yere, antrenmanlarına, tesislere kadar çok farklı ortam, çok farklı şehirlerde oynanan mücadele çok farklı bir seyirci profili,çok farklı bir sosyal yaşantı kolay değil. Buna yürekten inanıyorum Lincoln zaten kaliteli olan takımımıza önümüzdeki senelerde katkıları boyunca çok büyük katkılarda bulunacak.
Kadro dışı bırakılma
Bu sezon içinde iki tane ilgi çekici nokta var. Biri Beşiktaş karşılaşması öncesi kadro dışı bırakılma olayı ikincisi Feldkamp'ın istifası olayı. İki olayda da kriz vardı. Ve bu kriz çok iyi yönetildi. Bunun altını çizmek lazım. Çünkü bu olay başka yerlerde başka boyutlara gidebilir. Biz gerek kamuoyuna gerek futbolcularımıza bu kararın sadece bu maç için olduğunu ve hocanın kararı olduğunu söyledik. Hocayla da yaptığımız görüşmeler var. Ama bunlar bizde kalsın. Sözün özü kriz iyi yönetildi.
Genç oyuncular
Aydın ve Anıl maç tecrübesi olması gereken futbolcular. Bu sezon başında Anıl'ın oynadığı o mevkide oynayan Volkan Yaman vardı ve gösterdiği performansla da çok fazla sayıda maç oynayamayacağını düşündük. Dolayısıyla onun gidip başka takımda kendini geliştirmesi takıma dönme adına kendi geleceği açısından ve Galatasaray açısından tecrübe kazanmasının çok doğru olacağını düşündük. Aydın'ı uzun süre göndermedik. Ama Aydın da oynamamaya başlayınca şimdi geriye gitmesi gibi bir durum söz konusuydu. Fakat Paf ta oynarken omzundan şanssız bir sakatlık geçirdi. Çok yetenekli bir oyuncu. İstanbul Büyükşehir Belediye Spor' kiraya verdik. Orada da memnuniyetle izliyorum gelişimini. Sakatlıktan da kurtulmuş umarım yeni sezonda bize de katkıda bulunacak. Çünkü yeni sezonda kadromuzda görmek istiyoruz.
Giden oyuncular
Sezon başında giden oyuncularımızın kararları sportif kararlardı. Bizim Feldkamp'la görüşmelerimiz tabiî ki oldu bu konuyla ilgili ama bunların detaylarını anlatmamız hoş değil. Sonuçta onlar bizim profesyonel anlamda birebir ilişkilerimiz. Hoca'nın verdiği sportif kararlardı bunu o zamanda çıktım söyledim. Ama liderler dalgalı denizde belli olur. Galatasaray onun için lider.
Özhan Bey'e biraz önce söyledim. Başkanımız bu kararların altına imza atarak bence çok önemli bir olayı başlattı Galatasaray'da yeniden yapılanma süreci adı altında. Tabii biraz önce eleştirilerden konuşurken olayı bu noktayı da geçmeden yapamayacağım. O da acımasıca eleştirildi Başkanlığı dönemince bu kadar çalışmasına rağmen maalesef işte Türkiye'deki ortam bu içten ve her şeyde Galatasaray'a vakfederek böylesine fedakarlık içinde olan bir başkana bence çok haksızca eleştiriler yapıldı.onun için bu şampiyonlukta her zaman belirtiyorum yeni yönetim ve eski yönetim büyük katkıları var sonuçta bizler uygulamacı insanlarız bizler Yönetim Kurulu'nun aldığı kararları uygulayan insanlarız, bizler icracıyız. Önemli olan icranın ne şekilde yapıldığı değil icranın ne yapacağı ne yapılacağını belirleyen zihniyettir. Dolayısıyla onlara şükran borçluyuz.
Adnan Bey de tabi bir kez daha hayırlı olsun, hayırlı olsun sürecini bile doya doya yaşayamadık ama sizin dediğiniz nokta çok önemli mümkün olduğunca seçim sürecini Florya'ya yansıtmamaya çalıştık. Adnan Bey tabii benim için özel bir insan benim can dostum ama bu profesyonellik anlayışında da bizim kimyamızın en azından profesyonellik anlayışımızın aynı olması bir uyum yaratıyor. Ben onu çok iyi tanıyorum, ne istediğini biliyorum ne kadar hırslı ve hedefine ulaşma yolunda her şeyini ortaya koyabilecek kadar hırslı olduğunu biliyorum. Dolayısıyla bu işte bir sinerji söz konusudur. Elektriklenme söz konusudur. Niye, elektrik bizlerden diğerlerine yani aynı hedef uğrunda çalışan insanların pozitif enerjiyi birbirlerine yansıtması başarıdaki en büyük etkenlerden biridir."
Avusturya Wien maçı öncesinde Feldkamp hastalanmıştı. Oftaş maçı ve Avusturya Wien maçlarında Feldkamp takımın başında yer alamadı. Basın açıkçası bu olayı çok fazla çarpıttı ama o dönemde neler yaşandı. O iki maçta Galatasaray pozisyona girmekte baya bir zorlandı. Konsantrasyon eksikliğine neden oldu mu bu durum sizce?
Yani bir yönüyle oldu. Şöyle bizler daha tecrübeli insanlarız eleştirileri kulak arkası yapabiliyoruz ama futbolcular duygusal ve genç insanlar bunların etkilenmediğini söylemek çok doğru değil. Tabi ki etkilendiler bazen negatif anlamda çok etkilendiler. Hatta bazı futbolcularımız yaptıkları ve yapmadıklarıyla da eleştirildi sezon içinde. Tabii önemli olan ayakta kalabilmek. Bazen böyle kriz dönemlerinde ne kadar önlemeye çalışırsanız çalışın negatif etkilerin sahaya yansımasını önleyemezsiniz.bu kolay bir iş değildir. Bunu becerebilmek zor bir iştir. Ama sadece bu maçlarda değil olay sadece sahanın içi olarak görmemek lazım. Sahanın dışında da yaşadığımız bir yığın olumsuzluk vardı. Biz bunları bertaraf etmeye çalıştık.
Devre arasında Hocamız Oftaş maçında da bulunamadı, sağlık sorunları vardı ve liderlik bırakıldı. İstanbul'a hiç o noktada karamsarlığa düşüp yani bu da speküle edildi basında hoca arayışlarına girdi Galatasaray dendi. Ve hata sonradan duyduk sizin de orada bazı duruşlarınızı sergilediğiniz biliyoruz. Neler yaşandı. Orayı biraz açabilir misiniz?
Şimdi tabii speküle edildi onu net olarak söyleyeyim. Şimdi bir takım düşünün hocası gerçekten hasta ve biz de çıkıyoruz diyoruz ki Almanya'da hasta, hastalığı şu ve şu tedaviyi görüyor. Buna rağmen işte şununla görüşüldü bununla hoca gidiyor hoca gelmeyecek bu şekilde yapılan spekülasyonlar takımı etkiliyor. Biraz önce söylediğim nokta hep açıklasak bile bu haber bir şekilde yazılıyor. Yani artık bazı dönemlerde yalanlamaktan bıkmıştım. Her gün sitede bir yalanlama geçiyorduk bu haberler üzerine. Tabi mümkün olduğunca takımın bir arada tutmaya çalıştık biz o noktada devre arası bizim için önemliydi. Bu sene sezon planlamasını Avrupa Şampiyonası nedeniyle farklı şekilde organize edilmesi doğal olarak. Çünkü liglerin Mayıs
'ın 11'inde bitirme zorunluluğu nedeniyle devre arası kısa tutulmuştu. A maçlarla falan yer kalmıyordu. Yani bunu eleştiri anlamında söylemiyorum bu bir zorunluluktan kaynaklandı. Dolayısıyla zorunluluktan kaynaklanırken devre arası çalışma programı yapılırken hocanın hastalanması bir handikaptı. Çünkü tatil verdikten sonra oyuncunun maç oynama seviyesine gelmesi için bir zaman gerekir. Dolayısıyla bu zamanı en iyi şekilde değerlendirip maç oynama seviyesine getirmeniz kazım. Bu dar zamanın büyük bölümünde hocanın olmaması bir handikaptı. Onu biz nasıl tolere ederiz o düşünce içinde kapattık.
Bu dönemde aynı zamanda Lincoln'ün oynamıyor olması da taraftarları artık sabırsızlandırmaya başlamıştı ve basının da çok fazla üstünüze geldiğini biliyoruz. Lincoln'ün konusunda üzerinizde baskı hissettiniz mi?
Ben şahsen hissetmedim. Çünkü o kadar eleştiri yapıldı ki sezon boyunca gündemlerinde iki tane madde vardı. Birisi Florya'daki sevgisizlik nedeniyle Galatasaray başarısızlığı ikincisi bu takım antrenman yapmıyordu. Şimdi antrenman yapmıyor veya yetersiz antrenman yapıyor demek için 1. Florya'ya geleceksiniz, hergün antrenmanı izleyeceksiniz, 2. böyle bir şansınız yok çoğu zaman buradaki antrenmanlar basına kapalı 3.'sü ve daha önemlisi bir antrenmanın veya yıl içinde yapılan antrenmanların takıma yeterli olup olmadığını bilmek için antrenman bilgisi konusunda bir eğitiminizin olması ve eleştiri yapacak kadar bu konuda bir bilginizin olması lazım.
Birincisi bu ikincisi sevgisizlik dediler yıl boyunca şimdi öyküler yazılıyor her şeyi söylüyorlar "Galatasaray'ı bu hale sevgi getirdi." Yani bu nasıl bir iştir. O 5 haftaya kadar takımda sevgisizlik hakimken gökten vahiyle sevgi mi indi buraya? Bazı eleştirileri anlamak mümkün değil. Dolayısıyla söylediğiniz Lincoln'ü bütün sezon eleştirdiler. Bütün sezon numara yapıyor dediler. Bacağında ödem vardı tekmelerden bazı gazetelerde bacağının hali var. Sakatlığına bile inanmadılar. Bu çocuklar tabii bunları tercüme ettiriyorlar doğal olarak etkilendikleri birçok eleştiri oldu. Biz onun ağzından siz de hatırlarsınız resmi sitemizde, GS TV'de birçok açıklama yaptık sırf bunların doğrularını camiamızla paylaşmak için.
Bu konu açılmışken Fener maçı öncesi de bu çok speküle edildi. Lincoln Trabzon maçında sarı kart cezalısıydı oynayamadı. Belediye maçında oynadı. Ondan önce Gençlerbirliği maçında oynamıştı. Fener maçı öncesi son idmanda bir sakatlık mı yaşandı? O gün de kadro dışı kalınca "Lincoln'ü getirmediler. Arkadaşları bile onu oynatmamak için bir şeyler yaptı" gibi bu tip çok aşırı şeyler söylendi.
Çok samimi bir şeklide eğer sakatlanmasaydı Fenerbahçe maçında oynayacaktı. Ama Fenerbahçe maçından 2 gün önce yapılan antrenmanda antrenmanın bitmesine 5 dakika kala ayağının arka adalesini tutarak içeri girdi yanımda yöneticiler vardı. Dedim ki sakatlandı inşallah korktuğum başıma gelmez dedim. Girdi içeri hemen tedavisine başladık. Ertesi gün bir antrenman daha vardı. Antrenmandan sonra MR'ı çekildi. 5 cm ödem tespit edildi. Buna rağmen müsabakadan bir gece önce odama geldi. Ben dedi yüreğimle ve beynimle bu maça yüzde 100 hazırım, lütfen dedi oynatın.
Dedim ki tabiî ki bizim yarın ki maçta yüzde 100 yüreğe yüzde 100 beyne ihtiyacımız var. Ama aynı zamanda çok zorlu bir mücadele olunca yüzde 100'de bedene ihtiyacımız var sende 1 ayağı eksik dedim. O an gözler doldu ve hatta biraz da kırıldı. Yani lütfen oynamak istiyorum çünkü o kadar üzerine geldiler ki. Seyirciyi de çok seviyor. Seyircinin de beklentisini biliyor. O maçta Galatasaray'a bir şeyler vermek istedi. Sanki bu elinden alınıyormuş hissine kapıldı. Ama o güne bugün de aynı şeyleri düşünüyorum. O gün o futbol maçında onun oynaması futbol doğruları adına olmazdı. Bizde bu yönde verdik kararımızı.
Ahmet Barusso transferini kim istedi? Nasıl gerçekleşti transfer?
Biz istedik. Bizim sezon başında oynadığımız sisteme göre biz tek ön liberoyla oynuyorduk ve Feldkamp da biliyordu bizim kiminle ilgilendiğimizi. Bu yönde ban göre çok doğru bir transfer olan Linderoth'u kadromuza kattık. Linderoth 7 maç sonra sakatlandı. Elimizde Mehmet Topal'la Ayhan vardı. Belki Mehmet Güven ama onun yer için bir tek Mehmet Topal vardı. Mehmet topal 1 sene önce oynamamış bir ara kiralık verilmesi bile gündeme gelmiş bir arkadaşımızdı. Biz yürekten inanıyorduk ama maç tecrübesi yoktu ve Mehmet Topal Linderoth'un sakatlığından itibaren çıkmaya başladı. İyi de oynadı. Mehmet Topal'ın oynadığı süre içinde de Ayhan'ın sakatlığı ortaya çıktı. Herhangi bir şanssızlıkta Mehmet Topal'ın cezalı veya sakat olması durumunda orada oynatacağımız futbolcu sayısı fazla oldu. Dolayısıyla biz Barusso'yu kiralık olarak ve şöyle bir zihniyetle aldık. Barrusso Roma'ya giderken bonservis bedeli olarak 4 milyon euro ödenmiş ve Gana Milli Takımı'nda yer almış bir futbolcu.genç bir futbolcu. Roma onu şu maksatla almış genç bir futbolcu biz buna bir şans vereceğiz orada oynayamamasının nedeni de İtalya'nın en iyi orta saha oyuncularından birinin orada olması. Herhangi bir olumsuz koşulda elimizde orada oynayacak bir futbolcunun olması adına Barusso'yu kiralık olarak aldık. Galatasaray'da 18' giremedi. Çok enteresan bir şekilde bu arada bir uyum süreci yaşadı. Bu çocuğun futbolculuk yanında sosyal yaşantısı da çok değişik. Roman gibi bir hayatı var. Gana'dan gelmiş İtalya'ya yerleşmiş bir sürü takımda oynamış birden bire bir zıplama iyi bir takıma transfer ol Roma gibi bir takıma transfer olmanın tadına varamadan Türkiye'ye gelmesi ilk defa Türkiye'ye gelmiş ve kafasında da şu var ben nasıl olsa 2 ay sonra gideceğim Lincoln öyle değil. Lincoln 4 yıllık mukaveleyle Türkiye'ye gelmiş . Bir insan bir hedefe ulaşmaya çalışırken sonra "donanmayı yakın demiş ya İspanya'yı geçtikten.aklında geriye dönmek varsa sen bu zaferi kazanamazsın." diye mantığın bu olması lazım. İşte Barusso'da bu yoktu.
Carusca, Bouzid, Song gibi isimler de bu sene çok fazla forma şansı bulamadı. Song 2. yarıda Emre Güngör'ün performansından dolayı ama Carusca, Bouzid gibi isimlerle Galatasaray çalışmaya devam edecek mi?
Bouzid ile konuştum kendisine takım bulmasını istedim. Kadroda düşünülmüyor. Song ile bir görüşme yaptık. Galatasaray kriterleri belli ekonomik şartları belli bu şartlarda anlaşma olursa 1 yıl daha Galatasaray'da kalacak. Carrusca için hala soru işaretlerimiz var belki de onu kiralık olarak verip oynamasını sağlamak da düşüncelerimizde. İyi bir teklif gelirse Carusca'yı da verebiliriz.
Arda, Servet, Mehmet Topal ve Sabri ile ilgili kulübe gelen resmi bir teklif var mı?
Gelen teklif yok. Şunu söyleyeyim eğer futbolcunun Avrupa'da oynama zamanı geldiyse ona yardımcı oluruz. Ama bence Arda'ya da, Mehmet Topal'a da, Servet'e de biraz daha beklemelerini tavsiye etmek çok daha doğru. Gelirse değerlendiririz eğer onların çıkarına, Galatasaray'ın çıkarına bir olay ise hep birlikte karar vereceğiz. Futbolcu transferini esir ticareti olarak görmemek lazım. Futbolcunun düşüncelerine saygı göstermek lazım. Eski kulübüne bonservis bedeli ödemeden gitmesin diye anlaşılıyor. Temel mantık şu futbolcu alınıp satılacak bir mal değildir. Futbolcunun sadece hizmetini kiralayabilirsiniz. Transfer işlemlerinde kulübün çıkarları kadar futbolcunun da çıkarları da söz konusudur. Ve futbolcunun fikrine de saygı duymak gerekir.
Kalli'nin istifasıyla başlayan bir süreç kriz yönetimini oluşturdunuz. Firesiz yaşanan 6 hafta sonunda şampiyonluk geldi. Nasıl bir yapı oluşturuldu burada?
Bu karar verildi Galatasaray 3. veya 4. oldu. Bu kararın alınmasında yeni yönetimi kutlamak lazım. Kalli'nin istifası saat 11'de açıklandı saat 13.30 uçağında Gençlerbirliği maçı için Ankara'ya uçuyorduk. Kalli futbolculara veda ettikten sonra ben takımla toplantı yaptım ben ve kalan 3 hocayla böyle gideceğiz dedim. Pazartesi günü de bu konuyla ilgili yönetim kurulunun alacağı bir karar var. Gençlerbirliği'ni yendik döndük yöneticiler benim fikrimi sordular. Karar sizin dedim bana sorarsanız bizi şu anda dünyanın en iyi teknik direktörünü de getirsek verecekleri tartışılır. Yabancı getirirsek 3 haftada futbolcuların ismin ancak öğrenir 2 hafta sonra da lig biter vedalaşırsız gider. Aynen gitmeyi tavsiye ettim. Yeni bir antrenöre sorumluluk yükleyemezsiniz. Sorumluluğu yüzde 100 taşımayan insanlardan da sorumluluk taşımasını beklemek de doğru değildi. Dolayısıyla zaten başarısızlıkta eleştirilen insanlar eleştirileceği için sonuç kaçınılmazdı ve aynen devam diye bir karar yayınlandı. Şimdi mutluluğun öyküleri çarşaf çarşaf anlatılıyor manşet. Herkes konuşuyor. Ben şunu özelikle vurgulamak istiyorum o noktada çıkıp başarıyı sahiplenmek adına değil başarısızlığı üstlenmek adına ben bu role soyundum sadece 3 arkadaşımıza teslim etmiş olsaydık başarısızlık alanında yapılan eleştirileri hak etmeyeceklerdi. Çünkü onların böyle bir hazırlığı yoktu. Krizin yönetilmesi gerekiyordu. Bunu başta sayın başkan yöneticiler futbol şubesi Haldun Üstünel murat Tunca hep birlikte çok iyi yönettik. Ve son 6 haftanın her günü bir gün konuşulabilir. Dolu dolu yaşandı. Herkesin payı var. Başkan'dan şurada çalışan personele kadar herkesin payı var. Bu bir zincirdir. Bu zincirin en önemli halkası da özellikle son maçlarda aslan gibi mücadele eden futbolcu kardeşlerimin de. Onlar her tülü güzelliğe layık. Her türlü övgüyü hak ediyor. Onları yürekten kutluyorum. Alınlarından öpüyorum. Anlarının ak sütü gibi helal bir şampiyonluk oldu.
Abdullah Avcı ile görüşüldü. Bir gün sonra cevap verecekti cevaptan sonra basın toplantısı yaptı. Bana göre Etik açıdan doğruyu yaptı.
Antrenörlük diplomanız var. Diğer 3 hocayla birlikte hareket ettiniz çok fazla konuşulan bir konu kadroyu yaparken neler yaşanıyordu?
Ben onlara ağabeylik yaptım. Hep beraber toplanıyorduk, düşüncelerini söylüyorlardı. Orada kadroyu oluşturuyorduk. Ankaraspor deplasmanında 3-5 kişi beklide 10 kişi hakem. Oluyor böyle şeyle ama önemli olan olmamasını sağlayacak sistemi oturtmak.
Yeni federasyona bu konuda çok iş düşüyor benim federasyona tavsiyem günü kurtarma adına değil geleceğin planlanması adına sağlam sağlıklı projelerin bir an önce ortaya atılması, biran önce hayata geçirilmesi gerekiyor.
Konya maçında siz kar altında mahsur kalmışsınız sesinizi duyurmaya çalışıyorsunuz. Televizyonlar, GS TV aracılığıyla. Oradan Almanya'ya gidilecekti. O da speküle edildi. Galatasaray'a ayrıcalık yapılmasın dendi.
Yüzde 100 yanlış bir karardı. Federasyon yeni kurulabilir, 3 günlük olabilir 10 günlük olabilir veya 2 saatlik olabilir. Federasyonda seçim de olsa yeni federasyon da gelse karar alma yetkisine haiz insanlar bellidir. Hiç kimse bana Federasyon yeni geldiği için sadece bize değil hiçbir takıma olmaz. Bu karar hakeme bırakılmadan federasyonca alınması gereken bir karardı.
Fekldkamp bir çok oyucuyu değişik yerlerde oynattı. Normal karşılandı ama bazısı kabullenilemeyecek gibiydi.Servet'in KasımPaşa ve Denizlispor maçlarında orta sahada forvete yakın olarak oynatılması konuşma isteği hissettiniz mi?
Cevap vermek istemiyorum. Çünkü futbolda karar vermek çok önemli. Biz inanmışız güvenmişiz bir teknik direktör getirmişiz. onun kadar arkasında durmak zorundayız. Zaten onun en doğru kararları verecek kapasitede olduğunu bildiğimiz için getirmişiz. Zaman zaman hataları olmadı mı, oldu. Detayları burada açıklamak profesyonellik anlayışına ters düşer.
Mihael Loudrup ismini Başkanımız Adnan Polat'tan da duyduk. Getafe'de artık sezonu bitirmiş durumda. 3-4 yabancı hocayla daha görüştüğünüz biliyoruz. Bu konudaki son gelişmeler nedir?
Bizim kritelerimiz var. Yönetim kurulunun belirlediği bir profil var. Yeniden yapılanma süreci içinde profile kriterlere uygun oluşan takımı hedefe koşturacak bir teknik direktör gelecek. Biz bunu arayışı içindeyiz. Bir hafta içinde bu isimler 20'ye ulaşır. Alınıncaya kadar bu sayı katlanır. Buna itibar edilmemesi gerekiyor. Bizim kafamızda belirlediğimiz isimler belli. Bellli bir aşamaya gelmeden bu isimler bizler tarafından kamuoyuyla paylaşılmasını doğru bulmuyorum. Bizim görevimiz Galatasaray camiasına spor kamuoyuna sağlıklı doğru bilgiler lakte etmek. Onu için böyle bir yöntemi daha doğru buluyoruz. Zaman vermek çok zor. Maça başlayınca kaçıncı dakikada gol atacaksınız demeye benziyor. Biz bu süreci hazırlık aşamasını geçelim ondan sonra.
Yaşayan Efsane Hakan Şükür 8. şampiyonluğunu da ilan etti. Kendisiyle bir görüşmeniz oldu mu?
Neden Song'la görüşüldü de hakanla görüşülmedi diye eleştirmişler.Song yabancı futbolcu bir yakınını n vefatı nedeniyle Pazar günü gitmek zorundaydı. Onun için Pazar günü buraya geldim maçtan sonra bir görüşme yaptık. Sonra Paris'e gitti. Ama hakan burada onunla görüşmelere de en kısa zamanda başlayacağız.
Sezon içinde kaleci transferi de çok denildi?
Isakson'la ilgilendik. Devre arasında almayı düşünmüştük. Maliyeti yüksek olduğu için almadık. Bu karda maliyetle yeni bir kaleci almak yerine futbolculara olduğunca vecibelerimiz yerine getirelim. Bu çok daha doğru olacak. Aykut, Orkun da çok iyi. Sonuçta Galatasaray Ligin en az gol yiyen kalecisi.
Galatasaray daha büyük başarılar hedefliyor artık. Galatasaray yabancı bir kaleci transfer etmek düşünüyor mu?
Hangi mevkiye transfer edeceğimiz açıklamak istemiyorum. İhtiyaçlarımızı belirledik. Sadece görüşme aşamasında. Bunu eğer şimdi belirlemeye kalkarsanız siz bir yanlışlık içinde olursunuz. Belirleme işler sezon içinde olmalı. Transfer ayı sadece sezon içindeki görüşmelerinizin anlaşmalarımızın imza altına alınmasıdır.
Önümüzdeki sezon şampiyonlar ligi de var. Sadece Galatasaray değil Türk futbolundaki bir eksikliği de görüyoruz. Biz yarışmacı olmaktan çok eğitici adımlar atabiliriz.
Beylerbeyi Galatasaray'ın ciddi bir potansiyeli olabilir. 2. Lig'e çıktı. Orada taraftar kitlesi de var, tesisleri de var ve Galatasaray için de beylerbeyi için kullanılabilecek bir potansiyel var. Bu sefer talimatların değişmesi sonuda paf takımdan arkadaşlarımız, kiraya giden 20'ye yakın arkadaşımız mevcut kadrodaki arkadaşlarımız ve edilmesi düşünülen futbolcular. Dolayısıyla biz bu potansiyelden iyi bir harman çıkarıp beylerbeyi'nin hizmetine sunarsak 2-3 senelik sabırla belli bir noktaya gelebiliriz diye düşünüyorum.
Keşke şu oyuncu da biz de olsaydı dediğiniz, Almak istediğiniz futbolcular olmuş muydu?
Gökhan Gönül'ü alabilirdik, orada bir tercih kullandık. Sol beke ihtiyacımız vardı bayağı da büyük yatırım yapmıştık. İlhan bey'le konuştum bir fiyat söyledi. Onu almak isterdik ama diğer yandan Uğur çıktı. Düşünüyordum ama bu kadar büyük bir performans göstereceğini hakikaten beklemiyordum. Olağan üstü bir performans gösterdi. Nazar değdi herhalde sakatlanmasaydı çok da önemli maçlara imza atacağını düşünüyordum.
O bakımdam kaçırmış olabiliriz ama onun gibi bir değeri ortaya çıkardık.
Gökhan Ünal'la ilgili daha önce Kayserispor kulübüne resmi müracaatımızı yaptık. Onlar da satmayacaklarını bildirdiler ve biz de açıklama yaptık. Kayserispor yönetim kurulu'nun kararına saygı gösteriyoruz diye. Onun dışında bizim dışımızda bir çok olay gelişti ve sürekli demeç veriliyor. Biz de susuyoruz.
25 Haziranda Florya'da toplanıyoruz. 10 Temmuzla 26 temmuz arası Almanya'ya uçuyoruz. Bu arada şu anda görüşme halinde olduğumuz bir çok organizasyon var. İkinci bir turnuvaya katılma durumu olabilir.
Benim ailemin şikâyetçi olma hakkı yok bence ama belki onlara bir özür borcum var. Onlara yeteri kadar vakit ayıramıyorum. Ama onlar da beni biliyorlar benim yapım bu ben sonradan böyle olmadım hep böyleydim. Onlarda biliyorlar ki ben burada başarılı olursam onların hayat standardı daha da yüksek olur. Ama yirmi dört saat mesaiyi harcamanız gerekiyor iyi bir futbol adamı olmanız için. Bazen kendimi de eleştiriyorum.Hatta arkadaşlarım da eleştiriyor. Kendime sevdiklerime vakit ayıramıyorum bazen.
Şampiyonlukta her şey bir faktördü. Ama ben son maçta yaşadığım tabloyu unutamıyorum. Oraya hınca hınç gelen taraftarın, camia üyelerinin sadece şampiyonluğu kutlamak için geldiğine inanmıyorum. Onlar o sinerjinin doruğuna ulaştılar. O gün yandaşıyla aynı rengin aynı renktaşın duygularını yaşamak istediği arkadaşıyla aynı duyguyu paylaşmak için geldiler ben bu duyguyu birebir yaşadım,hissettim. Bu yaratılan sinerji ileride kazanılacak başarılarında temeli olacak diye düşünüyorum.
Sayın Başkanın Eski Başkanı davet etmesi çok olumlu bir hareketti. Bir ara seyirciyle bir kopukluk olur gibi oldu. O tamamıyla ortadan kalktı. Birlikte olmayı, birlikte hissedebilmeyi, birlikte mücadele etmeyi başarabildik. Ben sezon başından beri yapılan eleştiriler için de söyledim ben yapım itibariyle duygularımı içime atan bir insanım Kimseye söylemiyordum ,ama hep şöyle düşünüyordum. Bu kadar dışarıdan gelen haksız saldırıları bertaraf etmeyi bir şekilde becerebilirsin. Sonunda rakip takımı karşıda görüyorsun bu eleştirileri bertaraf etmek çok kolay ama içinden vurulduğun zaman bu insanı çok üzüyor. Ben bunları düşündüm. Galatasaray bunu hak etmiyor, Galatasaray 'ın kenetlenmek zorunda olduğu durumlar oldu ,bunu görmek beni mutlu etti.
Bu sezon Ankaragücü'nü farklı bir ortamda geleceğin başarısı adına bir müjdenin başlangıcı anlamında söyleyebilirim. 11 eksikle 4-0 kazanmak çok önemliydi. Şampiyonlukta bir tek derbi maçları değil her maç önemliydi. Ona bakarsanız Kasımpaşa'yı yenmiş olsaydınız Fenerbahçe maçında yenilseniz bile şampiyondunuz. Böyle bir mantık içinde gidiyorsunuz ama yok. Sezon içinde alınan her puan , her galibiyet altın değerinde
Louis Van Gaal'le görüşme oldu. Ama şu anda gerçekleşen bir durum yok. Olacağını da zannetmiyorum.
Servet'in alındığı günde yapılan eleştiriler hala kulaklarımda hala gözümün önünde. Şu an Galatasaraylı taraftarların gözdesi. İnsanlar eleştiri yaparken çok iyi takip etmeli,çok iyi gözlemeli,sabretmeli doğru bilgilere dayandırmalı. İşte Servet ve Emre ikisi de çok iyi bir ikili oldu. Oluşturdukları uyum çok iyi ikisi de milli takımda. Galatasaray'a da uzun yıllar hizmet edecekler. Galatasaray'da oynayan tüm futbolcular sadece saha içinde değil dışında da adam gibi adam olduklarını herkesin bilmesini istiyorum