Gönderen Konu: AĞUSTOS AYI HABERLERİ  (Okunma sayısı 114216 defa)

Çevrimdışı amett

  • 3. SINIF UYE
  • ***
  • İleti: 3.842
  • Puan 294
    • Profili Görüntüle
    • E-Posta
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #1092 : 31 Ağustos 2006, 19:36:49 »
El değmemiş lig (!)(gürcan bilgiç)

--------------------------------------------------------------------------------


 

Takkeler birer birer düşüyor.
Yabancı sayısının “altıda” sabitlenmesinden sonra “Bizim istediğimiz oldu” diyenlerin, kontenjanlarını arttırmak için Bakanlar Kurulu’nun kapısında kuyruk olmasını izlemiştik.
Onlar bir stratejiyi, bir plana, bir felsefeyi, bir duruşu sergilemiyor, sadece Fenerbahçe’ye ve yabancı sayısının artmasını isteyen Başkanı’na karşı duruyorlardı.
Yine onlar; Anelka’nın Konya’daki faullü golünden sonra pankart hazırlatmışlardı. (dedikodulara göre üç pankartı da Beşiktaş Yöneticisi Kıvanç Oktay hazırlatıp, kulüplere göndermişti). Federasyon’dan izin almadıkları için ceza da görmüşlerdi. “El değmemiş lig” istiyorlardı.

Büyük Allah aynı kaderle onları karşı karşıya bıraktı.
Bunda elbette “artist” oyuncularının katkısı da vardı. Yoksa işin içine “şeytan” mı karışmıştı?
Burak’ın eliyle düzeltip, Konya filelerine gönderdiği golle Beşiktaş öne geçti. Sonra 10 kişi kaldı. Sonra beraberlik sağlandı. Sonra olmayan penaltıyla öne geçti. Sonra rakip de 10 kişi kaldı. Sonra…
Bakın bütün bu yazdığımız sıralama gerçek Beşiktaşlıları kızdırmaktan çok, üzüyor. Biliyoruz.
Çünkü Beşiktaş duruşu, dedikodusuz sonuçlar ister. Aksi geldiğinde rahatsız olur ve bunu hazmedemezler.

Ama Beşiktaşlı gibi durmak, demek ki her “Beşiktaşlıyım” diyenin harcı değil.
Beşiktaş takımı kendini her fırsatta yere attan, sürekli olarak hakemden karar isteyen oyuncularla doldu. Ne yazık ki tribünler de bu hareketlere kanıyor, oyuncularını desteklemek adına ortamı geriyor.
Tek amaç kazanmak…
Neye rağmen kazanmak.
İşte adama sahtekar diyorlar.
Bu ödenecek bedel mi?

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 161.413
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #1093 : 31 Ağustos 2006, 19:37:06 »
Başarılı olmak için buradayız

--------------------------------------------------------------------------------


 

Yeni transferlerimiz Breziyalı Edu Dracena ve Uruguaylı Diego Lugano, Fenerbahçe`deki ilk izlenimleri, 2006-2007 sezonu ve geleceğe yönelik hedeflerini açıkladılar. Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri`nde basın mensuplarıyla bir araya gelen Edu ve Lugano, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Lugano ile yan yana oynayacak olmasını ``güzel bir evlilik`` olarak adlandıran Edu, ``100. yıldaki beklentiler baskı yaratmaz. Gerek Lugano gerek ben Brezilya`da gerekli tecrübelerimizi aldık. Başarı için her şey bizde mevcut. Lugano ile bu takımda olmamın çok güzel bir evlilik olduğu görüşündeyim. Çok iyi olacağız`` diye konuştu.

Fenerbahçe`nin Avrupa`da söz sahibi olabilecek bir ekip olduğunu düşündüğünü anlatan Edu, ``Avrupa`da bundan sonraki yıllarda biz de daha fazla söz sahibi olup özellikle Şampiyonlar Ligi`nde başarılı olmak istiyoruz`` dedi. UEFA Kupası hedefiyle ilgili olarak da Edu, ``Fenerbahçe`nin yeni gelen oyuncuları ve kendi kadrosunda bulunan oyuncuları gerçekten çok kaliteli. Bu kupayı kaldırabilecek, sonuna kadar gidebilecek kadro. Ben buna inanıyorum`` şeklinde konuştu.

Fenerbahçe tercihinde teknik direktör Zico`nun yanı sıra Alex ile yaptığı görüşmelerin çok etkili olduğunu ifade eden Edu, ``Fenerbahçe`nin Avrupa`da ne kadar büyük kulüp olduğunu bildiğim için teklifi aldığımda ikinci kez düşünmedim, kabul ettim`` dedi. Fenerbahçe`ye hizmet etmek için geldiğini anlatan Edu, ``Yedek kalmak problem olmaz. Ben buraya geldiysem hizmet için geldim. Bu takımı başarıdan başarıya koşturmak için geldim. Bu teknik direktörün tasarrufudur. Yedek kalsam bile sonuna kadar saygı duyarım`` şeklinde konuştu.

3 yıl önce Brezilya`nın Cruzeiro takımında forma giydiği Alex ve Deivid de Souza ile Fenerbahçe`de tekrar buluşması için ``çok büyük bir mutluluk`` şeklinde değerlendiren Edu, ``Umarım Cruzeiro`da yaptığımızı Fenerbahçe`de de yaparız. Bu kulüp için önemli olan kupaları hep birlikte getiririz`` dedi.

Yunanistan`ın Olympiakos takımda yaşadığı kısa tecrübeyle ilgili soruya verdiği yanıtta da Edu, ``Kontratımda yazan maddeleri yerine getirmedikleri için geri döndüm. Paramı vermediler, o nedenle ülkeme geri döndüm`` dedi.

Alex`in neden Brezilya Milli Takımı`na çağrılmadığı konusundaki düşünceleri sorulan Edu, ``Bu teknik direktör tercihidir. Bana kalırsa Alex`in kadroya alınmaması haksızlık. Onun oyununa baktığınızda Dünya Kupasında oynamayı hak eden kaliteli bir oyuncu, ama teknik direktör böyle uygun gördü`` yanıtını verdi.

Teknik direktör Zico`nun oyun felsefesi hakkında Alex`ten, İstanbul`a gelmeden bilgiler aldığını bildiren Edu, ``Alex bana Zico`nun, daha fazla takım olmaya yönelik, saha içinde bir bütün olarak hareket etmeye yönelik taktik verdiğini söyledi. Bu da beni çok mutlu etti`` şeklinde konuştu.

Marco Aurelio`nun, Türk vatandaşlığına geçmesiyle ilgili düşünceleri ve ileride kendisine de böyle bir teklif yapıldığında kabul edip etmeyeceği sorusuna Edu, şöyle yanıt verdi: ``Aurelio kaliteli bir oyuncu. Maalesef futbolcu yoğunluğundan Brezilya milli takımına alınmıyor. Türk olmayı tercih etti, milli takım formasını giyiyor. Umarım hep birlikte güzel günler göreceğiz. İleride bana da teklif gelirse, neden olmasın.`` 100. yılda taraftarlara mesaj gönderen Edu, ``Camianın kupalar ve şampiyonluk beklediğini biliyoruz. Ne kadar kupa varsa alıp camianın hak ettiği taraftarın istediği başarıları elde etmek için elimizden geleni yapacağız`` diyerek sözlerini tamamladı.

Diego Lugano, Fenerbahçe`nin UEFA Kupası`nı alarak, Avrupa`ya ve Dünya`ya bir sürpriz yapma vaktinin geldiğini söyledi. Yeni takımının bu kupayı kazanacak gücü olduğunu ifade eden Lugano, şöyle konuştu: ``Fenerbahçe`nin bu kupayı kazanacak kesinlikle gücü var. Şampiyonlar Ligi hakkını yitirdik. UEFA hedefi de büyük bir hedef. Fenerbahçe`nin artık Avrupa`ya ve Dünyaya bir sürpriz yapmasının zamanı geldi diye düşünüyorum. Takımımızdaki oyuncuların kalitesi buna yetiyor. Bunu başaracağız inşallah.`` İstanbul`da kendisine gösterilen ilginin büyük bir sürpriz olduğunu ifade eden Lugano, ``Gerek Fenerbahçe taraftarının gerek takım arkadaşlarımın, Türk insanının bana gösterdiği ilgi harika. Bu kadarını beklemiyordum. Ben ve eşim o kadar mutluyuz ki sürekli arkadaşlarımızı arayıp, buranın ne kadar güzel bir ülke olduğunu sürekli anlatıyor ve onları buraya davet ediyoruz`` şeklinde konuştu.

Maçlarda mücadele ederken fizik gücünü kullanmayı tercih ettiğini, bunun da sert futbol oynamasına yol açtığını kaydeden Lugano, şöyle devam etti: ``Sahadaki futbolum sert. Fizik gücümü kullanmayı tercih ediyorum. Bu da benim sert oynamama yol açıyor. Futbol anlayışımda bu var. Tabii ki kart görme olasılığım doğuyor. Sarı kart görebilirsiniz, ama sarı kart ve kırmızı kart arasındaki dengeyi iyi kurmanız lazım. Sao Paola`da birkaç tane kırmızı kart görmüştüm. Önemli olan bu dengeyi kurmak.``

Turkcell Süper Lig`de Fenerbahçe formasıyla çıktığı ilk maç olan Sakaryaspor mücadelesini değerlendirerek, takım hakkındaki izlenimleri sorulan Lugano, ``Skor olarak negatif, takıma uyumum açısından pozitif bir maçtı`` dedi. Lugano, Sakaryaspor maçında alınan 2-1`lik mağlubiyetin Fenerbahçe gibi büyük bir takıma yakışmadığını kaydetti. Edu`nun, birlikte oynayacak olmalarını güzel bir evliliğe benzetmesiyle ilgili olarak Lugano, şunları kaydetti: ``En büyük isteğimiz takım olarak Fenerbahçe`yi en üst düzeye taşımak olmalı. Kimin oynayacağı hiç önemli değil. Sahaya bir amaç için, Fenerbahçe`nin başarısı için çıkıyoruz. Umarım şampiyonlukları seneler boyunca getiririz. Bu hedef için gereken her şeyi yapacağız.``

Lugano, Sakaryaspor maçından sonra gerek taraftarların, gerek rakip takım oyuncularının kendisinden forma isteğine olumsuz yanıt vermesiyle ilgili soruya, ``Terimi akıttığım formamı rakip takım futbolcusuna vermem`` yanıtın verdi. Kendisine bu soruyu yönelten basın mensubuna, ``Siz bir takımı tutuyor musunuz? Kendi takımınızın formasını rakip takım formasıyla değiştirir miydiniz`` şeklinde soru yönelten Lugano, şöyle devam etti: ``Bence Fenerbahçe`nin fanatik taraftarı bundan hoşlanmazdı. Ben bir futbolcunun taraftarın duygularına sahip çıkması gerektiğini düşünüyorum. Maçı kaybettiyseniz, buna daha fazla sahip çıkmanız gerekiyor.`` Brezilyalı oyuncuların bunu çok sık yaptığının söylenmesi üzerine Lugano, ``Her şeyden önce ben bir Uruguaylıyım. Brezilyalı değilim. Tanrı bizi yaratıyor ve herkese ayrı bir kişilik veriyor. Herkes ayrı bir insan. Benim de kararım böyle`` dedi.

Lugano, Real Madrid ile yapılacak bir maçtan sonra da formasını değiştirip değiştirmeyeceği yönündeki bir soruya verdiği yanıtta, ``Buna gerek duymam. Roberto Carlos`un forması zaten bende var, ama herhangi bir maçta değiştirmedim. Kendisinden aldım`` diye konuştu.

Galatasaray-Fenerbahçe rekabetini bildiğini ifade eden Lugano, ``İki takım arasındaki maçlar dünyada sayılı derbiler arasında. Bilmemek biraz imkansız gibi. Böyle maçlar ülke futbolu için önemlidir. Birkaç saatliğine de olsa insanlar, aşklarını, tutkularını en iyi şekilde ortaya koyabiliyor. Bunun da çok önemli olduğunu düşünüyorum`` şeklinde konuştu.

``Dinamo Kiev ile yapılan 2. maçta oynasaydın sonuç değişir miydi`` şeklindeki soruya da yanıt veren Lugano, ``Arkadaşlarımın yanında sahada olmayı çok isterdim. Bu benim için büyük mutluluk olurdu. Fakat futbol takım oyunudur, bazı şeyleri birlikte başarırsınız. Kişiselliğe fazla yer yok. Ben oynasaydım kazanırdık diye yorum yapamam`` dedi.

İki futbolcumuz basın toplantısı öncesinde birlikte medyaya poz verdi. Edu, sağ dizinin altında yazan ``Tanrı sadıktır`` yazısını basın mensuplarına gösterdi.



Çevrimdışı amett

  • 3. SINIF UYE
  • ***
  • İleti: 3.842
  • Puan 294
    • Profili Görüntüle
    • E-Posta
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #1094 : 31 Ağustos 2006, 19:37:16 »
sen misin Aurelio yu protesto eden

--------------------------------------------------------------------------------


 

Brezilyalı Auerello’nun milli takımda oynamasını protesto etmek amacıyla İstiklal marşında kalkmayan Kazım Kanat’a Yavuz Seçkin ve ekibi akıl almaz bir şaka yaptı.

BİR OTOBÜS BREZİLYALI KAZIM KANAT’I LİNÇ ETMEYE KALKTI

Olay “Santra” programı bitiminde saat 04.00 sularında gerçekleşti. "Santra" programı yorumcuları sırasıyla Kazım Kanat, Ahmet Çakar, Ersin Düzen ve Gürcan Bilgiç araçlarında kanaldan ayrılıyorlardı. Kazım Kanat'ı taşıyan araç güvenlik kapısının çılmasıyla binadan çıkarken, binaya doğru hareket eden bir otobüs süratle Kazım Kanat'ın arabasının önünü kesti. Otobüsün içinden pankartlarla ve bayraklarla kırk-elli kişi kadar siyahi Brezilyalı indi. Pankartta "Türk Brezilya kardeş-Ayıran kalleş" yazıyordu ve Brezilyalılar "Türkiye Türkiye" diye slogan atıyordu. Göstericiler Kazım Kanat'ın otomobilinin etrafını kısa sürede sardılar. Kazım Kanat’ın yüreği ağzına gelmişti.



Brezilyalılar daha sonra hep bir ağızdan “Dağ Başını Duman Almış’ı söylediler. Kazım Kanat otomobilinin içinde dondu kaldı. Ardından ortamda Brezilya Konsolos arabası gözüktü. Konsolosla göstericiler bu kez hep bir ağızdan istiklal marşını söylediler. Kazım Kanat duyduklarına inanamıyordu.

Ortada inanılmaz bir arbede vardı ve kanalın güvenlikleri göstericileri püskürtmekte zorlanıyorlardı. Ama Ahmet Çakar arkadaşı Kazım Kanat’ı Brezilyalılara yem yapmamaya kararlıydı.

Cesaretle arabasından indi. Olaya el koyup ortada bir yanlış anlama olduğunu söyleyerek önce konsolosu fırçaladı sonra kızgın Brezilyalıları yatıştırdı.

Daha sonra hepsine barışmaları maksadıyla tek tek Kazım Kanat’ın elini öptürdü. Kazım Kanat bu kez daha da şaşkındı. Ahmet Çakar’ın otoritesi Brezilyalıların da üzerinde etkisini göstermişti. Sıra Kazım Kanat’ın elini öpecek son Brezilyalıya geldi. Ama bu son Brezilyalı Joker programını hazırlayan ve sunan Yavuz Seçkin’di. Yavuz Seçkin; Ahmet Çakar ve Ersin Düzen’in işbirliğiyle Kazım Kanat’a çok güzel bir şaka yapmıştı.



Şaka sonrası “Bu bana iyi bir ders oldu, meğer şöhretim Brezilya’ya kadar gitmiş” diyen Kazım Kanat, hem Yavuz Seçkin’i hem de dostu Ahmet Çakar’ı bu başarılı şakadan dolayı tebrik etmekten başka çaresi olmadığını söyledi. Bu film gibi şakanın da yayınlanacağı “Süper Joker” programı 7 Eylül Perşembe günü 23.30’da ATV’de ekrana gelecek.

spor3'ten alıntıdır

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 161.413
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #1095 : 31 Ağustos 2006, 19:37:27 »
 Appiah'a Atılan Kanca yok..

--------------------------------------------------------------------------------


 



Şampiyonlar Ligi 2. Öneleme turundaki B36 maçı öncesi Portsmouth'un Anelka ile birlikte Appiah'ı da istediğini Ganalı'nın menajerinin de Sarı lacivertliler ile görüştüğünü yazmıştık. Aradan günler geçti, transfer iddiaları tekrar medyada gündeme geldi. Fenerbahçe de iddiaları bir kez daha reddetti.

Sarı Lacivertlilerden yapılan açıklamada, Stephen Appiah'ın Portsmouth'a transfer olacağı ve Başkan Aziz Yıldırım'dan izin istendiği; İngilizlerin 11 milyon Avro önerildiği dedikoduları yalanlandı. ''Stephen Appiah ile ilgili olarak kulübümüze bir başka spor kulübünden resmi bir teklif gelmemiştir'' denildi.

Çevrimdışı amett

  • 3. SINIF UYE
  • ***
  • İleti: 3.842
  • Puan 294
    • Profili Görüntüle
    • E-Posta
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #1096 : 31 Ağustos 2006, 19:37:35 »
Malik Fathi gündemde

--------------------------------------------------------------------------------


 

Sağ beke Edu'yu transfer eden F.Bahçe, sol bek için de Hertha'da forma giyen Türk asıllı yıldızı gündemine aldı. Görüşmeler sürüyor.

TEMASLAR OLUMLU
Transferde bombaları arka arkaya patlatan Fenerbahçe, yıllardır tartışılan sol bek sorununu da çözmek için düğmeye bastı. Yönetimin, Zico'nun da onayını alarak Hertha Berlin'in Türk asıllı yıldızı Malik Fathi için görüşmelere başladığı öğrenildi. 22 yaşındaki gurbetçi oyuncu için temasların olumlu yönde devam ettiği bildiriliyor. Transferin birkaç gün içinde netleşeceği ifade edildi.

LÖW'ÜN GÖZDESİ
Türk bir baba ve Alman bir annenin çocuğu olan Malik Fathi, alınırsa yerli statüsünde forma giyecek. Uzun süre Türk Milli Takımı'ndan çağrı bekleyen Malik ilgi görmeyince, Löw tarafından Alman Milli Takımı'na alınmış ve 18 Ağustos'ta İsveç'e karşı forma giymişti. Kanarya, defansın solunda yıllardır asıl mevkisi libero olan Ümit Özat'ı oynatıyor. Malik gelirse gerçek bir sol beke kavuşulacak.


Çevrimdışı amett

  • 3. SINIF UYE
  • ***
  • İleti: 3.842
  • Puan 294
    • Profili Görüntüle
    • E-Posta
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #1097 : 31 Ağustos 2006, 19:38:00 »
"Tesadüfler"

--------------------------------------------------------------------------------


 

Sevgili Fenerbahçeliler;

Satırlarıma hepinize sabır dileyerek başlamak istiyorum. Ve hemen ardından da ligin çok uzun bir maraton olduğunu hatırlatmak istiyorum. İlk haftalarda ardı ardına gelen bu "talihsizlikler" sizi karamsarlığa itmek, ilerleyen haftalar için takımınızı sabote etmenizi sağlamak için yapılmış gibi görülüyor. Bu oyuna gelip takımınızı sabote etmeyiniz.

Fenerbahçe takımı için bu sene öncelikli hedef UEFA kupasıdır. Bu kupa da elinden geldiğince üst seviyelere çıkmalıdır Fenerbahçe. Takımınız için bütün otoriteler Uefa kupasını almayı hedef olarak koymaktadır. Bu sayede tüm camianın beklentilerini yüksek tutması ve bu yolda gelebilecek en küçük bir başarısızlığın camiayı bölmesini amaçlamaktadır. Hİç bir turnuvanın galibi önceden belli değildir. Tarih bunu hep böyle yazar. Beklentiyi ne kadar yükseltirseniz hayal kırıklığınız o kadar büyük olur. Her avrupa maçından sonra yaşanan talihsizlikler bunun bir sonucudur. Fenerbahçe'nin öncelikli amacı 1 tur geçebilmek olmalıdır. Kupa kazanmayı aklınızdan çıkarın.

Gelelim yaşanan "talihsizliklere". Bu sezon boyu böyle gitmez. Geçen seneyi hatırlayınız. Tüm Fenerbahçelilere oynanan oyun göstermiştir ki psikolojik baskı sahada futbol oynamaktan daha etkilidir. Geçen sezon her hafta ayrı provakasyon yapan "şer ittifakı" çokta illegal eylemlerde bulunmadan Fenerbahçe camiasını ruhen yıpratmayı başarmış ve elinden hakkı olan iki kupasını almıştır. O günlerden aklımızda "polath,ölüsoy,demirdöven ve konfetiler" kalmıştır. Bu sezon bu yapılanlara karşı daha tecrübeliyiz. Fenerbahçe yönetiminin de dediği gibi oyuna gelmeyeceğiz. Forumda "o bunu dedi, o bunu yaptı" edebiyatı değil eylem için yazışalım. Takımımıza sahip çıkalım.

Zico;
Daha 5 maçta kellesi isteniyor "kaliteli Türk medyası" tarafından. Verecekmiyiz sevgili Fenerbahçeliler? Zaten bütün bu "talihsizlikler" bunun için değil mi? Vermeyeceksiniz sevgili Fenerbahçeliler. Bilirim ki "Sizden kelle almak zordur."
__________________

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 161.413
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #1098 : 31 Ağustos 2006, 19:38:07 »
''kezman Bİze Gol Atamaz''

--------------------------------------------------------------------------------


 

Galatasaray Teknik Direktörü Erik Gerets, PSV Eindhoven'dan eski öğrencisi olan Fenerbahçe'nin yeni golcüsü Mateja Kezman'ın Türkiye'de de iyi goller atacağını, ancak Galatasaray'a gol atamayacağını savundu.

Gerets, bir soru üzerine, ''Diğer takımlara güzel goller atabilir, ama bize atamaz'' diye konuştu.

ATARSA NAPCAN  >:(

Çevrimdışı amett

  • 3. SINIF UYE
  • ***
  • İleti: 3.842
  • Puan 294
    • Profili Görüntüle
    • E-Posta
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #1099 : 31 Ağustos 2006, 19:38:22 »
"UEFA Kupası'nı istiyoruz"

--------------------------------------------------------------------------------


 


Asbaşkan Mahmut Usulu UEFA Kupası kadrımak istediklerini söyledi. Edu'nun taransfer için yurt dışında bulunan Uslu, havaalanında yaptığı açıklamada şöyle konuştu: "UEFA'da mutlaka kupa kaldırmak istiyoruz. Taraftarımızın Şampiyonlar Ligi ve Sakaryaspor mağlubiyeti nedeni ile üzüntülü olduğunu da biliyorum. Ancak bu futbol. Edu'yu 6 yabancı oyuncu sınırlaması nedeni ile alamamıştık. Şimdi bu durum değişti. Ayrıca Deivid'in gelişi ile de kadromuz tamamlanmış olacak. Ben inanıyorum ki Fenerbahçe camiası olarak çok büyük başarılara imza atacağız."

Bu arada Edu'nun gelişiyle yabancı sayısı 7'e çıkan Fenerbahçe, sakatlığı nedeniyle yaklaşık 2-3 ay sahalardan uzak kalacak olan Brezilyalı futbolcusu Luciano'nun sözleşmesini fesh edecek. Luciano'nun sözleşmesinin feshinin birkaç gün içinde fesh edildikten sonra Brezilyalı futbolcu Edu'nun resmi sözleşme imzalayacağı öğrenildi.

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 161.413
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #1100 : 31 Ağustos 2006, 19:38:35 »
Servet ve Gürhan Sivasspor’da

--------------------------------------------------------------------------------


 

Oyuncularımızdan Servet Çetin bonservisi ile Gürhan Gürsoy ise kiralık olarak Sivasspor’a transfer yapılmıştır.

Her iki oyuncumuza da bundan sonra ki spor yaşantısında başarılar dileriz.

Fenerbahçe Spor Kulübü

Çevrimdışı amett

  • 3. SINIF UYE
  • ***
  • İleti: 3.842
  • Puan 294
    • Profili Görüntüle
    • E-Posta
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #1101 : 31 Ağustos 2006, 19:38:49 »
Vurun Kezman'a..

--------------------------------------------------------------------------------


 

F.Bahçe'nin yeni transferi Mateja Kezman gündem konusu olmaya devam ediyor. Kezman'ın Türkiye'ye gelmesinden sonra Sırp golcünün geçmişte yaşadığı bir gol sevincine olan tepkiler çığ gibi büyüyor. Kezman'ın geçmişi Türkiye'de kurcalanmaya başladı bir kere..

Milli maçlardan sonra Kezman'ın parmaklarıyla yaptığı işaretin altında yatan anlam su yüzüne çıktıkça yıldız futbolcuya yapılan eleştiriler artıyor. 27 yaşındaki golcü isim Sırbistan Karadağ - Bosna Hersek maçından sonra attığı golün ardından Bosna tribünlerine önünde 'çetnik' işareti yapıp gol sevincini yaşamıştı. Bu yüzden Kezman'ın Çetnik terörü olarak tanımlanan Sırp Milliyetçiliği daha çok gündeme gelecek.

ÇETNİK = SIRP ÇETELERİ

Peki Nedir Kezman'ın künyesinde yer alan 'Çetnik' işareti ile gol sevinci ve anlamı?

Çetnik monarşi isteyen Sırp çetelerine verilen isim. İkinci Dünya Savaşı’nda Almanlar ile işbirliği yapan ve katliam yaratan, Bosna Hersek ile yaşanan savaşta 200 bin Bosnalıyı öldüren Sırp grupları kendilerini 'çetnik' olaran tanımlıyordu. Türkiye'nin kardeş ülkesi olan Bosna Hersek'te o kadar insanı öldüren gruplara saygısını 'hata' yapıp yeşil sahalara taşıyan Kezman, Türkiye'de problem olacak mı?

Kezman'ın dünya üzerinde birçok insanın nefret kustuğu 'Çetnik'lere olan saygısı futbolundan öne geçebilir. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki 'Çetnik'leri savunan, Çetnik terörünü yok sayan bir düşünceye elbette sahip değiliz. Fakat bizim bu 'Çetnik' olayını ön plana çıkarış biçimimiz, Kezman'ın o işareti yaptığında gerçekleştirdiği hatadan çok daha büyük. Fişeği ateşleyen saygı değer basınımız..

Futbolun sadece futbol ile kalmadığı, futbolcuların asla, bilekleriyle akıllarda yer almadığını biliyoruz. Anelka'nın gelirken 'sorunlu futbolcu' damgası ile geldiğini ve giderken 'sorun' olarak gittiği gerçek bir örnek olsa da Kezman için daha topa dokunmadan yapılan bu yorumlar ne kadar sağlıklı, bu düşündürücü. Futbol kendi egemenliğinin dışına çıktıkça, artık konuşulanlar ne direkler, ne tribündeki taraftarlar.. Konuşulanlar hep kişilerin 'hayatları'..

MİLLİYETÇİLİK YOK DİYENLER MİLLİYETÇİLİĞİ YARATANLAR...

Futbolda milliyetçiliğin, siyasetin, ırkçılığının yerinin olmadığını kabullenen bir dünya içerisinde bazı futbolcular gibi Kezman'ında bu kümeye dahil olması ilerleyen günlerde Türkiye'nin gündemini daha çok kurcalayacak gibi gözüküyor. Peki milliyetçi duyguların tartışılmasına ve futbolda yer olmadığını kabullenmemize rağmen Kezman'ın gelişinin 3. gününde ortaya çıkan bu yazılar ve baskılar neden? Neden gündemde olmamasını dilediğimiz bir konuyu en uç noktasından tutup futbolseverlerin üzerine bırakıyoruz ve sonra bir kenara çekilip 'milliyetçiliği' asla tartışmıyoruz diye suçsuz rolü oynuyoruz. Medyamız bir olayı gündeme getirirken bile suç işlediğinin aslında farkında değil.

Kezman'ın daha yeşil sahalara inmeden bu sevincinin 'aşağılıkça' ve Kezman'ın 'aşağılıkça' bir karaktere sahip olduğu konusunda önyargılar ve 'kesin' infazlar arttıkça bir futbolsever olarak Türkiye'nin her konuda çok fazla bilmiş insanlar ile kurulu bir ülke olduğunu görüyoruz. Eleştiri yaparken tribünlerdeki şiddetti ateşleyen, sonra tribünleri centilmenliğe davet eden medyamızın Fenerbahçe'nin rakip taraftarlarının üzerinde yarattığı pskolojik baskı, bir derbi maçında Kezman'a somut olarak yansırsa şaşırmayalım...

Düşünmek serbest ama futbolu öldürmeden düşünelim...
__________________

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 161.413
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #1102 : 31 Ağustos 2006, 19:39:01 »
Okunması Gereken bir Yazı..

--------------------------------------------------------------------------------


 

Soru yok belge var...

Kirli ilişkiler bu kadar göz önündeyken sorularımız hep cevapsız kaldı. Artık bu köşede belgeler olacak. İşte size belge: Müftüoğlu


Nerden başlasam bilmiyorum. Tek bildiğim sorduğum onlarca soruya hiç yanıt almadığım. Bundan sonra duyum olmaktan çıkıp gerçek olan olaylarla yüzleşmek için bu köşe artık çok daha fazla okunacak. Yapılan haksızlıkları gündeme getirip, sorularımıza mantıklı yanıtlar alsaydık, sizlerle seve seve paylaşırdım. Ama baktım ki ses seda yok ben de soru sormayı falan bırakıyorum. 27/08/2006 saat 23.42 (Maç bittikten 4 dakika sonra) MHK Başkanı Mustafa Çulcu'ya Sakarya maçıyla ilgili biraz da sitemkâr bir mesaj geliyor. Aradan 3-5 dakika geçtikten sonra Çulcu çok eski ve iyi arkadaşına dönüyor ve iki dost her zamanki gibi konuşup, dertleşiyorlar.


ÇULCU'NUN TELEFONU!
İlk önce Çulcu maçı seyretmediğini söylüyor. Çok ilginç... Maç oynanırken (Biri galiba apartman yöneticisi) iki dostuyla sahildeler, sohbet ediyorlar. Maçın sonucunu soruyor, 2-1 yanıtını aldıktan sonra hakemlerin performansını merak ediyor. Herkesin tahmin edeceği sözleri duyunca hiç şaşırmıyor. "Zaten bekliyordum" gibisinden laflar ediyor. Bu haftaki atamalarda kendisinin etkili olmadığını, olayların Bülent Yavuz'un inisiyatifinde olduğunu söylüyor. İlk haftanın günahsız olduğunu, atamaları kendisinin ve ekibinin yaptığını ekliyor. Önümüzdeki maçlardan sonra da her şeyin iyi şekilde değişeceğini ileri sürüyor. Maçı seyretmemesi, skoru dostundan öğrenmesi, hakemlerin F.Bahçe aleyhine yaptıkları yönetime şaşırmaması ve özellikle Bülent Yavuz'u gündeme getirmesi... Bunların hepsi ortalığı sallaması gereken önemli olaylar. Şimdi bu bilgileri çok önemli konumda olan ve çok değerli bir kişiden aldım. Mustafa Çulcu bugün belki şaşıracak ama o zat benim de 20 yıllık dostum. O da bunları Çulcu ile konuştuktan hemen sonra benimle paylaşmak istedi. Ben de bu bilgileri futbol kamuoyunun bilmesi gerektiğine inandım ve yazıyorum. Kimbilir belki de Çulcu bazı şeylerden rahatsız ve bunların bilinmesini istiyor. Yoksa kendinin, hem dostunun yanında insanlar varken saati belli, tel nosu belli, dinlenilmesi kolay telefondan böyle önemli açıklamaları kimseye yapmazdı. Bunları bir tarafa koyalım ve öteki tarafa dönelim. Hani Çulcu'nun "Olayların içinde" dediği Bülent Yavuz'un geçen hafta verdiği demecine bakalım. "Başkanlarımızdan biri bana Erol Ersoy, Serdar Tatlı, Ali Aydın'ı istemediğini söylememişti. O zamanlar ortalık bulanmasın diye bir şey söylememiştim." Yahu arkadaşlar bırakın da ortalık bulansın, herkes deşifre olsun, halkımız da gerçekleri görsün. Öyle değil mi? Bir bakalım, Hagi ile mahkemelik olan Erol Ersoy'u acaba hangi başkan istemez? Buyurun size 100 (!) puanlık bir soru. Gene Bülent Yavuz, Sakarya maçından sonra bağlandığı FB TV'de canlı yayında hakemleri topa tutuyor. F.Bahçe'nin golünü vermeyip, Sakarya'ya haksız gol verenler hakemlere veryansın ediyor. Hatta şunu da söylüyor: Tuncay'ın pozisyonu Kuddusi'ye Allah'ın hikmetidir. F.Bahçe sahada doğranırken önüne fırsat çıktı ama Kuddusi yüzde yüzlük kırmızı kartı gösteremeyerek bu fırsatı tepti. Asıl önemlisi Bülent Yavuz, "Kuddusi Müftüoğlu'nun F.Bahçe ile barışık olmadığını biliyoruz" diye bir itirafta bulundu. Şimdi bunları öne sürüp, sorular sorsak her zamanki gibi kimseden ses çıkmayacak. "Ne olacak yahu, hakem art niyetli değil, hata da yapabilir" laflarıyla konu kapanacak. Ama artık kazın ayağı öyle değil. Nasılmış bakalım.

368 KUDDUSİ MÜFTÜOĞLU
Orta okul değil, lise değil, üniversiteli... Yani hakemliğe başlamasına ramak kalan yıllarda 9 Eylül Üniversitesi Şehir ve Planmala bölümü öğrencisi 368 nolu Kuddusi Müftüoğlu için arkadaşları okul yıllığına neler yazmışlar, şöyle bir gözatalım. "Arkadaşımız her pazartesi sabahı sınıf tahtasını skorbord gibi kullanarak canı gibi sevdiği Cimbom'u ve Alanyaspor hakkında en ilginç bilgileri bıkmadan, usanmadan sunar." Hadi bakalım, buyurun burdan yakın. Dedim ya artık soru falan yok. Herkes yorumlarını kendine göre yapsın. Benden bu kadar.

YAZARIN NOTU: Yardımcı hakem Ekrem Kan'ın F.Bahçe maçlarındaki akıl almaz hatalarıyla dolu listesi de elimde. Şu anda onları yayınlamam için en az 2-3 sayfaya daha ihtiyacım var. Bu tezgâhları artık birilerinin bozması gerek. F.Bahçe, 100. yılında şampiyonluklar için start aldı ama karşısında da 100. yılında F.Bahçe'yi doğramaya yemin etmiş bir ittifak var. Herkesi mazlumun yanında olmaya davet ediyorum

Çevrimdışı amett

  • 3. SINIF UYE
  • ***
  • İleti: 3.842
  • Puan 294
    • Profili Görüntüle
    • E-Posta
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #1103 : 31 Ağustos 2006, 19:39:15 »
"Türkiye Fenerbahçe starlarına bel bağladı"

--------------------------------------------------------------------------------


 

Turkey rely on Fenerbahçe stars


Fatih Terim has named a 23-man squad for Turkey's first UEFA EURO 2008™ qualifying match against Malta on 6 September.
Similar squad
There are six Fenerbahçe SK players in the party, including goalkeepers Rüştü Reçber and Volkan Demirel, while a finger injury to the usual No3 keeper, Hakan Arıkan, results in a call up for Konyaspor's Özden Öngün. Galatasaray SK's veteran left-back Ergün Penbe returns to the squad to lend his experience, although club-mate Necati Ateş misses out with a groin injury. The Group C game will be played behind closed doors in Frankfurt, Germany.

Turkey squad
Goalkeepers: Rüştü Reçber (Fenerbahçe SK), Volkan Demirel (Fenerbahçe SK), Özden Öngün (Konyaspor)/
Defenders: Can Arat (Fenerbahçe SK), Tolga Seyhan (Galatasaray SK), Orhan Ak (Galatasaray SK), Ergün Penbe (Galatasaray SK), İbrahim Toraman (Beşiktaş JK), Gökhan Zan (Beşiktaş JK), Hamit Altıntop (FC Schalke 04).
Midfielders: Marco Aurélio (Fenerbahçe SK), Tümer Metin (Fenerbahçe SK), Arda Turan (Galatasaray SK), Mehmet Topuz (Kayserispor), Hüseyin Çimşir (Trabzonspor), Yıldıray Baştürk (Hertha BSC Berlin), Nuri Şahin (BV Borussia Dortmund).
Forwards: Hakan Şükür (Galatasaray SK), Gökhan Ünal (Kayserispor), Nihat Kahveci (Villarreal CF), Fatih Tekke (FC Zenit St. Petersburg), Tuncay Şanlı (Fenerbahçe SK), Halil Altıntop (FC Schalke 04).

Uefa nın sitesine bakıodum bu haberi gördm anasayfada...
Uefa bile anlamış bi bizim ülke anlamadı bu işi
__________________