Gönderen Konu: AĞUSTOS AYI HABERLERİ  (Okunma sayısı 114629 defa)

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 161.438
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #852 : 31 Ağustos 2006, 17:25:32 »
nihayet adalet yerini buldu!!!!!!!

--------------------------------------------------------------------------------


 

Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, Beşiktaş Kulübü'ne, Galatasaray ile oynanan Süper Kupa maçında, müsabaka alanına spor ahlakına aykırı, tahrik edici, aşağılayıcı pankart açmak suretiyle talimatlara ağır bir şekilde aykırı davranışta bulunması nedeniyle 75 bin YTL, ayrıca Gaziantepspor maçında çıkan saha olayları nedeniyle de 10 bin YTL para cezası verilmesini kararlaştırdı.



Kurul ayrıca, Galatasaray Kulübü'ne, Kayserispor ile oynanan maçta çıkan saha olayları nedeniyle 10 bin YTL, Trabzonspor Kulübü'ne de Vestel Manisaspor karşılaşmasında çıkan saha olayları yüzünden 50 bin YTL para cezası verdi

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 161.438
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #853 : 31 Ağustos 2006, 17:26:10 »
Takımımız Kampa Girdi

--------------------------------------------------------------------------------


 



Fenerbahçemiz Şampiyonlar Ligi 3. Tur Ön Eleme Rövanş Maçı’nda Dynamo Kiev ile oynayacağı karşılaşmanın hazırlıklarını bugün yaptığı bir saat 20 dakikalık idman ile tamamladı ve kampa girdi.
Düz koşu ve istasyon çalışması ile başlayan idman 5’e 2 top çalma ve dar alanda taktik ağırlıklı çift kale maç ile sona erdi.
Antrenmanın son bölümünde oyuncumuz Serkan sakatlanarak idmanı yarım bırakmak zorunda kaldı. Serkan’ın geçirdiği bu hafif sakatlık, kendisi için hazırlanan Brezilya usulü doğum günü partisine de engel oldu.
Antrenman sonrasında bazı oyuncularımız sahada özel idman yaparken teknik direktörümüz Zico’nun takımımızın yeni transferi Lugano ile uzun süre konuştuğu görüldü.
İdmana Fabio ve Anelka dışında tüm oyuncularımız katıldı


Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 161.438
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #854 : 31 Ağustos 2006, 17:26:32 »
Lugano şoku!..

--------------------------------------------------------------------------------


 

UEFA ilk önce Lugano'nun Dinamo Kiev karşısında oynayacağını belirtti. UEFA sonra gönderdiği ikinci resmi yazıda Lugano'nun oynayamayacağını bildirdi

Fenerbahçe'nin yeni transferi Lugano'nun, Dinamo Kiev maçında oynaması için UEFA'dan onay çıkmadı. Yaklaşık bir saat önce sarı lacivertli kulübün resmi internet sitesinden "müjdeli bir haber olarak" duyurulan, Lugano'nun Dinamo Kiev maçında oynayabileceği yönündeki haber, UEFA'dan gelen yeni bir açıklamayla geri çekildi. Fenerbahçe Asbaşkanı Nihat Özdemir de kararı doğrulayarak, Lugano'nun yarınki maçta oynayamayacağı açıkladı.

Kaynak: AA

Çevrimdışı amett

  • 3. SINIF UYE
  • ***
  • İleti: 3.842
  • Puan 294
    • Profili Görüntüle
    • E-Posta
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #855 : 31 Ağustos 2006, 17:26:51 »
 spor yazarları'nın dinamo kiew maçı yorumları!

--------------------------------------------------------------------------------


 

altan tanrıkulu

Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi ön elemesi için Dinamo Kiev’le karşılaşacak. Kiev zor bir takım.. Ama asla Fenerbahçe’nin eleyemeyeceği bir ekip değil.. Maçın skorunu belirleyecek bazı faktörler olacak.. İsterseniz bunlar üzerinde biraz duralım..

Seyirci.. Fenerbahçe seyircisi son yıllarda önemli bir gelişme gösterdi. Daha sabırlılılar.. Gerçi son maçta Önder’e, Ümit’e, Can’a ilk hatalarında hemen tepki gösterdiler ama takımın geneline destek verme özelliklerini sürdürdüler.. Kiev karşısında da ilk dakikadan itibaren oyunun kontrolünü elinde tutmak için Feinerbahçe’nin seyirci desteğine çok ihtiyacı var. Bunun yanına hakemi baskı altına almayı da eklemek gerek..

Savunma Fenerbahçe 1 gol yerse uzatma için 3, tur için 4 gole ihtiyaç duyacak. Oysa maçı gol yemeden bitirirse 2 golle Şampiyonlar Ligi’ne kalacak.. O yüzden savunma çok önemli.. Burada Fenerbahçe yönetimini kutlamak lazım.. Lugano'yu bu maça yetiştirmeyi başardılar.. Rüştü-Kerim, Lugano, Önder, Ümit dizilişi Fenerbahçe’nin savunmasını oluşturacak. Burada Rüştü’ye büyük görev düşüyor. Tecrübeli kaleci bir kere bireysel hatadan basit gol yememeli.. İkincisi savunmayı iyi organize etmeli. Üçüncüsü oyunu çok çabuk kurmalı ve her topu uzun kullanmamalı.. Çünkü rakip genellikle kendi sahasına gömülü oynayacağı için bu tür toplar Fenerbahçe’ye yarardan çok zarar getirmiş olur..

Orta saha ve oyun kurma.. Bu bölge Fenerbahçe’nin yumuşak karnı.. Appiah, Aurelio, Tümer, Alex dörtlüsü yer alacak.. Appiah ve Aurelio’nun savunmanın yanı sıra hücuma katkısı çok çok önemli. İki futbolcu da ceza sahası dışından iyi şut çekiyorlar. Özellikle rakip iyi kapandığı anlarda Appiah’ın sert şutlarına çok ihtiyacımız olacak..

Çok iyi anlaşan Tümer-Alex ikilisinin bu maçta gösterecekleri performans merak konusu. Çünkü iki oyuncu da ilk maçta baskılı orta saha karşısında etkisiz kalmışlardı.. Ligde çok iyi anlaşan ve boş alan bulan bu iki yıldız dan birinin bile gününde olması turu Fenerbahçe’ye getirebilir.

Ve forvet.. Tuncay bana göre dünya standartlarında bir oyuncu.. nereye koyarsanız koyun hem savunmaya hem hücuma büyük katkısı oluyor. Zaman zaman pozisyon hatası yapıyor ama bu kadar yararlı bir oyuncunun ufak kusurları görmezden gelinebilir. Üç lig maçında da ilk goller Tuncay’ın kafa hamleleri sonucu geldi. İlk ikisini o attı, üçüncüsünde direkten dönen topu Alex tamamladı.
Semih de çok yararlı bir oyuncu. Girdiği her maçta etkili olmaya çalışıyor. Kiev’de bir adım geride dursa skor 2-2’ye gelecekti. Olmadı.

Yedek kulübesi ve teknik kadroya da bu maçta büyük iş düşecek.. Dileriz Zico beklenen patlamayı yapar, ilk maçtaki bariz hataları tekrarlamaz ve Fenerbahçe zora soktuğu turu atlamayı başarır..
Bu arada Galatasaray’a da değinmek gerek tabii.. Daha kuralar çekildiğinde Galatasaray bu turu geçen taraftı bence.. Çünkü sarı-kırmızılı ekip Avrupa’da hala bir marka.. Boleslav ise adı sanı duyulmamış bir takım.. Eğer Galatasaray elenirse son yılların en büyük sürprizi olur. Ama Gerets’in öğrencilerine yakışan bu maçta da en az bir puan alıp ülke puanımızı yükseltmek olmalı..

mehmet demirkol

Fenerbahçe'nin, Daum'un kurduğu, ama geliştirmekte zorluk çektiği futbolunda eksik kalan soğukkanlı ve kontrollü oyunu Avrupa seviyesinde yapabilmekti. Hücumun en ucundaki oyuncuyla kalecinin bağlantısının dahi sağlam olduğu bir dar alan oyunu. Bu oyunda kaleci de oyunun içinde olmalıdır, santrfor da.
Fenerbahçe genel anlamda hücumu hücumculara, savunmayı savunmacılara emanet etmiş bir takım oldu. Bir üst seviyeye geçmek için 11 kişilik bir ortaklığı Avrupa seviyesinde kurmak gerekiyor. Savunma kanatları hücumun vazgeçilmez bir parçası olmalı. Tabii bir kanat çıkmışken diğerinin içeri girip stopere dönüşmesi de. Top kaybedildiği anda, en fazla 2 oyuncunun, o da rakip savunmada 3 oyuncu sabit kalmışsa, topun ilerisinde kalma hakkı olmalı. Dar alanda oynanmalı oyun.
Bunun için özellikle iç sahada savunma ileride kurulmalı. Bu savunmayı geri plana atmak değil. Savunmayı bozmak, rakip topu kaptığında savunmaya kadar 50 metrelik bir alanın sadece Marco ile kontrol edilmesiyle oluyor. Tümer, Alex ve Tuncay'ın hızla dönmesi kadar savunmanın da anında önde basması önemli. İyi savunma bu maçta gömülmekle değil, sahanın neresinde olursa olsun fazla adamla ve kademeyle mümkün. Fenerbahçe gömülmesi gereken yer ve zamanda 2-1'de Kiev'de gömülmedi. Şimdi çıkmalı.
Bunu yapacak 3 oyuncu var Tümer, Appiah ve Aurelio. Marco son maçlarda savunmanın arasına girip oynuyor. Bu zaman zaman çapa için bir zorunluluktur. Ama 90 dakika içinde bu kadar çok değil. Onun asıl ve temel görevi, ön savunma ve oyun kurma alanının organizasyonu. Arkadaşlarının kendisine belli bir mesafede pas ve markaj için doğru yerde olmalarını organize etmek. Appiah zaten bu işi dünyada en iyi bilenlerden. Oyun daha önde ve savunmanın da çıkmasıyla oluşturulunca Tümer için kat edilecek alan da azalacak ve yıldız oyuncu daha performanslı olacak. Bu oyun Alex'e de tembellik etme ve kendini kaybettirme olanağı sağlar.
Tabii biliyorum ki bu oyunda kaçaklar olacak. Ancak 1-3'te bu risklerin alınması şart.
Sabır bu maçın şifresi değil. Bu maçın kilidi, kalabalık, topyekun ama kademeli saldırmak. Top kaptırılınca müdahaleli, gerekirse kartsız faullü ve hızlı geri dönüşlerle.
Fenerbahçe değişik bir takım. 10 korner, 3 net pozisyon demek. Fenerbahçe bunu kazanmalı önce. Çünkü kaybedecek bir şey yok. Ve hepimiz çok iyi biliyoruz bu maçta çıkacak sonuçlar arasında en zoru 2-0. Fenerbahçe'nin zaman zaman yakaladığı skor ihtirasını yakalaması ve Kiev'in soğukkanlı olma geleneğini yıkması gerek başta.
Fenerbahçe çok pozisyon bulacağı bir oyun kurmalı. Bu Zico'ya akıl vermek değil. Onun bunu istediğini zaten biliyorum.

Seyirci ne yapmalı?

Bu topraklardaki statlara cehennem yakıştırması yapmak doğru mu? Cehennemin asıl korkunçluğu onu beklemek değil mi? Acaba başımıza ne gelecek korkusuyla kendiniz yeyip bitirmek. Peki burada ne oluyor? Seyirci rakip takım sahaya maçtan 2 saat önce zemin etüdü yapmaya ya da 45 dakika önce ısınmaya çıktığında bu insanı yiyip bitiren bekleyişi bitiriyor. Halbuki bu cehennemi ilk düdüğe saklamalı. Önce çıktıklarında ses çıkmamalı ve o cehennem maç için yani 3. kez sahaya çıkıldığında kusulmalı. Baskı İngiltere'de, İspanya'da böyle kuruluyor. Rakibin ayakları titreyecekse ısınırken değil, maçın ilk 10 dakikasında titresin

onur belge

Yarın çok önemli bir Kiev maçı oynanacak. İlk maçtan sonra “Zaten güçlü bir rakipti, biz UEFA’da daha iyi işler yaparız” diyenlere katılmıyorum. İkinci sınıf düşünceyi Fenerbahçe’nin kafasına sokmak isteyenlere daha ağır şeyler yazardım ama şimdi sırası değil, zamanı gelecek.
Fenerbahçe hâlâ Dinamo Kiev’i eleyecek güç ve kapasitededir. Ama bu kapasiteyi ortaya çıkaracak moral coşku futbolcuların ve camianın kafasından çıkarılmış durumda. İşte en önemli mesele budur. İnancı olmayanlar başaramaz. Kendini küçük görenler ve dünyası küçük olanlarla ise hiç işim olmaz.
Futbolda bakmak ayrıdır, görmek ayrıdır. Fenerbahçe elindeki değerleri doğru yerde kullanmak zorunda. Şu anda başka seçenek olmadığından Zico kilit futbolcunun kim olacağına doğru karar vermek zorunda. Başkanın, şunun bunun etkisini boş verecek. Doğru seçim Mehmet’tir. Ama sahtesi değil gerçeği, yani Yozgatlı olanıdır. Belli oldu ki, Şampiyonlar Ligi, Marko Paşa’ya, Tümer’e, Büyük İskender’e bir numara büyük geliyor. Ayaklarındaki derman onları “domestik”ten uluslararası yıldızlığa yükseltemiyor. Bu, elbette ki onların hatası değil. Aslında doğru aritmetik ile her biri yeteneklerinin iyi değerlendirilmesiyle Fenerbahçe’yi sıçratabilirler. Bu da başka bir analiz.
Şimdi biz Kiev maçına bakalım. Önce Rize maçını hatırlayalım. Mehmet Demirkol yazdı galiba. Bir ara baktık, Fenerbahçe’de hatlar falan kaybolmuş. Beş ileride, beş geride futbolcu var. Orta’da 40 metrelik alan Konya ovasına dönmüş. Bu arada bir tek futbolcu, kendi inisiyatifini de kullanarak şekli değiştirdi. O futbolcu Mehmet Yozgatlı idi. Rakip ataktayken ön libero’ya girip Tümer, Alex, Marko ve diğerlerinin kademesine girdi, açık kapattı. Fenerbahçe ataktayken sağdaki Kerim’in yardımına giderek kanat bindirmesine yararlı oldu.
Dinamo Kiev burada kapanacak, ani ataklara gelecek. Görünen şu ki, iyi kademe yaptığınızda ve ön libero bölgesini ördüğünüzde bu etkili silahlarını kullanamıyorlar. Üstelik bindirmeleri çabuk yapabildiğinizde savunmalarını avlayabiliyor, açık bulabiliyorsunuz. Duran toplara bel bağlanırsa atacağınız gol sayısı bellidir. Bir, belki iki. Daha fazlasına izin vermezler. Ama savunmalarının arkasına çabuk inilir veya kanatlardan çabuk kesme yapılırsa ikinci golden sonra dağılırlar. Hayır, hayal görmüyorum. Sizlerin ve teknik adamların hayal güçlerini çalıştırmasını istiyorum. Fenerbahçe eğer doğrusunu yaparsa, yaşamı zorlaşacak olan Kiev’dir. Ama eğer yanlışlara devam edilirse ümitler çabuk kırılır. Bakalım, futbol tekniğinde kim ne kadar derin düşünebiliyor, hep birlikte göreceğiz.

ömer üründül

Günümüz futbolunda, bir takımın iki orta saha oyuncusu ne kadar yetenekli olursa olsun, devamlılıkları ve pres özellikleri yoksa savunma güvencesi oluşturmak mümkün değildir. Tümer ve Alex çok kaliteli futbolcular ama devamlılıkları yok, savunma yapmıyorlar.
Fakat belli bölümlerde ofansif katkıları çok iyi. Ancak gözardı edilmemesi gereken konu Tümer ve Alexli Fenerbahçe'nin Avrupa'da işinin zor olduğu. Türkiye'de de takım savunması bu nedenle mutlaka sıkıntılar yaşayacaktır.
Çaykur Rizespor Teknik Direktörü Güvenç Kurtar, Fenerbahçe'nin bu rahatsızlığını iyi etüt etmiş. Kalabalık bir orta saha kurmuş. Organize çıkışlarla rakip kaleyi ciddi biçimde tehdit ettiler. Fenerbahçe'de Tümer ve Alex savunma yapmıyor. Appiah cezası nedeniyle yoktu. Mehmet Yozgatlı çok koşuyor ama defansif yönden tipik bir orta saha özelliği taşımıyor. Aurelio da milli maçtaki heyecanı ve sarf ettiği ekstra enerji yüzünden yorgun düşünce Çaykur Rizespor karşısında savunma güvenliği sağlanamadı. Ama Çaykur Rizespor fırsatları değerlendiremeyip, Tümer ve Alex kaliteleri ile gol atınca üç puan kazanıldı. Aslında ikinci golden sonra direncini ve moralini kaybeden Çaykur Rizespor önünde sıkıntı yaşanmazdı. Ama Fenerbahçe Teknik Direktörü Zico büyük bir yanlış yaptı. Semih'i çıkardığında bir orta saha oyuncusu alacağına Murat Hacıoğlu'nu sahaya sürdü. Tuncay ve Murat Hacıoğlu aynı tip oyuncular. Top tutma özellikleri yok. Böylece zorken kolaya dönen maç Zico'nun hatasıyla tekrar zora girdi.
Oynatılmakta devam edildiği sürece Kerim Zengin'in ciddi bir çıkış yapacağı görüşündeyim. Dinamo Kiev maçından sonra gazetemdeki yazımda "Rövanş zor olacak" demem gerekirdi. Ama ben "İş mucizeye kaldı" dedim. Çünkü Dinamo Kiev'in en büyük özelliği organize kontrataklarla çabuk neticeye gitmesi. Fenerbahçe'nin böyle bir takım karşısında iki farklı skor dezavantajından kurtulmak için sergileyeceği ofansif anlayışta pozisyonlar vermemesi mümkün değil. Fenerbahçe yarın akşam iki gol atabilir. Fakat en önemlisi gol yememesi... Bu da Dinamo Kiev'in gireceği pozisyonları değerlendirmemesine bağlı.

can bartu

fenerbahce rakibini iyi etüd etmeli.orta sajasını iyi kuramaz,rakibine top oynama fırsatı verirse rövanştada fazla birşey yapamaz.
fenerbahce 2-1 kazandığı ç.rize maçını çok kötü oynadı.bununda sebepleri var fenerbahce orta sahada rakibine çok top kullandırdı.orta sahanı güçlü ve kuvvetli kuramazsan,her maçta kalende büyük tehlikeler yaşarsın.bu durumda defansında forvetinde birşey yapamaz.
becerikli ayaklar
bu durumda önemli olan orta sahayı mücadele eden,rakibine top kullanma şansı vermeyen oyunculardan kurmak.dinamo kiew maçında seyirciside vereceğ destekle yanında olacak.eğer kiew de taktikle oynarsanız,defanstaki oyuncular biranda 2-3 rakiple burun buruna gelirki böyle olunca zor durumda kalırlar.orta sahan da mücadele etmezse,top kullanma şansınız sıfır olduğu için rakibe üstünlük sağlayamazsınız,doğru dürüst atak yapamazsın.
kulağı çekilmeli
kiewde başına buyruk hareket eden boş toplar bekleyip mücadeleden kaçan appiahın da kulağının çekilmesi lazım.bu oyuncu fenerbahce için çok önemli.orta sahada oyunu organize etmeli,hücuma katılacak forvetin arkasında bir emniyet sibobu gibi görev yapmalı.kendi kafasına göre oynarsa takıma zarar vermeye devam eder.
fenerbahce rakibini iyi etüd etmeli.orta sahasını iyi kurmazsa,iyi mücadele edemezse,rakibine top oynama şansı verirse rövanştada işleri çok zor olur.bu anlayışla değil lugano,dünyanın en iyi defans oyuncusunu da alsanız faydalı olmaz.

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 161.438
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #856 : 31 Ağustos 2006, 17:27:13 »
Demyanenko temkinli

--------------------------------------------------------------------------------


 

Fenerbahçe ile Dinamo Kiev arasında yarın oynanacak Şampiyonlar Ligi 3. Ön Eleme rövanş maçı öncesi Ukrayna temsilcisinin teknik direktörü Anatoliy Demyanenko, Türk ve Ukraynalı basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

21 kişilik bir kadroyla geldiklerini ifade eden Demyanenko, "Yarın sahaya çıkaracağım futbolcuları henüz belirlemedim. Rebrov'un da oynayıp oynamayacağını yarın göreceğiz. Fenerbahçe'nin birçok yetenekli futbolcusu var. Bunlara özel önlem alınıp alınmayacağını ve oyun sistemimizi herkes yarın sahada görecek. Şimdilik bu konuda bir açıklama yapamam. 3-1'lik skor bu turun ilk yarı skoruydu. Daha oynayacağımız bir 90 dakika daha var. Şimdiden turu geçip, geçemeyeceğimize dair kesin konuşmak yanlış olur. Fenerbahçe'nin kendi liginde oynadığı maçlar ve bizim de kendi ligimizde oynadığımız maçlar bir ölçü olamaz. Avrupa karşılaşmaları her zaman çok farklı olmuştur. Ama biz Fenerbahçe'nin taraftar desteği ile kendi evinde nasıl oynadığını iyi biliyoruz. Buradaki hava sıcaklıklarının etkili olacağını sanmıyorum. Kiev'de de 35-40 derecelere varan hava sıcaklığı vardı" dedi.
Basın toplantısının ardından Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı'na geçen Ukrayna ekibi, burada ilk 15 dakikasının basına açık oluğu ve yaklaşık 1,5 saat süren bir antrenman yaptı. Yarın oynanacak karşılaşmaya Dinamo Kiev'in şu 11 ile çıkması bekleniyor; Shovkoyski, Kaddari, Sablic, Rodrigo, Gavranchic, Markovic, Yussuf, Rinkon, Rebrov (Correa), Husey Shatskih

Kaynak: DHA

Çevrimdışı amett

  • 3. SINIF UYE
  • ***
  • İleti: 3.842
  • Puan 294
    • Profili Görüntüle
    • E-Posta
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #857 : 31 Ağustos 2006, 17:27:23 »
FB ligi Beşiktaş'ın üzerinde bitirirse Kazım Kanat peruk takacak

--------------------------------------------------------------------------------


 

Kazım Kanat ve Ahmet Çakar arasındaki atışmalar ortaya konulan yeni iddia ile renk kazandı!.. İkilinin haşin iddiasına göre; Fenerbahçe ligi Beşiktaş'ın üzerinde bitirirse Kazım Kanat peruk takacak, aksi durumda Ahmet Çakar saçlarını kazıtacak!..

* A.Ç: Ben bugüne kadar F.Bahçe'nin turu geçemeyeceğini söylüyordum. Fakat dün gece rüyamda gördüm, F.Bahçe turu geçiyor, hem de 5-0 gibi farklı birskorla.

* K.K: Ahmet hocam bence senin kıçın açıkta kalmış.

* A.Ç: Evet açıkta kalmış olabilir ama farklı bir skor ve bol kırmızı kartlı bir maç gördüm. İçimdeki ses F.Bahçe'nin turu geçeceğini söylüyor. G.Saray için ise sıkıntılı bir maç olabileceğini düşünüyorum.

* L.T: Ben 4 Türk takımının da turu geçeceğine inanıyorum. G.Saray'ın orada da çok zorlanacağını sanmıyorum.

* G.B: F.Bahçe gücünün farkına varırsa turu geçebilir. Ama henüz öyle bir görüntüsü yok.

K.K: Türkiye Ligi 3 takıma kaldı. Bu yarışı Beşiktaş rahat kazanır. Fakir G.Saray'daki huzur şu anda zengin G.Saray'da yok.

* A.Ç: Bu sezon şampiyon büyük ihtimal F.Bahçe. SadeceG.Saray zorlar. Beşiktaş ve Trabzon ilk ikiye giremez.

* K.K: Sen ne biçim Beşiktaş düşmanısın?

* A.Ç: Beşiktaş düşmanı değilim. Gerçekleri söylüyorum. Benim düşündüğüm bu.

* K.K: Beşiktaş atılım içinde. Gençleşiyor, dünyanın en iyi topçularını getiriyor, devam edecek de.

* L.T: Ben de bu sene Beşiktaş'ın şampiyon olacağını düşünüyorum.

* G.B: Bana göre şampiyon F.Bahçe olur.

* K.K: Var mısın Ahmet Çakar, birbirimizin ayakkabılarını boyamaya iddiaya girelim.

* A.Ç: Bu konuda seninle istediğine iddiaya girerim. F.Bahçe mi ligi daha yukarıda bitirecek Beşiktaş mı?. Ben kazanırsam Santra'ya bonus peruğuyla çıkacaksın. Sen kazanırsan da ben saçlarımı kazıtacağım. Türkiye de şahidimiz olsun...


Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 161.438
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #858 : 31 Ağustos 2006, 17:27:29 »
 Roberto Carlos’u Getirsinler Parasını Biz Verelim

--------------------------------------------------------------------------------


 



Asbaşkanımız, Stat ve Tesislerden Sorumlu Yöneticimiz İlhan Ekşioğlu FB TV’ye çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İlhan Ekşioğlu, Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören’in “İstesek Roberto Carlos’u 2 saatte transfer ederdik" sözleri ile ilgili şunları söyledi: “Beşiktaş, kamuoyunu iki aya yakın bir süredir Ze Roberto transferiyle meşgul etti. Açıkçası yanlış menajerlerle konuşup parasını kaptıran bir yönetimin böyle bir açıklama yapmasının gülünç olduğunu düşünüyorum. Roberto Carlos’u iki saatte değil iki günde Türkiye’ye getirsinler parasını biz verelim ve Beşiktaş’a hediye edelim. Roberto Carlos’un maliyeti 18 milyon Euro. İki saatte Türkiye’ye gelebilecek bir futbolcu olmamakla birlikte Beşiktaş’a gelmesi de mümkün değil” dedi.

İlhan Ekşioğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Fenerbahçe olarak hedeflerimiz var ve bu hedeflerden bizi hiç kimse döndüremez. Beşiktaş’ın bu tutumunu, lafların güç dengelerindeki ezilmişliğin verdiği psikolojiye bağlıyoruz. Güç dengelerindeki boşluk lafla değil icraat ile kapanabilir.”

İlhan Ekşioğlu ayrıca şunları söyledi: “Ze Roberto transferindeki daha doğrusu yapılmaya çalışan transferdeki fiyaskoları bildiğimiz halde kamuoyuna yansıtmadık. Sayın Mahmut Uslu Brezilya’daydı. Kendisiyle oturdu, konuştu. Ze Roberto Beşiktaş’tan bihaber. Onun başka kanallarla, başka takımlarla ilişkilerini biliyorduk ama medyaya yansıtmadık. Biz sürtüşmeden yana değiliz. Bu cömertliği rakiplerimizden de bekliyoruz diyerek lütfen kimse ortamı germeye kalkmasın” dedi.

Çevrimdışı amett

  • 3. SINIF UYE
  • ***
  • İleti: 3.842
  • Puan 294
    • Profili Görüntüle
    • E-Posta
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #859 : 31 Ağustos 2006, 17:27:48 »
F.Bahçe Helguera için bastırıyor!

--------------------------------------------------------------------------------


 



Transfer çalışmalarına hız kazandıran Fenerbahçe Uruguaylı Diego Lugano'dan sonra şimdi de Real Madrid'in satış listesine konulan 31 yaşındaki tecrübeli defans oyuncusu Ivan Helguera'nın peşine düştü.

Bu transfer girişimi Real Madrid cephesinden yapılan bir açıklamayla belirtildi. Madrid yönetimi Helguera'ya Fenerbahçe'nin muhteşem bir teklif sunarak yıllık 3.5 milyon euro önerdiğini fakat İspanyol oyuncunun Fenerbahçe'nin teklifini şimdilik askıya aldığı belirtildi.

Fenerbahçe Helguera'ya transfer teklifi yaptı, İspanyol oyuncunun kararını bekliyor. Helguera'ya yakın çevreler tecrübeli oyuncunun ilk tercihinin Real Madrid olacağını, daha sonra İngiltere Premier League'i düşündüğünü söyleselerde Fenerbahçe yönetiminin Ivan Helguera'ya sunduğu astronomik rakam oyuncunun tüm planlarını alt üst etmiş durumda.

Real Madrid forması altında 206 maça çıkan ve 17 gol kaydeden başarılı defans oyuncusu için geçtiğimiz hafta kulüp direktörü Pedja Mijatovic ve İtalyan teknik direktör Fabio Capello ters düşmüştü.

Madrid'ten Roberto Carlos'u transfer etmek için çok büyük çabalar sarfeden fakat Capello'ya takılan Fenerbahçe'nin Helguera için Madrid yönetimi ve Capello'nun da 'gidebilir' onayı vermesiyle bu transfer için İspanyol oyuncuyu

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 161.438
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #860 : 31 Ağustos 2006, 17:28:07 »
Anelka tesislere gelmedi!

--------------------------------------------------------------------------------


 

Futbolda, Avrupa Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turu rövanş maçında Dinamo Kiev'i konuk edecek olan Kanarya, hazırlıklarını tamamlayarak kampa girdi.

Samandıra Tesisleri'nde, teknik direktör Zico yönetiminde, 1 saat 20 dakikalık bir çalışma yapan sarı-lacivertliler, düz koşu ve istasyon çalışmasının ardından 5'e 2 top çalma ile dar alanda taktik ağırlıklı çift kale maç oynadılar.

Antrenmanın son bölümünde sakatlanan Serkan'ın çalışmayı yarıda bıraktığı açıklanırken, bu oyuncu için planlanan Brezilya usulü doğum günü kutlamasının da sakatlığı nedeniyle iptal edildiği bildirildi.

Ayrıca, teknik direktör Zico'nun, yeni transfer Lugano ile uzun süren bir konuşma yaptığı kaydedildi.

ANELKA TESİSLERE GELMEDİ


Fenerbahçe'de uzun süredir takımla çalışmayan Fransız futbolcu Anelka'nın bugün tesislere gelmediği açıklandı.

Çalışmalarını tesis salonunda tek başına sürdüren Anelka'nın, forma giymeyeceği açıklanan Dinamo Kiev karşılaşması öncesinde, bugün tesislere dahi gelmediği ifade edildi.

Kanarya'nın çalışmasında, sakatlığı süren Luciano da yer alamadı.



Kaynak: AA

Çevrimdışı amett

  • 3. SINIF UYE
  • ***
  • İleti: 3.842
  • Puan 294
    • Profili Görüntüle
    • E-Posta
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #861 : 31 Ağustos 2006, 17:28:12 »
Taraftar Göreve.!

--------------------------------------------------------------------------------


 




Fenerbahçemizin 100.kuruluş yıldönümünü yaşadığı bu sezon camiamızı zor günler bekliyor.

Geçtiğimiz sezonun son haftası kaybedilen şampiyonluk, başkanımızın istifası ve 100.yıl olması sebebiyle konulan hedeflere olan inancın hezeyana uğraması elbette bizleri etkiledi.

Ancak şartlar ne olursa olsun, Fenerbahçeli’nin duruşu ve misyonu bellidir.

Günlük başarılardan ziyade, tarihinin her döneminde haksızlıklara karşı mücadele etmiş, bu mücadeleyi verirken her daim tek başına savaşmak zorunda kalmıştır.

En büyük özelliğimiz “Fenerbahçelilik Ruhu”nu taşımamızdır.

Bizler sarı ve laciverti bir aksesuar olarak kullanmaz, o renkleri üzerimizde taşırken gurur duyarız.

Sarı ve Lacivert hayatlarımızın vazgeçilmez bir unsuru olduğu için bizim beslediğimiz aşkın adı “Sevda”dır.

Ancak son yıllarda bu sevdayı anlayamayan bazı renkdaşlarımız, sahada mücadele eden oyuncularımızı acımasızca yargılıyor ve kendi vicdanlarında layık gördükleri cezayı infaz etmeye çalışıyorlar.

Bir kısım medya ve basın mensubunun tetiklediği geçen sezonun son hafta sendromu, futbolcularımıza mal edilmeye çalışılıyor, onları adeta günah keçisi yapmaya çalışıyoruz…

Evet geçen sezon bir şampiyonluk kaçırdık.

Fakat bunun tek sorumlusu olarak oyuncularımızı görmemiz hataların en büyüğü’dür.!

Hepimizin bu hatada bir zerre kadarda olsa payı var.

Çünkü biz bir bütünüz.!

Biz bir aile, biz bir ağacın dallarıyız.!

Başarılarda nasıl hep beraber sevinebiliyorsak, hatalarda ve üzüntülerde de paylaşmayı bilmeli, gerçekleri kabullenebilmeliyiz!

Çaykur Rizespor karşılaşmasında futbolcularımızın, taraftarlarımızla istenmeyen diyaloglara girmesi, artık onların da tahammül sınırlarının aştığını gösteriyor.

Bugün ıslıklanan futbolcularla son üç sezon yaşadığımız onca güzel günleri bir çırpıda unutmak, Fenerbahçeli’ye yakışmaz.!

Kaldı ki her fırsatta “Fenerbahçe’nin büyüklüğü ne kupa büyüklüğü ne de kazandığı şampiyonluklarla ölçülmez…

Fenerbahçe büyüklüğü bir başkadır, adı konmaz!” dediğimiz halde bizlerin bu tür tepkilere alet olması üzücü, üzücü olduğu kadar da düşündürücüdür.

Yazımızın başında zor bir sezonun bizi beklediğini belirtmiştik. Bu zorlukları aşmak, mutlu sona ulaşabilmemiz için tek vücut olmamız, takımlarımızı şartlar ne olursa olsun sonuna kadar desteklemeliyiz.!

Bizim için sahada savaşan askerlerimizi infaz etmek için hatalarını kollayan değil, onlara sendelediklerinde dahi koşan, el uzatan olmalıyız.

Bir hata sonunda ıslık veya yuhlama yerine onları teşvik edecek, onları daha çok hırslandıracak motivasyonu sağlamalıyız.!

Fenerbahçemize’de Fenerbahçelilik Ruhu’na da yakışacak olan yegâne davranış şekli bu olup, bunu Dynamo Kiev maçında cümle aleme göstermeliyiz.

Şartlar ne olursa olsun, skor tabelası ne yazarsa yazsın, beklentiler ve hedeflere olan inancımız ne kadar hezeyana uğrarsa uğrasın aslolan Fenerbahçe’dir.

Bâki kalacak olan da yine Fenerbahçemiz’dir…

Gün kara bulutların altında karamsarlık öyküleri yazma günü değil, gün şanlı tarihimizin 100.kuruluş yıldönümüne layık olacak sevgiyi haykırma günü’dür!

Çevrimdışı Hamza

  • Osc Kurucu
  • 1. SINIF ÜYE
  • ********
  • İleti: 161.438
  • Puan 13008
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyanın En Çok Mesaj Gönderen Üyesi :))
    • Profili Görüntüle
    • Hosting
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #862 : 31 Ağustos 2006, 17:28:26 »
Zafer, ''Zafer benimdir'' diyebilenindir

--------------------------------------------------------------------------------


 

Başarı ise ''başaracağım'' diye başlayarak sonunda ''başardım'' diyebilenindir. Atatürk.


Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turu rövanş maçında bugün Galatasaray, Çek temsilcisi Mlada Boleslav takımı ile deplasmanda karşılaşıyor. Sarı-kırmızılılar, ilk karşılaşmada aldığı 5-2'lik galibiyetin avantajı ile sahaya çıkacak. 20.30'da başlayacak maçı Show TV naklen yayınlayacak.

F.Bahçe de Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turu rövanş maçında bugün
deplasmanda 3-1 yenildiği Dinamo Kiev'i Şükrü Saracoğlu Stadı'nda ağırlayacak. Saat 21.00'de başlayacak maçı Kanal D naklen yayınlayacak. iki takımımız da turu geçerse Şampiyonlar Ligi'ne katılacak.

ZiCO'YA! En güzel öğüt örnek olmaktır
Fenerbahçe, muhteşem taraftarı ve yıldızlar topluluğu kadrosuyla Dinamo Kiev'i eleyecek güçte... Fenerbahçe'deki bu müthiş kapasiteyi ve artıları görerek takımını sahaya çıkar. Sen inanırsan, Fenerbahçe'nin 11 yürekli futbolcusu da inanır ve tarihi bir zafer elde ederiz. Haydi Fenerbahçe, Dinamo Kiev'i Saracoğlu'nun çimlerine göm ve dök bizi sokaklara...

Çevrimdışı amett

  • 3. SINIF UYE
  • ***
  • İleti: 3.842
  • Puan 294
    • Profili Görüntüle
    • E-Posta
Ynt: AĞUSTOS AYI HABERLERİ
« Yanıtla #863 : 31 Ağustos 2006, 17:28:35 »
Samanlık seyran mı?

--------------------------------------------------------------------------------


 

Samanlık seyran mı?

--------------------------------------------------------------------------------

Bunun bir gün gerçekleşebileceğine ihtimal veren pek yoktu. En azından bu kadar yumuşak geçiş yapılarak. Fenerbahçe, kulüp takımlarının tabusunu yıkma kararı aldı ve “Ülker sponsorum” dedi. Bu, basit bir reklam anlaşması değil. Artık Fenerbahçe ismi yalnız değil. Bu, yıllarca hakaret olarak görüldü. Kulüplerin tarihine, tekliğine, özgürlüğüne kara damga idi. Hiçbir maddi kazanca ve şampiyonluğa değişilmeyecek kimliği ifade ediyordu. Bir çok Fenerbahçeli için hâlâ öyle. Kabul edebilecekler mi? Etmeliler mi? Bu inancından asla vazgeçmeyecek olanları ikna edebilecek güç, şahıs yok. Ama kafasında şüphe olanlarla yeni yapıyı sevinçle karşılayanların netleşmesini isteyeceği çok nokta var.


Fenerbahçe, sıcak para akıtmanın iyi bir yapılanma ve planlama olmadan işe yaramayacağını en azından basketbolda tecrübe etti. Ders çıkardı mı? Bu, Ülker ile yapılan 5 yıllık anlaşmanın nasıl değerlendirileceğiyle belli olacak. 5 yılı yine ve sadece sezona dönük isimleri transfer ederek, tek başına ayakta kalabileceği altyapı ve maddi kaynakları oluşturmadan geçirirse, elinde ismine sponsor adı ekleme vicdan azabından başka şey kalmayacaktır.
Ülker’in Euroleague haklarını almak, bu organizasyona katılmış ilk ve tek kulüp takımı olan Fenerbahçe için tahmininden öte bir kaynağın kapısını açıyor. Gelirlerin dağıtımı nasıl olacak? Bu paraların sadece basketbol ve diğer amatör şubelere geri dönüşü olacak biçimde harcanacağından emin miyiz? Euroleague, muhatabı olarak Ülkerspor’u görüyor ve onu ortaklığa gitmiş olarak algılıyor. Anlaşılabilir bir durum, zira hak Ülker’in. Ama Türkiye liginde kimlik Fenerbahçe olmak zorunda. Ülker, sponsor olarak var; Ülkerspor olarak değil.
Fenerbahçe ciddi bir sorumluluğun altına girdi. En azından basketbolu kıyıya köşeye saklayamayacaklar. Salonu yapmadan da büyüme süreci tamamlanmış olmayacak. Tanıtım, ürün, salona ulaşım organizasyonları, kombine kart hazırlanması ve satışı gibi konuları profesyonelce yürütmeliler.
Sponsorluk anlaşmasına yöneltilen eleştiriler şu çıkmazı da ortaya koyuyor: Fenerbahçe şampiyon olduktan sonraki 14 yılda basketbolda ne yaptı? İsim ortaklığına karşı çıkılırken alternatif ne çözüm üretildi? Daha doğrusu üretmek için kim ne kadar çaba sarfetti? Fenerbahçe taraftarı ilgisini niye kaybetti? Kaybetmemesi için neler yapıldı? Bu soruların cevaplarını gelmiş geçmiş idareciler ve taraftarlar samimi biçimde veremezse, yeni dönemde aynı hatalar yapılır.
__________________