Fenerbahce Yenilmez
--------------------------------------------------------------------------------
"FENERBAHCE YENILMEZ "
Bu bir FENERBAHCE destanidir.
Bu 4-3'luk kupa destanini goren yasi yirmilik FENERBAHCE taraftari, bir
30 yil, Galatasaray-FENERBAHCE rekabeti soz konusu oldugunda hep bu maci
anlatacaktir, boburlenerek Fenerliligini hopurdeterek.
Ve FENERBAHCEli su destan maca soyle bir kabadayilik asacaktir. "Biz
onlara ilk yarida 3 gol avans verip, Galatasaray'i kupada pacavra
ettik."
Ne muthis ne uyunamaz bir kabus ilk devresi idi; FENERBAHCE icin.
Baldirina cok iri bir bandaj gecirmis bir Oguz mac baslamadan once
cimene pek nazli koydugu sol ayagi ile FENERBAHCE icin sakatliktan sonra
gelen bir mutluluk mudu, yoksa hic cozulmeyecek bir bilmece miydi?
FENERBAHCE'nin mevsim basindan beri bir turlu klas ve emek disiplinine
sokamadigi geri dortlu, Prekazi gibi umulmadik uzak goller vuran, Ugur
gibi cok ters gol kontrataklari cikartan, Tanju gibi onsekiz disi ve ici
hareketlerde esrarengiz file senaryolari yazan rakipler karsisinda, ne
kadar basarili bir defans grafigi cizeceklerdi?
Mac basladiktan sonra goruldu ki, Oguz'un sol ayagi Tanri'dan kendisine
verilmis bir sol ayak degil, sonradan takilmis bir tahta bacakti, sanki.
En basit top kontrolunu yapamiyor, o sihirli ve rahat driplinglerine
kisilik koyamiyor, oyunun Galatasaray orta sahasina dogru kacisini
caresiz gozlerle seyrediyordu.
Oguz kaybolmustu, arkasindan FENERBAHCE kaybedecekti belki de.
Cunku alabora olan FENERBAHCE orta saha gemisinden sonra bu alanin
gerisinde titrek bir filika gibi oynayan geri dortlu, giderek kabaran ve
hasinlesen Galatasaray denizinin ustunde fazla canli olarak
kalamayacakti.
Mac iri bir orkinos agi gibi oruluyordu, FENERBAHCE'nin ustune. Cok iyi
oynamaya basladigi zamanlar, eksantrik goruntulerle Galatasaray
defansinin onleyemedigi gol pozisyonlari buldugu zamanlar, Deda'nin
donmus dudugune teknik tavirlar koydugu zamanlar.
Ne oldu biliyor musunuz?
FENERBAHCE, Galatasaray'dan 3 gol yedi.
Biri acemi savunma hareketli Ergin'in penaltisindan, ikincisi rakibe
sunulmus ters bir kafa vurusundan, ucuncusu yan hakeme gore nizami TV
yayinina gore ofsayt kritik bir hareketten.
FENERBAHCE ile alay ediyordu; Galatasaray kale direkleri. 3-0 yenik bir
FENERBAHCE'nin Hasan'in ayagindan cikan volesi bile Galatasaray'in yan
odunlarindan birisine vuruyordu.
Ne vardi 3-0'dan sonra Galatasaray galerisinde? Tribunlerin hepsinde,
vatandas tribununde basin ve seref tribunlerinde ciklet yerine
FENERBAHCE'yi cigneyen alayli sapursupurlar ve rakibini kucumseyen dudak
valsleri.
Avrupa kupasinda final hayali gorurken, kendi hayatini olduren, Turkiye
Ligi'nde ise bu yil hic dogmamis Mustafa Denizli'nin ortalara cikip
piste dikilip, kupanin hic olmazsa yerlisinde yeni bir final hayati
aramasi ve bu hayati yakaladigina inanmasi, o kadar dogaldi ki.
Fakat o Galata kulesi dibi eski Yahudi kilikli eskiciye benzeyen, her
mactan once guya Galatasaray'i isitan hamamci gorevini ustlenen o Alman
kondisyoner pandomimcisi devre biterken , hangi top ilim ve irfanina
siginarak eli ile FENERBAHCE tribunlerine "Bes... Bes..." isareti
yapiyordu.
O eli FENERBAHCE lavabona sokar sonra.
Bitmemis bir macin, en tehlikeli yani "guven"in dozudur.
Mustafa Denizli ve takimi macin ikinci yarisina maci kazanmis ekip
guveni icinde cikarken, kendi timinin bunyesine 5 yer degi***ligi ile
baska bir nefs ve hirs sokan Veselinovic'in Fener ihtarini, ne
Galatasaray, ne de Mustafa Denizli ciddiye aldi.
Herhalde kazandigini dusunen bir takim, kaybetmeyi dusunmeyen bir ekiple
yarisirken, ne onun kadar inancli, ne onun kadar yirtici, ne onun kadar
hirsli, ne onun kadar onurlu olabilir.
Bir metafizik gol atan Aykut kaybetmeyi dusunmuyordu. Ikinci devre
boyunca Galatasaray yari sahasinda seytanin bolerosundan figurler yapan
Ridvan kaybetmeyi dusunmuyordu. Galatasaray yari sahasinin sol tarafina
hangi sari-kirmizi futbolcu gelmisse onlari ayaklarindan puskurttugu
eterle bayiltan Hakan kaybetmeyi dusunmuyordu.
Hele hele 90 dakikanin her dakikasinda, sahanin her yerinde Galatasaray
takimi ile tek adammis gibisine mucadele eden, 3 muhtesem gol atan ve
simdilerde "Turkiye'nin en iyi santrforu" fetfasini cikartan Hasan,
kaybetmeyi hic mi hic dusunmuyordu.
Bu mac basit bir mac degil, FENERBAHCE icin bir tarih macidir.
Belki Fenerli bir sair, ileride bu macin ustune soyle bir misra
dusecektir:
FENERBAHCE YENILMEZ... BU FORMA ILE FAZLA DALGA GECILMEZ!
Islam CUPI
(4 Mayis 1989 / Milliyet Gazetesi)