Ey,Fenerbahceli Futbolcuna Sahip Çık!!!
--------------------------------------------------------------------------------
Ey Fenerbahçeli, Futbolcuna Sahip Çık
Türk Futboluna kaliteyi, izlenme zevkini, rekabeti, kisaca Turkiyede futboldan anlayan herkese futbolun keyfini sunmaya calisan Fenerbahçe’yi nedense elestirmek, Fenerbahçeli futbolcuya saldirmak medyada prim yapiyor. Hatirladigim kadariyla, Babiali’de yoktu boyle uygulamalar, içten pazarliklar, çıkar iliskileri, ne zaman gökdelenlere veya kendi aralarinda soylemleri ile plazalara tasindilar, halktan koptular, o zamandan beri bu Fenerbahce dusmanligi basladi. Fenerbahce halktan kopmadi, her hafta 55bin taraftari ile Turkiyenin dört bir yanina yayilan Feneriumlari ile, dunyanin her kösesindeki sevenleri ile Turkiyenin en buyuk klubu; ozel korumali, şoförlu arabalarinizla koca koca binalara, kursun gecirmez camlarin arkasindaki konforlu masalariniza tasinali beri esas halktan kopan sizlersiniz. Hanginizi sokakta görmüşlügümüz var, manavdan alisveris eden berberde tras olurken esnafla muhabbet eden kaciniz var ? Gittiginiz yerleri veya sizin deyiminizle takildiginiz mekanlari, futbol yazmadiginiz gunlerde okuyoruz köselerinizden, ya bu ülke vatandasinin damak tadina aykiri restoranlarda ‘pazarlama’ yaptiginiz yazilarda ya da baldir bacakli mankenli defilelelerde kimsenin giymedigi kiyafetleri elestirirken overken rastliyoruz sizlere. Sahi en son ne zaman stada otobüsle geldiniz, ne zaman taraftarin icinde mac seyrettiniz, ya da bazilariniz en son stada ne zaman geldiniz?
Balik hafizali olanlar var, cok uzaga degil, yakin gecmise gidelim. Ey sevgili medyam, Ortega’nin o muhtesem klasindan, dunya kupasi favorisi Arjantinin oyun kurucusu oldugundan cok, Lorantla kavgasindan, Ceyhunla asansor savaslarindan bahsetmek kisisel tatminlerin icin daha önplandaydi. Maradona’nin veliahtini arkasina teneke baglayip gonderdin.
Revivo’ya Israil ajanindan tutun, Ariel Sharon’un adami, gizli gundemi var diyerek canindan bezdirdin, baska bir klube gidince, dediklerini bir guzel yedin.
Dunya futbolunda kendine yer etmis, Makaayli Nistelroylu Hollanda milli takimina 34 yasinda bile forvet olarak cagrilan Pierre’i frikik atmaktan baska ne ise yarar diye elestirdin, agzindan Daumu elestirecek bir kac laf alabilmek icin atmadigin takla kalmadi. Fransada dogdu Musluman oldu, Real Madrid’e Arsenal’e rekor ucretlere transfer olmus bir yetenege tuttuk dogru yolu gosterdik, Turkiye’ye getirdik, getirmez olaydik; eli dediniz kolu dediniz, attigi calimi, Milana Be***tasa verdigi ayari konusmadiniz da, gene lafi donup dolasip eline koluna bagladiniz. Anelka bugün gitti diye, ardindan timsah gözyaslari döktün.
Sahtekar dendi, kendini yere atiyor dendi, emek hirsizi dendi, var sen misin oyle diyen, senin samimiyetine inanıp gosterdik iste kapı… daha klupten ayrilali 2 saat olmadi, insanda biraz gurur olur, rakip klube imza attirmaz, 5 yildir Turkiyede ikamet eden Mehmetimize tu kaka dedin de, dünküSahtekar’a, ‘Mert ?!’ ismini verdin. Anelkanin fauluyle kamuoyunun vicdani sizlarken, Burak Yilmazin elinde, bir yildiz dogmaktaydi. Anelkanin müslümanligi sorgulanmaliydi, Burak Turk futbolunun gelecegi olmaliydi.
Ve Kezman….. Fenerbahce Yonetimi – Allah onlari Turk Futbolundan ek*** etmesin- Abramovicin yildizlar yuvasinda Crespolari kiraya gonderten, Kezmani Türk futbolseverine armagan ediyor ve daha 1 dakika sahaya cikmadan topa dokunmadan karalama kampanyasi basliyor. Yillardir Turkiyede top kosturan Iliclere, Simoviclere ses cikmiyor, Be***tas basket takiminda ayni hareketi yapan Ratko Varda bir dakika olsun konusulmuyor, Fenerbahceli futbolcuya kafatascilarimiz ellerinde cilali taslarla saldiriyorlar. El insaf….
Latin Amerikada top kosturan en iyi 2. oyuncu ve en iyi defans oyuncusu secilmis, Lugano, daha 1. macini oynamis, yanindaki arkadasinin ismini zor tellafuz ederken, bloklararasi buyurmus, Luciano Luganodan iyidir diye. El insaf…
Ey Fenerbahceli dostum, Ey Fenerbahceli renkdasim, biraz olsun dilim döndügünce son bir kac yildir Turkiyeye gelen yildizlarin nasil birer birer medya tarafindan söndürülüp, ülkelerine postalandiklarina örnekler vermeye calistim. Umarim bu yeni gelen futbolcularimiza, -medyanin dediklerine kulak asmadan- desteginizi esirgemezsiniz. Bizler, Türk medyasinin ne kadar kaliteli oldugunu ve amaclarini ögrendik, büyük ustanin da belirttigi gibi bu abluka bir gün sona erecek, ve herkesin maskesi düsecek.
Simdi Neredeler?
- Ortega 2004te Newell Boys ile Arjantin lig sampiyonu oldu, Arjantinin en buyuk 2 klubunden biri olan River Plate’de forma giyiyor
- Pierre van Hooijdonk, bitti yasli denilen Pierre 37 yasinda Feyenoord’a transfer oldu, halen 9 numarayi giyiyor.
- Revivo, hayatinin hatasini yapti, Galatasaraya gitti ve genc yasta futbola veda etti.
- Mert Nobre, Revivo gibi hayatinin hatasini yapti, Turk milli takiminin kapilari kendisine kapali, sonu belirsiz.
- Mehmet Aurelio 1 kez Turk milli, vatandasliga gectikten bir kac gun sonra ay yildizli formayi giydi, Turkiyenin 2008 Avrupa Kupasina katilmasi icin olanca gucuyle calisiyor.
- Anelka, ipodunu dinledi havuza girdi, gene de Turkiye icin rekor bir fiyata Premier League’e transfer gerceklestirdi, ulke futboluna da milyonlarca lira katkisi oldu boylece. Fenerbahce formasi altinda, konsantre olabilse, neler yapabilecegini kac paralara transfer olabilecegini düsünmek dahi istemiyorum.
Kezman ve Lugano daha dün bir bugün iki….