AĞUSTOS AYI HABERLERİ

[Hamza]

bir annein OĞLUNA MEKTUBU

--------------------------------------------------------------------------------


 

CANIM OĞLUM
Seni doğurduğum gün,
Birkez daha doğmuştum.
Seninle beraber tekrardan tadacaktım bazı duyguları
Annelik duygusu hariç tabi
Müsade et o da bana özel olsun
Kişiliklerimiz o kadar zıttı ki oğlum
Beni hiç umursamazdın
Hep tartışırdık seninle
Anlaştığımız tek konu Fenerbahçemiz'di
O fanatik gs li babana rağmen
Sen Fenerliydin
Sana hamileyken hep FB marşlarını dinlerdim
İçimde dönüp dururdun
Doğmuştun nihayet
Çok ağlayan bir bebektin
FB marşlarını dinlemeden susmazdın
Ve o marşlar çalmadan uyumazdın
Babansa delirirdi
Benim oğlum doğuştan Fenerli dedirtmem derdi
Ama sadece demekle yetinirdi
4 yasındaydın bebeğim
Dayın sen ve ben maça gitmiştik
Senin ilk maçındı
Şaşkın gözlerle izlemiştin etrafını
Ve maçtan çok taraftarlara bakmıştın
Maç bittiğinde Uche abin formasını fırlatmıstı
Hala duvarında asılı o forma
Binlerce taraftar içinden sana gelmişti
Sen daha da büyüdüğünde gittiğimiz mçlarda
Hep aynı tezahuratı ederdin
Kadıköye ölmeye ölmeye geldik
Belki şimdi hak veriyosundur
Kadıköyde ölünmez yaşanır sözlerime
Sence haklımıydım bebeğim?
Sen iyice büyüdüğünde
Fenerium mağazası açılmıştı
Sürekli t-shirt alırdın oradan
Sana sormadan dolabından alıp giyerdim onları
Sense hep aynı seyi söylerdin
Leş gibi kadın parfümü kokuttun t-shirtümü
Sonra Fenerium alısverişlerine bende katıldım
Gittiğimizde genelde günlerden salı olurdu
Çünkü ben salı pazarına giderdim
sen de direk Feneriuma giderdin
Ben de işimi bitirince gelirdim
Aklım zaten o sarı lacivert dünyada olduğundan
pazarda fazla oyalanmazdım
Ama nedense o gün sende benimle pazara gelmek istedin bebeğim
Yaya yolunda bir karmaşamı çıktı
Yoksa ışıklardamı bir sorun vardı
Tam olarak hatırlamıyorum
Hani seni doğurduğum gün bende doğdum dedim ya
O arabanın seni öldürdüğü gün
Bende öldüm
Suçluydum evet suçluydum bebeğim
Seni pazara sokmamalıydım
Hemen Feneriuma gitmeliydik affet beni bebeğim
Şimdi sen söyle bebeğim
Kadıköyde yaşanır mı ölünür mü?
Ben inancımı kaybetmedim
Sen hala Kadıköydesin biliyorum
Sen öldükten sonra içimdeki sarı lacivert tuz buz oldu
Ve bütün dünyama sıçradı babana bile sıçradı
Seni kaybedeli 2 yıl oldu bebeğim
Keşke milli takımımızın dünya üçüncülüğünü
gs nin 6-0 lık yenilgisini görebilseydin
Ama bir yerlerden görüyorsun buna eminim bebğim
Fener güç Fenerli güç derdin hep
Ben Fenerliyim bebeğim
Ama herşeyden önce bir anneyim
Kendine iyi bak bebeyim...
ANNEN__________________

[Hamza]

 Özledİm Artik..

--------------------------------------------------------------------------------


 

Özledİm Artik..
Seni özledim...

Uğruna besteler yapmayı, o besteleri stadta deli gibi bağırarak söylemeyi özledim.

Koltukların üzerinde zıplamayı, önümde tanımadığım, sadece o da Fenerbahçeli diye samimi bir dostum gibi olan bir kardeşle omuz omuza bağırmayı...

Devre arasında bir yudum suyu bir renktaşımla paylaşmayı özledim. Yada maç başlamadan stad dışında satılan o neden yapıldığı belirsiz olan birazcık köfte ekmeği.

Her gün yeni yeni dostlar kazanmayı, sanki 40 yıllık arkadaşmış gibi onlarla muhabbet kurmayı özledim.

Yanımdaki renktaşla sigaranın fırtlarını paylaşmayı özledim.

Hasta olmayı, eve gelince kısık sesle anneme birşeyler anlatmaya çalışmayı, annemin "ne var anlamıyorumki bu kadar kendini hırpalayacak" demesini...

Ya da yenilince o seni uyutmayan ne olduğunu anlamadığın şeyi hissetmeyi...

Takımı tribüne çağırmayı, ya da gol olunca deli gibi sevinmeyi özledim.

Deplasmana giderken bir tas çorba içmeyi, ya da dönüşte bir suya bile tav olmayı özledim...

Fenerbahçemi özledim...
Tribünleri özledim...

[Hamza]

Artik DÜŞÜnmÜorum

--------------------------------------------------------------------------------


 

Artik DÜŞÜnmÜorum Söylenememiş sözler kalmasın dilimizde. Daha o sahaya çıkmadan inananlar-inanmayanlar türküleri arasına sıkışıp kalmışız. Sorular üşüşüp duruyor beynime kime inanmıyorsun sevdana mı? Kavganın öteki tarafına mı? Ya neye inanıyorsun sevdana mı? İnsan inanmadığı bir şeye nasıl sevdalanır ki? Ne ötesi var kavramların ne de berisi.

Kapa gözlerini bir nefes al ve düşün diyorum.

O sahaya çıkmadan önceki heyecanımızı düşün. Tribünlerde ki o sarı lacivert kokumuzu düşün. Sarı laciverde bürünmüş çocuklarımızı düşün. Şarkılarımızı türkülerimizi omuz omuza halaylarımızı düşün. Hani, hadi be… Hadi be gol gol deyişlerimizi ve atılan bir gol sonrası akan sevinç gözyaşlarımızı… Kaybedilen kupadan sonra yüreğimizdeki acıyı düşün ya giden şampiyonluğumuza yıkılışımızı o an dünyanın sonunu görüşümüzü düşün.

Fenerbahçeliyim dememizin gururunu düşün. Dilenenlerden değil direnenlerden olmamızın bize verdiği doyumsuz onuru düşün. Hiçbir kulübe yaltaklanmadan yalnızlığımızda ki büyüklüğümüzü düşün. Tek başına bütün dünyaya meydan okuyuşunla, dimdik kafa tutuşunla, o asil duruşunla düşün.

Onunla yaşadığın sadece şenlikleri değil acıları da düşün. Hiçbir zaman anlamamışımdır bir şeyi olduğu gibi kabul edemezsen nasıl sevdalanırsın, nasıl bağlanırsın. Gözü karartmadıktan sonra ne kadar büyük olur ki sevda… Sadece güzellikleri paylaştıktan sonra sevginin ne anlamı var ki onunla acıları ortak yaşamadıkça…

Nasıl anlatırsam anlatayım, biliyorum ki birçokları tarafından anlaşılsam da anlaşılmazlıktan gelineceğim. Çok da önemli değil aslında anlaşılmak veya anlaşılmamak çünkü her şey yavan her şey boş her şey tarifsiz “Fenerbahçe” denilen kelimenin yanında… İçinde geçtiği her cümle yüklemsiz tümce. Her sıfat sönük, her isim anlamsız.

Bir de içinizde büyüttüğünüz duyguları düşünün. İçinizde kopan fırtınaları, ona söylemek istediklerinizi ama söyleyemediklerinizi. Ona yapılan haksızlıklara büyüttüğünüz öfkenizi düşünün. Yüreğinizde kabaran isyanı düşünün. Üstünüze yıkılan karabasanları düşünün. Çocuklarınızın ve sizin hayallerinizi çalanlara duyduğunuz nefreti düşünün.

Söz veriyorum. Bu sene son dakikaya kadar Fenerbahçe’nin yanında olacağım. Bu yolda düşenlere bakmayacağım. Sevdasına kavgalıları okumayacağım. Kavgasına sevdalılarla olacağım. Küsmeyeceğim. Darılmayacağım. Gücenmeyeceğim.

Yüreğimde sevdan öyle cayır cayır bir yangın ki sene sonunda küme düşsen de kapına kilit vurulsa da bana kaç yazar be… Ben seni adam gibi sevmişim.

Şimdi “Sen aşk şiiri yazamazsın Hasan Hüseyin” diyen şair gibi “Biz de Fenerbahçe sevdasından başka bir şey yazamamışız.” Çünkü artık çok ama çok özlemişiz sevdiğimizi üstelik iyisiyle, kötüsüyle delikanlı gibi...

Bir bildirinin slogan olan son cümlesine benzemiş sözümüz “Bu sene ya bizimle Fenerbahçe’ye sadece desteksin ya da biz sensiz, Fenerbahçe gibi tek başına…”

[Hamza]

Sevgİ Eylem Gerektİrİr

--------------------------------------------------------------------------------


 

İşte yine sevdamızın peşinde yollara düşme vakti yaklaşıyor...Kilometrelerin sevdamızın ateşiyle santimlere dönüştüğü,karanlık gecelerde başlayan, anadolunun ıssız ve ücra yollarına çıkma zamanı...İstanbulu geride bırakırken sanki ilk kez bu şehri arkada bırakırmış gibi garip bir duygu...Ve biran evvel gideceğimiz yere ulaşabilme telaşı...
Ve deplasman otobüsü...Kışın soğuktan donduğumuz yazın ateşler içinde kaldığımız o eski model otobüsler..Mola yerlerinde ekmek katık yapılarak içilen çorbalar...Paylaşılan sigaralar...Ve bian gelirki uyku bastırır insana...Koyun koyuna yatarsın yıllardır omuzomuza olduğun kardeşlerinle...Ve nihayet yolculuğun sonu yaklaşmıştır....Sarı lacivert sevdana sahip çıkmak üzere kimbilir hangi şehirdesindir...Şehre girildiğinde başlar tezahüratlar artarak otobüste..Ve inilmiştir otobüsten..Bi kla*** olarak gövde gösterisi niteliğinde İSTANBUL İSTANBUL sloganları atılır ilk başta...Daha sonra ise maça girme telaşı....Çubuklu formalar sahada göründüğünde ise sırtında milyonların yükünü hissedersin...Orda olamayan renktaşların içinde bağırman gerekir çünkü..Bilirsinki onlarda ekran başında size özenmektedirler..Keşke orda olabilseydik diye...Onurlusundur gurulusundur o büyük sevdayı yalnız bırakmadığın için..Kendi payına düşeni yapıp Fenerbahçenin peşinden gittiğin için...İşte bu muhteşem ve anlatılmaz bi duygudur..
En baştada dediğim gibi..Bu kez istikamet Ankara....Cumartesi akıcaz yine başkente...Her nekadar Ankara, GFB 06 vesile ise deplasman sayılmasada...Sevdamızın peşine düşüyoruz yine yollara..Ankaradaki kardeşlerimizi dostlarımızı tekrar görmek ise sevincin cabası...
Bekle bizi başkent..Geliyoruz yine....100 yıllık şerefli mazimizle hiç bitmeyen sevgimizle son nefeste bitecek desteğimizle...

[Hamza]

Hakan Bilal Kutlualp: Lugano tam isabet

--------------------------------------------------------------------------------


 

Lugano tam isabet

Sadi Kemal YAŞAR

Alex, Nobre, Luciano, Appiah ve Anelka gibi yıldızların transferinde pay sahibi olan Hakan Bilal Kutlualp, "Dostlar alışverişte görsün diye transfer yapılmaz" dedi.

Fenerbahçe’nin eski Asbaşkanı Hakan Bilal Kutlualp, yönetimin transfer politikasına destek vererek, taraftarı sabırlı olmaya çağırdı. Alex, Nobre, Luciano, Appiah ve Anelka gibi yıldızların transferinde pay sahibi olan Kutlualp, "Dostlar alışverişte görsün diye transfer yapılmaz. Yönetim kesinlikle doğru yolda. Kılı kırk yarıyorlardır. Yoksa şu anda 3 liralık malı 10 liraya almak istersen, 5 oyuncu bile alırsın" diye konuştu.

En iyi stoper

Lugano’nun dünyanın en iyi stoperi olduğunu iddia eden Kutlualp, son 4 yıldaki transferlerin meyvalarını verdiğini belirterek, şöyle konuştu: "Eğer Christoph Daum’u ikna edebilseydik, Lugano geçen yıl gelebilirdi. Bence Lugano önümüzdeki yıldan itibaren ortaya koyacağı performans ile taliplerini artırır. Taraftar olarak bize düşen sabırlı olmak. Yönetimin üzerinde bazılarının beklediği baskıyı kurmamalıyız."

Maçtan 3 saat önce alınan oyuncular hatırladığına işaret eden Kutlualp, "Çok iyi bir oyuncuyu Ağustos’ta alamıyorsan, Ocak’ta alırsın. Pazarlıkların uzun sürmesi mali disiplinle ilgili. 100. yılda bize gelip de bizde sönecek yıldız transferini yapmak yanlıştır. Bizde yıldız olmaya devam edecek veya bize geldikten sonra yıldız olacak futbolcu alınmalı. Bu bağlamda Roberto Carlos’un olmaması Fenerbahçe için daha hayırlıdır" dedi.

Zico, Rijkaard gibi

Zico’nun gelişinin Rijkaard’a benzediğine değinen Kutlualp, Barcelona’nın hocasının da eski ünlü bir oyuncu olduğunu ancak göreve başlarken bazılarının dudak büktüğünü hatırlatarak, "Camia için 100. yıl ne kadar önemli ise, 101 ve sonraki yıllar da önemlidir. 3 milyona alınacak bir futbolcuya 7 milyon vererek, ileri yılları zora sokmak doğru olmaz. Transfer döneminin Dünya Kupası’na denk gelişini de gözardı etmemeliyiz" diye konuştu.

Kaynak : Hürriyet

[Hamza]

Lugano erken gelecek !

--------------------------------------------------------------------------------


 

Lugano erken gelecekFenerbahçe’nin yeni transferi Lugano, Mısır maçında oynamayarak İstanbul’a daha erken gelecek. Fenerbahçe’nin yeni transferi Lugano, Sao Paolo’nun Copa de Libertadores finalinde İnternacional takımı ile yapacağı maç sonrası direkt olarak İstanbul’a getirilecek.

Uruguay Milli Takımı Hocası Oscar Washington Tabárez, Lugano’nun 19 Ağustos’ta Mısır Milli Takımı ile oynayacağı hazırlık maçı kadrosundan Sao Paolo kulübünün isteği üzerine çıkartıldığını duyurdu. Taberez, bu isteğin Lugano’nun Libertadores Kupası sonrası Fenerbahçe ile sözleşme imzalamak üzere Turkiye’ye gitmesi üzerine alındığını açıkladı. Lugano ise, gazetecilere tam bir centilmenlik dersi veriyor. Brezilyalı ve Uruguaylı gazetecilerin ısrarla Fenerbahçe konusundaki sorularını cevaplamayan Lugano, "Şu anda ekmeğini yemeye devam ettiğim bir kulüpte final maçına çıkmak üzere iken bana Fenerbahce’yi sormanız kulübüm Sao Paolo’ya haksızlık ve hakaret olur" yorumunda bulundu.

İnternacional ile 16 ağustos’ta oynanacak final maçı sonrası sarı-lacivertlı kulübe transferi ile ilgili açıklamalarda bulunacağı belirtilen Lugano, "Şimdi Sao Paulo var. Önümüzdeki günlerde ise Fenerbahçe olacak. Formasını henüz giymediğim bir kulüple ilgili görüş belirtmem centilmenliğe aykırı olur" dedi.

Milliyet

[Hamza]

Lugano Ve Oliviera Resmen AÇiklaniyor

--------------------------------------------------------------------------------


 

Sporseverlerin transferlerini ilk Radyospor’da duyduğu Lugano ve Oliviera Dinamo Kiev maçının ardından resmen duyurulacak. Sarı-Lacivertli ekibin 3 Ağustos’ta UEFA’ya bildirdiği iki futbolcunun ne zaman geleceği de açıklanacak.

Şampiyonlar Ligi üçüncü ön eleme maçında Ukrayna’nın Dinamo Kiev takımıyla karşılaşacak Fenerbahçe, bu maç sonrası da bu iki ismi kamuoyuna resmen açıklayacak.

R. Oliveira Kimdir?

26 yaşındaki forvet 2004 Copa America ve 2005 Konfederasyon Kupası’nın kazanan Brezilya Milli Takımı’nda forma giydi. 11 kez Brezilya Milli Takımı formasıyla sahaya çıkan oyuncu 3 gol attı.

Oliveira 2003-2004 yılında Valencia’da oynarken hem lig hemde UEFA Kupası şampiyonluğu yaşamıştı.

Real Betis’de 87 maçta 39 gol kaydeden Oliveira 2005 yılı Kasım ayında sakatlandı.. Sağ diz bağlarının kopması sonucu 6 ay sahalardan uzak kalan Ricardo Oliveira R. Betis tarafından toparlanması amacıyla Sao Paolo’ya kiralandı...

Oynadığı maçlar ve attığı goller:

2001 - 2002 : Associação Portuguesa de Desportos (Brezilya) 24/13
2002 - 2003 : Santos Futebol Clube (Brezilya) 34/22
2003 - 2004 : Valencia CF (İspanya)17/3
2004 - 2006 : Real Betis (İspanya) 87/39
2006 - : São Paulo Futebol Clube (Brezilya) 12/4
Brezilya Milli Takımı 11/3

Elde ettiği başarılar

2003- Copa Libertadores’de turnuvanın en iyi golcüsü seçildi.
2004 - Brezilya Milli Takımı’nda ’Copa America’da görev yaptı..
2004 - Valencia ile La Liga şampiyonluğu yaşadı.
2004 - Valencia ile UEFA Kupası şampiyonluğu yaşadı.
2005 - Brezila Milli Takımı ile Konfederasyon Kupası’nda görev yaptı.
2005 - Real Betis ile Copa del Rey (İspanya Kral Kupası) şampiyonluğu

Lugano kimdir?

Geçtiğimiz sezon da Fenerbahçe’nin gündeminde olduğu iddia edilen Lugano, 2 Kasım 1980’de Uruguay’ın Canelones şehrinde doğdu. 188 cm boyunda ve 84 kg ağırlığındaki 26 yaşındaki Urugaylı milli futbolcunun takma adı ise Tota. Mükemmel hava hakimiyeti ve sağlam bir oyun stili olduğu belirtilen Lugano, Brezilya’nın Sao Paolo takımında oynuyor. Sao Paolo’dan önce Plaza Colonia ve Club Nacional’da oynayan Diego Lugano, 2005 yılında Sao Paolo ile, Campeonato Paulista, Copa Libertadores de América ve FIFA Kulüpler Dünya Kupası’nı kazandı. Evli olan Lugano’nun, Nicolas adında bir oğlu var

[Hamza]

FenerbahÇe MaÇi Öncesİ GenÇler’de Sikinti

--------------------------------------------------------------------------------


 

Fenerbahçe maçı hazırlıklarını sürdüren Gençlerbirliği’nde, tam kadroyla yapılan sabah antrenmanında tatsız bir olay yaşandı.


Teknik direktör Mesut Bakkal, yan toplardan gelen ortalarla yapılan gol çalışması sırasında, istediklerini gerçekleştiremeyen Engin Baytar’ı idmandan çıkarttı. Engin’e ceza veren Bakkal, genç oyuncuya ilk önce tam sahada hafif koşu, ardından yan toplardan gol çalışması yaptırdı. Engin daha sonra da tüm arkadaşları antrenmanı bitirmelerine karşın tam sahadaki koşusunu sürdürdü.
Engin’in idmandan çıkışı sırasında bir taraftar, Mesut Bakkal’a ’’Kameraları gördü, artistlik yapıyor’’ diyerek laf atınca, basın mensuplarının uyarısı sonrasında genel menajer Cem Onuk, güvenlik görevlisi aracılığıyla taraftarı tesislerin dışına gönderdi.

-FENERBAHÇE’Yİ İZLEYECEKLER-

Hazırlıklarını bu akşam yapacağı idmanla sürdürecek Gençlerbirliği’nde, teknik direktör Mesut Bakkal, çalışma öncesinde Dinamo Kiev-Fenerbahçe maçının ilk yarısını futbolcularıyla birlikte izleyecek.
Kırmızı-siyahlı futbolcular, akşam antrenmanına saat 19.45’te başlayacak.

-ALİ CANSUN BİLMECESİ-

Ücretinin iyileştirilmesi konusunda yönetimden istekte bulunan, ancak verilen yeni ücreti de kabul etmeyen Ali Cansun’un, Antalyaspor ile görüştüğü bildirildi.
Genel menajer Cem Onuk, konuyla ilgili olarak AA muhabirine yaptığı açıklamada, ’’Ali Cansun’un Antalyaspor ile anlaşma imzalayacağı yönünde bir haber geldi, ancak kulüp bazında resmi bir görüşme yok. Biz kulüp olarak futbolcunun bonservisini belirledik. Demek ki futbolcuyla anlaştıklarına göre, bonservisini de ödeyeceklerdir’’ diye konuştu.

[Hamza]

 Kiev ilk 11miz

--------------------------------------------------------------------------------


 

Rüştü, Appiah, Ümit, Tuncay, Tümer, Aurelio, Can, Önder, Alex, Serkan, Anelka

[Hamza]

Wc KaĞit Fabrİkalarinda Son Durum..

--------------------------------------------------------------------------------


 

WC KAĞIT FABRİKALARINDA
SON DURUM..



EVET KİRLİ İTTHEFUCK IN LİGİ BAŞLADI.KAĞIT FABRİKALARI TAM KAPASİTEYE GEÇTİ .NEDENMİ ?? .... ))


SEN ! ERCİYESSPOR VE BAZI FUTBOLCULARI...
FAZLA YAPACAK BİRŞEYİNİZ YOKTU ZATEN...
6 NIZA YAPTINIZ!!!!

SEN ! HAKEM EFENDİ DEMİRLEK...
FAZLA YAPACAK BİR ŞEYİN KALMAMIŞTI..APPİAH A KIRMIZI KART ÇIKARDIN PEKİ RAKİP FUTBOLCU ÖPÜCÜKMÜ VERDİKİ APPİAH A ONA ÇIKARABİLECEĞİN KART YOKTU ??

ERCİYESLİ FUTBOLCULAR HER POZİSYONDA
FUTBOLCULARIMIZA ÇİFT DALARKEN SEYİRCİNİN MUHTEŞEMLİĞİNDEN GÖZLERİN YAŞARDI ONUN İÇİN GÖREMEDİN BİLİYORUM...

AMA OLMADI BE AYNEN GEÇEN SENE GİBİ...
KARTLAR VÜCUDUNUN ARKA TARAFINDAKİ YUVARLAK KIVRIMLARININ ARASINDA KALDI ÇIKARTAMADIN.DİLERİM SEZON SONUNA KADAR O DELİKLERDEN ÇIKMAZDA AMELİYATA MECBUR KALIR,TRİBÜNLERDE SÖYLENEN İ.NE HAKEM SÖZÜ REEL HAYATTA GERÇEK OLUR..

SENDE 6 NA YAPTIN....
SOYSUZ FEDERASYON SANA HİÇ GELMEYELİM DAHA MAÇA 2 SAAT VARKEN PEŞİNEN 6 NA YAPMAYA BAŞLADIN...

YAYINCI KURULUŞ ! SEN DAHA KİRLİ LİGİN BAŞLAMADAN 6 NA YAPMAYA BAŞLAYIP BİZLER İÇİN TÜRLÜ YALAKALIKLAR YAPMAYA BAŞLADIN..YOK AMA ÖYLE İŞTE BÖYLE SENİ KABIZ EDECEĞİZ KABIZ...YAPTIKLARIN VE YAPAMADIKLARIN İÇİNDE PATLAYACAK...

VE SİZLER !!! ASIRLIK ÇINARLARI GAYRİ MEŞRU BİRANLIK ZEVK İÇİN DEVİRİP YIKAN KİRLİ İTTİFAKIN VELED-İ ZİNA ÇOCUKLARI !!!

NE OLDU ?

SİZLER DAHA İLK HAFTADAN 6NIZA YAPMAYA BAŞLADINIZ!!!

GELECEKTE BİRGÜN GELECEK !!!!

ORDA BURDA DEĞİL KADIKÖYDE 6 NIZA YAPACAKSINIZ.....

İŞTE BÖYLE KAĞIT FABRİKALARIDA TAM KAPASİTE ÇALIŞMAYA BAŞLAYIP LİGE HAZIR OLDUKLARINI GÖSTERMİŞ OLDU..

ALLAH BİZE BU FABRİKA ÜRÜNLERİNİ GEREKLİ OLMAYAN HALLER DIŞINDA KULLANMAK NASİP ETMESİN )))


SONSUZA KADAR YAŞA F E N E R B A H Ç E ! ! !

[Hamza]

Sabır..

--------------------------------------------------------------------------------


 

Yıllar yılı hatırladığım Fenerbahçe Taraftar profilinde değişmeyen tek bir Unsur var,o da Sabırsızlık:Kulüp yapımızın Temelinde mi?Logo'muzdaki Sıcakkanlılıktan mı ,yoksa Renklerimizde ki ''Asalet''sembolü olmuş Lacivertin İflah olmaz Dürtüsündenmidir bilinmez.Bir muamma ve ayrı bir Tez konusu olmuştur hep benim için.Rakiplerimizin 15 ve 20 yıllara varan Şampiyon olamama sendromunu yaşamadığımız ve her fenerli olan 10 kişiden ortalama sekizinin Takımın en Şaşaalı ve parlak döneminde kendini taraftar saflarında görmesi mi acaba bizi bu denli sabırsızlığa iten etken diye hep bu olgu üzerinde odaklanmışım.Her gelen yönetimin kendinden bir önceki yönetime Rüştünü ıspat etme egosu ya da mevcut yönetime karşı durabilecek bir oluşuma karşı Alternatifsizliği kitlelere kabul ettirme Hegamonyası belkide Taraftar profilinde ''Hep iyi..Daha da iyi''felsefesini hissettirerek Alternatiflere de en iyi alternatif teşkil etmesi açısından bu Sabırsızlığa çanak tutmuştur.Rakiplerin ( Eziklerin )takımlarını günübirlik ve göreceli olarak desteklediği normal şartlarda,Fenerbahçe taraftarının Takımını ölümüne ve Hayatının her zerresinde varolma tutkusuyla sevdiği zeminde eşit olmayan şartlar meydana gelmesi de o derece de Anormal bir sevginin tezahurudur(sonucudur)olsa gerek.Başarının bir an evvel koşulsuz gelmesi ve bunun sonucunda oluşan Mutlu tablonun her daim baki kalmasını istemek Futbolun hatta yaşamın doğasına ne kadar aykırı olsada bunu Kabullenmemek Fenerbahçe taraftarı olmanın verdiği ayrı bir Haz ve aynı zamanda sıkıntıdır.İşte tam da bu noktada sabırsızlık eylemi kendini negatif bir şekilde göstermektedir.Bu akşam oynanan ve mağlubiyetimizle sonuçlanan maç için yapılan yorumlara bakıpta bu sabırsızlığımızdan sıyrılmak için yapacağımız yegane hamle yine sabırla bezenmiş bir umut çiçeğinin etrafında kümelenmektir.Bu o kadar zor olmasa gerek.Bizi biz yapan ve bizi diğerlerinden ayıran en önemli unsurda buradan geçmektedir.Aksini savunmak ve eyleme dökmek bizi öteki Eziklerin saflarına dahil edecektir.Bizi biz yapan o ince Nüansı çok iyi sezgileyip bu doğrultuda hareket etme zorunluluğumuz vardır.Bunu yakaladığımız an,yazımın başında da belirttiğim o tek olumsuzluğu Yani Sabırsız olmayı bertaraf ederek Layık olduğumuz daha iyi ve güzel günleri görmememiz için hiç bir sebep kalmayacaktır.

[Hamza]

 D.Kiev F.Bahçe'yi eli boş gönderdi

--------------------------------------------------------------------------------


 

Böyle üzücü bir haberi vermek istemezdim.23 Ağustostaki rövanşı mutlaka almamız lazım.

Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turunda Dinamo Kiev ile deplasmanda karşılaştı. İlk dakika içinde yenik duruma düşen F.Bahçe bir ara skoru eşitlese de sahadan yenik ayrıldı.

Futbolda Avrupa Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turu ilk maçında Dinamo Kiev, Fenerbahçe'yi sahasında 3-1 yendi.

Stat: Valery Lobanovski

Hakemler: Darko Ceferin xx, Andrej Kokolj xx, Milan Kogej xx (Slovenya)

Dinamo Kiev: Shovkovskiy xxx, Rebrov xxx (Dk. 62 Milevsky xx), Sabliç xxx, Correa xxx, Rincon xxxx, Shatskikh xxx, Gusiev xxx (Dk. 78 Belkevich x), El Kaddori xxx, Yussuf xxx, Rodrigo xx, Markoviç xx

Fenerbahçe: Rüştü x, Serkan x, Can xx (Dk. 80 Servet x), Önder x, Ümit xx, Appiah x, Aurelio xx, Alex x, Tümer x (Dk. 72 uğur xx), Tuncay x, Anelka x (dk. 72 Semih x)

Goller: Dk. 1 ve 67 Rincon, Dk. 83 Yussuf (Dinamo Kiev), Dk. 48 Aurelio (Fenerbahçe)

Sarı Kartlar: Dk. 35 Appiah, Dk. 44 Ümit (Fenerbahçe), Dk. 85 Sabliç (Dinamo Kiev)

Kırmızı Kart: Dk. 75 Serkan (Fenerbahçe)

1. dakikada Rincon ceza alanına girerken, topu Rebrov'a çıkardı. Rebrov'un şutunda kaleci Rüştü'den dönen topu iyi izleyen Rincon, yakın mesafeden topu filelere göndererek, takımını 1-0 öne geçirdi.

5. dakikada Anelka'nın ceza alanında Appiah'a çıkardığı topun gelişine bu futbolcunun yaptığı vuruşta, top yandan auta çıktı.

14. dakikada Gusiev'in ceza alanının 1-2 metre dışından attığı sert şutta topu, kaleci Rüştü son anda parmaklarıyla dokunarak kornere çeldi.

24. dakikada Correa'nın şutunda, savunmanın arasından geçerek kale önünde bekleyen Gusiev'in ayağına gelen topu, bu futbolcu ıskalayınca meşin yuvarlak direğin dibinden auta gitti.

30. dakikada Gusiev'in ara pasında ceza alanında topla buluşan Sabliç'in yerden vuruşunda, kaleci Rüştü'yü geçen top direğin dibinden auta çıktı.

36. dakikada Appiah-Tuncay-Tümer paslaşmasında topla en son buluşan Tümer'in kaleye çapraz pozisyonda attığı şutta, savunmaya çarpan topu daha sonra savunma oyuncuları uzaklaştırdı. Karşılaşmanın ilk yarısı, Dinamo Kiev'in 1-0'lık üstünlüğüyle tamamlandı.

48. dakikada Alex'in ceza alanı sağ tarafından kullandığı serbest atıştan ceza alanına gönderdiği topu Aurelio, altıpasta kafayla filelere göndererek, skoru 1-1 yaptı.

67. dakikada Correa'nın sol taraftan kullandığı köşe atışından ceza alanına gönderdiği topu uzak direkte Rincon kafayla ağlarla buluşturdu ve takımını yeniden 2-1 üstünlüğe taşıdı. 75. dakikada 2. sarı kartını gören Fenerbahçeli Serkan, kırmızı kartla oyun dışında kaldı.

82. dakikada Correa'nın pasında topla buluşan Gusiev'in yakın mesafeden sert şutunda, topu kaleci Rüştü kornere çelerek büyük bir tehlikeyi önledi.

83. dakikada El Kaddori'nin ceza alanına ortaladığı top savunmaya çarparak Yussuf'un önüne düştü. Bu futbolcunun topun gelişine yaptığı sert vuruşta, kaleci Rüştü'nün müdahale ettiği meşin yuvarlak, üst direğe çarparak ağlarla buluştu ve Dinamo Kiev maçta 3-1 üstünlük sağladı.

90. dakikada Aurelio, topu göğsüyle Appiah'ın önüne bıraktı. Bu futbolcunun sert şutunda, top yan ağlarda kaldı. Karşılaşmayı Dinamo Kiev 3-1 kazanarak, 23 Ağustos'ta İstanbul'da yapılacak rövanş maçın için büyük bir avantaj yakaladı.