İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - YuRY

457
OYUNSİTENİZ TEAM CUP / TURNUVA FORMATI VE GENEL KURALLARI
« : 06 Haziran 2007, 22:25:23 »
OYUNSİTENİZ TEAM CUP FİFA 07 TURNUVASİ FORMATİ VE KURALLARI AŞAĞİDAKİ GİBİ OLACAKTİR ;


1. TURNUVA PLAY – OFF USÜLUNE GÖRE 16 KATILIMCIDAN OLUŞACAKTIR.

2. EŞLEŞMELERDE 2 + 1 SİSTEMİ YANİ 3 MAÇ YAPILCAKTIR , 2 MAÇI ALAN BİR ÜST TURA ÇIKACAKTIR.

3. TURNUVADA BİRİNCİ TURDAN YENİLEN TAKIMLAR TURNUVADAN ELENMİYECEKLERDİR, TURNUVADA YENİLENLER İLE DEVAM EDECEKLERDİR , AMA İKİNCİ YENİLGİDE İSE TURNUVADAN ELENCEKLERDİR , TURNUVADA BİRİNCİ TURDAN ELENENLER İLE KAZANLARDAN ŞAMPIYON OLAN KİŞİLER MAÇ YAPACAKTIR VE ŞAMPIYON BELLİ OLCAKTIR.


4. TURNUVADA BU ŞEKİLDE TOPLAM 5 AYRI TURNUVA YAPILCAKTIR.

5. YAPILACAK 5 TURNUVA İÇERİSİNDEN BAŞARILI OLANLAR YÖNETİM KURULU TARAFINDAN SEÇİLECEKTİR

6. BESTFİFA DA AYNI TURNUVA DÜZENLENCEĞİ İÇİN TAKIMLARIN SADECE BİR SİTEDE KATILMA HAKLARI VARDIR .

7. YAPILACAK 5 TURNUVA SONUCUNDA BASARILI OLARAK SEÇİLEN ARKADASLAR İSTANBULA GELECEKLERDİR.BU YÜZDEN İSTANBUL'A GELEMİYECEK OLAN ARKADASLAR KATILAMAZ !!!


TURNUVALARDAKİ GENEL KURALLAR ;

1. KENDİ SAHANDAN Q+W KULLANMAK YASAKTIR(A SERBEST),
2. ROKET ŞUT A+D YASAK,
3. MAÇLARDA FAULLU OYNAMAK YASAK,
4. SANTRADA BAŞLAR BAŞLAMAZ GERİYE TEK BİR PAS ATMAK MECBURİ,
5. KORNERDEN DİREK GOL ATMAK KESİNLİKLE YASAK,
6. KALECİDEN UZUN TOPLA GOL ATMAK YASAK(Q+W,"A").



TURNUVAMIZIN FORMATİ VE KURALLAR İLE İLGİLİ AKLINIZA TAKILAN TÜM SORULARİ BU TOPİC ALTİNDA SORABİLİRSİNİZ



458
BEYLER KISA SÜRE BU TURNUVA İPTAL

GEREKLİ AÇIKLAMA YAKINDA

ne demek iptal korsan , açiklamani bekliyoruz hemen ?!

OYUNSİTENİZ TEAM CUP
Uluslararası yarışmalara katılcak Fifa Team kuruyoruz. Takımdaki kişilere Sponsorlarımızdan süpriz hediyeler.

var yaw daha önemli bende görevliyim görevimi yapıyorum ve 5 adet eleme yapcaz sitede ve bizim siteden seçilcekler her siteden va bestfifa vs.

459
FİFA 07 MEYDAN OKUMA MEKANI..! / ZAFER KAZANANLAR
« : 06 Haziran 2007, 21:01:59 »
Meydan okumaların sonuçlarını burda paylaşıyoruz. Maclarını kazananlar burda yendıklerı kısılerle beraber yazılacak


lütfen sadece sonuçları yazılsın tbr ler vs. sözler olmasın

460
FİFA 07 MEYDAN OKUMA MEKANI..! / MEYDAN OKUMA BÖLÜMÜ
« : 06 Haziran 2007, 21:00:33 »
Fifa07'dE kendine güvenen üyelerimiz bu topic altindan istediği üyeye meydan okuyabilirler. Meydan okuma esnasinda tartışmalar mutlaka olacaktır ama kesinlikle küfür , aşağilama ve hakarete izin verilmeyecektir



BEYLER İSME GÖRE MEYDAN OKUMAYA GEREK YOK SİZ MEYDAN AOKUYORUM YAZIN CVP VERİLİR  ;)

461
SİTE TANITIMLARI / Site Tanıtım Kuralları
« : 06 Haziran 2007, 10:17:04 »
- Tanıttığınız site crack,serial,warez gibi hiç bir illegal içerik barındırmayacak.
- Tanıtım yaptığınız konu başlığında 'işte alemin en kral sitesi','böyle site görmediniz','bu siteye bakın' gibisinden acıklama içermeyen bir baslık olmayacak.Sitenin linkini başlığa yazmanız en makbulüdür.
- Forum kuralları bu bölüm içinde geçerli.Konu başlığında ve içeriğinde tamami ile büyük harfler kullanılmayacak,
- Konu içerisinde verdiğiniz adresin başına http:// getirmeyi unutmayın.Yoksa sistem siteye direkt ulaşımı engelleyecektir.
- Her site için bir tek başlık acılacak.Tekrar tekrar acmanın anlamı yok.Actıgınız konu ilgi cekerse gelen mesajlarla üstte duracaktır zaten.

Yukarıdaki kurallara uymayan konular hiç uyarı olmaksızın silinecektir.Sonra benim konum nerde demeyin.Bu bölümde aynı sekilde iki ihlalden sonra forumdan uzaklastırma cezaları verilecektir.Bir de ricam OYUNSİTENİZ'in arkadasından konusan bazı ezik büzük siteler reklamlarını yapmasınlar burda ...

462
Önemli not : Linklerde görünen rapidşhare adresindeki ş lerin s yapılması gerekmektedir.




----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------




 


 

http://rapidşhare.com/files/4769034/HI-RES_by_dtd.part1.rar.html
http://rapidşhare.com/files/4751489/HI-RES_by_dtd.part2.rar.html
http://rapidşhare.com/files/4755509/HI-RES_by_dtd.part3.rar.html
http://rapidşhare.com/files/4757002/HI-RES_by_dtd.part4.rar.html






----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------



High Resulation Music Clipart

 
 

http://rapidşhare.com/files/4762369/Clipart_Music_by_dtd.part1.rar.html
http://rapidşhare.com/files/4757435/Clipart_Music_by_dtd.part2.rar.html





----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------




 

http://rapidşhare.com/files/3793029/ODB_by_DTD.part1.rar.html
http://rapidşhare.com/files/3795640/ODB_by_DTD.part2.rar.html





----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------



Yüksek Kalite Backround ve Texture Resimleri (120 HQ Images)

 

372 MB


http://rapidşhare.com/files/3712202/Backgrounds_and_Textures_by_dtd.part01.rar.html
http://rapidşhare.com/files/3771008/Backgrounds_and_Textures_by_dtd.part02.rar.html
http://rapidşhare.com/files/3850614/Backgrounds_and_Textures_by_dtd.part03.rar.html
http://rapidşhare.com/files/3754161/Backgrounds_and_Textures_by_dtd.part04.rar.html
http://rapidşhare.com/files/3759194/Backgrounds_and_Textures_by_dtd.part05.rar.html
http://rapidşhare.com/files/3841756/Backgrounds_and_Textures_by_dtd.part06.rar.html
http://rapidşhare.com/files/3764978/Backgrounds_and_Textures_by_dtd.part07.rar.html
http://rapidşhare.com/files/3708211/Backgrounds_and_Textures_by_dtd.part08.rar.html



----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------




 
205 MB

http://rapidşhare.com/files/3775414/BX_107_Medical_Perspectiv_by_dtd.part1.rar.html
http://rapidşhare.com/files/3780053/BX_107_Medical_Perspectiv_by_dtd.part2.rar.html
http://rapidşhare.com/files/3780053/BX_107_Medical_Perspectiv_by_dtd.part2.rar.html
http://rapidşhare.com/files/3784516/BX_107_Medical_Perspectiv_by_dtd.part3.rar.html
http://rapidşhare.com/files/3788227/BX_107_Medical_Perspectiv_by_dtd.part4.rar.html
http://rapidşhare.com/files/3789660/BX_107_Medical_Perspectiv_by_dtd.part5.rar.html

463
GERİ DÖNÜŞÜM KUTUSU / UNIX SHELL SCRIPTING
« : 06 Haziran 2007, 09:48:56 »
Merhaba arkadaşlar,
Unix altında shell programlamaya geçmeden önce Unix ve Uinix komutları hakkında biraz bilgi edinelim. Şimdiden herkese kolay gelsin 


UNIX:


UNIX işletim sistemi bir ağ işletim sistemidir. Birden çok bilgisayar aynı anda bu işletim sistemini kaynaklarını paylaşmak için kullanabilir. UNIX işletim sistemi kullanan herkesin özel bir kullanıcı adı Username yada Login vardır. Kullanıcı adı account olarak da anılır.

UNIX işletim sistemi genellikle güçlü bilgisayarlarda kullanılmaktadır. UNIX felsefesinin temelinde, bir bilgisayarın birden fazla kullanıcı arasında paylaşılması; ya da bir kullanıcının aynı anda birden fazla iş yapmasına olanak sağlamak yatmaktadır. Bu nedenle, UNIX altında kullanılacak bilgisayarın, kaynaklarının birden fazla iş arasında paylaşılması durumunda performansını kabul edilebilir düzeyde tutabilecek güçte olması gerekmektedir. Bilgisayar teknolojisindeki gelişmeler, donanımları hızla güçlendirmekte ve ucuzlatmaktadır; bunun doğal sonucu olarak da, UNIX işletim sistemi denetiminde kullanılan bilgisayarların sayısı hızla artmaktadır.

UNIX İşletim Sistemi, bilgisayar bilimcilerinin ‘çok kullanıcılı’ (multi-user) ve ‘çok işli’ (multi-tasking) adını verdikleri çalışma koşullarını sağlar. Bir başka deyişle; UNIX altında çalışan bir bilgisayarı, birden fazla kullanıcı birbirlerinden bağımsız olarak ve aynı anda kullanabilirler. Bu birlikte kullanım sırasında, bilgisayarın kaynaklarını (merkezi işlem birimini, ana belleğini (RAM), disk-teyp gibi yan bellek birimlerini, yazıcılarını) paylaşırlar. UNIX, kaynakların kullanımını, paylaşımdan kaynaklanan performans düşmelerini en aza indirgeyecek şekilde düzenlemeye çalışır. Bu tür paylaşımlar, donanıma yapılan yatırımı bir miktar azaltacağı için bir kazanç unsurudur. Yan bellek paylaşımıysa kayıtlı veri ve programları da paylaşmak demektir ki; bu da değeri oldukça yüksek başka bir kazançtır. Bir kullanıcının aynı anda birden fazla iş yapabilmesi de bir başka kolaylıktır. Bilgisayarınızda uzun bir iş başlattığınızı varsayalım; ancak bu iş, her bir kaç dakikada bir sizin klavyeden müdahale etmenizi gerektirsin. Bu durumda, bu uzun işi başlatıp yemeğe gidemezsiniz. Tek iş düzeninde kullanım için tasarlanmış bir işletim sistemi kullanıyorsanız (MS-DOS gibi), söz konusu programın yaptığı iş tamamlanıncaya kadar bilgisayarın karşısında oturmak zorundasınız. Eğer bu işi UNIX altında çalışan bir bilgisayarda yapıyorsanız, uzun programınız bir yandan işinizi yaparken, siz öte yandan (gene aynı ekran ve klavyeyi kullanarak) bir başka iş yapabilirsiniz.


UNIX'le TANIŞMA


UNIX işletim sistemi ile çalışan bir bilgisayarı kullanabilmek için sahip olmanız gereken üç şey vardır :
a) UNIX altında çalışan bir bilgisayara bağlı bir TERMİNAL’e (ekran+klavye) erişim yetkisi,
b) UNIX altında çalışan bu bilgisayara erişim hakkınızın anahtarı olan ‘kullanıcı hesabınız’ (user account),
c) Eğer yeni başlıyorsanız; bol miktarda sabır. 
Bu üç özelliğe sahip olduğunuzu varsayarak devam edelim.
Terminalinizi açınız.
Bir kaç saniye içinde ekranda
login :
mesajını görmeniz gerekir. (Bazı terminallerde bu mesajı görebilmek için bir kaç kez ENTER (ya da RETURN) tuşuna basmanız gerekebilir). Bu mesaj, bilgisayarın, daha doğrusu UNIX’in, kendinizi tanıtmanızı istediğini
belirtmektedir. Her UNIX kullanıcısının bir adı olmalıdır. Bu ad, kullanıcılara sistem yöneticisi görevini üstlenmiş olan bilgisayar uzmanları tarafından verilir. Bu mesaja yanıt olarak klavyeden kullanıcı adınızı girmeniz ve ENTER tuşuna basmanız gerekir. Kendi adınızı veya rastgele bir ad girmenizin bir yararı olmayacaktır. UNIX, sadece daha önceden kendisine tanıtılmış olan kullanıcı isimlerini kabul edecektir. Eğer bir kullanıcı adınız yoksa sistem yönetici account ı tarafından size bir user tanımı yapılması gerekmektedir.
(Bunu unix komutlarında göreceğiz)

Geçerli bir kullanıcı adınız olduğunu varsayarak devam edelim...
login :admin
ENTER tuşuna basmanızla birlikte
Password :
mesajıyla şifrenizi girmeniz istenecektir.

***Unix'te şifrenizi girerken ekranda şifreniz ***** şeklinde dahi olsa görünmez. Böylece şifre konusunda (kaç karakter olduğu vs) max. güvenlik sağlanmış olur.

***UNIX işletim sisteminde büyük harf - küçük harf farkı ÇOK önemlidir.

***UNIX işletim sistemi ile yapmakta olduğunuz işi tamamladığınızda ve terminalin başından ayrılacağınız zaman
% logout komutunu vermeyi unutmamalısınız. Bu komut, UNIX ile bağlantınızı kesecektir; ve terminal bir sonraki kullanıcıyı bekleme konumuna geçecektir. ( login : )

Ben Kimim?
İlk bakışta çok anlamlı değilmiş gibi görünen bu soru UNIX dünyasında zaman zaman sorulması gereken bir sorudur. Eğer kullandığınız UNIX bilgisayarı büyük bir bilgisayar ağının bir parçasıysa ve siz bu ağ üzerinden bir çok bilgisayara ulaşabiliyorsanız ve bu değişik bilgisayarlardaki kullanıcı isimleriniz (user-id) farklıysa; uzun çalışma seansları sırasında, o anda geçerli olan kullanıcı kimliğinizi şaşırabilirsiniz.
Hemen
% whoami ******BSD UNIX’lerde (bu arada % işareti komuttan bağımsızdır. Çalışılan kabuğu gösterir)
% who am i ******SV5R4 UNIX’lerde
komutunu verip, UNIX’in sizi o anda hangi kimlikle tanıdığını öğrenebilirsiniz. Özellikle sistem yöneticileri, zaman zaman başka kullanıcıların kimliğine bürünme gereksinimi duyarlar ( bu işi su - switch user komutuyla yaparlar).
Bir o - bir bu kullanıcı kimliğine büründüklerinde de bazen şaşırmalar olur. Böyle bir durumda hemen whoami komutunu vererek o andaki kimliklerini öğrenebilirler.

Başka Kimler Var?

UNIX işletim sistemi altında çalışan bilgisayarların, bir anda birden fazla kullanıcı tarafından kullanılabileceğini belirtmiştim. İsterseniz, şu anda bilgisayarı sizden başka kullanan kimse var mı, onu öğrenelim. Bunun için
vermeniz gereken komut:
% who

% who
admin tty01 Jan 12 15:12
hakan tty03 Jan 12 10:09
root console Jan 11 23:40
%
Yukarıdaki örneğe göre, şu anda bilgisayarı paylaşan 3 kişi olduğunuz anlaşılıyor. Diğer ortaklarınızın isimleri hakan ve root. Hakan 3 numaralı terminalin, root ise ana terminalin (konsol) başında oturuyor. hakan 12
Ocak günü saat 10:09 da login etmiş; root ise bir gün önce gece yarısına doğru çalışmaya başlamış. Eğer, root gerçekten dün geceden beri çalışıyorsa mesele yok; ama eğer gece eve gitmiş ve giderken logout komutunu vermemişse önemli bir güvenlik hatası yapmış demektir.

***UNIX kullanıcılarının isimleri genellikle kullanıcıların gerçek kimliklerini yansıtacak şekilde seçilir. Sistem yöneticisi; bir kullanıcı tanıtımı yaparken, kullanıcı hesap ismi yanısıra, bu kullanıcının bilgisayardaki kaynaklara erişim yetkilerini de tanımlar. Ancak, UNIX işletim sisteminde adı hiç bir zaman değişmeyen
ÖZEL bir kullanıcı vardır. Bu kullanıcının adı, root sözcüğüdür. Adı root olan kullanıcı HER ŞEYİ YAPMAYA YETKİLİDİR. İstediği dosyayı siler, yaratır, yerini ve içeriğini değiştirir vs. vs. Bu kullanıcıya “süper kullanıcı” (super user) adı da verilir. Eğer bir UNIX bilgisayarına root kullanıcı olarak erişme hakkınız varsa (yani root şifresini biliyorsanız), gerekmedikçe bu isimle login etmeyiniz. Yapacağınız hatalar sisteminizi çalışmaz hale getirebilir. UNIX işletim sistemi, root isimli kullanıcının yaptığı işi çok iyi bildiğini varsayıp, hiç bir uyarıda
bulunmaksızın verilen komutları yerine getirir. (her şeyi sil komutu dahil!)

464
Son yıllarda satış rakamları iyice artan dizüstü bilgisayarların yapılan ön görülere göre 2011 - 2012 yıllları arasında masaüstü bilgisayarların yerini almalarının kuvvetle muhtemel olduğunu daha önceki haberlerimizde belirtmiştik. Yapılan bu projeksiyonlara katılmayanların en büyük dayanağı ise dizüstü bilgisayarların güncelleştirme konusunda sıkıntılı olmalarıydı. Yani kullanıcıların aldıkları dizüstü bilgisayarları zaman geçtikçe günün koşullarına adapte edememe sorunları gösteriliyordu. Ama bu sorun kısa bir süre içerisinde ortadan kalkacak gibi. Zira dünyanın en büyük donanım üreticilerinden Asus'un yeni dizüstü bilgisayarı C90S neredeyse tüm komponentlerinin değiştirilebilmesi ile dizüstü bilgisayarlara bu konuda da masaüstü kardeşleri ile rekabet edebilme fırsatını kazandırıyor.



Asus C90S'in en önemli özelliklerinin başında mobil işlemci yerine bildiğimiz masaüstü pc'ler için hazırlanan standart Core 2 Duo işlemcileri kullanması gösteriliyor. C90S sahip olduğu LGA775 soketiyle Intel'in 1.86GHz ( E6300) - 2.66 GHz (E6700) işlemcilerine destek vermekte. Asus'un yeni dizüstü bilgisayarı C90S'de masaüstü işlemci kullanmasının en önemli sebebi olarak daha ucuza daha hızlı işlemci kullanımının sağlanabilmesi gösteriliyor. Çünkü bugün Intel'in mobil platformda en iddialı işlemcisi olan T7600 (2,33GHz) 630$'a satılırken aynı hatta daha yüksek hızda çalışan E6600 (2,4GHz) 300$ civarı fiyat ile alınabiliyor. İşlemci konusunda bir önemli detayda hız aşırtma konusunda. Asus her ne kadar resmi destek veya garanti vermese bile dizüstü bilgisayarın hız aşırtma konusunda da belli bir potansiyele sahip olarak geleceği altı çizilen detaylar arasında yer alıyor.



İşlemci gibi kullanıcıların daha sonra güncelleyebileceği donanımlardan bir diğer ise ekran kartı. Gelen bilgilere göre, Asus C90S üzerinde Nvidia'nın MXM Type II modülünü kullanıyor. Açıkçası grafik çözümünde firmanın nasıl bir yol izleyeceği şu an için net değil ama yine gelen bilgilere göre, Asus çok büyük bir ihtimalle DirectX 10 destekli bir grafik çözümünü kullanarak C90S'i DirectX 10 ekseni etrafında lanse edecektir. Burda asıl merak edilen sorun ise Asus'un yeni dizüstü bilgisayarı C90S'i Mayıs ayının ortalarına doğru piyasaya sürme gibi bir hedefi olduğu belirtiliyor. Açıkçası o zamana kadar Nvidia mobil DirectX 10 gpu'larını hazırlayabilecek mi hep birlikte göreceğiz. Ama işlemci gibi ekran kartının da değiştirilebilir olması son kullanıcı açısından güzel ve önemli bir haber.

Haberimize konu olan C90S modelinin üzerinde Intel'in 945P yonga seti kullanılırken Asus bu konudaki iddiasını yaz aylarında çıkarmayı planladığı daha gelişmiş model olan C90P ile göstermeyi planlıyor. Zira C90P modelinde Asus'un Intel'in yakında piyasaya çıkması beklenen kod adı "Bearlake" olan yeni yonga setlerineden birini kullanması bekleniyor. Bu ne avantaj getirecek derseniz DDR-3 desteği gelecek diye cevap vermemin bile yeterli geleceğini düşünüyorum. Tabi yeni yonga seti paketinde daha da geliştirilmiş güney köprüsü ile arttırılmış genişleme olanakları ve gelişmiş entegre ses özelliği de kullanıcılara sunulacak. Ayrıca Asus C19S üzerinde yüksek kalitede 15,4-inç ekran kullanılırken devam etmesi beklenen serinin daha sonra çıkacak modellerinde 17 ve 19-inç'e geçiş planları da yok değil.

 

Anakartın diğer özelliklerinden de bahsetmek gerekirse, özellikle entegre dijital tv kartı, 2.0MP (CMOS) kamerası, parmak izi okuyucusu, e-sata desteği, Bluetooth, 802.11n gibi özelliklerinin yanı sıra Blu-Ray ve HDMI 1.3 destekleri ile Asus C19S Play Station 3'e de bir açıdan selam vermiyor değil. Belirtelim Blu-Ray dışında dizüstü bilgisayarın HD-DVD opsiyonunun olabileceği de belirtiliyor. Tabii yazılım tarafında Windows Vista'yı da unutmamak gerekiyor. Temel hedef kitlesi oyuncular olan bu yeni dizüstü bilgisayar hatta bilgisayar konsepti geleceğe yönelik dizüstü bilgisayar akımı konusunda adeta öncü model statüsünde diyebiliriz. Yine belirtmekte fayda var, Asus'un bu özel seri ile ilgili çok ciddi planları olduğu ve çift grafik işlemciyle 4 çekirdekli işlemci kullanan modellerin de seriye katılmalarının firmanın hedefleri arasında olduğu belirtiliyor.



Batarya süresi ve fiyatı konusunda net bir bilgi bulunmayan Asus C90S'in önümüzdeki ay içerisinde raflardaki yerini alması beklenirken açıkçası bu modelin ülkemize gelip gelmeyeceği şu an için bilinmiyor.

465
Toyota'dan araçlara yönelik alkol kontrol sistemi

Ülkemiz herhangi bir sıcak savaşın içinde değil, terör faaliyetleri eskisine göre çok çok daha az, çok şükür kıtlık ve açlık bilinen ve bilinmesi istenilen rakmalara göre, ülke huzuru açısından sıkıntı yaşatacak bir seviyede değil. Ama tüm bunlara rağmen her yıl ülkemiz binlerce vatandaşını trafik kazalarında kaybediyor. Peki neden? Hepimiz yada birçoğumuzun bildiği gibi alkollü araç kullanımı her yıl ama her yıl binlerfe kişinin canını almakta. Üstelik bu rakamlar tüm yapılan caydırıcı çalışmlara rağmen, farklı kurumlar farklı beyanlarda bulunsa bile artarak çoğaldığı biliniyor. Öncelikle alkolün etkileri üzerine yapılmış ve yayınlanmış bazı bilimesel çalışmaların ortaya koyduğu göstergelere kısaca bir göz atalım.

Bilimsel araştırmalar alkolün hiç bir seviyesinin sürücülük için güvenli olmadığını göstermektedir. Bütün ülkeler yasal alkol limitini belirlerken konuyu tıbbi, psikolojik ve sosyal yönüyle değerlendirerek bir karara varmakta, belli bir riski kabul ederek bu limitleri belirlemektedirler. Motorlu araç sayısının artmaya başladığı 1900'lü yılların ilk dönemlerinde, hızla oluşan trafik kurallarının yanı sıra, giderek alkollü sürücülük için de önlem alma ihtiyacı hissedilmiştir. Başlangıçta bu sınırın ne olması gerektiği ve nasıl ölçüleceği konusunda sorunlar yaşanmışsa da dünyada özellikle konuyu inceleyen bilimsel çevrelerin görüşü her zaman kan-alkol sınırının daha da aşağıya çekilmesi yönünde olmuştur. Bir başka deyişle yasal limitin altında olmanın sadece trafik cezasını engellediği, ancak can güvenliğini garantilemediği kabul edilmektedir. Alkolün etkileri açısından yaş, cinsiyet, sürücülük deneyimi gibi bazı faktörlere bağlı olarak bireyler arasında farklılıklar görülmekteyse de, bunlar güvenli sürücülüğü garantileyecek kadar büyük farklar olmadığı gibi, tartışmalı sonuçlar olarak değerlendirilmektedirler. Bununla birlikte genel olarak araştırmalar 0.2 promil düzeyinden itibaren alkol düzeyi arttıkça sürücülük üzerinde olumsuz etkilerinin de arttığı yönünde birleşmektedir. Bu sınır kimi ülkeler tarafından kabul edilmiş bulunmaktadır. Ülkemizde ticari araç sürücüleri ve kamu hizmetinde çalışan sürücülerin alkollü olarak trafiğe çıkmaları tümüyle yasaklanmış, diğer sürücüler içinse yasal sınır olarak bir litre kanda yarım gram alkole eşit olan, 0.50 Promil belirlenmiştir. Bu halk arasında yanlış bir biçimde "yüzde elli alkollü olmak" diye ifade edilmekte, hatta bunun mümkün olduğu sanılmaktadır. Bu tümüyle yanlış bir bilgidir. Bu yanlışlık genellikle promil değerinin nasıl hesaplandığının iyi bilinmemesinden kaynaklanmaktadır.

Promil hesabında alkolün ağırlığı, kanın ise hacmi dikkate alınarak bir orantı kurulur. Örneğin 0.50 promil 100 mililitre kanda 50 miligram alkol bulunduğunu gösterir ve buradan gidilerek, 50:100=0.50 promil kabul edilir. Ağırlığı hacme oranlamak matematiksel olarak çok mantıklı değilse de, karmaşık ve çok küçük sayılarla uğraşmak zorunda bırakmadığı için tercih edilen bir ifade biçimidir. Eğer hacim oranları dikkate alınacak olursa, 0.50 promilin gerçekte kanda %0.025 oranında alkole eşit olduğu (on binde 2.5 !) görülür. İnsan vücudu yüzde elli alkol oranı bir yana, %0.5 oranında alkole bile (binde 5 ya da bir litre kanda 4 gram alkol bulunması) tolerans göstermekte çok zorlanır, hatta bu düzeydeki kan-alkol oranı pek çok kişide ölüme yol açar.

ALKOLÜN VÜCUT VE DAVRANIŞLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
ÖLÇÜM DEĞERİ VÜCUT VE DAVRANIŞ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
0.2 Promil ruh halinin değişmesi, vücut ısısında hafif bir yükselme, davranışlar üzerindeki kontrolün azalması
0.5 Promil belirgin bir gevşeme, dikkatin azalması, koordinasyon ve muhakeme bozukluğunun başlaması. YASAL SINIR
0.8 Promil koordinasyon, algı ve muhakemede belirgin bozulma, tepki zamanının, kendini kontrol etme becerisinin zarar görmesi
1 Promil sarhoşluk belirtileri, muhtemel mahcup edici davranışlar, bir an neşeli bir an üzgün olmak gibi ruh halinde gidip gelmeler
1.5 Promil ayakta durma, yürüme ve konuşmada güçlük çekme, denge ve koordinasyonun kaybedilmesi, belirgin olarak sarhoşluk hali
2 Promil ağrı ve diğer fiziksel duyumların azalması, ağlama ve gülme arasında gidip gelmek gibi belirgin duygusal tutarsızlıklar 
3 Promil reflekslerin azalması, bilinçte bulanıklık, pek çok kişide bilinç kaybı

Peki teknoloji alkol kullanımı sonuca vuku bulan ölümlü trafik kazalarının önüne geçebilmede insalığa yardımcı olabilir mi? Son gelen bilgiere göre Toyota, alkollü araç kullanımının önüne geçebilecek önemli bir teknolojinin çalışmalarında artık son noktaya gelmiş durumda. Dünyanın en büyük 2. araç üreticisi ki birinci sıraya oturabilmek içinde ciddi çalışmaları olan Toyota, üzerinde çalışmalarını devam ettirdiği, 2009 yılında tüm arçalarında kullanmaya başlamayı düşündüğü sistem ile aracı kullanacak kişinin alkol alıp almadığını tespit eden, tespit sonrasında ise motoru kapatan önemli bir teknoloji üzerinde çalışıyor. İlk etapta opsiyonel olarak arçalarda kullnılacak sistem, üretim maliyetlerinin düşmesine paralel olarak tüm araçlarda kullanılmaya başlanacak.

Özellikle araç içinde başta direksiyon olmak üzere belli noktalara koyulacak sensörler ile kullanıcıların kan akışlarındaki alkol miktarı, araç kullanıcısının ter örnekleri üzerinden analiz edilecek. Buna ek olarak yine araç içine yerleştirilmesi düşünülen kameralar vasıtası ile kullanıcıların araç kullanımı sırasındaki dengeleri takip edilmesi hedefleniyor. Bu takip ile birlikte, özellikle odaklanma sorunu yaşayan şoförlere yönelik olarak araç otomatik olarak hızını düşürebilecek. Ayrıca hız kesmenin yanında gerekli durumlarda motorda kapatılabilecek. Sistemin çalışma prensibi hakkında henüz çok detaylı bilgiler verililyor ama Toyota'nın dışında başta Nissan olmak üzere bazı diğer büyük üreticilerinde ter ve nefes örneklerinden alkol analizi yapabilecek hassas sensörlerin araç içi yerleşimine ve kullanımına yönelik olarak ciddi çalışmalar yaptıklar belirtiliyor.

Unutmayın, Güvenli alkol limiti yoktur en doğrusu, hiç alkol almadan araç kullanmaktır

466
Ati ve Nvidia arasındaki grafik pazarına yönelik sıkı rekabet bilindiği gibi son dönemde yonga seti tarafına doğru da kaymıştı. İki firma da gerek AMD gerekse Intel işlemcilere yönelik en performanslı yonga seti çözümlerini üretmek için zaten aralarında var olan rekabeti daha da tırmandırmışlardı. Fakat AMD'nin ATi'yisatın almasına paralel olarak her iki firmanın konumları da değişti. Öncelikle ATi tarafına bakarsak, firma Intel için son ve en performanslı yonga seti olan RD600'ü piyasaya sürdü ve bundan sonra Intel işlemcilere uygun yeni bir yonga seti piyasaya sürmesi beklenmiyor. Yüksek performanslı yonga setlerinin yanında ATi'nin daha ekonomik yonga setlerini Intel kendi alt çözümlerin de kullanmaktaydı. Fakat AMD'nin devreye girmesi ile birlikte Intel'de alt çözümler için SIS'i devreye soktuğunu açıkladı. Nvidia'nın durumu ise aslında geleceğe yönelik bazı belirsizlikler taşıyor. Şu an için bu tür haberler yalanlansa bile 2009 yılına kadar Nvidia'nın Intel tarafından satın alacağı dedikoduları yüksek sesle konuşulmasa bile sektör içinde tartışılan konular arasında yer almakta.



Özellikle nForce serisi yonga setleri ile ciddi başarı yakalayan Nvidia, bu başarısını yeni modeller ile sürdürme niyetinde. Firmanın geçtiğimiz Kasım ayında pazara sunduğu nForce 600 serisi yonga setleri, şu an Intel'in Core 2 Duo "Conroe işlemciler için en iyi çözümlerden birisi konumda. Bunun yanı sıra firma AMD'nin QUAD FX platformu için çıkardığı nForce 680a SLI yonga seti ile de bu alanda alternatifsiz olarak yoluna devam ediyor. Son gelen bilgilere göre Nvidia, entegre grafik işlemciye sahip iki yeni yonga seti üzerinde çalışmakta. Firmanın üzerinde çalıştığı MCP73 ve MCP79 yonga setleri iddialı özellikleri dikkat çekiyorlar.

Nvidia'nın önümüzdeki yılın 2. çeyreğinde piyasaya sürmeyi planladığı MCP73 yonga seti, sahip olduğu GeForce 7300 tabanlı, DirectX 9.0c ve Shader Model 3 destekli entegre grafik işlemcisi ile oldukça iddialı. Son dönemde firmaların, entegre grafik işlemcilerin performanslarını arttırmaya yönelik çalışmaları da dikkatlerden kaçmıyor. Intel'in sırf bu operasyon için grafik kartı üretim safhalarında görev almış deneyimli mühendisler aradığı, AMD'nin ise yeni yonga seti RS690 ile ATi'nin Radeon X700 gpu'sunu yonga seti üzerindeki yer darlığından dolayı iş hattı sayısı yarıya düşürülmüş olsa bile entegre olarak kullanıcıların hizmetine sunuacak olması önemli. Nvidia'nın MCP73'üne geri dönersek, yonga seti sahip olduğu grafik işlemci ile bu alanda ilk defa teoride değil pratikte oyun oynama yeteneğini kullancılara sunacak gibi. Tabii birçok kişinin aklına DirectX 10 vakti gelmişken DirectX 9 niye ki gibi sorular da gelebilir. Fakat bahsettiğimiz çözümlerin ekonomi sınıfı olduğunu ve DirectX 10 destekli oyunlarında 2007'nin 2. yarısı ile birlikte yavaş yavaş yaygınlaşmaya başlayacağını unutmamak gerekiyor. Ayrıca grafik çözümü HDMI ve HDCP desteği de sunacak. Nvidia'nın PureVideo teknolojisi sayesinde donanımsal video hızlandırma özelliği de yeni yonga seti ile gelen özellikler arasında.

MCP73 sadece sahip olduğu entegre grafik çözümü ile değil diğer özellikleri de oldukça iddialı geliyor. Yonga seti öncelikle tek parça olarak tasarlandı. Bu sayede kuzey ve güney köprüsü ve her iki köprüyü de soğutma dertleri ortadan kalkmış olacak. Yonga seti ayrıca 80nm üretim teknolojisi ile TSMC tarafından üretilecek. 1066MHz fsb desteğinin yanı sıra Gigabit Ethernet, yüksek tanımlı ses, 4 adet SATA, 1 PATA, 3 PCI-E x1 ve 10 USB 2.0 gibi genişleme olanaklarına da sahip olacak. Bu noktada MCP73'ün ciddi anlamda sorun yaşatabilecek iki problemi bulunuyor. Bunlardan ilki, yonga setinin vereceği PCIe x8 desteği. Aslında PCIe x16 desteğinin olmaması bir yere kadar kabul edilebilir, zira bu yonga seti sahip olduğu güçlü grafik işlemci ile kullanıcılara harici bir ekran kartı takma ihtiyacı yaşatmayabilir. Fakat altı çizilen en önemli sorun ise yonga setinin verdiği tek kanal DDR2 bellek desteği. Özellikle yonga seti ile birlikte Intel'in yeni nesil güçlü Core 2 işlemcilerinin kullanılacağını düşündüğümüzde çift kanal bellek desteğinin temel özellik olarak yonga seti ile birlikte gelmesi gerekirdi.Firma önümüzdeki aylarda MCP73 yonga setinin ilk örneklerini gün yüzüne çıkarmayı 2007 yılının 2. çeyreği ile birlikte de seri üretime geçmeyi planlıyor.



Nvidia asıl bombayı ise 2008 yılı ile birlikte patlatmayı hedefliyor. Firmanın GeForce 8 tabanlı DirectX10 destekli entegre grafik işlem ünitesine sahip olması beklenen yeni yonga seti MCP79. Bu yonga seti konusunda henüz çok net bilgiler bulunmamasına rağmen DirectX 10 destekli entegre grafik işlem ünitesine, 1333MHz fsb'ye ki bu sayede yeni nesil Core 2 işlemciler ile de uyumlu olması beklenebilir, ayrıca MCP73 gibi tek kanal bellek mimarisine sahip olması bekleniyor. Ne tip bir bellek desteğine sahip olacağı konusunda çok net bir bilgi yok zira DDR3'lerin de önümüzdeki yıl yavaş yavaş yaygınlaşmaya başlayacak olması açıkçası bu konudaki beklentileri arttırıyor. Yeni yonga setinin en dikkat çeken unsurlarında birisi de üretim teknolojisi. MCP79 büyük bir ihtimalle TSMC tarafından 55nm üretim teknolojisi ile üretilecek. Zira DirectX 10 destekli MCP73'ün çözüüne göre nispeten daha kompleks sayılabilecek entegre grafik işlemcinin yonga seti üzerine kaplayacağı yer de düşünüldüğünde 55nm geçiş bir nevi zorunluluk halini alıyor. MCP79'un entegre grafik çözümü de PureVideo teknolojisi sayesinde donanımsal video hızlandırma özelliğine sahip olacak. Üstelik MCP73'e göre daha yüksek çözünürlük desteği ile birlikte. Nvidia MCP79'un ilk örneklerini 2007 yılının 2. yarısı içinde seri üretime ise 2008'in başında geçmeyi planlıyor.

Özellikle nForce yonga setleri ile AMD'nin Athlon64 işlemcilerine yönelik pazarda % 61'lik dev pay ile lider olan Nvidia, anlaşılan aynı başarıyı Intel platformuna da taşıma niyetinde. Zaten sektörde araştırmaları ve yerinde analizleri ile bilinen Mercury Research firmasının 2006'nın 3. çeyreğine yönelik hazırladığı "PC Processors and Chipsets: Market Strategy and Forecast" raporuna göre Nvidia şu an dünyanın en büyük 2. yonga seti üreticisi konumunda. Firma eğer liderlik koltuğu için şansını denemek istiyorsa AMD işlemciler için gösterdiği yonga seti başarısını Intel tarafına da yansıtmalı. Bu açıdan nForce 600 serisi, Nvidia adına önemli bir adım. Öte yandan Ati'nin de RS7xx yonga seti serisi ile birlikte DirectX10 tabanlı entegre grafik çözümlerinin kullanımına geçme niyetleri var. Son gelen bilgileri göre de Ati ve Nvidia'ya ek olarak, entegre grafik çözümü pazarında lider olan Intel'in de DirectX 10 tabanlı yeni modeller üzerinde çalıştığı belirtiliyor. Anlaşılan önümüzdeki yıl yaşanması beklenen işlemci rekabetine paralel olarak, yeni yonga setleri arasında da kıyasıya bir mücadele yaşanacak. Özellikle entegre çözümlerde daha çok özelliği, daha yüksek performans ve ileriye dönük daha fazla genişleme olanağını en uygun fiyata sunacak olan pastadan en büyük payı kapacaktır.

467
Ürettim kalitesi ve farklı tarzıyla barebone sistemlerle ismi özdeşleşmiş bir üretici olan Shuttle, oyun severlere ve performans ihtiyacı hat safhada olan profosyonellere yönelik tasarladığı XPC serisi barebone sistemlerinin son üyesi SDXi ile yine çok konuşulacağa benziyor. El ile çizilen alev desenli siyah kasası, standart seçeneklerinde Crossfire modunda 2 adet X1950Pro 256MB PCIe ekran kartı içermesi, işlemci ve ekran kartlarının kapalı devre su soğutma ile soğutuluyor olması Shuttle XPC SDXi'nin ilgi çekici özelliklerinden sadece bir kaçı...

 

Shuttle XPC SDXi (1337)'nin standart donanım bileşenleri; Intel Core 2 Duo E6600 işlemci, Intel 975X / ICH7-R çipset taşıyan Crossfire uyumlu anakart,2x1GB Crucial Ballistix PC2-5300 667MHz DDR2 bellek, 250GB SATA 7200RPM 16MB tampon bellekli sabit disk, 2 adet crossfire modunda bağlanmış ATI Radeon X1950 Pro 256MB ekran kartı, yerleşik dijital çıkışa sahip 7.1 ses kartı, 1Gbit ethernet, Çift katman18x DVD yazıcı (+ ve - uyumlu), Windows Media Center Edition 2005 işletim sistemi, Copperhead Anarchy TORQ Red fare + Eclipse Backlit Keyboard TORQ Red olarak belirlenmiş.

Fakat kullanıcı bu standart bileşenlerle sınırlı tutulmuyor. Eğer isterseniz standart bileşenlerle 3450$ fiyat etiketi taşıyan bu sistemi her biri için ek ücret ödeyerek; Intel Core 2 Extreme QX6700 2.66GHz Quad Core işlemci, 4x1GB Crucial Ballistix PC2-5300 667MHz DDR2 bellek, 2 x 150GB WD Raptor 10000RPM 16MB tampon bellekli SATA disk, Nvidia Geforce 8800GTX 768MB ekran kartı, Creative Sound Blaster Live 24-bit 5.1 kanal harici ses kartı, Logitech z5500 ses sistemi gibi bileşenlerle özelleştirebiliyorsunuz. İşin ilginç kısmıysa Shuttle'ın tüm bu donanım bileşenlerinin stabil bir şekilde çalışabilmesi için 400Watt bir güç kaynağını yeterli görmesi.

 

Shuttle, XPC SDXi'nin sessiz olabilmesi için elinden geleni yapmış. Kasada işlemci ve ekran kartları kapalı devre su soğutma sistemiyle soğutulmaktalar. Kapalı devre denmesinin nedeni; bu tip yerleşik su soğutma çözümlerinde yalıtım olabildiğince iyi yapılarak suyun buharlaşıp sistem dışına çıkmasının önüne geçiliyor olması. Böylece sistemde dolaşan su eksilmediğinden, kullanıcın belli periyodlarla sisteme su eklemesine gerek kalmıyor.

Shuttle, SDXi'nin su soğutma sisteminin performansını arttırmak için sistemi 6 adet peltier ile desteklemiş. Son zamanlarda peltier'i soğutma sistemlerinde oldukça sık görmeye başladık. Taşınabilir buz dolaplarında da kullanılan peltier'in çalışma mantığından kısaca söz etmek gerekirse üzerinden akım geçtiğinde bir tarafı ısınırken, diğer tarafı soğuyan seramik bir levha. Soğutma sistemlerinde peltierin soğuyan kısmı donanım bileşenini soğutmak için kullanılırken, ısınan kısmı hava veya su soğutma çözümleri ile soğutulmakta.



Tabii sistemin su ile soğutuluyor olması hiç fan taşımadığı anlamına gelmiyor. Shuttle XPC SDXi'de su soğutma sisteminin radyatöründeki fanlar da dahil olmak üzere kasa içerisindeki bütün fanlar ve su soğutmayı desteklemek amacı ile yerleştirilen peltierlerin çektikleri güç ortam sıcaklığına göre kontrol altında tutuluyor. Fanların hangi sıcaklık aralıklarında hızlanıp / yavaşlayacakları veya peltier güç oranları ayrıca kullanıcı tarafından da kontrol edilebiliyorlar.



SDXi'nin kasası ve donanım bileşenleri yanısıra klavye ve faresi de oldukça özel. Kasa ile uyum sağlaması için el işi alev deseniyle bezenmiş siyah Saitek Slim Exlipse klavye ve 2000 dpi Razer Copperhead Anarchy Red fare ile gelen sistem, sistem bileşenlerinin yanında çevre birimleriyle de en yüksek oyun deneyimini hedeflemekte.

Standart donanımı ile 3450$, eğer quad core işlemci 8800GTX gibi son model donanımlarla özelleştirirseniz de 6000$'ın üzerinde bir fiyat etiketine ulaşabilen SDXi, lan partilerde ana sunucu çökse dahi hem sunucu görevini hem de oyun bilgisayarı işini aynı anda görebilecek yeterlilikte tam bir cep herkülü. Shuttle XPC SDXi, bir barebone sistemin donanımsal özelliklerinin hangi limitlere kadar varabileceğinin bir göstergesi.

468
İşlemci arenasındaki yarış hız kesmeden yoluna devam ediyor. AMD ile Intel arasındaki rekabet her geçen gün farklı bir boyut kazanıyor, bu sebeple zaman zaman biz bile onların hızına yetişmekte zorlanabiliyoruz. Takip edenler bilir AMD'nin Athlon64 işlemcileri ile birlikte elde ettiği ciddi ivmelenme son döneme kadar etkisini oldukça belli ediyordu. Fakat bir süredir işlemci tarafında Intel tekrar eski günlere dönüş sinyali verircesine etkisini arttırmaya başladı. Bunda firmanın 65nm üretim sürecine giren ilk firma olması, Core 2 Duo işlemcileri ile ciddi başarı elde etmesi, 4 çekirdekli (Quad-Core) işlemcilerini piyasaya sürmesi ve 45nm üretim sürecine geçiş hakkında ilk sinyalleri vermesi etkili oldu diyebiliriz. Fakat kısa bir süredir AMD tarafında da ciddi bir hareketliliğin başladığı dikkatlerden kaçmıyor.



AMD uzun bir sürecin ardından 5 Aralık tarihinde, ürün gamının ilk 65nm üretim teknolojisi ile üretilen işlemci modellerini piyasaya sürmesiyle başlayan hareketlilik, fiziksel olarak 4 ayrı çekirdeğe sahip olan Opteron işlemciler ile devam edecek gibi. Bilindiği gibi Intel bir süre önce kod adı Kentsfiled olan 4 çekirdekli işlemcisini piyasaya sürmüştü. Intel'in 4 çekirdekli QX6700 işlemcisi için aslında işlemcilerin 7950GX2'si bile denebilir. Zira Nvidia'nın çift ekran kartını tek yapı üzerinde piyasaya sürmesinden sonra Intel'den mantık olarak benzer bir yol izleyerek ve iki adet Core 2 Duo E6700 işlemcisini tek pakette buluşturarak çekirdek sayısını 4'e çıkarmayı başarabildi. Gerçi Intel'in sunucu tarafındaki işlemcileri ile yeni Opteronları mukayese etmek gerekir ama bu noktada AMD ilk etapta farkını ortaya koyma çabasında. Firma gün yüzüne çıkardığı 4 doğal çekirdeğe sahip soket F formundaki yeni Opteron işlemcileri ile bu alanda etkili olma peşinde.

Gelen ilk bilgilere göre AMD, 4 çekirdekli Opteron işlemcileri ilk etapta 3 farklı kategori altında pazara sunacak. Sadece 68 watt ile düşük güç tüketimi konusunda iddialı olması beklenen Opteron 8000/2000HE modelleri 1.9GHz ve 2.0GHz hızlarında piyasaya sürülmesi bekleniyor. 68 watt'lık güç tüketimi oldukça iyi bir değer olarak gözlerden kaçmıyor. Zira bugün Kentsfiled 130 watt'lık tolam güç tüketimine sahip. Yine Intel'in Core 2 Duo "Conroe" serisi çift çekridekli işlemcilerininde 65 watt'lık güç tüketimine sahip olduğunu düşündüğümüzde bu modelin gücü daha net ortaya çıkıyor. Firmanın üzerinde çalıştığı diğer 4 çekirdekli Opteron modelleri ise Opteron HE 8000/2000, 8000/2000 SE, Opteron 1000, Opteron 1000SE.



Belirtilen modeller arasında sadece Opteron 1000 ve 1000SE modelleri soket AM2+ formunda hazırlanacak. Diğer modeller ise soket F yapısını kullnacaklar. Yine soket F Opteronlar DDR2-667MHz DDR2 bellek desteğine sahipken, soket AM2+ modeller DDR2-800MHz bellek desteği ile birlikte gelmekteler. Yine soket AM2+ destekli 4 çekirdekli Opteron işlemciler, yeni soket mimarisinin getirisi olarak 2,5 kat arttırılmış HT veri yoluna sahip olcaklarının altı çiziliyor. Duyurulan tümyeni 4 çekirdekli Opteron işlemciler ortak noktaları sahip oldukları 2MB Level 2 ve 2 MB Level 3 paylaşımlı bellek miktarları. İşlemcileri bibirinden ayıran temel farklılıklar ise, frekans değerleri ve toplam güç tüketimi konusunda.


Tablo HKEPC sitesinden alınmıştır

AMD Intel'in ataklarına uzun süre sessiz kaldıktan sonra yavaş yavaş toparlanmaya başladı. Gerçi her ne kadar Intel'in 65nm üretim teknolojisi ile ürettiği ilk Pentium D işlemcilerin üretimini sonlandırma döneminde AMD'nin ilk 65nm üretim teknolojisi ile üretilen işlemcilerini duyurması eleştiriler alsa bile firma adım adım yeni mimarisine sahip işlemcileri için sona yaklaşıyor. Bu noktada firma zaten son dönemde oldukça güçlü olduğu sunucu tarafında, düşük güç tüketimine sahip 4 çekirdekli Opteron işlemciler ile daha da iddialı olacaktır. Hatta soket AM2+ formatındaki 4 çekirdekli Opteronların aynı Opteron 1xx serisinde olduğu gibi masa üstü platformlara gelme ihtimali de olabilir. AMD 4 çekirdekli yeni Opteron işlemcilerini 2007 yılının 2. çeyreği ile birikte piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Anlaşılan iki firma arasındaki rekabet 2007 yılını en azından donanım tarafından işlemcilerin yılı yapabilir. Hep birlikte bekleyip göreceğiz.