1002
« : 05 Haziran 2008, 06:07:08 »
Fenerbahçe’de 6 yıl forma giydi. 5 yıl kaptanlık yaptı. 3 şampiyonluk yaşadı. Sağ ayağı ile sol bek oynadı. 182’si lig olmak üzere, 291 maçta 12 gol, 44 asist ile ayrıldı. Sarı lacivertli kulübün tarihinde en çok Avrupa Kupası maçı oynayan futbolcu oldu. Son maçında gol attı ve omuzlarda sahayı gözyaşları ile terketti. O artık lejyoner. Daum’un takımı Köln ile Bundesliga’ya çıktı. Kemer’de ailesiyle birlikte tatil yapan Ümit Özat, röportaj için Hürriyet’i seçti.
Avrupa’da oynayabilecek genç isimler var mı?
"Gökhan Gönül Avrupa’nın her takımında oynar. Real Madrid de buna dahil. Bu benim görüşüm. Gökhan’ın yanında Arda da her takımda oynar. Genç oyunculardan Mehmet Topal, Oftaş’tan İlhan ve Giray, Denizli’den Giray, Ankaragücü’nden Gökhan, Kayseri’den Mehmet Eren beğendiğim isimler. Fenerbahçeli İlhan Parlak da çok yetenekli bir oyuncu."
Almanya’da ilk yılın kolay oldu mu?
"İlk başta her şey çok zordu. Yeni şehir, yeni arkadaşlar, yeni bir din, farklı yemekler, farklı futbol. Topun havada olduğu, ikili mücadele ağırlıklı, futboldan çok fizik güce dayalı bir oyun kurgusu olan lig. İlk iki üç ay çok zor geçti.
Lige iyi başlangıç yaptık. Üç aylık sakatlık dönemi yaşadım. Devre arasını Antalya’da geçirdik.Son 4 haftamız İngiliz haftası gibiydi. Çarşamba, pazar, çarşambada üçte üç yaparak Bundesliga’ya çıkmayı başardık.
Türk futbolcusu yetenek olarak Avrupa’dan fazla, ama ne kadar üst seviyede olursanız olun, kültür ve mantalite açısından gerideyiz. Ben profesyonelliği üst seviyede yaşadığım halde bu sıkıntıyı çektim. Bir dil bir insan. Keşke çok genç yaşta yabancı dil eğitimini alabilseydim."
Carlos’lu F.Bahçe’yi nasıl buldun?
"Türkiye’de her şeyin cevabı hazır. Üç ay önce Ümit, Tuncay ile olmuyor diyenler, Avrupa’da yetersizdi diyenler, bugün Roberto Carlos, Ümit’in yerini dolduramadı yorumunu yapıyorlar. Ne o zaman söylediklerine aldırış ettim, ne de şimdi ediyorum. Çünkü olaya bireysel bakmamak gerek. Neticede karar mercileri bir şeyleri yapıyor ise, getiri ve götürü onlara aittir.
Fenerbahçe’nin bu sezon şampiyon olamaması direkt bir-iki isme bağlanmamalı.Şu bir gerçek ki, Roberto Carlos çok daha fazlasını vermeliydi. Ama gerek sakatlığı, gerek uyum süreci bakımından gelecek yıl daha iyisini verebilir diye düşünüyorum. Normalde Fenerbahçe’nin Avrupa’daki görüntüsüyle Türkiye’de haftalar önce şampiyonluğunu ilan etmesi gerekiyordu."
Fener’le Köln arasındaki fark?
"Köln ile Fenerbahçe kulüp yapısı itibarıyla inanılmaz birbirine benziyor. İkinci Lig’de olmamıza rağmen her maçımızı biz de 50 bin kişiye oynuyoruz. Bir galibiyette güneş açıyor, Olumsuz sonuçta ise karamsarlıklar oluyor. Tüm bunlar iki camianın büyük hedeflerinden kaynaklanıyor."
F.Bahçe gerçekten bir cumhuriyet mi?
"Büyük bir hayaldi benim için Fenerbahçe forması. Bu hayalime 25 yaşında kavuştum. G.Birliği’nde çok genç yaşta kaptanlık şerefine ulaştım. Fenerbahçe’ye geldikten 14 ay sonra kaptan oldum. Bu benim için onurların en büyüğü oldu. Ayrılırken söylediğim gibi adam gibi geldim adam gibi gittim. Bu yorumu kendim yapmıyorum. O günlerde tüm ülke benim futbolculuğumu ve kaptanlığımı takdir etti. Allah’ım bana jübile niteliğindeki son Ankaragücü maçında gol atma şerefini verdi. En büyük ödülü de Fenerbahçe taraftarı verdi. Fenerbahçeli unvanımı ömrümün sonuna kadar gururla taşıyacağım. O camiaya layık olmak için her şeyi yapacağım."
Deivid’de yanılmadım
"Futboldan biraz anlayan Deivid’in kalitesini bilir. Aynı şeyi Kezman için de söylerim. Ancak yanında uzun bir oyuncu olmadan başarılı olamaz."
Sezon başında Deivid için söylediklerin doğru çıktı. Bu yorumu neden yaptın?
"Deivid ile bir yıl birlikte oynadım. Her gün beraberdik. Şöyle düşünmek gerek. İki gün uyku düzenin bozulsa bile rahatsız olursun. Başka bir kıtadan gelen insan, hiç tanımadığı, kültürünü bilmediği farklı bir toplumda kolay adapte olmaz. Yetenek her yerde aynıdır. Futboldan biraz anlayan, Deivid’in kalitesini bilir. Ben ve Tuncay takımdan ayrıldıktan sonra gittiğimiz kulüple de kısa bir süre uyum sorunu yaşadık. Ama şu bir gerçek ki, Türkiye’deki yabancılar çok daha rahat koşullarda çalışıyor. Aynı şeyi Kezman için de söylerim. İyi bir futbolcu ama yanında uzun bir oyuncu olmadan verimli olamaz. Kezman’ın başarısızlığı sistemden kaynaklanıyor. Avrupa’nın önemli takımlarında oynadı. Bu kariyeri boşuna yapmadı."
Fatih Terim seni izledi mi?
"Carlos ile ilgili soruda da bu tür konular karar mercilerinin tercihidir cevabını verdim. Getirisi, götürüsü kendilerine aittir. Hiçbir hoca bindiği dalı kesmez. Enteresan olan bir şey var. Çağrılmadığım hangi dönem olursa olsun, hep şahısların konuşulmaması gerektiğini, geçmişte bizim hizmet ettiğimizi, bugün de başka arkadaşların çağırıldığını vurguladım. Yorum yapmanın oradaki arkadaşlara saygısızlık olacağını söyledim. İnsanlar anlamak istediği gibi anlıyor. Şu var ki, hiçbir dönemde A Milli Takım tercihleri bu kadar eleştirilmedi. Burada da daha sağduyulu olmak lazım. Geçmişte de Ersun hocayı rahat bırakmadılar. Neticede bu ülkemizin milli takımı. Varsak varlığımızla, yoksak da manevi dualarımız ile birlikte olmalıyız."
Aurelio ile sorunum yok
Marco Aurelio için yaptığın yoruma tepki almıştın. Sözlerin yanlış mı anlaşıldı. Bir daha bu konuyu açabilir misin?
"Sözlerimi yanlış anlamak isteyenler yanlış anladı. Ben her zaman Aurelio’nun adam gibi adam olduğunu ve A Milli Takım’da başarılı olacağını söyledim. Yine söylüyorum. O gün sorulan bir soruyu cevapladım. 70 milyondan bir Aurelio çıkaramadık dedim. Bunun neresi yanlış. Alt yapıya önem verilmesini, kendi öz çocuğumun milli forma için hazırlanmasını vurguladım. 1923’ten bu yana bu ülke bir tane UEFA Kupası, bir de Balkan Kupası kazanmış. O kadrolara bakın, Galatasaray’ın UEFA ve Süper Kupa’yı aldığı dönemde 20 yabancısı mı vardı? Baktığın zaman bir yıl içinde 14-15 Türk oyuncu başarıda pay sahibi oldular. Yabancı olarak Taffarel, Hagi, Popescu vardı. Bunların kalitesini kim tartışabilir. Capone, Marcio vardı ama temel olarak Hagi, Taffarel ve Popescu takımın en büyük silahlarıydı. Böyle yabancılar gelecek ise, bunlara Alex de dahil. Uche, Appiah gibi. O zaman yabancı serbest olsun.
7 yabancılı Fenerbahçe, 20 yabancılı Sevilla’yı yendi. Bir yabancılı Galatasaray ise 7 yabancılı Fenerbahçe’yi yendi. Demek ki kaliteli oyuncuyu bulmak gerek. Yerli veya yabancı önemli değil."
Portekiz ile çıkarız
Milli Takımımız Euro 2008’de ne yapabilir. Yıldıray ve Halil için bir yorumun var mı?
"İlk oynayacağımız Portekiz maçı çok önemli. Grupta ilk ikiye Portekiz ile birlikte çıkarız diye düşünüyorum. Aynı zamanda Portekiz, Hollanda ve Almanya’yı kupanın favorileri arasında görüyorum. Gruptan çıkarsak dereceye girebiliriz, Gökhan Gönül’ü yıldız adayı olarak görüyordum ama sakatlığı nedeniyle Milli Takım’dan çıkarıldı. Genç Arda Türk futbolunun parlayan yıldızı, Euro 2008’de iyi işler yapacağını tahmin ediyorum. Nihat kendini kanıtlamış bir oyuncu. Milli Takımımız için önemli bir kazanç. Halil ile Yıldıray benim için çok kaliteli ve karakterli oyuncular. Alman Ligi’nde üst düzey takımlarda forma giyiyorlar. Yıldıray’ın dünya üçüncülügğündeki katkısını kimse inkar edemez. Sonuçta daha önce söylediğim gibi antrenörün tercihidir. Getirisi götürüsü de ona aittir. İlginç olan şu var. Duyduğum ve okuduğum kadarıyla, hiç bir dönemde milli takıma alınmayan oyunculardan bu kadar tepki gelmemişti. Aslında incelenmesi gereken konu bu."
04.06.2008
Kaynak : Hürriyet
İletileri Göster