İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - m3t3d1nh0

925
FENERBAHCE / Fener'den Samaras sürprizi!
« : 06 Haziran 2008, 19:46:43 »
Fener'den Samaras sürprizi!

Transfere hızlı girerek renklerine Emre Belözoğlu'nu katan, Nihat için ise İspanya'da girişimlerde bulunan Fenerbahçe'nin, komşunun yıldızına göz koyduğu iddia edildi! Sarı lacivertlilerin Celtic'te sezonu kapayan Georgios Samaras'ı transfer etmek istediği kaydedildi!

Transfer çalışmalarını sürdüren Fenerbahçe'nin İngiltere Premier Ligi ekiplerinden Manchester City'nin oyuncusu olan ancak sezonu kiralık olarak İskoçya Şampiyonu Celtic'te noktalayan Yunan oyuncu Georgios Samaras'ı transfer etmek istediği iddia ediliyor.

Daily Record Gazetesi'nin İnternet sitesinde yer alan haberde Fenerbahçe'nin Samaras'ı istediği iddia edildi.

Manchester City tarafından sezon ortasında Celtic'e göderilen Samaras, İskoç ekibiyle çıktığı 16 maçta 6 gole imza atarak takımının son hafta gelen şampiyonluğunda büyük pay sahibi olmuştu. Sitenin haberinde Emre Belözoğlu'nu alarak büyük sürpriz yapan Fenerbahçe'nin Villarreal forması giyen Nihat Kahveci transferinden sonuç alamaması halinde Samaras'ın işini bitirmek istediği de vurgulandı.

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın, şampiyonluğun ezeli rakibi Galatasaray'a kaptırılmasından sonra güçlü bir takım oluşturmak için kolları sıvadığı da ifade edilen haberde, Samaras'ın Manchester City'e dönmek istemediği ve Celtic'te kalmak istediği ancak kiralık sözleşmeden sonra Samaras'ı satın alma opsiyonu bulunan Celtic'in de Samaras'ın Euro 2008'de göstereceği performansa göre satabileceği savunuldu.

23 yaşındaki başarılı futbolcu 16 yaşında Hollanda'da başladığı futbol kariyerinde yıldızını Heerenveen takımıyla parlattı. Yaklaşık 6 yıl oynadığı Hollanda ekibinde 88 maçta 25 gol kaydeden Samaras, 2006 yılında Manchester City'e transfer oldu ve İngiliz ekibiyle 55 maçta 8 gole imza attı. Geçtiğimiz sezonun ortalarına doğru İngiliz ekibi tarafından Celtic'e kiralanan Samaras, 16 maçta 6 gol kaydederek takımının şampiyonluğuna katkı sağlamıştı. Son Avrupa Şampiyonu Yunanistan Milli Takımı'nın da formasını giyen Samaras, Euro 2008'de takımının en önemli kozları arasında yer alıyor.





926
FENERBAHCE / Fener, Nihat için gitti!
« : 06 Haziran 2008, 19:46:32 »
Fener, Nihat için gitti!

Premier League ekiplerinden Newcastle United'da oynayan Emre Belözoğlu'yla anlaşan Fenerbahçe'de, asbaşkan Mahmut Uslu ve yönetim kurulu üyesi Ali Yıldırım, Villarreal forması giyen milli yıldız Nihat Kahveci'nin transferini görüşmek üzere İspanya'ya gitti!

Fenerbahçe'nin resmi internet sitesinden yapılan açıklama şöyle:
"Asbaşkanımız Sayın Mahmut Uslu ve yönetim kurulu üyemiz Sayın Ali Yıldırım Nihat Kahveci'nin kulübü ile bu oyuncunun kulübümüze transferi konusunu görüşmek üzere İspanya'ya hareket etmişlerdir. Yapılan görüşmeye ilişkin detaylar konu netleştikten sonra kamuoyuna aktarılacaktır"




927
FENERBAHCE / Kaza eseri kaçtı!"
« : 06 Haziran 2008, 19:46:20 »
Kaza eseri kaçtı!"

Fenerbahçe'nin Brezilyalı yıldızı Roberto Carlos ezeli rakipleri G.Saray'a kaptırdıkları şampiyonluğun bir kaza eseri kaçtığını savunurken, taraftarlarını önümüzdeki sezon üzmeyeceklerini ve kesin şampiyon olacaklarını iddia etti! Carlos, taraftarın önüne çıkmak için sabırsızlandığını da söyledi!

Fenerbahçe'nin Brezilyalı yıldızı Roberto Carlos, Şampiyonlar Ligi'nde ortaya koydukları performansla güçlerini ispatladıklarını belirtti.

Roberto Carlos, Fenerbahçe dergisinin Haziran ayı sayısında yer alan açıklamasında, geride kalan sezonun değerlendirmesini yaparken, özellikle Şampiyonlar Ligi'nde elde edilen başarının önemini vurguladı ve gelecek sezonun çok farklı olacağını kaydetti.

Başarı kriteri olarak öncelikle Şampiyonlar Ligi'ni değerlendireceğini anlatan Brezilyalı yıldız, ''Çünkü Şampiyonlar Ligi, kulüpler düzeyinde dünya üzerindeki belki de en önemli ve zor turnuva. Fenerbahçe geçtiğimiz sezon bu turnuvada çeyrek finale kadar yükselerek en iyi 8 takım arasına girdi. Yarı finali, ondan sonra gelebilecek olan finali, sakatlıklar ve bana göre biraz da tecrübe yetersizliği nedeniyle yitirdi. Fenerbahçe, başarının en değerli olduğu platformda, en iyi yerlere gitti ve daha da ileriye gidebileceğini gösterdi. Bu çok önemli bir gösterge. İnanıyorum ki Fenerbahçe, gelecek sezon Şampiyonlar Ligi'nde geçen sezon çıktığı yerden daha da ilerilere gidecek. Fenerbahçe'de bu güç ve istek var'' dedi.

-''LİGDE KAÇAN ŞAMPİYONLUK KAZA''-
Turkcell Süper Lig'de ezeli rakipleri Galatasaray'a kaptırdıkları şampiyonlukla ilgili, ''Ligde şampiyonluğumuzu kaybetmemizi ben bir iş kazası olarak görüyorum. Futbolda bu tip şeyler vardır'' diyen Roberto Carlos, şöyle devam etti:
''Şimdi basit olarak düşündüğümüzde, uluslararası alanda, Şampiyonlar Ligi'nde İnter, PSV Eindhoven, Sevilla, Chelsea gibi takımları bariz üstünlükler kurarak yenmiş bir Fenerbahçe'nin, Türkiye ligini rahatlıkla şampiyon kapatması gerektiğini düşünebilirsiniz. Bu en kolay düşünme metodudur ve düz mantıktır. Ancak futbol bundan başka bir şeydir. Bence Fenerbahçe bu sezon bir kaza sonucu ligi kaybetti. Ama en azından Şampiyonlar Ligi'ne yeniden katılma şansını yakaladık. Bence bu sonuç da önemli ve bizi asıl hedefimize götürecek olan bir basamak.''

-''TARAFTARIMIZI ÖNÜMÜZDEKİ SEZON ÜZMEYECEĞİZ''-
Gelecek sezon için oldukça iddialı konuşan Roberto Carlos, sarı-lacivertli taraftarlara yeni sezonun çok farklı geçeceği mesajı yollayarak, ''Taraftarımızı önümüzdeki sezon üzmeyeceğiz'' dedi.

Yeni sezonun çok farklı olacağını anlatan Brezilyalı oyuncu, ''Fenerbahçe ligi kesinlikle şampiyon olarak bitirecek. Türkiye'deki bir başka hedef olan Fortis Türkiye Kupası'nı da kazanacağız ve Şampiyonlar Ligi'nde daha ileri gideceğiz. Üç kulvarda da başarılı olacağız. Çünkü hatalarımızdan ders aldığımızı sanıyorum. Ben de Fenerbahçe'nin bu hedeflere ulaşması için elimden geleni yapacağım. Gelecek sezon tecrübe ve gücümü, takımım Fenerbahçe'nin bu hedeflere ulaşması için kullanacağım. Bunun için bir an önce iyileşmem gerekiyor'' ifadelerini kullandı.

-SAKATLIĞININ DURUMU-
Sol dizindeki sakatlığı nedeniyle tedavisini Brezilya'da sürdürdüğünü anlatan Roberto Carlos, bir an önce iyileşip, kamp dönemine yüzde 100 hazır bir şekilde girerek, sarı-lacivertli taraftarların önüne çıkmak için sabırsızlandığını kaydetti.

Taraftarlara verebileceği daha çok şey olduğunu düşündüğünü belirterek, taraftarların da buna inanmasını isteyen Brezilyalı yıldız, tedavisiyle ilgili şu bilgileri verdi:
''Şu an iyiye gidiyor diyebiliriz. Burada sakatlığımla ilgili küçük bir operasyon geçirdim. Kolumdan alınan kan, sakat olan sol bacağıma enjekte edildi. Doktorlar, bu operasyonun iyileşme sürecini hızlandıracağını söyledi. Ben de bundan mutluyum. Ayrıca kendi evimde yeni bir aletle özel çalışmalar yapıyorum. Bu da tedavi sürecini hızlandırıcı bir çalışma.''



928
FENERBAHCE / Yula'dan Emre yorumu!
« : 06 Haziran 2008, 19:46:06 »
Yula'dan Emre yorumu!

Spor yazarı Selçuk Yula, milli futbolcu Emre Belözoğlu'nun Fenerbahçe'ye transfer olmasının takıma katkı sağlayacağını belirterek, Emre'nin orta sahada Aurelio ve Alex'le birlikte güzel işlere imza atacağını söyledi.

Balıkesir'in Bandırma ilçesinde Fenerbahçeliler Derneği tarafından düzenlenen panelde konuşan Selçuk Yula, taraftarların sorusu üzerine Emre'nin Fenerbahçe'ye transferini değerlendirdi.

Emre Belözoğlu'nun Fenerbahçe'de yurtdışında oynadığından daha rahat bir kafayla futbol oynayacağını ve takıma faydalı olacağını söyledi. Emre'nin Fenerbahçe'de Aurelio ve Alex'le birlikte orta sahada güzel işler yapacağını ifade eden Yula, "Emre çok iyi bir futbolcu. Mükemmel sol ayağı olan, mücadeleyi seven, her an oyunun gidişatını değiştirebilecek şekilde bir futbolcu. Takıma faydası illaki gol atma değil, yaptığı asistlerle de gösteriyor. Emre'nin biraz hareketlenmesi hangi takımda oynarsa oynasın o takımın hareketlenmesini sağlıyor. Ancak Emre'nin şöyle bir dezavantajı var. Emre 6-7 yıldır dışarıda oynuyor. İnter'e gitti, ama fazla oynayamadı. Newcastle United takımında da az oynadı. Avrupa'ya gittikten sonra ilk 11'de oynamasına baksak 7 yıllık futbol hayatında herhalde bir yılı bulmaz. 'Fenerbahçe'ye geldiğinde Emre ne yapar?' sorusunun yanıtını, Emre milli takıma girdiğinde ne yapıyor sorusunda aramak lazım. Emre milli takımda güzel işler yapıyor fakat devamlılığı yok. Son maçta mesela 25 dakika mükemmel top oynadı, ama daha sonra düşme yaşadı. Fenerbahçe'de hazırlık kampını iyi geçirmesi biraz daha kilo vermesi lazım. Teknik açıdan, futbolculuk kalitesi açısından hiçbir sorunu yok. Fenerbahçe taraftarının göstereceği ilgi onun takıma ısınmasını sağlayacaktır. Ama psikolojik olarak kendini hazırlaması gerekiyor. Özellikle İnter'de ilk 11'de sahaya çıktığında 'Ne zaman kenara alınacağım' diye düşünüyor, birisi ısınsa kafası orda kalıyor, top oynayamıyordu. Ama Fenerbahçe'de bu sorunu yaşamayacaktır, biraz daha rahat olacaktır. Yaşı da genç özellikle Aurelio ile beraber görev yapacağı bölgede iyi bir ikili olacağına inanıyorum. Milli takımda iyi iş yapıyorlar. Yanında Alex'le birlikte güzel işler yapabilir" dedi.

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın tribünlerdeki küfürle mücadelesinin taraflı tarafsız herkesin alkışlaması gerektiğini de belirten Selçuk Yula, Aziz Yıldırım'ın mücadelesiyle Fenerbahçe tribünlerinde küfrün ve sahaya yabancı madde atılmasının önüne geçildiğini söyledi. Fenerbahçe'nin bu mücadelesinin her kulüp tarafından yapılması gerektiğine işaret eden Yula, "Ben küfür ettirmeyeceğim arkadaş diyerek taraftar gruplarına topluca kombine sattırmıyor. Kendi kulübünün gelecek parasını bile bir kenara koyup sırf küfrü bitirmek için bunu yapmıyor. Ve tek tek gidip kontrol ediyor. 'Buraya hepimizin karısı, çocukları geliyor, Kadıköy'de küfür ettirmem' diyor. Ama ötekilere bakıyoruz aynı güzellikleri onlardan da bekliyorsunuz. Yapmaları gerekir ama tek bir söz yok. Belki Aziz Yıldırım kulüpte daha güçlü, ötekilerin daha güçlü yaptırımlarda bulunma durumları olmayabilir. Herkesin bunu yapması lazım, herkesin el ele vermesi lazım. Öteki tarafta taraftar popülizmi adına 'Aman bana istifa diye bağırmasınlar, ne isterseniz yapın' örneği var. Öteki tarafta ise 'Taraftar bana ne isterse bağırsın ben küfrü bitireceğim' örneği var" diye konuştu.

Fenerbahçe'nin sahasının 2 yıldır kapanmadığını belirten Yula, "Çünkü Fenerbahçe'nin sahasında 2 yıldır ne sahaya yabancı madde atmak var ne küfür var. Maalesef 2 büyük maçta oluyor. Bunlarda kalkacak onu da gelenek haline getirmiş gruplar var. Bütün stadın katılmadığı tezahüratlar var. Onlarda bu gruplardan atıldığı zaman bunlar bitecek. Küfrü kaldırmak adına Aziz Yıldırım güzel işler yapıyor. Aziz Yıldırım'ı seversiniz sevmezsiniz, icraatlarını beğenir beğenmezseniz, Fenerbahçeliler çok sever, olmayanlar sevmeyebilir. Ama en azından şu küfür adına yaptıklarını sporsever olarak alkışlamanız gerekir diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Panel sonunda Bandırma Fenerbahçeliler Derneği Başkanı Mustafa Özçakır ve Belediye Başkanı Recep Eraydın, Selçuk Yula'ya teşekkür plaketi ve çiçek takdim ettiler.



929
FENERBAHCE / Fener, Arda'yı istedi iddiası!
« : 06 Haziran 2008, 19:45:52 »
Fener, Arda'yı istedi iddiası!

Başkan Aziz Yıldırım'ın Ankara'da düzenlenen Futbol Federasyonu Olağan Mali Genel Kurulu'nda bir araya geldiği Galatasaray Başkanı Adnan Polat'a, milli oyuncuyu transfer etmek istediklerini bildirdiği, ancak olumsuz yanıt aldığı öğrenildi..

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın, Emre Belözoğlu’nun transferinden sonra ikinci adımını Ankara’da attığı ve Galatasaray’dan, Arda Turan’ı istediği öğrenildi.

FBTV’de önceki gün yaptığı açıklamalarda, Galatasaray’ın, Aurelio’ya teklif götüreceği hatırlatılması üzerine, “Alabiliyorlarsa, alsınlar. Artık bu tür konuları aşmamız lazım” diyen Yıldırım’ın, Galatasaray Başkanı Adnan Polat ile bir araya geldiği ve Arda’ya talip olduklarını ilettiği iddia edildi. Polat’ın da, 2012’ye kadar sözleşmesi olan Arda ile ilgili bu öneriyi geri çevirdiği bildirildi.

Galatasaray Başkanı Adnan Polat, Fenerbahçe’nin Arda ile ilgili böyle bir teklif yapıp yapmadığına ilişkin MİLLİYET’in sorduğu soruya “Hayır. Böyle bir görüşme olmadı” yanıtı verirken, Fenerbahçe yönetiminin sessiz kalması dikkat çekti.

Arda Turan için daha önce de İngiliz kulüpleri devreye girmiş ve 10 milyon euronun üzerinde bonservis ücreti önermişlerdi. Ancak Galatasaray Kulübü dün de yaptığı açıklamayla Arda’nın hiçbir kulübe transferine izin verilmeyeceğini ifade etmişti.

Bu arada Adnan Polat Ankara’da, Aurelio’yu almak gibi bir niyetleri olmadığını da vurguladı, “Ne kendisi, ne menajeri, ne kulübüyle hiçbir görüşmemiz olmadı. Önder Turacı için de bize teklif menajerinden geldi. Şu anda kesinleşmiş kararımız yok, ama konuya bakıyor ve görüşüyoruz” dedi.

Polat, Crown Plaza’daki şampiyonluk balosundaki konuşmasında ise “Transfer komitemiz pazar günü teknik direktöre imza attırabilir. Arda’yla ilgili söylentiler de var. Biz esir ticareti yapmıyoruz. Galatasaray formasını giymek istemeyen, gitmek isteyen ve almak isteyen varsa kimseyi zorla tutmayız. Ama şu anda formayı giymek istemeyen kimse yok. Biz almak istediğimizi de alırız” ifadelerini de kullandı.

(Kaynak: Milliyet)





930
FENERBAHCE / "İngiltere'de çalışmak isterim"
« : 06 Haziran 2008, 19:45:35 »
"İngiltere'de çalışmak isterim"

Fenerbahçe'deki geleceği netlik kazanmayan teknik direktör Zico, Avrupa'da çalışmak istediğini ve bunu yapmak için kararlı olduğunu söylerken, "Fenerbahçe ile sorunum para değil" dedi! Brezilyalı teknik adamın adı Manchester City ile anılıyor!

(Dış Haberler Servisi)

Fenerbahçe'deki geleceği henüz kesinlik kazanmayan teknik direktör Zico'yla birçok kulübün ilgilendiği belirtilirken, İsveçli teknik adam Sven-Goran Eriksson'un görevine son veren Premier League ekibi Manchester City'nin, Brezilyalı teknik adam için ideal bir seçim olacağı iddia ediliyor.

Kendisini Premier League'de test etme fırsatını değerlendirmek isteyen ve SporTV'de yayınlanan "Bem, Amigos" adlı programda konuşan Zico, "İngiltere'de çalışmak isterim. Orayı çok ilginç buluyorum" dedi.

Zico, "Planım Avrupa'da devam etmek ve bunu yapmak için kararlıyım. Fenerbahçe'ye bana verdiği fırsat için teşekkür derim ve inanıyorum ki, iyi bir iş çıkartarak, bana olan güvenlerine karşılık verdim. Sırada olan bazı olasılıklar ve bu olasılıklardan bir tanesini yakın zamanda sonuçlandırabilmeyi umut ediyorum. Fenerbahçe ile sorunum para değil, fakat kulübün yönetim anlayışı" diye konuştu.



931
FENERBAHCE / Emre'yi istemeyenler site kurdu!
« : 06 Haziran 2008, 19:45:21 »
Emre'yi istemeyenler site kurdu!

Milli futbolcu Emre Belözoğlu'nun Fenerbahçe'ye gelmesini istemeyen taraftarlarca bir internet sitesi kuruldu.

Yıldız futbolcunun Fenerbahçe'ye gelmesini istemeyen taraftarların açtığı "www.emregelmesin.com" adlı sitede Belözoğlu'nun Fenerbahçe'ye transfer olmaması için gösterilen gerekçeler yer alıyor. İnternet sitesinde Emre'nin daha önce yaptığı açıklamalar hatırlatılıyor.

Söz konusu ifadelerden biri şöyle:
"2002 Dünya Kupası'nda milli takımın başarılı olunduğunu kaydeden Emre 'Bu kupadan sonra bile Milli Takım'ın Galatasaray kadar tanındığını sanmıyorum. Galatasaray çok farklı bir marka, bunu herkes kabul edecek.' "



932
FENERBAHCE / TFF'den 7 kulübe lisans!
« : 06 Haziran 2008, 19:45:07 »
TFF'den 7 kulübe lisans!

Futbol Federasyonu Kulüp Lisans Komitesi, UEFA Kulüp Lisans Kriterleri çerçevesinde 7 kulübe lisans verilmesini kararlaştırdı.

Futbol Federasyonu'ndan yapılan açıklamada, 2007-2008 sezonunda lisans almak için yapılan başvuruların değerlendirilmesi sonucu Beşiktaş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Fenerbahçe, Galatasaray, Kayserispor, Trabzonspor ve Sivasspor'un, 2008-09 sezonunda UEFA müsabakalarına katılabilmek için lisans almaya hak kazanan kulüpler olduğu bildirildi.




933
FENERBAHCE / ''Üç forvetle görüşüyoruz''
« : 06 Haziran 2008, 19:42:44 »
''Üç forvetle görüşüyoruz''

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, FBTV'de 2,5 saat konuştu! "En iyilerin olduğu yerde başarısızlığa tahammül edemiyorum" diyen ve Zico olmazsa "B planı var" mesajı veren Yıldırım, merakla beklenen transfer çalışmalarına da değindi!

Aziz Yıldırım'ın FB TV'de İhsan Topaloğlu'na yaptığı ve AJANSSPOR.COM'UN derlediği açıklamalar şöyle:

AVRUPA'DA BAŞARI
“Fenerbahçe Spor Kulübü olarak yalnız futbol değil, basketbol bayan ve erkeklerde Avrupa’da çeyrek final oynadık. Orada da başarılı olarak ligi tamamladık. Şampiyonlar Ligi'nde futbolda çeyrek finale kaldık ama finale kadar gidecek bir durumda Chelsea’ye elendik. Biz her zaman kurumsal yapı, ekonomi, tesisleşme ve kulübün belli noktaya taşınması ile sportif başarını geleceğini söyledik. Fenerbahçe’nin geçmişinde böyle trendler yoktu. Hep ön elemede elenmeler, 1., 2. tura kadar yükselmeler var. Ama Şampiyonlar Ligi’ne katılımlarla birlikte artık Avrupa’da Fenerbahçe bunlardan hem ders hem tecrübe çıkarmaya başladı. Futbolcu bazında da eksikleri kapatarak bu günlere geldik. Bu trend içinde herkes görevini yaptı. Ama artık bundan geriye düşmeden, trendin devamını sağlamak ve şampiyon olmak gerekli. Bunun için de hepimiz taraftar, camia olarak çalışıyoruz ve çalışacağız da”

YABANCI SINIRLANDIRMASI
“Şampiyonlar Ligi’nde takımımızın kalitesine güvendik. Yerliler kaliteli olursa, yabancı transfere gerek kalmaz. Bizim sıkıntımız şu, altyapıdan gelen oyuncu U19’a kadar başarılı oluyor. Ama sonra bir düşüş başlıyor. Üstüne bir şeyler koyup zirveye çıkamıyorlar. FIFA’nın 6+5 sınırına biz de iyi bakıyoruz. Çünkü onlarda da yabancı sınırı olacak. Böylece bizim yerlilerin de kalitesi artar. Bizim zaten söylediğimiz onlarla aynı şartlarda mücadele etmekti. FIFA Başkanı bu kararı alıyor ama İsviçre’de yabancı serbest. AB serbest olacaksa milli sınırlaması sadece bizim için olmuş olur. Bunu da aynı duruma getirmek lazım. Zaten AB ülkeleri de buna karşı çıkıyor şuan. Serbest dolaşma hakkı nedeniyle bu olmaz diyorlar. Bütün ülkelerde aynı şartlar uygulanırsa bizim için de iyi olacaktır.”

"TECRÜBEMİZ YOKTU"
“Umutluyduk. Çeyrek finali geçme umudumuz vardı. Ama bazı gerçekler de var. Karşı tarafla her anlamda karşılaştırma yapınca bir fark var. Ligleri, kupa tecrübeleri ve oyuncularıyla bir fark var. Buradaki inancımız şans ve oyuncularımızın kalitesiydi. Appiah’ın, Carlos’un sakatlanması ve bunların yerine oyuncu koyamamak gibi negatif şeyler oldu. Ama insan umutsuz yaşayamaz. Bu umutla gittik. Ama yapamadık. Tecrübemiz de yoktu ve sahaya yansıtamadık. Finale kalsak belki kupayı alırdık, belki de alamazdık. Ama gördük ki, Şampiyonlar Ligi finalinde bile çok önemli bir oyuncu penaltı atamayabiliyor”

"RADİKAL KARARLAR ALINMALI"
“Türkiye'de uygun koşullar yaratılırsa bir Türk takımı Avrupa'da tabii final oynar. Oynamaz diye bir şey yok. Yeni TFF’nin Türkiye’de radikal kararlar alması lazım. Bunun için de Hasan Doğan ve ekibi çalışıyorlar. Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde Türk çocukları var, bunları duyuyoruz. Orada müthiş şekilde 16,17,18 yaşlardaki çocukların oynadıklarını görüyoruz. Ama içeride böyle şansınız yok. Bize bunlarla ilgili öneriler de geliyor. Türkiye'de ise Avrupa çapında birkaç futbolcu var. Bu darboğazın aşılması ve bir altyapı sistemi oluşması lazım.
Çok miktarda lig takımı var. Bölgesel Amatör ligler ve üzerinde 3. Lig, onun üzerinde 2. Lig ve bunların üzerinde Süper Ligi oluşturarak bu takımlardaki futbolcuların kaliteli hale getirilmesi sağlanmalı. Eğitimciler gönderilmeli. Futbolun içerisinde hakem, antrenör, kulüp yapıları da dahil olmak üzere herşeyin masaya yatırılması lazım. Önümüzdeki dönemde sıkıntıları ortadan kaldırmak için UEFA normlarına ulaşmak gerekecek.
UEFA da artık takımlarımızın Avrupa’daki maçlarını gözlem altına aldığı için, kulüplerimiz denetlemede. Kulüp yasalarına uymayanlar ceza yiyecek. Bununla birlikte federasyon da ceza alacak. Bunları ortadan kaldırmak için UEFA normlarına girecekler, zaten mecburlar. Yoksa atılacaklar. Ama onlar atmadan biz bunu düzeltirsek daha kaliteli oyuncularla daha iyi bir mücadele yaparız. Ama kime yabancı diyeceğiz, kime demeyeceğiz, bunu da belirlemek lazım. Çünkü Türkiye artık taraftarıyla camiasıyla Avrupa’da başarılı olmaya çalışıyor”

"TÜRKİYE'NİN EN İYİSİYİZ"
“Hem ben hem yönetimdeki arkadaşlarım bu sene kaçan şampiyonluğa çok üzüldük. Denizli'de kaçan şampiyonluktan da daha çok üzüldük. Çok rahat şampiyon olacak bir kadro oluşturduk. Ama oyuncuların bu sene lige konsantre olamamaları, Avrupa maçlarında daha iyi oynayıp kendi pazar paylarını hesaba katarak içeriye konsantre olamamaları nedeniyle şampiyon olamadık. Ama bir Alex’in de bizler kadar üzülmesi, rahatsız olması da bizi geleceğe yönelik umutlandırıyor. Bizim her sene şampiyonluğa oynayan bir takım oluşturmak için yönetim olarak çalışıyoruz. Ama üzülüyorum çünkü kadro olarak da yönetim olarak da yapı olarak Türkiye’nin en iyisiyiz. En iyilerin olduğu yerde başarısızlığa tahammül edemiyorum. Her şeyiniz var ve bir başarısızlık varsa bu olmaz. Ama ben bu eksikliği biliyorum ve bunu da gidereceğim”

"BAŞKAN HER YERE GİDER"
“Teknik direktöre müdahale etmek yerine sorumluluklara bakmak lazım. Kongreden yetki alıp kulübü idare eden insanlarız. Şirketlerde de yöneticiler ve altında çalışanlar vardır. Tabii sorumluluk altındaki insanları denetlemek gerekir. Medya patronları bile her sabah toplantı yaparlar. Dünyanın her yerinde bu bir kaidedir.
Ama bizim medya halen geçmişten kalan, sigara kağıtlarına takımların yazılıp teknik direktöre gönderildiği dönemler gibi olduğunu sanıyor. Tabii belli kurumlara sorumluluk verilir ama onları da kontrol etmek gerekir.
Çünkü sezon sonunda şampiyon değilseniz kongrede sizi tenkit ederler. Her şeyden sorumlusunuz ve hiçbir şeye karışmayacaksınız. Bu dünyanın hiçbir yerinde yok. Siz fikrinizi anlatırsınız, anlatmanız da lazım. Dışarıdan bir teknik adam alıp hiçbir şey anlatmadan al 20 oyuncu şampiyon ol derseniz olur mu? O'na anlatacaksanız, Türkiye şartı budur diye. Bizim medya tutmuş soyunma odasına gidiyor diye. Başkan her yere gider. Sorumluluk aldığı her yerde uyarması lazım. Bir yetkiniz var ve bunu kullanırsınız. Galliani’sinden, Real Madrid başkanına hepsini soyunma odasına götürdük. Onlar da bizi götürdüler. Onların tarzı ile bizimki birebir aynı olmayabilir ama bizim de bir tarzımız var. Brezilyalısı başkadır, Türk'ü başkadır. Kulüp şampiyon olursa teknik direktör camia, başkan büyür. Herkesin bir menfaati var. Bunları da ortak aşmalıyız. Örneğin Daum ile geldiğinde konuştuk, Ümit millileri toplayıp fazla para harcamadan geleceğe yatırım yapmak istiyoruz diye anlattık, ileride yıldız futbolcuları getirip bunlarla kaynaştırmak istiyoruz diye söyledik. Zico ile de konuştuk ilk geldiğinde stajer diyorlardı. Zico'ya şimdi kimse gitmesin diyor.”

PROFESYONELLİK KAVRAMI
“Galatasaray maçında, maç içinde sakatlanan ve fedakarlık yaparak maça devam eden kalecimiz, maç içinde yaptığı bir hatayla stoperle çarpıştı ve maçı kaybettik. Fedakarlık yapıp devam ettiğini düşünen futbolcunun hatası bir yıllık emeği heba etti. İşte Türkiye'deki, profesyonellik anlayışının az olması ile o günkü maç kaybedildi. Sakatlandıktan sonra yapılacak rehabilitasyon çalışması ile geri dönme süresi de çabuk olur. Bunu da kendiniz yapmalısınız. Siz verilerinizi doktora doğru verirseniz O da daha doğru teşhis koyar. Bizde de sıkıntı bu.”

-“DENİZ KAVGA ETMİŞ”-
“Deniz sakatlandı 15 günde iyileşir dediler ama meğer dışarıda kavga etmiş, ayağını cama vurmuş, sonradan ortaya çıktı. Temizlik yapıldı ve sakatlık uzadı.
Appiah ameliyat oldu, ama sonrasında iyi bir çalışma yapması lazım yapmıyor ve haliyle sakatlığı uzuyor.
Carlos gibi bir oyuncu buradaki atmosferden etkilenip 'ille de oynayacağım' demesi onun önemli maçlarda aramızda olmamasını sağladı. Carlos, rakibinin müdahalesiyle sakatlandı ama Sevilla maçında ısrarla 'oynamak istiyorum' dedi. Çünkü Roberto Carlos'un ilk geldiği andaki sözü 'Fenerbahçe Avrupa'da final oynayacak çünkü biz iyi takımız herkesin buna inanması lazım.' idi. Hatta Zico bu durumda iken onu oynatmayınca aralarında bir kırgınlık bile oluştu. Tamam Carlos'un bu çabası güzel ama profesyonellik gereği sağlığını düşünmesi gerekirdi. Dolayısıyla bir maçta oynadı ve iyileşemedi. O zaman görüldü ki teknik direktör, Carlos hazır değilken onu oynatmaması doğru bir karardı.
Bunlar profesyonellik. Ama Carlos gibi bir oyuncu da bunu yapıyor işte. Doktorlara suç bulmamak lazım. Futbolculara da çok iş düşüyor. Durum bu. Ama gerekirse sağlık anlamında da daha çok yatırım yapacağız. Yeni dönemde doktorları da daha sıkı denetime alacağız. Çünkü 100 milyon euroya varan bir yatırım var ortada”

KOMBİNE AÇIKLAMASI
“Geçen sene yine pompalama yaptılar; 'Taraftarı müşteri gibi görüyor' diye. Ama ben 10 senedir görevdeyim. Bu işe sadece Fenerbahçeli olduğum için geldim, bu söylentiler bizi üzdü. Taraftarlar kulübe sahip çıktı. Feneriumları açtık geçen sene 50 trilyona ulaşan bir ciroya ulaştı. Sportif A.Ş de aynı şekilde. Taraftar kart çıkardık 135 bin kişi aldı. Herkes takımına katkıda bulundu. Fenerbahçe, doğmamışlara bile bir şey alabilecek kulübe katkı yapabilecek bir duruma geldi. Geçen yıl 24 bin olan kombine, şuan 23 bin 261. Yakında geçen yıla ulaşacağız. Transfer var diye kombine patladı denmesi yanlış. Artık Fenerbahçeli görevini yapıyor. Yakında 26 bini bulacağız ve 30 bini bulur.
Bu arada bazı söylentiler çıktı o tribünü kimseye vermiyorlar, burayı dağıtıyorlar diye bunlar yalan. Sadece Migros tribününü kombineye açmayacağız. O tribün rakip takıma ait. Büyük maçlarda kombinesi olan taraftar oraya giremiyor. Çünkü büyük maçlarda polis araya güvenlik koridoru açıyor.
Ama orası dışında her yer kombine. Bir de her taraftar aynı koltuğuna otursun. Bu sene buna daha çok eğileceğiz. Herkes kendi koltuğuna otursun ve 50 bin kişilik kombineye ulaşılabilsin. Kombine satışlarında geçen yılı bulduk herkese teşekkür ediyoruz.
Artık oyuncuya bağlı kalmamak çok önemli. Kim ben Fenerbahçeliyim diyorsa bu kulübün sahibidir. Bunun için de bu katkıları başka anlamda değerlendirip nifak tohumu sokmak ayıptır. Bu tür yazılara da taraftar zaten cevap veriyor benim cevap vermem gerek yok"
“Küfür konusunda da diğer takımlar da yeni yeni girişimlere başladı. Avrupa’da statlarda herkes içki içiyor ama taşkınlık yapmıyor. Kameralarla tespit edilip bir daha maça alınmıyorlar çünkü. Biz de maalesef uygulama yapılıyor ama birileri devreye giriyor ve içeri alınıyorlar. Bu da zarar veriyor. Ama yeni yeni emniyetimizde iyi çalışmalarla, bunları da uygulamaya koyuyor.
Umuyorum bunlar da yavaş yavaş olacak. Stat etrafında restaurantlar var. Bunlar güzel. Ama burada aileler var ve zaman zaman küfürler olabiliyor. Bizim örf ve ananelerimizde bu yok. Bir lokantada ben buna müdehale ettim. Lokanta sahiplerine bu konuda ricada bulundum. Yani her yerde küfüre engel olmak lazım.
Tribünlerimizde bir taraftar grubuna yapılan küfürlü tezahürat var. Buradan söylüyorum bunu kessinler. Ceza yiyoruz. Geçen yıl 300 milyara yakın bu sene 115 milyar ceza ödedik. Bu nedenle herkesten rica ediyorum. Yok diyemeyiz ama Fenerbahçe tribünlerinde küfür çok azaldı. Hepimizin sevgilisi, annesi var. Bunlarla karşı karşıya kalmasınlar. Oyuncularımıza da küfürler ediliyor.
En üst seviyede bilet alanlar bunu yapıyor hem de. Ama bu sene bir daha bunu duyarsam üyeliklerini de iptal edeceğim"

"MEDYAYLA İLETİŞİM SIKINTISI ZOR AŞILAŞACAK"
"Medyayla iletişim sıkıntısı zor aşılacak. Gazetelere sorunca tiraj yükseltmek için haber vermek lazım diyorlar. Ama doğru mu değil mi bu haberler. Fatih Terim de geçen gün aynı şeyi söyledi. Basında geçmişten gelen alışkanlıklar var. Geçtiğimiz yıllarda Dereağzı’nda başkanla yöneticilerle oturup konuşurlardı gazeteciler ve haber alırlardı. Bu haberler de doğru olurdu tabii. Eskiden kulübe gelen gazeteciler bir şekilde danışman gibiydi. Ama kulüpler kurumsallaştı ve artık bazı maddi konuların gizli olması lazım. Bir oyuncu ile kulübü ile pazarlık yaparken medyada çıkan rakamı bilirse karşı taraf ona göre pazarlık yapar. 100 den fazla değişik isim yazıldı Fenerbahçe’yle.

"NEYDİ O SEVILLALI FUTBOLCU?"
“Neydi o Sevillalı futbolcu? Kanoute.. İmzası başkanın kasasındaymış.. Bunu yazarsanız, almaya niyetli bile olsanız yapamazsınız. 15 milyon euro yazınca O'nun kafasında Fenerbahçe 15 milyon euro verecek var. Gazeteler rakam yazdıkça futbolcular aklı çeliniyor. Bu haberler benim elimi zayıflatıyor. Tamam görüşme var yazın ama rakam yazınca iş değişiyor. Mesela Kezman-Fatih Tekke takası da öyle"

"FENERBAHÇE KARŞITI MEDYA VAR"
"Fenerbahçe medyasını ben çözemedim. Kimler Fenerbahçe’ye yakın ben bunu çözemedim. Ben bunları göremedim. En ufak Fenerbahçe ile ilgili haber abartılıyor ve aleyhine kullanılıyor. Medyada şuan bir taraf tutma var. Fenerbahçe medyası yok. Tam tersi Fenerbahçe karşıtı medya var.
Murat beyin Fakir edebiyatı yapmayın sözü, bir yıl aleyhimize kullandı. Medyanın bir bölümü bunu yaptı. Hep ince nokta Fenerbahçe’yi aşağı çekmek, Fenerbahçe’nin aşağı gitmesi için elbirliği ile fikirler üretmek. Hakemler de bu durumda etki altında kalıyor. Onlar da insan. Son Ceza Kurulu hikayesi. Ankaraspor maçından sonra hakeme ‘Terbiyesizlik ediyorsunuz, maçı 45 saniye uzattınız’ dedim 20 milyar ceza ve hak mahrumiyeti cezası verildi.
Galatasaray seyircisi 7, Fenerbahçe seyircisi 3 dakika küfürlü tezahürat yaptı, "Burası Kadıköy burada küfür yok" pankartı tahrik etmiş dediler.
Basın artık çağ atladı. Onlar da değişim göstermeli. Haber yapacağız diye yalan haber yapmamalılar.
Bu haber bizde yok diye başka gazeteler de aynı haberi yapıyor ve bu böyle devam ediyor"

"DÜNYA TAKIMI DEĞİL, DÜNYA KULÜBÜ"
"Fenerbahçe futbol takımı değil, dünya takımı demedik. Dünya kulübü olacağız dedik. Bunu kimse ayırt etmiyor. Bizi spor kulübü olarak ele alıp yorumlamak lazım. Kürek Fenerbahçe’de geçmişten beri var olan herkesin üzerine titrediği geleneksel bir branşımız. Şampiyon oldular, kendilerini tebrik ediyoruz.
Geçen yıl kaybettiler çok üzüldük, bu sene kazandılar ama devamının da gelmesi lazım. Tesislerle, genç kaynaklarla, maddi kaynaklarla amatör branşları başarılı hale getiririz. Bunu da başarıyoruz artık. Eskiden sponsor bulmakta zorlanırdık ama şuan böyle değil.
Erkek basketbol takımının da Çarşamba günü bizi mutlu edeceğini düşünüyoruz. Birkaç senedir, voleybolda hem erkeklerde hem bayanlarda, genç ve yıldız takımlarımız şampiyon oluyor. Bu yetenekli gençlerimiz gelecek senelerin milli kadrosunu oluşturacak. Bunlar altyapımızın göstergesi.
Yüzmede, yelkende başarılarımız ortada. Enka ile birlikte Fenerbahçe atletizmde bir lokomotif. Fenerbahçe olmasa Türkiye’de atletizm olmaz. Masa tenisinde de şampiyon olacağız. Yani tüm branşlarda milli sporcularımız Türkiye’yi olimpiyatlarda yurtdışında temsil ediyorlar.
Ama sponsorluk yasamız eksik. Bununla birlikte daha da iyi hale geleceğiz. Halk Bankası, Vakıfbank gibi kulüplerin de gençlik sporlarıyla birleşmesi gerekli. Bizim Ülker’le yaptığımız gibi yani. Böylece altyapıya yönelerek, daha iyi bir gelecek sağlanabilir. Bunları da yaparsak amatör kulüpleri Türkiye’de daha iyi noktaya getiririz"

OLİMPİYATLARA 58 SPORCUMUZ GİDİYOR"
"Amatör şubelere bakan yönetici arkadaşların hepsine teşekkür ediyoruz. Sporcu ve ailelerine de teşekkür ediyoruz. Bazı aileler sabah saatlerinde getirip çocuklarını yüzmeye, voleybol salonuna götürüyorlar. Olimpiyatlara 58 sporcumuz gidiyor. Bunlar daha da artacak.
Atletizmde 4-5 sporcumuz daha olimpiyatlara aday. Yüzme de aynı şekilde. Boksta olimpiyata giden 4 sporcudan 3’ü Fenerbahçe’den. Sonuçta Fenerbahçe halter ve güreşi çıkardığınız tüm branşlarda yüzde 50’ye yakın sporcuyu olimpiyatlara gönderiyor. Bu da bir övünç kaynağı.
4 yıl önce de olimpiyatlar için neler yapılmalı diye bakanımıza bir rapor hazırladık ama kulüp ve devlet olarak bunun sonunu getiremedik. Profesyonel olarak amatör branşlara yapılan harcamanın vergiden düşülmesi gibi projeler var.
Örneğin Kars'ta yapılan kayak çalışmaları, Ağrı’da atletizme yapılan destek buradan düşülecek. Böylece amatör branşlara daha büyük destek gelecek. Maliye bakanımıza bu konuyu da ilettik ve kendileri olumlu baktılar"

"SPORTİF A.Ş'NİN DEĞERİ 1 MİLYAR 100 MİLYONU GEÇTİ"
"Fenerbahçe'nin taahhüt ettiği gelirler var. Bunlar 40 trilyon civarında. Bizim bütçemiz 300 trilyon. Biz gelirlerimizi gösterdik. Sözlerim bugünkü piyasa değerleriyle orantılı. Bugün 1 milyar 100 milyon dolar Sportif A.Ş’nin değeri.
Açtığımızda ise 200 milyon dolardı. 1 milyar dolar geçtik yani. Tahminim bu rakam da sürekli artacaktır. Sağlam yapıda bir şirket ve giderek büyüyecektir. Zaten Fenerbahçe de aynı şekilde büyüyor"

"GİT DERLER GİDERİM"
"Fenerbahçe’den hiçbir beklentim yok. Bugün git derler giderim. Ama Fenerbahçe’de çok büyük bir potansiyel olduğuna inanıyorum. Bu da camia ve taraftar! Bunları nasıl forma ve taraftar kartı alma konusunda harekete geçirdiysek, o şekilde üye yapılabileceğimizi de düşünüyorum. Bugün 10 milyara herkesi üye yapamazsınız.
Ama Fenerbahçe’yi büyütmek istiyorsanız bir şekilde 1 milyon hedefine ulaşma gerekli. İlk hedef 1 milyon üye ile çıkıp daha sonra belki zamanla bu da artar. Barcelona’da 100 bin üye var. Bunların da şartı var; kombine almak.
Bizim 15 bin 360 üyemiz var şuan. Bunlar içinde vefat eden de var tabii. 13 bin üyemiz var ve bunlar yıllardır paraları ödemişler. Bunları da mağdur etmeden bir sistem yaratmak lazım. Bu bir genel kurul kararıdır. Ama bu Fenerbahçe’yi büyüten bir proje olur
Böyle olunca ne M.United, ne Milan ne Real Madrid Fenerbahçe ile baş edemez. Kişi başı 1 milyar ile üye yapılsa, o zaman doğmamış çocuğunu bile üye yapar insan. Çocuk 10 sene sonra kulübe üye olmuş olur. Yani yıllık ve aylık aidatlarla muazzam bir gelir olur. Bu da transfer yaparsınız, yatırım yaparsınız. Biz zaten işi gücü bıraktık sadece bunları düşünüyoruz. Kulübe nasıl maddi kaynak gelir diye.
Stat geliri, televizyon geliri var. Ondan 16 milyon dolar alıyoruz. Senede 1 milyon dolar artar. Ama yetmiyor. Senede her şeyi üst üste koyun, 50 milyon dolar artar. Ama bu proje ile sadece bankadaki para ile kulübün şuandaki bütçesi bir yılda çıkartılır.
Ben Fenerbahçe’yi dünyanın en büyük kulübü görmek istiyorum. Geldiğimde dedim zengin başkana hayır. 10 senede bunu herkes gördü ve inandı. Bu proje için 13 bin kişinin buna evet demesi lazım. Daha sağlıklı ve güçlü bir kulüp bırakmak için hepimizn görevi. Ve genel kurulda bu karar alınırsa, gerçekleşecek. Ama Fenerbahçe bu büyümeyi hak ediyor"

KAPALI SALONUN TEMELİNİ ATIYORUZ"
"Ataşehir’deki kapalı salonla ilgili müracaat yapıldı ve neredeyse yüzde yüz ihtimalle bu sene temelini atıyoruz. Bu salonda dünya basketbol şampiyonası da yapılacak ve hem basketbol hem voleybol takımımız kullanacak. Altında yüzme havuzu da olacak. Ayrıca Dereağzında’da da Faruk Ilgaz’daki gibi üyelerimizin kullanacağı bir havuz yaptık.
Faruk Ilgaz’da bir misafirhane yaptık. Butik Otel gibi hizmet verecek. Ankara’daki tesislerimiz de yakında hizmete girecek. Bu modern tesis 31 Aralık’ta bitecek ve Fenerbahçeliler’i birleştiren bir alan olacak"
Voleybol takımımızın sponsoru olan Acıbadem’in yönetim kurulu başkanı sayın Mehmet Ali Aydınlar’la konuştuk ve Dereağzı’nı büyütüp voleybol maçlarını diğer takımların da daha rahat oynayacağı bir yer haline getirmek istiyoruz. Sayın Aydınlar da projemizi destekledi ve kendisi bu olayı üstlenerek salona vefat eden oğlu Kerem’in ismini koyarak yeniden yapmak istediğini belirtti. Bürokratik engeller olmazsa bunu da yapacağız"

"BENİM OLDUĞUM HER YER FENERBAHÇELİLER HARİÇ HERKESİ RAHATSIZ EDER"
"Benim olduğum her yer Fenerbahçeliler hariç herkesi rahatsız eder. Mecnun Bey, Kadir Bey, Vestel Başkanı, benim Kulüpler Birliği başkanı olmam için çok rica ettiler. Cavcav’dan sonra en çok başkanlık yapan isimim ve benim toparlayıcı olacağımı düşündüler. Bunu da yapacağım. Orası ülke sporunun sorunlarını çözen bir kurum haline gelecektir. Sadece kulüplerin manfaatleri için çalışacak bir kurum olmayacak. Orada güzel işler yapılacak"

TRANSFER AÇIKLAMASI
"Transfer yaparken önce nereye oyuncu almamız gerektiğini teknik direktör ile konuşuruz. Bazı oyuncuları kadroda görmek istersiniz ve 1 yıl öndceden girişim yaparsınız. O girişimler içinde çözerseniz işlemleri, devam edersiniz.. Tüm transferlerimiz uzun zaman ve sabır isteyen çalışma ile yapılır ve bundan sonra da öyle yapacağız."

EMRE TRANSFERİ
"Emre ile 3 yıl önce Inter’de Pachetti ile görüştüm. O zamandan istiyordum. Futbol kaliteli oyuncularla oynanır. Kaliteli oyuncu olmazsa futbol olmaz. 3-4 kaliteli oyuncu ile bazı zaman kaybedersiniz. Ama kaliteli oyuncularla her zaman kazanırsınız. Futbol takımında kalite ne kadar çoksa başarı o kadar çabuk sağlanır. Kaliteli oyuncu yoksa, futbol oynayamazsınız, o zaman başarılar tesadüfidir. Yabancı hayranı değilim, takımımı düşünüyorum. Fenerbahçe'de oynayamayacak oyuncu getirdik mi? Ortega, Anelka, Alex, Roberto Carlos gibi oyuncular aldık. Yerli kaliteli oyuncuları da kulübe kazandırmamız lazım. Biz de kaliteli oyuncu istiyoruz. Yabancı hayranı değilim. Ben kulübümü düşünüyorum. Yabancı oyuncunun serbest kalmasını kaliteli oyuncu için istiyorum."

"Emre'nin kulübü ile ön anlaşma yapıldı, 4 yıllık. 4,5 milyon eureo bonservis bedeli var. Yüzde 5 yetiştime payı da var. Hafta içerisinden itibaren oyuncunun menajeriyle de gerekli çalışmayı yapacağız ve Temmuz'da da kampımıza katılacak"

"Ali Yıldırım transferi başlattı, Murat Özaydınlı, Mahmut Uslu, ben, Neşet bey, Nihat bey katıldı. 7-8 yönetici son pazarlıklarda birlikteydik. Herkesin bilgisi vardı ama basına yansımadı."

ZICO'NUN DURUMU
"Fatih Terim ile hiçbir temasımız olmadı. Zico’nun avukatı burada. Şampiyonluğu kaybetmeyi kabul edemiyorum. Bizim bu takımla yürüye yürüye şampiyon olmamız lazım. Herkes kendi yanlışlarını düzeltecek. Bununla ilgili gerekli konuşmaları yapıyoruz. Anlaşabiliriz de anlaşamayabiliriz de. Ben getirdiğim zaman Zico'yu kimse tanımıyordu. Ben hep destek oldum. Çok büyük konular değil, küçük konular. Geçebiliriz, ama geçemezsek de sorun değil. Fenerbahçe'nin büyümesi için her şeyi yaparız. A ve B planımız var"

SEMİH VE AURELİO
"Semih’le Şekip Mosturğlu 1 ay önce sözleşme yaptı. 2 yıllık anlaşma kasada duruyor. Onu da yakında açıklayacağız.

Aurelio ile G.Saray konuşmuş olabilir. Arayabilir, konuşabilirler, alabilirlerse alabilirler. Bu anlayışları aşmak lazım. Bundan kimse rahatsızlık duymasın. Faydalıysa almalıyız. Bizim de bu konuda kafamızda çalışmalar var. Bu konuda da açıklamalar biz de yaparız. Ama benim oyuncularımdan aşağı kapasitedeki birini almak için alıyorsan, o yanlış"

"Aurelio ile 1 yıllık uzatma hakkımız var ve iki tarafa da bildirildi. Ama oyuncunun da gönlünü alıp bir çalışma yapacağız."

"3 FORVETLE GÖRÜŞÜYORUZ"
"3 tane santrforla görüşme yapıyoruz. 2 tanesi hiç basında çıkmadı. Bir tanesini mutlaka getireceğiz"

"Savunmada yabancılardan Edu, Lugano, Roberto Carlos var. Bu geri dörtlü Sevilla'da olsaydı onlar, onların forveti bizde olsaydı, biz Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde kupayı kaldırmıştık. Sonra Alex ve Deivid var.
Deivid kaliteli bir oyuncu, geçen sene çok başarılı oldu. Bu 5 yabancıdan sonra Appiah, Maldonado ve Kezman kalıyor. Appiah ile FIFA'lık bir problemimiz var. Appiah giderse Maldonado ve Kezman kalıyor. Ben 1 yabancı hakkıma da bu santrforu alacağım. 8 yabancının 2'sinin bekleyen tipte olması lazım, olmazsa huzursuzluk çıkar"

MALDONADO - KEZMAN
"Maldonado Alex’le şampiyon oldu, birlikte oynadı, burada başarısız oldu. 6+2’ye biz karşıyız. 8 yapalım dedik bunu da kabul etmediler. 6+2 zararlı şuan. 6 oyuncu iyiyse 2 tanesi öyle değil demek ki."

Ben Kezman’ın kalmasını istiyorum. Biz oyuncuyu takasta da kullanmayacağız. Onu kullansak şubat ayında yapardık ama yapmadık. Kezman iyi bir oyuncu, adapte olamadı. 2.5 milyon avro ödeyeceğim. Benim oyuncum değerli. Oyuncu takası yapmam Fenerbahçeliler rahat olsunlar, Türkiye liglerinde başarı yakalayan ve Şampiyonlar Ligi'nde de daha üste çıkabilecek bir kadro oluşturmaya çalışıyoruz"

NİHAT KAHVECİ
"Nihat Kahveci ve ismi olan hangi oyuncu olsa almak isterim. Fenerbahçe bu yönde de kararlı. 6+5’e gelmeden önce bu çalışmayı sağlamalıyız. 16, 17, 18 yaşında yabancı getirip burada geliştirip onu satacağım. Bunu yapmak istiyorum. Ama bunun için iyi yerli elimde olmalı. Bizde genç bulamıyorsun. Pişmesi için de kimsenin tahammülü yok. Yani kaliteli Türk oyuncuları alıp, genç yabancılara gitmek istiyoruz"

KANOUTE
"Kanoute ile ilgili ciddi bir çalışma yapmadık. Aradığımız forvet, şuan konuştuğuımuz 3 isimle ilgili. Eto'o ise 40 milyon euro. Biri hediye alırsa memnuniyetle kabul ederiz"

VOLKAN VE SERDAR
"Volkan iyi kaleci. Ama iyi çalışması lazım. Fakat yalnız Volkan’la gitmek de tehlikeli olabilir. Yabancı kontenjanındaki duruma göre hocayla yerli veya yabancı kaleci transferiyle çözebiliriz.

Serdar çok yüksek bedel istedi. Her şeyin bir bedeli var. Bunu da TFF ile konuşmak lazım. Avrupa oyuncu teminat mektubu istiyor. Bizde ise bir oyuncu almak istiyorsun hepsini peşin istiyor. Herkes kendi arzusuna göre istiyor.
Mehmet Yozgatlı da aynı şeyi istedi. 700 bin dolar alırken 2,5 milyon dolar istedi. Serdar 900 bin alırken, Menajeri Erdinç Şehit 1.8-2 milyon dolardan bahsetti ve konuşmadan kapattık"

ÖNDER TURACI
"Önder Turacı hocadan şikayetçi. Beni oynatmıyor dedi. Aslında şans da verildi. Yüksek para da istedi, biz de ona bir öneri yaptık ama 1,8 milyon dolara Moskova kulübüyle imzaladı ve Fenerbahçe’den ayrıldı"

SHEVCHENKO
"Shevchenko 9-10 milyon euro alıyor, bonservisini de geçtik. Fenerbahçe bunu verebilir mi? Ama sözleşmesi benim kasamda duruyormuş. 60 milyon euroyu bulan bir transfer. Biraz mantıklı düşünmek gerekiyor"

STAT KONUSU
"Statta bu sene UEFA finali yapılacağı için bazı projeleri erteledik. Stada bu sene dokunmuyoruz. Seneye kale arkasında kapasiteyi artırma ve stadı kapatarak akustiği artırmak ve stat dışını da güzelleştirmek istiyoruz. Şuan otopark sorununu çözemedik. Kenan Evren’i yıkıp araç ve canlı yayın araçlarını oraya almak, Salı pazarını onların kullanımına açmak gibi konular şuan sıkıntılı. Bunları aşmak lazım. UEFA’yla sıkıntıya girmemek için şuan stada dokunmuyoruz"

934
FENERBAHCE / Yıldırım 14.00'de canlı yayında!
« : 06 Haziran 2008, 19:42:23 »
Yıldırım 14.00'de canlı yayında!

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım FBTV'de canlı yayına çıkıyor! Çok önemli açıklamalara imza atması ve transferler hakkında bilgi vermesi beklenen Yıldırım'ın açıklamaları anında Ajansspor'da olacak!

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Fenerbahçe Televizyonu'nda saat 14.00'de katılacağı Futbol Zirvesi programında İhsan Topaloğlu'nun sorularını yanıtlayacak ve çok önemli açıklamalar yapacak.

Yıldırım'ın açıklamaları anında Ajansspor.com'da olacak!



935
FENERBAHCE / ''O golü unutamayacağım''
« : 06 Haziran 2008, 19:42:10 »
''O golü unutamayacağım''

Fenerbahçe'nin Milli yıldızı Kazım Kazım, Terim tarafından kadroya alınmasının sürpriz olmadığını kaydederken, Türkiye ile İngiltere arasındaki farkları açıkladı ve Chelsea maçındaki golünü unutamayacağını kaydetti..

Sheffield United’dan Fenerbahçe’ye transfer olmadan önce Türk futbolu hakkında ne biliyordun? Görüşlerin buraya gelişinden sonra değişti mi? Bu düşüncelerin geçmişte nasıldı? Şimdi nasıl?
Açıkçası Türk futbolu hakkında çok bilgim yoktu. Sadece dört büyük takımın, Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor’un isimlerini duymuştum. Fenerbahçe’nin Türkiye’nin en büyük kulübü olduğu ve en geniş taraftar kitlesine sahip bulunduğu söyleniyordu. Buraya gelince bu iddianın doğru olduğunu anladım. Türkiye’nin çok kaliteli oyuncuları var. Birçok oyuncu da Avrupa’nın önde gelen liglerinde forma giyiyor. Bu da daha kaliteli bir milli kadro için alternatifleri arttırıyor.

Londra’da doğup büyüdün. Artık kendini Türkiye’ye alışmış hissediyor musun? Özellikle yemekler, trafik, kültür hususunda.
Türkçeyi tam olarak konuşamadığım için bazen iletişim problem olabiliyor. İstanbul’un çok büyük olması sebebiyle, bazen yolları karıştırıyorum. Çok fazla dışarı çıkan birisi değilim. İngiltere’deki kültür de buradaki kültürden çok farklı. Buna alışmam belirli bir süre alacaktır. Bu süreci tam atlatmadığınız zaman performansınızın sizi mutlu edecek derecede olması mümkün değil. Yemeklerle ilgili bir sıkıntım yok, Türk mutfağı gayet güzel.

İngiliz taraftarlarla Türk taraftarları arasında ne gibi farklar gördün?
Türk taraftarlar için futbol bir yaşam biçimi gibi. Takımlarını çok ateşli biçimde destekliyorlar. Eğer bir takımı tutuyorlarsa, ondan kolay kolay vazgeçmeleri mümkün değil. Ancak İngiltere’de durum böyle değil. Örneğin Manchester’a hiç gitmemiş bir kişi sadece başarılı olduğu ve maç kazandığı için Manchester United’i tutabiliyor. Türkiye’de taraftarlar maçın başlama saatinden iki saat önce stadyuma gelip, sürekli tezahürat yapıyorlar ve takımlarını destekliyorlar. Bu da İngiltere’de çok sık gördüğümüz bir taraftar davranışı değil. Bu güzel hareketler maalesef bazen hoş olmayan görüntülere de yol açabiliyor. Sahaya atılan yabancı cisimler, şüphesiz Türk futbolu açısından kötü bir imaj oluşturuyor.

Türk futbolunun daha iyi bir konuma gelmesi için neler yapılabilir sence?
Öncelikle Türkiye’de tesisleşmeye hız vermek gerekiyor. Gerek stadyumların gerekse kulüplerin sahip olduğu tesislerin modernize edilmesi gerekiyor. Ama bazı kulüplerin çok güzel tesislere sahip olduğunu da vurgulamam gerek. Diğer yandan, Türk futbolunun tanıtımının yeterince yapılamadığını düşünüyorum. Örneğin, Avrupa’da Turkcell Süper Lig maçlarını televizyondan canlı seyretme imkânınız neredeyse yok gibi. Özet görüntüleri seyretme imkânınız da sınırlı. Eğer Türk futbolunu seyretmek için çaba sarf ederseniz bulursunuz, ancak tesadüfen izlemeniz zor.

Türkiye’de sana gösterilen ilgiyi nasıl buluyorsun?
Türkiye’deki taraftarlar tuttukları takımın oyuncularına büyük sevgi ve saygı gösteriyor. İngiltere’de de ilgi var ancak Türkiye’deki gibi değil şüphesiz. Yanınıza yaklaşıp imzanızı istiyorlar, konuşmaya çalışıyorlar. Özellikle Fenerbahçe’ye transferimden sonra İngiltere’de de bana gösterilen ilginin arttığını söyleyebilirim.

Geçtiğimiz sezonlarda Fenerbahçe Türkiye içinde elde ettiği başarılarla anıldı, Avrupa’da ise ileri noktalara gidemedi. Fakat bu sezon Şampiyonlar Ligi’nde tarihi bir başarı elde edildi. Bu kadronun bir parçası olarak neler söylersin? Başarınızın sırrı nerede?
Sahip olduğumuz özgüvenin yüksekliği ve özellikle kendi sahamızda her takımı yenebileceğimize inanmamız bu başarıda etkili oldu. Taraftarımızın arkamızda olduğu Şükrü Saracoğlu Stadı’ndaki atmosferin gerek bizim, gerekse rakip takımlar üzerindeki tesiri asla yadsınamaz. Orası adeta bir kale gibi.

Şampiyonlar Ligi’nde tarihi bir başarı elde ettiniz ama Turkcell Süper Lig’de şampiyonluğu kıl payı kaçırdınız. Yanlış giden ne oldu?
Sonuçta futbol bu. Her türlü sonuca hazırlıklı olmalısınız. Şampiyonluk yolundaki rakibimiz Galatasaray’a karşı çok kilit bir maç oynadık ve kaybettik. Onları başarılarından ötürü tebrik ediyorum. Bence, Fenerbahçe olarak sezona iyi başlayamadık. İstanbul Büyükşehir Belediyespor’a ligin açılış maçında kaybettik, Bursaspor ve Ankaragücü maçlarında da ikişer puan bıraktık. İşte bu puan kayıpları ligin sonunda bize pahalıya mal oldu. Eğer bu maçları kazansaydık, şampiyon olabilirdik.

Şampiyonlar Ligi’nde Chelsea’ye attığın gol senin için ne anlam ifade ediyor?

Bu golün hem benim hem Türk futbolu hem de Fenerbahçe için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Mehmet Aurelio’dan pası aldım, her zaman kullanmadığım ayağımla vuruş yaptım ve top filelere gitti. Bu gol benim ismimi daha da yükseğe taşıdı diye düşünüyorum. Bu golü hiç unutmayacağım.

Türkiye’deki ilk sezonunu geride bıraktın. Şu ana dek Türk futbolu ile İngiliz futbolu arasında ne gibi farklar gördün?
Tesisleşme anlamında arada uçurum var diyebilirim. Oyun stili yönünden bakarsak, Türk oyuncularının teknik kapasitelerinin İngiliz meslektaşlarına göre yüksek olduğu söylenebilir. Fakat bu teknik kapasite yüksekliğine rağmen, Türkiye’deki genç oyuncuların aşama yapmaları gereken dönemde bunu başaramadığını görüyoruz. Örneğin, İngiltere’de 16 yaşında genç milli takımlarda oynayan bir futbolcu iyi oynuyorsa, 21-22 yaşlarına geldiğinde de benzer bir performans sergiliyor. Oysa Türkiye’de aynı yaş kategorisinde istikbal vaat eden bir futbolcu 5-6 sene sonra kendini alt liglerde bulabiliyor.

Bence Türkiye en iyi U15, U16 ve U17 Milli Takımlarına sahip. Genç takım için oynamakla A takım için oynamak arasında büyük fark olduğunu biliyorum ancak en önemli husus futbolculara fırsat verilmesi. Turkcell Süper Lig’e bir bakalım; 20 yaşın altında oynayan kaç futbolcu var sayalım. Sayının çok az çıkacağına eminim. Hâlbuki İngiltere’de Premier Lig’de ve onun altındaki ligde birçok genç oyuncu forma giyiyor. Fenerbahçe’den örnek vereyim; Can Arat. Kendisi 24 yaşında. Bir dönem A milli bile oldu ama şimdi çoğunlukla yedekte bekliyor. Kariyerinin sonlarına yaklaşmasına sadece 6 senesi kaldı. Gerçekten yazık. Türkiye’nin bu durumunu Premier Lig’in 6-7 sene önceki durumuna benzetiyorum. O zaman deneyimli oyunculara karşı bir eğilim vardı. Daha sonra genç oyunculara yatırım yapmanın kulüplere mali kazanç getirdiği, seyircileri stadyumlara çektiği anlaşıldı. 20’li yaşlarında şans verilenlerin 4-5 sene içerisinde yıldız olabildiği görüldü. Türkiye’de bir Arda Turan örneği var. Benimle aynı yaşta ve takımı için tam bir yıldız. Bu sezon da çok iyi bir performans sergiledi.

Türk Milli Takımı’nda en beğendiğin oyuncular kimler?
Buna cevap vermek oldukça güç. Çünkü herkesin belli bir özelliği var. Eğer takım içindeki arkadaşlık bağlarımızı iyi kurabilir ve gerçek anlamda bir takım olabilirsek bizi yenmek gerçekten çok zor olacaktır. Herkesin sahip olduğu farklı özellikler sayesinde birbirimizi tamamlıyoruz. Zaten kampta geçirdiğimiz dönemde kardeş gibi olduk. Tuncay, Emre, Arda, Gökdeniz, Hamit, Gökhan Gönül, Servet, Mehmet Topal, Mevlüt Erdinç, bunların hepsinin arasından öne çıkanları saymak çok zor. Kadromuzdaki genç oyuncuların sayısı da Euro 2008’deki finalist takımların hepsinden daha çok sayıda. Bu da Türkiye için çok iyi bir durum.

Avrupa Şampiyonası kadrosuna seçilmeyi bekliyor muydun? Haberi alınca nasıl hissettin?
Kadroya çağrılmak benim için sürpriz olmadı. Çünkü kendimi gösterirsem, Fatih Terim’in beni seçeceğine inanıyordum. İsmim açıklanınca rüyam gerçek oldu diyebilirim. Fatih Hocaya, Türkiye ve İngiltere’deki taraftarlara, aileme lâyık olacak bir oyun sergilemek istiyorum. Artık daha da sıkı çalışmalıyım. Çünkü dünyaca ünlü oyunculara karşı oynayacağım.

Türkiye finallerde ama İngiltere orada olmayacak. Bu konu hakkında ne düşünüyorsun?
Gerçekten İngiltere için ters giden neydi bilmiyorum. Çok yetenekli oyunculara sahip oldukları kesin. Fakat bu futbolcular milli takıma geldikleri zaman bir ekip olmakta zorlanıyorlar diye düşünüyorum. Kulüp takımlarında sergiledikleri performansın aynısını milli takım için gösteremiyorlar. Ama şimdi başlarında Fabio Capello var. Capello, takıma katkı yapacak oyuncu her kim olursa olsun sahaya sürecektir. Gelecek iki sene içinde İngiltere’de bir performans gelişimi yaşanabilir inancındayım.

Avrupa Şampiyonası’ndaki rakiplerimizi nasıl değerlendirirsin?
Portekiz belki de turnuvanın en iyi takımı. Çek Cumhuriyeti ise oynadığı her turnuvada iyi maçlar çıkaran bir ekip. İsviçre de ev sahibi olmanın avantajıyla sahaya çıkacak. Grup zorlu ama bizim de nereye gitsek yanımızda olan seyircimiz ve iyi bir kadromuz var. Grup maçları sonunda Portekiz ve Türkiye’nin bir üst tura çıkacağına inanıyorum.

Şampiyonada ön plana çıkacak genç isimler kimler olabilir?
Bu tip turnuvalar bir kariyer inşa edebilir. Kimin ön plana çıkacağını söylemek zor ancak Cristiano Ronaldo bu sezon 30’un üzerinde gol attı. Bu turnuvaya da damgasını vuracağını düşünüyorum. Ondan başka yıldızlar da turnuva sürerken ortaya çıkarsa hiç şaşırmam.

936
FENERBAHCE / Zico'da sona doğru
« : 06 Haziran 2008, 19:41:52 »
Zico'da sona doğru

Fenerbahçe Yönetimi şartlarını büyük ölçüde kabul eden Brezilyalı teknik adam ile resmi imza atmak için gün sayıyor. Zico'nun İstanbul'daki avukatı ile son kez görüşülecek.

Süleyman ARAT / Hürriyet

iMZALADI, imzalayacak haberleri ile haftalardır medyanın gündeminden düşmeyen Arthur Zico için Fenerbahçe yönetimi sona yaklaşıyor. Sezon sonunda sarı lacivertli kulübün önceliği olduğunu dile getiren ve Türkiye’de çalışmayı çok istediğini vurgulayarak tatile giden Brezilyalı çalıştırıcının avukatı ile pazarlıklar devam ediyor. Önceki gün İstanbul’a gelen Zico’nun avukatı ile bugün veya yarın son bir kez daha görüşme yapılacak. İlk etapta ağabeyi ve yardımcısı Edu’nun görevine son verilmesini kabul eden ancak kondisyoner antrenör Santa’ana’da direnen Zico’nun bu konuda da ikna olduğu bildirildi. Futbolcuların büyük bir bölümünün istemediği Santa’ana’nın gönderilmesi durumunda yerine yeni bir antrenör alınmayacak.

İki yıl önce Zico’nun takımın başına geleceği dönemde yaz kampının ilk etabını tamamlayan İrfan Saraloğlu ile geçen yıl rakipleri teknik analiz için görevlendirilen Önder Özen’in yetkileri daha da artacak. Bu ikili Zico’nun en yakınındaki isimler olacak.

Brezilyalı çalıştırıcı ile yapılan görüşmelerde alacağı para konusunda da uzun yol alındığı ve kulübün önerdiği ücretin büyük ölçüde kabul edildiği vurgulandı. Zico’ya alternatif olarak belirlenen teknik adamlar ile herhangi bir sorun yaşamayan Fenerbahçe Yönetimi’nin, taraftarın sesine de kulak vererek Zico ile devam kararı aldığı da sızan bilgiler arasında. Öte yandan Manchester City’den ciddi teklif alan Zico’nun İngiliz kulübünden iki haftalık süre istediği ve "Fenerbahçe ile anlaşamazsak, görüşürüz" dediği bildirildi.