933
« : 06 Haziran 2008, 19:42:44 »
''Üç forvetle görüşüyoruz''
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, FBTV'de 2,5 saat konuştu! "En iyilerin olduğu yerde başarısızlığa tahammül edemiyorum" diyen ve Zico olmazsa "B planı var" mesajı veren Yıldırım, merakla beklenen transfer çalışmalarına da değindi!
Aziz Yıldırım'ın FB TV'de İhsan Topaloğlu'na yaptığı ve AJANSSPOR.COM'UN derlediği açıklamalar şöyle:
AVRUPA'DA BAŞARI
“Fenerbahçe Spor Kulübü olarak yalnız futbol değil, basketbol bayan ve erkeklerde Avrupa’da çeyrek final oynadık. Orada da başarılı olarak ligi tamamladık. Şampiyonlar Ligi'nde futbolda çeyrek finale kaldık ama finale kadar gidecek bir durumda Chelsea’ye elendik. Biz her zaman kurumsal yapı, ekonomi, tesisleşme ve kulübün belli noktaya taşınması ile sportif başarını geleceğini söyledik. Fenerbahçe’nin geçmişinde böyle trendler yoktu. Hep ön elemede elenmeler, 1., 2. tura kadar yükselmeler var. Ama Şampiyonlar Ligi’ne katılımlarla birlikte artık Avrupa’da Fenerbahçe bunlardan hem ders hem tecrübe çıkarmaya başladı. Futbolcu bazında da eksikleri kapatarak bu günlere geldik. Bu trend içinde herkes görevini yaptı. Ama artık bundan geriye düşmeden, trendin devamını sağlamak ve şampiyon olmak gerekli. Bunun için de hepimiz taraftar, camia olarak çalışıyoruz ve çalışacağız da”
YABANCI SINIRLANDIRMASI
“Şampiyonlar Ligi’nde takımımızın kalitesine güvendik. Yerliler kaliteli olursa, yabancı transfere gerek kalmaz. Bizim sıkıntımız şu, altyapıdan gelen oyuncu U19’a kadar başarılı oluyor. Ama sonra bir düşüş başlıyor. Üstüne bir şeyler koyup zirveye çıkamıyorlar. FIFA’nın 6+5 sınırına biz de iyi bakıyoruz. Çünkü onlarda da yabancı sınırı olacak. Böylece bizim yerlilerin de kalitesi artar. Bizim zaten söylediğimiz onlarla aynı şartlarda mücadele etmekti. FIFA Başkanı bu kararı alıyor ama İsviçre’de yabancı serbest. AB serbest olacaksa milli sınırlaması sadece bizim için olmuş olur. Bunu da aynı duruma getirmek lazım. Zaten AB ülkeleri de buna karşı çıkıyor şuan. Serbest dolaşma hakkı nedeniyle bu olmaz diyorlar. Bütün ülkelerde aynı şartlar uygulanırsa bizim için de iyi olacaktır.”
"TECRÜBEMİZ YOKTU"
“Umutluyduk. Çeyrek finali geçme umudumuz vardı. Ama bazı gerçekler de var. Karşı tarafla her anlamda karşılaştırma yapınca bir fark var. Ligleri, kupa tecrübeleri ve oyuncularıyla bir fark var. Buradaki inancımız şans ve oyuncularımızın kalitesiydi. Appiah’ın, Carlos’un sakatlanması ve bunların yerine oyuncu koyamamak gibi negatif şeyler oldu. Ama insan umutsuz yaşayamaz. Bu umutla gittik. Ama yapamadık. Tecrübemiz de yoktu ve sahaya yansıtamadık. Finale kalsak belki kupayı alırdık, belki de alamazdık. Ama gördük ki, Şampiyonlar Ligi finalinde bile çok önemli bir oyuncu penaltı atamayabiliyor”
"RADİKAL KARARLAR ALINMALI"
“Türkiye'de uygun koşullar yaratılırsa bir Türk takımı Avrupa'da tabii final oynar. Oynamaz diye bir şey yok. Yeni TFF’nin Türkiye’de radikal kararlar alması lazım. Bunun için de Hasan Doğan ve ekibi çalışıyorlar. Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde Türk çocukları var, bunları duyuyoruz. Orada müthiş şekilde 16,17,18 yaşlardaki çocukların oynadıklarını görüyoruz. Ama içeride böyle şansınız yok. Bize bunlarla ilgili öneriler de geliyor. Türkiye'de ise Avrupa çapında birkaç futbolcu var. Bu darboğazın aşılması ve bir altyapı sistemi oluşması lazım.
Çok miktarda lig takımı var. Bölgesel Amatör ligler ve üzerinde 3. Lig, onun üzerinde 2. Lig ve bunların üzerinde Süper Ligi oluşturarak bu takımlardaki futbolcuların kaliteli hale getirilmesi sağlanmalı. Eğitimciler gönderilmeli. Futbolun içerisinde hakem, antrenör, kulüp yapıları da dahil olmak üzere herşeyin masaya yatırılması lazım. Önümüzdeki dönemde sıkıntıları ortadan kaldırmak için UEFA normlarına ulaşmak gerekecek.
UEFA da artık takımlarımızın Avrupa’daki maçlarını gözlem altına aldığı için, kulüplerimiz denetlemede. Kulüp yasalarına uymayanlar ceza yiyecek. Bununla birlikte federasyon da ceza alacak. Bunları ortadan kaldırmak için UEFA normlarına girecekler, zaten mecburlar. Yoksa atılacaklar. Ama onlar atmadan biz bunu düzeltirsek daha kaliteli oyuncularla daha iyi bir mücadele yaparız. Ama kime yabancı diyeceğiz, kime demeyeceğiz, bunu da belirlemek lazım. Çünkü Türkiye artık taraftarıyla camiasıyla Avrupa’da başarılı olmaya çalışıyor”
"TÜRKİYE'NİN EN İYİSİYİZ"
“Hem ben hem yönetimdeki arkadaşlarım bu sene kaçan şampiyonluğa çok üzüldük. Denizli'de kaçan şampiyonluktan da daha çok üzüldük. Çok rahat şampiyon olacak bir kadro oluşturduk. Ama oyuncuların bu sene lige konsantre olamamaları, Avrupa maçlarında daha iyi oynayıp kendi pazar paylarını hesaba katarak içeriye konsantre olamamaları nedeniyle şampiyon olamadık. Ama bir Alex’in de bizler kadar üzülmesi, rahatsız olması da bizi geleceğe yönelik umutlandırıyor. Bizim her sene şampiyonluğa oynayan bir takım oluşturmak için yönetim olarak çalışıyoruz. Ama üzülüyorum çünkü kadro olarak da yönetim olarak da yapı olarak Türkiye’nin en iyisiyiz. En iyilerin olduğu yerde başarısızlığa tahammül edemiyorum. Her şeyiniz var ve bir başarısızlık varsa bu olmaz. Ama ben bu eksikliği biliyorum ve bunu da gidereceğim”
"BAŞKAN HER YERE GİDER"
“Teknik direktöre müdahale etmek yerine sorumluluklara bakmak lazım. Kongreden yetki alıp kulübü idare eden insanlarız. Şirketlerde de yöneticiler ve altında çalışanlar vardır. Tabii sorumluluk altındaki insanları denetlemek gerekir. Medya patronları bile her sabah toplantı yaparlar. Dünyanın her yerinde bu bir kaidedir.
Ama bizim medya halen geçmişten kalan, sigara kağıtlarına takımların yazılıp teknik direktöre gönderildiği dönemler gibi olduğunu sanıyor. Tabii belli kurumlara sorumluluk verilir ama onları da kontrol etmek gerekir.
Çünkü sezon sonunda şampiyon değilseniz kongrede sizi tenkit ederler. Her şeyden sorumlusunuz ve hiçbir şeye karışmayacaksınız. Bu dünyanın hiçbir yerinde yok. Siz fikrinizi anlatırsınız, anlatmanız da lazım. Dışarıdan bir teknik adam alıp hiçbir şey anlatmadan al 20 oyuncu şampiyon ol derseniz olur mu? O'na anlatacaksanız, Türkiye şartı budur diye. Bizim medya tutmuş soyunma odasına gidiyor diye. Başkan her yere gider. Sorumluluk aldığı her yerde uyarması lazım. Bir yetkiniz var ve bunu kullanırsınız. Galliani’sinden, Real Madrid başkanına hepsini soyunma odasına götürdük. Onlar da bizi götürdüler. Onların tarzı ile bizimki birebir aynı olmayabilir ama bizim de bir tarzımız var. Brezilyalısı başkadır, Türk'ü başkadır. Kulüp şampiyon olursa teknik direktör camia, başkan büyür. Herkesin bir menfaati var. Bunları da ortak aşmalıyız. Örneğin Daum ile geldiğinde konuştuk, Ümit millileri toplayıp fazla para harcamadan geleceğe yatırım yapmak istiyoruz diye anlattık, ileride yıldız futbolcuları getirip bunlarla kaynaştırmak istiyoruz diye söyledik. Zico ile de konuştuk ilk geldiğinde stajer diyorlardı. Zico'ya şimdi kimse gitmesin diyor.”
PROFESYONELLİK KAVRAMI
“Galatasaray maçında, maç içinde sakatlanan ve fedakarlık yaparak maça devam eden kalecimiz, maç içinde yaptığı bir hatayla stoperle çarpıştı ve maçı kaybettik. Fedakarlık yapıp devam ettiğini düşünen futbolcunun hatası bir yıllık emeği heba etti. İşte Türkiye'deki, profesyonellik anlayışının az olması ile o günkü maç kaybedildi. Sakatlandıktan sonra yapılacak rehabilitasyon çalışması ile geri dönme süresi de çabuk olur. Bunu da kendiniz yapmalısınız. Siz verilerinizi doktora doğru verirseniz O da daha doğru teşhis koyar. Bizde de sıkıntı bu.”
-“DENİZ KAVGA ETMİŞ”-
“Deniz sakatlandı 15 günde iyileşir dediler ama meğer dışarıda kavga etmiş, ayağını cama vurmuş, sonradan ortaya çıktı. Temizlik yapıldı ve sakatlık uzadı.
Appiah ameliyat oldu, ama sonrasında iyi bir çalışma yapması lazım yapmıyor ve haliyle sakatlığı uzuyor.
Carlos gibi bir oyuncu buradaki atmosferden etkilenip 'ille de oynayacağım' demesi onun önemli maçlarda aramızda olmamasını sağladı. Carlos, rakibinin müdahalesiyle sakatlandı ama Sevilla maçında ısrarla 'oynamak istiyorum' dedi. Çünkü Roberto Carlos'un ilk geldiği andaki sözü 'Fenerbahçe Avrupa'da final oynayacak çünkü biz iyi takımız herkesin buna inanması lazım.' idi. Hatta Zico bu durumda iken onu oynatmayınca aralarında bir kırgınlık bile oluştu. Tamam Carlos'un bu çabası güzel ama profesyonellik gereği sağlığını düşünmesi gerekirdi. Dolayısıyla bir maçta oynadı ve iyileşemedi. O zaman görüldü ki teknik direktör, Carlos hazır değilken onu oynatmaması doğru bir karardı.
Bunlar profesyonellik. Ama Carlos gibi bir oyuncu da bunu yapıyor işte. Doktorlara suç bulmamak lazım. Futbolculara da çok iş düşüyor. Durum bu. Ama gerekirse sağlık anlamında da daha çok yatırım yapacağız. Yeni dönemde doktorları da daha sıkı denetime alacağız. Çünkü 100 milyon euroya varan bir yatırım var ortada”
KOMBİNE AÇIKLAMASI
“Geçen sene yine pompalama yaptılar; 'Taraftarı müşteri gibi görüyor' diye. Ama ben 10 senedir görevdeyim. Bu işe sadece Fenerbahçeli olduğum için geldim, bu söylentiler bizi üzdü. Taraftarlar kulübe sahip çıktı. Feneriumları açtık geçen sene 50 trilyona ulaşan bir ciroya ulaştı. Sportif A.Ş de aynı şekilde. Taraftar kart çıkardık 135 bin kişi aldı. Herkes takımına katkıda bulundu. Fenerbahçe, doğmamışlara bile bir şey alabilecek kulübe katkı yapabilecek bir duruma geldi. Geçen yıl 24 bin olan kombine, şuan 23 bin 261. Yakında geçen yıla ulaşacağız. Transfer var diye kombine patladı denmesi yanlış. Artık Fenerbahçeli görevini yapıyor. Yakında 26 bini bulacağız ve 30 bini bulur.
Bu arada bazı söylentiler çıktı o tribünü kimseye vermiyorlar, burayı dağıtıyorlar diye bunlar yalan. Sadece Migros tribününü kombineye açmayacağız. O tribün rakip takıma ait. Büyük maçlarda kombinesi olan taraftar oraya giremiyor. Çünkü büyük maçlarda polis araya güvenlik koridoru açıyor.
Ama orası dışında her yer kombine. Bir de her taraftar aynı koltuğuna otursun. Bu sene buna daha çok eğileceğiz. Herkes kendi koltuğuna otursun ve 50 bin kişilik kombineye ulaşılabilsin. Kombine satışlarında geçen yılı bulduk herkese teşekkür ediyoruz.
Artık oyuncuya bağlı kalmamak çok önemli. Kim ben Fenerbahçeliyim diyorsa bu kulübün sahibidir. Bunun için de bu katkıları başka anlamda değerlendirip nifak tohumu sokmak ayıptır. Bu tür yazılara da taraftar zaten cevap veriyor benim cevap vermem gerek yok"
“Küfür konusunda da diğer takımlar da yeni yeni girişimlere başladı. Avrupa’da statlarda herkes içki içiyor ama taşkınlık yapmıyor. Kameralarla tespit edilip bir daha maça alınmıyorlar çünkü. Biz de maalesef uygulama yapılıyor ama birileri devreye giriyor ve içeri alınıyorlar. Bu da zarar veriyor. Ama yeni yeni emniyetimizde iyi çalışmalarla, bunları da uygulamaya koyuyor.
Umuyorum bunlar da yavaş yavaş olacak. Stat etrafında restaurantlar var. Bunlar güzel. Ama burada aileler var ve zaman zaman küfürler olabiliyor. Bizim örf ve ananelerimizde bu yok. Bir lokantada ben buna müdehale ettim. Lokanta sahiplerine bu konuda ricada bulundum. Yani her yerde küfüre engel olmak lazım.
Tribünlerimizde bir taraftar grubuna yapılan küfürlü tezahürat var. Buradan söylüyorum bunu kessinler. Ceza yiyoruz. Geçen yıl 300 milyara yakın bu sene 115 milyar ceza ödedik. Bu nedenle herkesten rica ediyorum. Yok diyemeyiz ama Fenerbahçe tribünlerinde küfür çok azaldı. Hepimizin sevgilisi, annesi var. Bunlarla karşı karşıya kalmasınlar. Oyuncularımıza da küfürler ediliyor.
En üst seviyede bilet alanlar bunu yapıyor hem de. Ama bu sene bir daha bunu duyarsam üyeliklerini de iptal edeceğim"
"MEDYAYLA İLETİŞİM SIKINTISI ZOR AŞILAŞACAK"
"Medyayla iletişim sıkıntısı zor aşılacak. Gazetelere sorunca tiraj yükseltmek için haber vermek lazım diyorlar. Ama doğru mu değil mi bu haberler. Fatih Terim de geçen gün aynı şeyi söyledi. Basında geçmişten gelen alışkanlıklar var. Geçtiğimiz yıllarda Dereağzı’nda başkanla yöneticilerle oturup konuşurlardı gazeteciler ve haber alırlardı. Bu haberler de doğru olurdu tabii. Eskiden kulübe gelen gazeteciler bir şekilde danışman gibiydi. Ama kulüpler kurumsallaştı ve artık bazı maddi konuların gizli olması lazım. Bir oyuncu ile kulübü ile pazarlık yaparken medyada çıkan rakamı bilirse karşı taraf ona göre pazarlık yapar. 100 den fazla değişik isim yazıldı Fenerbahçe’yle.
"NEYDİ O SEVILLALI FUTBOLCU?"
“Neydi o Sevillalı futbolcu? Kanoute.. İmzası başkanın kasasındaymış.. Bunu yazarsanız, almaya niyetli bile olsanız yapamazsınız. 15 milyon euro yazınca O'nun kafasında Fenerbahçe 15 milyon euro verecek var. Gazeteler rakam yazdıkça futbolcular aklı çeliniyor. Bu haberler benim elimi zayıflatıyor. Tamam görüşme var yazın ama rakam yazınca iş değişiyor. Mesela Kezman-Fatih Tekke takası da öyle"
"FENERBAHÇE KARŞITI MEDYA VAR"
"Fenerbahçe medyasını ben çözemedim. Kimler Fenerbahçe’ye yakın ben bunu çözemedim. Ben bunları göremedim. En ufak Fenerbahçe ile ilgili haber abartılıyor ve aleyhine kullanılıyor. Medyada şuan bir taraf tutma var. Fenerbahçe medyası yok. Tam tersi Fenerbahçe karşıtı medya var.
Murat beyin Fakir edebiyatı yapmayın sözü, bir yıl aleyhimize kullandı. Medyanın bir bölümü bunu yaptı. Hep ince nokta Fenerbahçe’yi aşağı çekmek, Fenerbahçe’nin aşağı gitmesi için elbirliği ile fikirler üretmek. Hakemler de bu durumda etki altında kalıyor. Onlar da insan. Son Ceza Kurulu hikayesi. Ankaraspor maçından sonra hakeme ‘Terbiyesizlik ediyorsunuz, maçı 45 saniye uzattınız’ dedim 20 milyar ceza ve hak mahrumiyeti cezası verildi.
Galatasaray seyircisi 7, Fenerbahçe seyircisi 3 dakika küfürlü tezahürat yaptı, "Burası Kadıköy burada küfür yok" pankartı tahrik etmiş dediler.
Basın artık çağ atladı. Onlar da değişim göstermeli. Haber yapacağız diye yalan haber yapmamalılar.
Bu haber bizde yok diye başka gazeteler de aynı haberi yapıyor ve bu böyle devam ediyor"
"DÜNYA TAKIMI DEĞİL, DÜNYA KULÜBÜ"
"Fenerbahçe futbol takımı değil, dünya takımı demedik. Dünya kulübü olacağız dedik. Bunu kimse ayırt etmiyor. Bizi spor kulübü olarak ele alıp yorumlamak lazım. Kürek Fenerbahçe’de geçmişten beri var olan herkesin üzerine titrediği geleneksel bir branşımız. Şampiyon oldular, kendilerini tebrik ediyoruz.
Geçen yıl kaybettiler çok üzüldük, bu sene kazandılar ama devamının da gelmesi lazım. Tesislerle, genç kaynaklarla, maddi kaynaklarla amatör branşları başarılı hale getiririz. Bunu da başarıyoruz artık. Eskiden sponsor bulmakta zorlanırdık ama şuan böyle değil.
Erkek basketbol takımının da Çarşamba günü bizi mutlu edeceğini düşünüyoruz. Birkaç senedir, voleybolda hem erkeklerde hem bayanlarda, genç ve yıldız takımlarımız şampiyon oluyor. Bu yetenekli gençlerimiz gelecek senelerin milli kadrosunu oluşturacak. Bunlar altyapımızın göstergesi.
Yüzmede, yelkende başarılarımız ortada. Enka ile birlikte Fenerbahçe atletizmde bir lokomotif. Fenerbahçe olmasa Türkiye’de atletizm olmaz. Masa tenisinde de şampiyon olacağız. Yani tüm branşlarda milli sporcularımız Türkiye’yi olimpiyatlarda yurtdışında temsil ediyorlar.
Ama sponsorluk yasamız eksik. Bununla birlikte daha da iyi hale geleceğiz. Halk Bankası, Vakıfbank gibi kulüplerin de gençlik sporlarıyla birleşmesi gerekli. Bizim Ülker’le yaptığımız gibi yani. Böylece altyapıya yönelerek, daha iyi bir gelecek sağlanabilir. Bunları da yaparsak amatör kulüpleri Türkiye’de daha iyi noktaya getiririz"
OLİMPİYATLARA 58 SPORCUMUZ GİDİYOR"
"Amatör şubelere bakan yönetici arkadaşların hepsine teşekkür ediyoruz. Sporcu ve ailelerine de teşekkür ediyoruz. Bazı aileler sabah saatlerinde getirip çocuklarını yüzmeye, voleybol salonuna götürüyorlar. Olimpiyatlara 58 sporcumuz gidiyor. Bunlar daha da artacak.
Atletizmde 4-5 sporcumuz daha olimpiyatlara aday. Yüzme de aynı şekilde. Boksta olimpiyata giden 4 sporcudan 3’ü Fenerbahçe’den. Sonuçta Fenerbahçe halter ve güreşi çıkardığınız tüm branşlarda yüzde 50’ye yakın sporcuyu olimpiyatlara gönderiyor. Bu da bir övünç kaynağı.
4 yıl önce de olimpiyatlar için neler yapılmalı diye bakanımıza bir rapor hazırladık ama kulüp ve devlet olarak bunun sonunu getiremedik. Profesyonel olarak amatör branşlara yapılan harcamanın vergiden düşülmesi gibi projeler var.
Örneğin Kars'ta yapılan kayak çalışmaları, Ağrı’da atletizme yapılan destek buradan düşülecek. Böylece amatör branşlara daha büyük destek gelecek. Maliye bakanımıza bu konuyu da ilettik ve kendileri olumlu baktılar"
"SPORTİF A.Ş'NİN DEĞERİ 1 MİLYAR 100 MİLYONU GEÇTİ"
"Fenerbahçe'nin taahhüt ettiği gelirler var. Bunlar 40 trilyon civarında. Bizim bütçemiz 300 trilyon. Biz gelirlerimizi gösterdik. Sözlerim bugünkü piyasa değerleriyle orantılı. Bugün 1 milyar 100 milyon dolar Sportif A.Ş’nin değeri.
Açtığımızda ise 200 milyon dolardı. 1 milyar dolar geçtik yani. Tahminim bu rakam da sürekli artacaktır. Sağlam yapıda bir şirket ve giderek büyüyecektir. Zaten Fenerbahçe de aynı şekilde büyüyor"
"GİT DERLER GİDERİM"
"Fenerbahçe’den hiçbir beklentim yok. Bugün git derler giderim. Ama Fenerbahçe’de çok büyük bir potansiyel olduğuna inanıyorum. Bu da camia ve taraftar! Bunları nasıl forma ve taraftar kartı alma konusunda harekete geçirdiysek, o şekilde üye yapılabileceğimizi de düşünüyorum. Bugün 10 milyara herkesi üye yapamazsınız.
Ama Fenerbahçe’yi büyütmek istiyorsanız bir şekilde 1 milyon hedefine ulaşma gerekli. İlk hedef 1 milyon üye ile çıkıp daha sonra belki zamanla bu da artar. Barcelona’da 100 bin üye var. Bunların da şartı var; kombine almak.
Bizim 15 bin 360 üyemiz var şuan. Bunlar içinde vefat eden de var tabii. 13 bin üyemiz var ve bunlar yıllardır paraları ödemişler. Bunları da mağdur etmeden bir sistem yaratmak lazım. Bu bir genel kurul kararıdır. Ama bu Fenerbahçe’yi büyüten bir proje olur
Böyle olunca ne M.United, ne Milan ne Real Madrid Fenerbahçe ile baş edemez. Kişi başı 1 milyar ile üye yapılsa, o zaman doğmamış çocuğunu bile üye yapar insan. Çocuk 10 sene sonra kulübe üye olmuş olur. Yani yıllık ve aylık aidatlarla muazzam bir gelir olur. Bu da transfer yaparsınız, yatırım yaparsınız. Biz zaten işi gücü bıraktık sadece bunları düşünüyoruz. Kulübe nasıl maddi kaynak gelir diye.
Stat geliri, televizyon geliri var. Ondan 16 milyon dolar alıyoruz. Senede 1 milyon dolar artar. Ama yetmiyor. Senede her şeyi üst üste koyun, 50 milyon dolar artar. Ama bu proje ile sadece bankadaki para ile kulübün şuandaki bütçesi bir yılda çıkartılır.
Ben Fenerbahçe’yi dünyanın en büyük kulübü görmek istiyorum. Geldiğimde dedim zengin başkana hayır. 10 senede bunu herkes gördü ve inandı. Bu proje için 13 bin kişinin buna evet demesi lazım. Daha sağlıklı ve güçlü bir kulüp bırakmak için hepimizn görevi. Ve genel kurulda bu karar alınırsa, gerçekleşecek. Ama Fenerbahçe bu büyümeyi hak ediyor"
KAPALI SALONUN TEMELİNİ ATIYORUZ"
"Ataşehir’deki kapalı salonla ilgili müracaat yapıldı ve neredeyse yüzde yüz ihtimalle bu sene temelini atıyoruz. Bu salonda dünya basketbol şampiyonası da yapılacak ve hem basketbol hem voleybol takımımız kullanacak. Altında yüzme havuzu da olacak. Ayrıca Dereağzında’da da Faruk Ilgaz’daki gibi üyelerimizin kullanacağı bir havuz yaptık.
Faruk Ilgaz’da bir misafirhane yaptık. Butik Otel gibi hizmet verecek. Ankara’daki tesislerimiz de yakında hizmete girecek. Bu modern tesis 31 Aralık’ta bitecek ve Fenerbahçeliler’i birleştiren bir alan olacak"
Voleybol takımımızın sponsoru olan Acıbadem’in yönetim kurulu başkanı sayın Mehmet Ali Aydınlar’la konuştuk ve Dereağzı’nı büyütüp voleybol maçlarını diğer takımların da daha rahat oynayacağı bir yer haline getirmek istiyoruz. Sayın Aydınlar da projemizi destekledi ve kendisi bu olayı üstlenerek salona vefat eden oğlu Kerem’in ismini koyarak yeniden yapmak istediğini belirtti. Bürokratik engeller olmazsa bunu da yapacağız"
"BENİM OLDUĞUM HER YER FENERBAHÇELİLER HARİÇ HERKESİ RAHATSIZ EDER"
"Benim olduğum her yer Fenerbahçeliler hariç herkesi rahatsız eder. Mecnun Bey, Kadir Bey, Vestel Başkanı, benim Kulüpler Birliği başkanı olmam için çok rica ettiler. Cavcav’dan sonra en çok başkanlık yapan isimim ve benim toparlayıcı olacağımı düşündüler. Bunu da yapacağım. Orası ülke sporunun sorunlarını çözen bir kurum haline gelecektir. Sadece kulüplerin manfaatleri için çalışacak bir kurum olmayacak. Orada güzel işler yapılacak"
TRANSFER AÇIKLAMASI
"Transfer yaparken önce nereye oyuncu almamız gerektiğini teknik direktör ile konuşuruz. Bazı oyuncuları kadroda görmek istersiniz ve 1 yıl öndceden girişim yaparsınız. O girişimler içinde çözerseniz işlemleri, devam edersiniz.. Tüm transferlerimiz uzun zaman ve sabır isteyen çalışma ile yapılır ve bundan sonra da öyle yapacağız."
EMRE TRANSFERİ
"Emre ile 3 yıl önce Inter’de Pachetti ile görüştüm. O zamandan istiyordum. Futbol kaliteli oyuncularla oynanır. Kaliteli oyuncu olmazsa futbol olmaz. 3-4 kaliteli oyuncu ile bazı zaman kaybedersiniz. Ama kaliteli oyuncularla her zaman kazanırsınız. Futbol takımında kalite ne kadar çoksa başarı o kadar çabuk sağlanır. Kaliteli oyuncu yoksa, futbol oynayamazsınız, o zaman başarılar tesadüfidir. Yabancı hayranı değilim, takımımı düşünüyorum. Fenerbahçe'de oynayamayacak oyuncu getirdik mi? Ortega, Anelka, Alex, Roberto Carlos gibi oyuncular aldık. Yerli kaliteli oyuncuları da kulübe kazandırmamız lazım. Biz de kaliteli oyuncu istiyoruz. Yabancı hayranı değilim. Ben kulübümü düşünüyorum. Yabancı oyuncunun serbest kalmasını kaliteli oyuncu için istiyorum."
"Emre'nin kulübü ile ön anlaşma yapıldı, 4 yıllık. 4,5 milyon eureo bonservis bedeli var. Yüzde 5 yetiştime payı da var. Hafta içerisinden itibaren oyuncunun menajeriyle de gerekli çalışmayı yapacağız ve Temmuz'da da kampımıza katılacak"
"Ali Yıldırım transferi başlattı, Murat Özaydınlı, Mahmut Uslu, ben, Neşet bey, Nihat bey katıldı. 7-8 yönetici son pazarlıklarda birlikteydik. Herkesin bilgisi vardı ama basına yansımadı."
ZICO'NUN DURUMU
"Fatih Terim ile hiçbir temasımız olmadı. Zico’nun avukatı burada. Şampiyonluğu kaybetmeyi kabul edemiyorum. Bizim bu takımla yürüye yürüye şampiyon olmamız lazım. Herkes kendi yanlışlarını düzeltecek. Bununla ilgili gerekli konuşmaları yapıyoruz. Anlaşabiliriz de anlaşamayabiliriz de. Ben getirdiğim zaman Zico'yu kimse tanımıyordu. Ben hep destek oldum. Çok büyük konular değil, küçük konular. Geçebiliriz, ama geçemezsek de sorun değil. Fenerbahçe'nin büyümesi için her şeyi yaparız. A ve B planımız var"
SEMİH VE AURELİO
"Semih’le Şekip Mosturğlu 1 ay önce sözleşme yaptı. 2 yıllık anlaşma kasada duruyor. Onu da yakında açıklayacağız.
Aurelio ile G.Saray konuşmuş olabilir. Arayabilir, konuşabilirler, alabilirlerse alabilirler. Bu anlayışları aşmak lazım. Bundan kimse rahatsızlık duymasın. Faydalıysa almalıyız. Bizim de bu konuda kafamızda çalışmalar var. Bu konuda da açıklamalar biz de yaparız. Ama benim oyuncularımdan aşağı kapasitedeki birini almak için alıyorsan, o yanlış"
"Aurelio ile 1 yıllık uzatma hakkımız var ve iki tarafa da bildirildi. Ama oyuncunun da gönlünü alıp bir çalışma yapacağız."
"3 FORVETLE GÖRÜŞÜYORUZ"
"3 tane santrforla görüşme yapıyoruz. 2 tanesi hiç basında çıkmadı. Bir tanesini mutlaka getireceğiz"
"Savunmada yabancılardan Edu, Lugano, Roberto Carlos var. Bu geri dörtlü Sevilla'da olsaydı onlar, onların forveti bizde olsaydı, biz Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde kupayı kaldırmıştık. Sonra Alex ve Deivid var.
Deivid kaliteli bir oyuncu, geçen sene çok başarılı oldu. Bu 5 yabancıdan sonra Appiah, Maldonado ve Kezman kalıyor. Appiah ile FIFA'lık bir problemimiz var. Appiah giderse Maldonado ve Kezman kalıyor. Ben 1 yabancı hakkıma da bu santrforu alacağım. 8 yabancının 2'sinin bekleyen tipte olması lazım, olmazsa huzursuzluk çıkar"
MALDONADO - KEZMAN
"Maldonado Alex’le şampiyon oldu, birlikte oynadı, burada başarısız oldu. 6+2’ye biz karşıyız. 8 yapalım dedik bunu da kabul etmediler. 6+2 zararlı şuan. 6 oyuncu iyiyse 2 tanesi öyle değil demek ki."
Ben Kezman’ın kalmasını istiyorum. Biz oyuncuyu takasta da kullanmayacağız. Onu kullansak şubat ayında yapardık ama yapmadık. Kezman iyi bir oyuncu, adapte olamadı. 2.5 milyon avro ödeyeceğim. Benim oyuncum değerli. Oyuncu takası yapmam Fenerbahçeliler rahat olsunlar, Türkiye liglerinde başarı yakalayan ve Şampiyonlar Ligi'nde de daha üste çıkabilecek bir kadro oluşturmaya çalışıyoruz"
NİHAT KAHVECİ
"Nihat Kahveci ve ismi olan hangi oyuncu olsa almak isterim. Fenerbahçe bu yönde de kararlı. 6+5’e gelmeden önce bu çalışmayı sağlamalıyız. 16, 17, 18 yaşında yabancı getirip burada geliştirip onu satacağım. Bunu yapmak istiyorum. Ama bunun için iyi yerli elimde olmalı. Bizde genç bulamıyorsun. Pişmesi için de kimsenin tahammülü yok. Yani kaliteli Türk oyuncuları alıp, genç yabancılara gitmek istiyoruz"
KANOUTE
"Kanoute ile ilgili ciddi bir çalışma yapmadık. Aradığımız forvet, şuan konuştuğuımuz 3 isimle ilgili. Eto'o ise 40 milyon euro. Biri hediye alırsa memnuniyetle kabul ederiz"
VOLKAN VE SERDAR
"Volkan iyi kaleci. Ama iyi çalışması lazım. Fakat yalnız Volkan’la gitmek de tehlikeli olabilir. Yabancı kontenjanındaki duruma göre hocayla yerli veya yabancı kaleci transferiyle çözebiliriz.
Serdar çok yüksek bedel istedi. Her şeyin bir bedeli var. Bunu da TFF ile konuşmak lazım. Avrupa oyuncu teminat mektubu istiyor. Bizde ise bir oyuncu almak istiyorsun hepsini peşin istiyor. Herkes kendi arzusuna göre istiyor.
Mehmet Yozgatlı da aynı şeyi istedi. 700 bin dolar alırken 2,5 milyon dolar istedi. Serdar 900 bin alırken, Menajeri Erdinç Şehit 1.8-2 milyon dolardan bahsetti ve konuşmadan kapattık"
ÖNDER TURACI
"Önder Turacı hocadan şikayetçi. Beni oynatmıyor dedi. Aslında şans da verildi. Yüksek para da istedi, biz de ona bir öneri yaptık ama 1,8 milyon dolara Moskova kulübüyle imzaladı ve Fenerbahçe’den ayrıldı"
SHEVCHENKO
"Shevchenko 9-10 milyon euro alıyor, bonservisini de geçtik. Fenerbahçe bunu verebilir mi? Ama sözleşmesi benim kasamda duruyormuş. 60 milyon euroyu bulan bir transfer. Biraz mantıklı düşünmek gerekiyor"
STAT KONUSU
"Statta bu sene UEFA finali yapılacağı için bazı projeleri erteledik. Stada bu sene dokunmuyoruz. Seneye kale arkasında kapasiteyi artırma ve stadı kapatarak akustiği artırmak ve stat dışını da güzelleştirmek istiyoruz. Şuan otopark sorununu çözemedik. Kenan Evren’i yıkıp araç ve canlı yayın araçlarını oraya almak, Salı pazarını onların kullanımına açmak gibi konular şuan sıkıntılı. Bunları aşmak lazım. UEFA’yla sıkıntıya girmemek için şuan stada dokunmuyoruz"